05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

E V E K O N O M İ S İ Meral Tamer Ayakkabıda örnek satıcı istanbul Karaköy'deki Işıldar Kundura, topuğu kırılan bir ayakkabıyı iki kez yenisiyle değiştirince, okurumuz Tümay Mercan, "Böyle satıcılar hâlâ kaldı mı?" diye epey şaşırmış. endik'tenbize yazan Tümay Mercan'ın mektubunu okuduktan sonra ınsan ıster istemez Karaköy'deki Işıldar Kundura'yı merak ediyor. Tümay Mercan mektubunda Karaköy'deki Işıldar Kundura'dan 1986 yazı sonunda aldığı dUz topuklu bir yazlık ayakkabıyı bu yaz iki kez yenisiyle değiştirdiğini anlatırken, kendi şaşkınlığını da gizleyemiyor. Geçen yaz ucuzluktan alınıp, birkaç kez kullanıldıktan sonra kaldırılan ayakkabı, bu yaz kısa bir süre kullanıldıktan sonra topuğundan kırılıyor. Ayakkabı bir yıl önce alındığı için Tümay Mercan bunu önce tamirciye götürüyor. Tamirci beş bin lira isteyince de Işıldar Kundura'mn yolunu tutuyor. Ama utana sıkıla... Çünkü ayakkabıyı alalı bir yıl olmuş. Üstelik bu mağazadan, daha önce alışveriş de etmemiş. Gelin gerisini Tümay Mercan'ın mektubundan izleyelim: "Bir gün bUtiin cesaretimi toplayarak Işıldar Kundura'ya gittim. Durumu anlattım. Ayakkabıya baktılar ve 'Bunu bize verin, size yenisini verelim' dediler. Oldukça şaşırdım. önce inanamadım; ama baktım, aynısının sağlamını elime lutuşlurdular. Ve bu ayakkabılarda bu tıir şikflyetlerle daha önce de karşılaşüklannı, kınlan lopuklarda imalat halası olduğunu ve bu ayakkabıları yapan ustayla anlaşarak tiiketicinin magduriyetini telafi elmeyi kararlaştırdıklannı söylediler. tşin ilginç yanı, saücının bana verdigi ikinci ayakkabının topugu da 2 ay sonra kınldı. Yine diikkftna gittim. Bu kez ayakkabıyı ustaya gönderdiler. l'sta halasını yine kabul etti ve bana aynı ayakkabının bir uçuncüsunü verdiler. Şimdi bu ayakkabıya bir şey olmaması için dua ediyorum ve Işıldar Kundura gibi durüsl satıcüann çoğalmasını diliyorum." Tümay Mercan mektubunun ilk bölümünde ise yine ayakkabı konusunda olumsuz bir Bir okurdan oneri: "Ahşverişinizi aysonunda yapmaya çalışm" Ankara'dan bize yazan Gülsüm Oağdelen adlı okurumuz, "Benim de Ev Ekonomial okurlarına bir önerlm var. Bana epey yararı oluyor" dedikten sonra hanımlara alışverişlerini ay sonlarında yapmalarını salık veriyor. "Ay sonunda alışverlş yapabllmek için, cepte para olması gerek" diye düşünen okurlarımız olabilir Ancak bir aile bütçesı yapıyorsak ve bu bütçe içinde giyım vb. gibi gıderler için belli bir para ayırmışsak, Gülsüm Dağdelen adlı okurumuzun önerilerine kulak verebilir ve ayırdığımız o parayı pekâla ay sonuna doğru kullanabıliriz. Bakın Gülsün Dağdelen ne diyor: "Ben çok denedim. Ay sonlarına doğru alısveriş yaptığım zaman Ihtlyaçlarımı etlket üzerlndekl flyattan daha ucuza karsılayablllyorum. Çünkü mağazalarda clrolar ay başlarında yüksek olduğu halde, ay sonlanna doğru düsüyor. Benlm eslm de benzeri bir mağazanın sahlbi. Eşim İçin de aynı durum geçerll... • P örnek veriyor ve Pendik'te Ayça Kundura'dan satın aldıkları bir ayakkabı ile ilgılı şıkâyetlerini aktanyor. Ayakkabıyı satarken "Bir şikflyetiniz olursa bana getirin, degiştiririm, gerekeni yapanm" diyen Ayça Kundura, şikâyet söz konusu olduğunda, Tümay Mercan'a son derece ters davranmış. Alınan ayakkabı kışlık ayakkabıymış. Birkaç kez giyildikten sonra müthiş kokmaya başlamış. öyle bir koku ki çevredekileri rahatsız ediyormuş. Satıcının vaadini de hatır layan Tümay Mercan, ayakkabıyı dükkâna götürüp şikâyetini dile getirmiş. Satıcının yanıtı, "Her halde kokan, slzin ayagınızdır. Onu bir doktora gosterin" olmuş. Tümay Mercan ayaklarının kokmadığını, çünkü diğer ayakkabılarında kesinlikle böyle bir durumun söz konusu olmadığını biliyor. Üstelik çıkan kokunun ayak kokusu olmadığı da kesin. Ama Tümay Mercan'ın sinirlenmekten