Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
VVashington'da Türk çeşnisi Sahir Erozan'ın "CiTiEs" adını verdiği lokantası, biraz sanat galerisi, biraz çiçekçi dükkânı, biraz da garaj havasında... ABD'nin başkent gecelerini bir İstanbullu tatlandırıyor X merika'da herkes tarafından dört gözle beklenen iki şey vardır: Gelir vergisi iadesi ve hafta sonları. Çoju Amerikalı için, çalışmanın sona erdiği, dinlenmenin, gezmenin, eğlenmenin başladığı gündür cuma. Geveze radyo sunucuları, çarşambadan başlarlar cumanın ; aklaştığını muştulamaya. Perşembe günü, hafta sonu için yapılan planlar kesinlik kazanır. Ve cuma günü, radyolar hep aynı şarkıyı çalarlar: Thank God It's Friday (Tanrıya Şükür Bugün Cuma). lsier genç olsun, ıster yaşlı, Amerikalı çıftlerin çoğu mnia geceleri yemeği dışanda yemek ister. Evde yenilen yemeğin ö/ellikle kadınlar açısından cğlenceli bır yanı yoktur. Bu nedenle olsa gerek, Nevv York, Los Angeles gıbı buyuk kentlerde çıkan ga/eteler, cuma gunleri sayfalar dolusu lokanıa reklamları yayımlarlar. Amerıkan lokantalarının yanı sıra, Hint lokantasından tutun da Sırp lokantasına varasıya, dünyanın dört bucağından yemekler sunarak musteri çekmeye çalışan bunca lokanta arasında bır seçım yapmak da kolay iş değıl hanı! Yanlış bir seçım yapıp, hafta boyunca dori gö/le beklenen cuma akşamının keyfini kaçırmak da var ısin ıçinde' Neyse ki, ga/etelerde lokanta reklamlarının yanında tanıtım ya/ılarına da yer veriliyor. O lokanta senin, bu lokanta benim dolaştp dııran, aşçılann sınav heyecanıyla özene bezene hazırladıkları yemekleri, kamu yararına ve nesnel bir yaklaşımla değerlendiren (yiyen) gazete çeşnicilerinin ya/dığı ya/ılar, okuyucuların lokanta seçimini buyuk ölçudeetkilıyor. Çunku, çeşnicılere kııl yutturmak kolay değıl. Bıı >emeğe fa/ladan katılmış bırkaç danıla yağ bıle damaklarından kaçrnıyor. En çok kızdıkları sey ıse, sıradanlık... New York'ta, Calıfornıa'da özgun lokanta bulmak kolay. Oysa, gerek mutfaklarıyla, gerekse atmosferleriyle, Washington'dakı lokantaların hemen hepsi birer kopyadan başka bir şey değil. Yakın zamana A dek, VVashıngtonlu çeşnıcıler ağız bırlıği etmişcesıne bu sıradanlıktan yakınıyorlardı. Neyse ki, Sahir Erozan adlı bir Turk çıkıp CiTiEs'i (KENTLER) açtı da NVashıngtonlu çeşniciler biraz teselli buldular! Istanbul doğumlu Sahir Erozan, boğazına duşkun Washingtonluların yabancısı olmadıkları bir ad. Daha önce "Cafe Med" adlı bır lokanta açmış ve kısa zamanda rakıplerınin arasından sıyrılmayı başarmış. degil tabii! fşte bu yuzden, biz surekli degişim içerisinde olacağız." CiTiEs'in dekoru dört ayda bir değişecek. Dünyanın ünlu metropolleri sırayla burada konuk edilecek. Rio de Janeiro'dan sonra sıra, Sahir Erozan'ın doğduğu kent olan Istanbulda... Lokantanın dekoruyla birlikte, yemekleri ve hatta garsonlarının giysileri de değişecek. Şu sıralarda lokantadaki egemen renkler gri ve sarı... Garsonlar bile, grı şeritlı gömleklerle, gri, bol pantolonlar giymışler. Bu halleriyle, unıformaları Yves Sainl Laurent tarafından hazırlanmış hapıshane mahkumlanna benziyorlar. Neyse ki, yemekler kesinlıkle hapishane yemeklerine benzemiyor! Çeşnicilerin övgüleri CıTıEs'ın doğu^unu, çeşniciler köşelerinde pek coşkulu ba>lıklarla duyurdular. John Rosson, "CiTiEs, Washington'un kanıksanmış lokantacılığına kentsel bir yenilik getirdi" diyordu The \Vashington Times gazetesinde. Açılışının uzerinden daha iki ay geçmeden Washıngton'un gözde lokantaları arasına giren CiTiEs, bar, diskotek ve lokanta olmak uzere üç bölümden oluşuyor. Ve kurufasulye çorbası CiTiEs'de bir sevilen, bir de âşık olunan yemekler var. Bir çeşnici, kıyılmış soğan, esmer bira, kaymak ve taze çekilmiş karabiberle hazırlanan çorbanın "gaddarca lezzetli" olduğunu muştuluyor. Başka bir çeşnici ıse, minik karidesler, misket limonunun suyu ve kaymakla tatlandırılmış kurufasulye çorbasının "alışkanlık" yaratabıleceğinden kuskulanıyor ve bu konuda okuyucıılarını uyarıyor. Fırında pişirılmiş kılıçbalığı ve yine fırında pişirilmiş, balla, sarımsakla tatlandırılmış tavuk goğsu de baştan çıkartıcı yemekler arasında... Ama biz en iyisi yemekleri saymaktan vazgeçelım ve CiTiEs'in adresini verelim: Değişen dekor "Lokantanın atmosferinin muşterilere gore değişmesini istemedim" diyor Sahir Erozan, "Hani, her kentin kendine ozgu bir havası vardır ya? tstedim ki, buranın da oyle oıgun bir havası olsun. Zaten bu yuzden CiTiEs adını verdik." Bardan, bir korıdorla yemek salonuna geçilıyor. Yemek salonu, antik kalıntıları andıran duvarlarla bölmelere ayrılmış. Lokantanın kalıcı duvarlanndan birınde Rıo de Janeiroya ait fotoğraflar var. öbur duvarı ise, vitray!ı pencerelerle suslenmiş. tnsanın aklına hemen, "Niçin bira/ daha paraya kıyıp daha gerçekçi bir Rio atmosferi oluşlurmamışlar da, folograflarla idare etme yoluna gilmi^ler" sorusu geliyor. Bu soru Sahir Erozan'a yoneltildiğinde yanıtı şu oluyor: "Diyelim ki, I milyon dolar harcayıp bir lokanla açıyorsunuz. Ve üç ay sonra herkes lokanlanızı sıkıcı bulmava başlıyor. Hos bir şey CİTlES'in yemek salonundaki harap görünüşlü duvarların ve tüm dekorasyonun umrü dört ay.. Lokantayı VVashıngtonlu mimar Tony Velazquez dekore etmış. Bar da lokantadan caddeye uzanan bır ıskele gıbı 2424 I8th St. NW, VVashington. Amerika'ya yolunuz duşerse uğrayınız. Şarabı, bahşişi, vergisiyle birlikte bir kişılık komple akşam yemeği için odeyeceğinız para, yaklaşık 35 bin Turk l.irası olacak. Zaten Istanbul'daki lüks lokantalardan da bundan a/a çıkamazsınız, öyle değıl mı? Önemli bir nokta daha var: Rezervasyon yapmıyorlar, aklınızda bulunsun! II 18 Derleyen: Muzaffer Abayhan