19 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

meği vardır. Bu durumda da, verilen yemek yenecektir. Düzenli üç öğün kavramı değişen toplum koşullarıyla değişmektedir. Ailece yenilen ORTAK YEMEKLER, böylece akşam yemekleriyle tatil sabahının kahvaltıları olmaktadır. Düzensiz yemek yemenin bir etkeni budur: ÇALIŞMA VE ÖÖRENİM HAYATI. olayların yanlış olduğunu, soframn tadını kaçırdığını herkes denemeyle bilir. Yemekte bir arada olduğunu fırsat bilip de buna yol açan kişi, tatsız bir hava yarattığını da görür. Yemek sırasında rahat, sakin, birbirine sevgiyle davranmak, sindirim işlevinin iyi olmasını sağlar. 4. YEMEKLERİ tYİ ÇİGNEYELİM. Sindirimin ağızda başladığını unutmayalım. Yediğimiz birçok besin maddesi iyi çiğnendiği zaman, sonraki sindirim aşamalarına hazırlanmış olur. İyi çiğneme, sağlıkh dişleri gerektirir. Diş sağlığına önem vermek, sindirim işlevi için çok önemlidir. Lokmalan iyi çiğnemek "lokma saymak" demek değildir. Acele etmeden, besinleri iyi çiğneyerek yemek yeme ahşkanhğı sindirimi kolaylaştırdığı gibi "hava yutma"yı da önler. Daha önce yazdığımız gibi, karındaki gazın önemli bir nedeni hava yutmadır. 5. YEMEKTEN HEMEN SONRA İŞE BAŞLAMAYALIM. "Yemekten sonra ya kırk adım atmalı, ya sırtüstü yatmalı." Bu halk deyimi, yemekten sonra hemen işe başlamamanın gereğini doğru olarak söyler. Sindirimin, bedenimizin ve ruhumuzun önemli bir işlevi olduğunu bilerek, bu işleve zaman bırakalım. Sonuçtaki yararlannı göreceğiz. D Sinirli olunca ne yedigimi bilmiyorum... Birçok insanın sorunu budur. Sinirlilik, tedirginlik, gerginlik insanı etkiler. Genel olarak bu durumun iştahı kestiği düşünülür. Bazıları için de böyledir. Ama, daha çok kişi için durum bunun tam tersi doğrultuda gelişir. Sinirli, tedirgin, gergin oldukları zaman ne yediklerinin farkında bile olmadan yemek yerler. Birçok şişmanlık olgusunun temelinde kişinin sinirli, tedirgin, gergin ruhsal durumunun bulunduğu anlaşılmıştır. Bu ruhsal durum diyet yapmanın, ya da ölçülü yemenin önündeki önemli engellerden biridir. Halk arasında "hırsını vemekten almak" diye tanımlanan bu davranış, gerçekten de bu tanıma uyan bir biçimde gelişir. Kişi, aşamadığı sorunları önündeki yemeği yiyerek, hem de hırsla, sonuna kadar yiyerek bir anlamda "ortadan kaldınr." Elbette, sorun ortadan kalkmaz, ama yemekler ortadan kalkar, gereksiz kaloriler de bu yolla alınmış olur. Olçüsüz yemek yemenin bir nedeni de budur: GERGİN RUHSAL DURUM. • • * Elbette, yemek yeme davranışlarımızı belirleyen etkenleri sadece birkaç nedene indirgemek yeterli olamaz, yanlıştır. Ancak, beslenme kültürümüz gibi çok yönlü, çok boyutlu bir konuyu irdelemek gereğini ortaya koyuyoruz. Her kültürel davranış gibi, beslenme kültürümüz de toplumumuzun sosyal yapısına, ekonomik yapısına, buralardan oluşan değer yargılarına bağlı. Gene, her kültürel davranış gibi, beslenme kültürümüz de toplumun sosyal yapısıyla, ekonomik yapısıyla, değer yargılarıyla değişiyor. önemli