başka yapabileceği bir şey yok. Mağaza sahibini şikâyet edebileceği bir merci de bulamıyor...D Mağazalarda clrolar ay sonuna doğru düsme8İne rağmen, masraflar bltmlyor. Dolayısıyla onların da paraya ihtlyacı oluyor. Onun İçin ay sonlarına doğru alısverls yaptığımda pazarlık gücümün arttığını açık seçik fark ediyorum. Tabii bu pazarlık her mağazada olamıyor. Mesela Yeni Karamürsel gibi, Tltlz, Mudo gibi mağazalarda bu mümkün değll, ama patronun mağazasının başında bulunduğu, kasada oturduğu daha küçük dükkAnlarda pekfllâ mümkün. Ay sonunda yaptığım alısverlşlerde, öncellkle malı çok begendlğlml belirtiyorum. Ardından da bana pahalı geldlği İçin Indlrlm istiyorum. Mağaza sahlbi, eğer o malı alacağıma Ikna oluyorsa, taze para sağlayabllmek İçin, mutlaka bir kolaylık gösterlyor. Sonuçta karlı çıkan ben oluyorum. Erkekler, pazarlık etmekten pek hoslanmazlar. O yüzden bu yöntemi tüm hanımlara salık verlyorum."G Nedir, ne değildir?.. Ö Önödemeli taksitli satışlar lkemizde taksitli satışlar deyince, ilk akla gelen, ilk taksidi ödeyince malı satın alıp eve götürmektir. Bu arada senetlere imzalar atılır ve ardından senet ödemeleri gelir. ö n ödemeli taksitli satışlar ise, deyişin kendisinden de anlaşılacağı gibi, önce bir süre ödeme yapıp, ardından malı satın almak demektir. Bize bu konuyla ilgili olarak ulaşan şikâyetlerde, tüketiciler genellikle 16 ay, 18 ay gibi sürelerle taksit ödedikleri halde, malı alamadıklanndan, ya da en son sıraya bırakıldıktan sonra aradaki yüzde 100'leriaşan fiyat farkımn kendilerinden tahsil edildiğinden yakmmaktadırlar. Uygulamadaki bu ve benzeri aksaklıkları gidcrmek Uzere, ön ödemeli taksitli satışlara bir süreden beri yeni bir düzenleme getirilmiştir. Taksitli satışlarla ilgilenen her okurumuzun dikkatle okumasını salık verdiğimiz bu düzenlemenin ana maddeleri şöyle sıralanabillr: 1. ö n ödemeli taksitli satışlarda satıcı, malın bedelinin yüzde 40'ını tahsil ettikten sonraki 1 ay U içinde malı tüketiciye teslim etmek zorundadır. 2. Malın satış fiyatı, tüketici ile satıcı arasında sözleşmenin imzalandığı, senetlere imzanın atıldığı gün mutabık kalınan fiyattır. Sonradan yükseltilemez. 3. Eğer satış bir pazarlama kuruluşu tarafından yapılıyorsa, sözleşmede üretici firmanın kefaleti de bulunacaktır. 4. ö n ödemeli taksitli satışlarda kura yöntemi kesinlikle uygulanamaz. 5. Satıcının tüketiciye bu hususları taahhüt ettiği, imzalanan satış sözleşmesinde açıkca yer almalıdır. Bu maddeleri bir yana not ettikten sonra uygulamayla ilgili bazı noktalara dikkat cekmekte yarar var. örneğin yeni düzenleme, satıcının ancak "mücbir sebep" olarak nitelenen hallerde bu sözleşmeye uymayabileceğini belirtiyor. Deprem, yangın, sel, grev, lokavt gibi etkenler, "mücbir sebep" sayılıyor. Ticaretle uğraşan çevreler, ön ödemeli taksitli satışlarda, malı teslim almadan önce tüketicinin malın yan fıyatını ödediğini hatırlatıyorlar ve bu nedenle normal olarak malın sözleşme tarihindeki peşin fıyattan satılması gerektiğine dikkati çekiyorlar. Yasal düzenlemede, "Malın fiyatının yüzde 4O'ı odendikten sonraki bir ay içinde mal teslim edilir" deniyor. Bu nedenle, 1 ay sonraki taksıttedegenel olarak yüzde 10'luk bölüm daha ödenmiş, yani toplam ödemenin yansı, mal teslim aünırken yapümış oluyor. Dolayısıyla, satıcı fırma malı daha dükkândayken, malın bedelinin yansını tüketiciden tahsil etmiş bulunuyor. Bu nedenle, malını o günkü peşin fiyatından satması mümkün olabiliyor. Firmalar bu uygulamayı neden yapıyorlar diye düşünülebilir. Firmalar bu uygulamayla, hem 45 ay sonrasına ilişkin satış programlarını netleştirebihyor, yani siparişi önceden almış oluyorlar hem de parayı önceden alarak kendilerine, "ucuz finansman" sağlıyorlar. D
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle