Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Hayvan sevgisi, uygarlığın ölçüsü "Amerika'da, her evde kaç tane çocuk varsa, o kadar da evcil hayvan bulunur" diyen Nermin îldeniz, hayvanlarla yakındgn ilgilenen çocuklarda sorumluluk duygusunun da çabuk geliştiğini söylüyor. MERT ALİ BAŞARIR • eçen haftalarda lzmir'de görulenkuduz vakaları ("vaka" diyoruz, çünkü kuduz çok eski bir olay) üzerine, İzmir Valiligi ve Belediyesi'ncebaşlatılan "Kedi Köpek İllafı Kampanyası" büyük bir ilgi görünce, bu konu hayvanseverlerin tepkilerine yol açmıştı. Hayvanseverler Derneği Başkanı Nermin İldeniz'le köpeği Cicican yanında olduğu halde bu "bilimsel yöntemi" görüştük. tnsan haklanna bile kuşkuyla bakılan ülkemizde, tzmir Valisi Vecdi Gönül'ün başlattığı, "Kedi Köpek ltlafı Kampanyası" Belediye ile hayvanseverler arasındaki ihtilafı iyice arttırdı. İLDENİZ Dediğiniz gibi biz öteden beri belediyeyle bu konuda anlaşamıyoruz. Yönetim kurulundaki arkadaşlarla, 34 ay önce Bedrettin Dalan'ı ziyaret ettik. Uygar ülkelerde olduğu gibi nüve bir çiftlik kurduğumuzu, hayvanları toplayarak, onlara sahip bulmak, dış ulkelere satmak ya da kısırlaştırmak gibi hedeflerimiz olduğunu söyledik. Kendisinden yardım istedik. Dalan bize, "Bu söylediginiz olacak degil, bu katliamla olur, bu katliam devam edecek, başka bir şey yapamam, insan sağlıgı lazım" dedi. Biz de, "İnsanların ruh sağlıgı bozuluyor" karşılığırıı verince Dalan, "Ruh saglıgı, beden saglıgından sonra gelir" dedi. Ve ekledi: "Kore'den insanlar getirtmeyi duşiinüyorum. Bu sokaklaki kopekleri loplasınlar, yesinler..." Hayvanseverler Derneği Başkanı Nermin lldeniz: G i karne verilenler bu işi yapacaklarmış. Çevre şehirlerden kedi köpek getirmek ekonomik olur mu? Bilmiyorum. Çünlü fazla bir para da vermiyorlar. Yarın İzmir Valisi ve Belediye Başkanı'ndan ilham alan diğer vilayet yetkilileri de bu işi yapacaklar. İzmir'e götürmeye gerek kalmayacak. Bu konudaki tepkilerinizi hangi mercilere bildirdiniz. tLDENİZ Partilere telgraf çektik. DYP Dalan'ın bu iş için özel olarak Kore'den adam getirtmesine pek gerek yok ki, birçok ve ANAP lstanbul ll Başkanlanyla konuştum. masum vatandaşımız, "Belediyelerin denetim izmir Veteriner lşleri Müdürü'ne, "Veteriner yetersizliği yüzünden" kimi lokantalarda lis olarak hayvan avı nasıl yapıyorsunuz? Vetelede yer almayan hayvanlann etlerini de pe rinerligin adını da kötüye çıkardınız?" diye sordum. O da, "Ben bundan ekmek yiyorum, kâlâ afiyetle yiyorlar. benim çocugum var" dedi. Ben aç kalsam, o tLDENİZ (Kahkaha atarak) Çok doğ maaşla ekmek yemegi arzu etmem. Veterinerru, bu hususta pek bir bilgim yok. Belediye lerin sahası geniş, kendinize başka bir iş ler her gün yüzlerce köpek veriyorlar. Belki bulun" şeklinde tavsiyede bulundum. İzmir bunların bir kısmının lokantalara gitmesi Valisi ve Belediye Başkanını dunnadan arıyomuhtemeldir. Fakat Dalan'ın bu işten ne ka rum. İzmir ve lstanbul müftülerıyle görüştüm. dar tiksindiğini ifade etmek için kullandığı, lstanbul Müftüsüne, "Kenya kadar olamıyo"Kore'den adam getirtecegim" lafı bize çok ruz. Kenya'da, 'kedileri öldürüyorlar' diye dokundu. Belediyelerin başıboş kedi ve kopekleri cadde, sokak kovalayarak, tufekle hunharca oldürmeleri, bugiine kadar çeşitli tepkilere yol açarken, bu kampanya mevcut ekonomik sıkıntılar yüzünden" "ek gelir peşinde koşan" vatandaşlan da bu cinayetlere ortak etmek olmuyor mu? tLDENİZ Tabii oluyor. Yalnız vicdanlı bir insan, aç kalmayı tercih eder de, gene bir can alarak para kazanmayı tercih etmez. Ben bu kişileri normal görmüyorum. Ruh hastası, hain, akıl hastası olarak kabul ediyorum. Bu açıdan bakılınca gerek belediyelerin, gerekse bir anda bu yola itilen vatandaşların lahmacunculardan pek farkı kalmıyor. Üstelik lahmacuncular bu işi kahraman edasıyla yapmıyorlar. ILDENİZ Ben bunu pek ekonomik koşullara bağlamak istemiyorum. İnsanların ruhsal bozukluklarıyla büyük ölçüde eğitim yetersizlikleriyle ilgili bir şey. Hayvan sevgisi aileden verilmeye başlanmalı. Samyonım şu anda İzmir dışındaki kentlerimizde de, "Kedi köpek avı mevsimi" açılmış durumda. Şayet İzmir Belediyesi, "Nakliye masraflarım" da karsılarsa, İzmir'e ülkenin her yanından "kamyon kamyon" kedi köpek yağmaya başlayacak. İLDENİZ Tabii öyle... Ancak yeni bir uygulamayla 18 yaşından küçük çocukların getirdiği hayvanlar kabul edilmiyormuş. Yalnız Nermin lldeniz, köpeği Cici Can ile. uslüman gruplar ayaklanmış" dedim. Müftü TRT ile temasa geçip hemen bir konuşma hazırlayacağını söyledi. Cumhurbaşkanımız, okulların açıldığı gün, "öğretmenlerden eli kalem tutan öğrenci yetiştirmelerini istiyorum. Tüfek tutan değil" demişti. Bir öğretmen olarak, bu söz çok hoşuma gitti. Şu andaki manzaraya göre eli silah tutan, çocuk genç yetiştiriliyor. Sayın Cumhurbaşkanımız buna müdahale etsinler, Cumhurbaşkanımıza da telgraf çektik. Bir de Alman Konsoloslugu aracılıgıyla toplanan ayıları belediyenin elinden kurtarma hikâ>eniz var. İLDENİZ Dalan'dan ayrılacağımız sırada, Atanur Oguz Bey, "Dün 24 tane ayı toplattık, yann öldürteceglz" dedi. Arkadaşımız para çıkararak, sayıları satın almak istedi. "Siz bakamazsınız" dediler. "Çiftligimiz var, bakarız" karşılığını verdik. Amacımız hayvanları kurtarıp sahiplerine vermekti. Kabul etmediler. Biz de lngiltere'deki, Almanya'daki hayvanları koruma derneklerine teleks çektik... Alman Konsoloslugu araya girerek, rica etmiş, ayıları sahiplerine vermişler. Bu konuda İzmir Anakent Belediye Başkanı Burhan Özfatura'nın, "Şehirde hayvan beslemek ne halt oluyor?" İzmir Valisi Vecdi Gönül'ün de, "Hepimizin duygulan var, ama dunya insanlar içindir" sözleri var. Sizce insan sevgisi, birazcık hayvan sevgisinden geçmivor mu? ILDENtZ Tamamen böyledir. Onların dedikleri çok yanlıştır. Ben dış Ulkelerde çok bulundum. örneğin Amerika'da her evde kaç tane çocuk varsa, o kadar hayvan vardır. Bir kedi, bir köpek, bir kaplumbağa, birkaç kertenkele beslerler. Bunu Amerikalılara sorduğumda, aldığım cevap şu oldu: "Ev hayvanlan çocuklara sorumluluk vermek içindir. İlerde bu sorumluluk devam eder. Çocukla hayvan arasındaki bu sevgi alışverişi çocugu yumuşatıyor." Bu, uygar ulkelerde hep böyledir. Bu seviyeye gelmiş bir belediye başkanı, bir vali nasıl böyle konuşabilir? Bunlar hiç mi dunyayı görmemişler, hiç mi bir şey görmemişler? Bu arada, kapı çalınıyor. Nermin Hanım, "kapıcıdır" diyor ve kapıcı, Cicican'ı alıp akşam turuna çıkarıyor. Şimdi Türkiye'de üretilmekle olan (semple) kuduz aşısı işe yaramıyor. H.D.C.'de pahalı, bakanlık ithaline izin vermiyor. O halde ktdi kopekleri öldürelim" şekiindeki Pasteur'ün kemiklerini sızlatıcı, "bilim dışı radikal çözüm" bütün dunyayı güldürecek herhalde. İLDENİZ Kesinlikle güldürür. Bari AIDS'i yayan homoseksüelleri de öldürelim. Birçok hastahk yayan telekızları da... Sahipsiz diye, evsiz barksız çocukları da duvara dizip öldürelim. Yapılan barbarlıktan başka bir şey değildir. Samandıra'da kurulan çiftlik bakkında bilgi verir misiniz? İLDENİZ Geçen yıllara kadar çiftlik çok zor şartlarda yürütülüyordu. Biz yönetime geçince, ilk önce bir araba alarak, fırıncılarla ve civar fabrikalarla anlaştık, artık yemek v :f: < mekleri toplatıp hayvanlara yediriyoruz. Hu arada elektrik bağlattık, oluşturduğurnuz ayrı bir ünitede bir ameliyat odası, bir revır, bir tecrit odası, kedi ve köpekler için pansiyon odaları ve veteriner odası yaptırdık. Ayrıca bir de hayvanlar için büyük bir oyun bahçesi var. Kuduza yakalanan hastayı demir parmaklıklı hücrelerde olume terk ederken, kedi kopek avcılıgı yerine kuduzu önleme de sizce ne gibi uygar onlemler alınabilir? İLDENİZ Halkımızı bilinçlendirmek ve sorumluluk vermek gerekir. Vatandaş, hayvanını kaydettirecek, aşılattıracak, yavruladığında bakacak, kesinlikle sokağa atmayacak. Me sela Milli Eğitim Bakanlığı okullara, hayvanları koruma kolu koydurtmuştu. Devlet, Avrupa'dan aşı getirtip masraflarının bir kısmını üstlenmeli, yani kopekleri öldürme masrafını devlet aşıya verse, kuduz diye bir şey kalmaz. Psikologlar, din adamları, veterinerler ve tıp adamları, halkı paniğe değil, bu konuya yumuşak bir şekilde eğilmeye çağırmalı. Konuştuğum bir profesör, bana kuduz zor bulaşan bir hastahk olmasaydı, bugün Turkiye'nin yarısı kuduzdan giderdi, dedi. Hayvanlann insanlardan çektikleri neler? Onların elinden, sutunden, yumurlasından yararlandıgımız yetmiyormuş gibi, daha uzun yaşamak için kanserojen ve radyoaktif maddeleri, lazer ışınını hayvanlar uzerinde deniyoruz? İLDENİZ Biz deneysel amacın da karşısındayız. Avustralyalı doktor, herhangi bir hayvanı okşadığımızda, kan basıncını duşurüp stresleri giderdiğini ispatlamış. Sağırlar, körler, sakat insanlar köpeklerden istifade ediyorlar. Bizde kedi uyutmak bile yok, felçli hayvanlarımız aylarca felçli kalıyor. Sonra kalkıp yürüyorlar, yani felçli hayvanı bile yürutüyoruz. Son olarak Nermin Hanım, hayvanlar parti amblemi de yapılıp, pariizanlıgın içine itiliyor, kır at, horoz, an gibi? İLDENİZ Bu hayvanlara iyi bir yaklaşım bence. At çok sadık, horoz çok atık bir hayvan, bizim amblemimiz de kedi, köpek başı. An, soktuğu için biraz tehlikeli. 7~