olan, beslenme konusundaki YANLIŞ DAVRANIŞLARIMIZI TANIMAK, BUNLARI DEĞİŞTİRMEK, YERİNE DOĞRU OLANLARI KOYMAK... Yemek yeme davranışlanmız Her kültürel davranış gibi, beslenme kültürümüz de toplumumuzun sosyal yapısına, ekonomik yapısına bağlı. Her kültürel davranış gibi beslenme kültürümüz de sosyal yapıyla değişiyor. emek yeme biçimimiz, davranışlarımızın bir örneği. Sonuçta da beslenmemizi etkiliyor. Yalnız yeme biçimimiz değil, yediklerimiz, içtiklerimiz de davranışlanmızla yakından bağlantılı. Yemekle ilgili davranışlarımız beslenme kültürümüzü yansıtıyor. Beslenme kültürümüzü gözden geçirmeden "dogru ve yeterli beslenme" amacına ulaşmak da kolay degil. Ektnek lemeden B Büyümenin, sinirlerin, derinin vitamini... y Tabakta bıraktığın lokma arkandan ağlar... Çocuklara biraz daha yemek yedirmek için başvurulan yollardan biri olan bu tutum, aynı zamanda yemek savurganlığına karşı da bir önlemdir. Böylece, her yemeği sonuna kadar bitirmek davranışı yerleşir. Eğer herkese gerektiği kadar yemek konursa doğru bir davranıştır bu. Ama, çocuklar iyi beslensin diye aşırı yemek yemeyi özendirirse yanlış sonuçlar verir. Çoğu unlular olan besinlerle aşırı beslenen çocuklar şişmanlar. Şişman çocüğun sağlıkh olduğu gibi bir yanlış varsayıma dayalı bu tutum yanlış bir sonuca ulaşır. Oysa, herkesin tabağına gerektiği kadar yemek alması, yemeğini de sonuna kadar bitirmesi doğrudur. önemli bir etken de: AİLELERİN ÇOCUGA KARŞI DAVRANIŞLAR1... Dogru davranışlar kazanalım... 1. BESLENME ÖNEMLİ BİR KONUDUR... Bunu kavramak, sanıldığından daha güçtür. Görünüşte, beslenmeye çok önem veririz, oysa davranışlarımız hiç de öyle olmadığını gösterir. Beslenmeye önem vermenin ilk adımı, doftru bilgiler edinmektedir. lkinci adım, bu bilgileri ev ve birey ölçeğinde uygulamaktır. Çocuklara yanlış beslenme yolları göstermeyelim, daha da yemek yemeleri için bıktırıcı baskılar yerine isteklerine uygun hareket etme ortamını hazırlayalım. Yanlış pek çok davranışın çocuklukta kazanıldığını unutmayalım. 2. YEMEK ZAMANLARINA ÖNEM VERELİM... Sabah kahvaltısı çocuklar, çalışanlar ve yaşlılar için daha önemlidir. Düzenli, yeterli bir kahvaltı güne iyi başlamayı sağlar. Çocuklar için süt içmenin, yumurta yemenin, tatlı yemenin en uygun zamanı kahvaltıdır. öğle yemeğinin kuvvetli, akşam yemeğinin hafif olması daha doğrudur. öyle yemeğinin sonrasında uzun saatler, akşam yemeğinin sonrasında uyuma zamanı vardır. Bu bakımdan öğle yemeklerini geçiştirmek yanlıştır. Akşam yemeklerinin daha hafif yenmesi rahat uyumaya yardımcı olur. 3. YEMEK SIRASINDA TARTIŞMAYALIM. Yemek sırasında sinirlenmenin, buna yol açacak tartışma, tatsız haber verme gibi 1953 yılındaydı. Amerika Birleşlk DevWleri'nde süttozuyla beslenen bazı çocuklarda çırpınmalar (konvülsiyon) olduğu görüldü Hiçbir hastalığa bağlanamayan bu şaşırtıcı durumun nedeni anlaşıldığı zaman, B6 vltaminlnin önemli bir yanı ortaya çıkmıştı. Çocuklardakı çırpınmaların nedeni, süttozunu yapan firmanın B6 vitaminini koymayı unutmuş olmasıydı. Çocuklara verilen B6 vitamini, durumun düzelmesine yetmişti. Sonradan normal beslenen bazı bebeklerde ortaya çıkan çırpınmaların da B6 vitamini ile düzeldiğı görüldü. Ağızdan doğum kontrol hapı alan kadınların bazılarında ortaya çıkan ruhsal depresyonun östrojenin yol açtığı B6 vitamini eksıklığıne bağlı olduğu, bu vitaminin verilmesiyle düzeldiği anlaşıldı. Erişkinlerde seyrek görülen bir tür demir eksikliği anemisinde (kansızlık), demir depoları dolu olduğu halde B6 vitamini eksikliği görüldü, bu vitaminin verilmesiyle kansızlık düzeldı. PIRIDOKSIN bilimsel adım taşıyan B6 vitamini, 1934 yılında bulunduğunda, laboratuvar hayvanlannda büyüme ve bazı dert lezyonlarının iyileşmesi için gerekli olduğu açıklanmıştı. doymuyorum... Birçok kişiden bu sözü duyanz: "Ekmek yemeden doymuyorum." Ekmeğin en çok tüketilen besin maddesi olmasında "alışkanlık" rol c ynuyor. Bu alışkanlık ise genellikle aile içindeki ortak davranışla ilgili. Ailelerin başlangıçta ekonomik yetersizlik nedeniyle bazen kendi ürettikleri ekmekle beslenmeleri zamanla bir alışkanhğı yerleştiriyor. Aile bireyleri zaman içinde ekonomik durumları iyileşse de, her türlü besin maddesini alıp yiyebilecek düzeye gelseler de bu alışkanlıklarını bırakamıyorlar. Sofralarında gene en çok tüketilen besin maddesi ekmek oluyor. Bir sure sonra nedenleri değişse de, alışkanlık biçimine giren davranışlar değişmiyor, >a da bütünüyle değişmiyor. Yemek yeme biçimimizde de aile içindeki ortak tutum ve davranışlar önemli bir etken. Alışkanlıklarımızı pek ayırt etmediğimiz için, biz buna "sevmek, hoşlanmak" diye bakıyoruz. önemli bir etken bu: ALIŞKANLIK. GÜNLÜK GEREKSİNME: Erişkinlerin günlük gereksinmesi 23 mg. arasındadır. Gebelikte, emzirmede günlük gereksinme artar. Anne sütünde az olduğu için bebeklere ayrıca verılmesi gerekir. Bebeklere günde 0.3 miligrama kadar gereklidir. Ağızdan kontrol hapı alan kadınlarda, tüberkuloz sağaltımında kullanılan INH iiacının verilmesinde B6 vitamininin ayrıca verilmesi gerekir. Oğle yemeğim düzensiz... Öğle yemeklerini düzensiz kılan, çoğunlukla çalışma hayatının düzensizliğidir. Küçük işyerlerinde genellikle herkes kendi başının çaresine baktığından, düzenli bir beslenme yoktur. öğrenciler için de benzer bir durum söz konusudur. Giderek öğle yemeği kavramı unutulmaktadır. Ev kadınları da kendi başlarına sofra kurup yemek yemeyi pek istemezler. Böylece öğle yemekleri "bir şeylerle geçiştirilir." Bazı büyük işyerlerinde, büyük işletmelerde "tabldot" biçiminde düzenli öğle ye BULUNDUĞU BESİNLER: Karaciğer, böbrek, tavuk, koyun, sığır etleri, buğday, kuru baklagiller, bulgur, yağlı tohumlar B6 vitamininden zengin kaynaklardır. Patateste, yeşil yapraklı sebzelerde de vardır. Suda erimesi nedeniyle sıcak suda haslama ve bu suyun atılması B6 vitamininin büyük ölçüde kaybına yol açar, unutmayalım... O 25
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle