Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
.22 İ O Mersin Tekel Başmüdürlüğü'nde avukat olarak görev yapan Ayşe Özkut, oğluna aldığı Bisan Gold marka bisiklet, 2025 saat kadar kullanıldıktan sonra parçalanınca, doğrudan doğruya üretici firmanın genel müdürüne bir mektup yazıyor ve 810 gün içinde parçalanan bisikletin herhangi bir ücret ödemeksizin yenisiyle değiştirilmesini sağlıyor. iz Ev Ekonomisi köşesinden okurlarımıza seslenirken sık sık tüketici olarak haklannı sonuna dek aramalarını salık veriyoruz. Hatta geçen hafta da bu köşede beyaz eşya üreticisi firmaların "şikâyelçi tüketici, TSE yerine bize başvursun" yolundaki isteklerini aktarmış ve hemen ardından "alın kalemi kâgıdı elinize ve yazın üretici firmaların genel müdürlerine" demiştik. Bu yazıyı yazdıktan hemen sonra Mersin Tekel Başmüdürlüğü'nde avukat olarak görev yapan Ayşe özkut'tan bir mektup aldık. Örnek bir tüketici, örnek bir üretici Örnek mektup Eğer siz de kalitesiz bir mal almış olan şikâyetçi tüketicilerden biriyseniz, Avukat Ayşe özkut'un üretici firmaya yazdığı mektubu örnek alarak üretici firmaya başvurabilirsiniz. Şikâyetçi olan bir tüketicinin üretici firmaya yazacağı bir mektubun nasıl olması gerektiğini uzun uzadıya tarif etmek yerine, "örnek tüketici" olarak niteleyebileceğimiz Avukat Ayşe özkut'un mektubunu siz okurlarımıza aynen sunuyoruz. (Mektubun daktiloyla yazılmış olduğunu da tekrar hatırlatıyoruz.) 11 Ağustos 1986 MERSİN 26 Eyiül 1985 tarihinde Mersin AffflflSrfflEHTflHBrTOnnflHJFOluTIIeVlyatı. fabrikanız yapısı Bisan Gold bisikleti 60.00a TL. bedelle satın aldım. Şehir İçinde binilmesinın tohlikelı olacağı düşüncesiyle yazlık evimize götürdüm. Dört gün sonra okullann açılmasıyla şehre (Mersin'e) döndük. Haziranın Ikinci haftasında yeniden yazlık evimize dÖndüK. Böylesine detaylı anlatmaktan maksadım, kendisine bisiklet aldığımız 13 yaşındakl oglumun, Bisan'a 9 ay içinde toplam saat olarak azaml 2025 saat binebildiğini göstermek ıçindir. Üzerine sadece oğlum taralından yalnızca bir tam gün süresi kadar binılen bisikletin, hemen ertesi günü, pedalı ana gövdeye bağlayan yuvarlak, kenarı tırtıklı parçası kırıldı. Aldığımız yere götürdük, bedeli mukabilinde yaptılar. Daha sonra, sağ pedalı bisiklete bağlayan çubuk biçimlndekı metal kısım kırıldı, yenısini aldık, taktırdık. Pedal eğlldi, yenisini aldık. Vitesi bozuldu (halen bozuk), seleyl bisiklete bağlayan yer kırıldı, sele ilerı geri oynamakta (halen kırık), arkasmdan arka çamurluğu tekerlege bağlayan tel koptu, yaptırdık. Nihayet dün akşam üzeri gidonun bağlı olduğu boru İle, iskeletı birbirine bağlayan parça kırıldı ve gidon iskeletin bir parçası İle birlikte bisikletten ayrıldı. 60.000 liraya almış olduğumuz bisiklete son olaya kadar yapmış olduğumuz harcama 20,000. TL.'sını geçmiş bulunmaktadır. Bir bisikletin böylesine kısa bir zamanda hurda haline gelmesinin elbette tüm üretiminizin kalitesiz olduğunu göstermediğinin bilincindeyim. Ancak bir şanssızlık sonucu kalite kontrolda gözden kaçan üretim hatalı bisiklet, tüketime sürüldü ve ben de satın aldım kanısındayım. Bisikletin hali oylesine berbat kl, kırılan parçayı yeniden alsam, eminlm ki ertesi gün bir başka yeri parçalanacak. Kıymetli zamanınızı almak zorunda kaldığımdan ötürü üzgünüm, ancak parasının karşılığını almak ve aramak durumunda olan her uygar insan gibi, benim de bu uğurda mücadele etmemin en doğal hakkım olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle, çok kısa bir süre içinde ancak 1015 yılda meydana gelebilecek arızaların tümünü birden göstermek suretiyle üretim hatası sonucu üretıldiğinı ispat eden Bisan Gold marka bisikletin, ya satın aldığım Antmen Ticaret veya Mersin'de göstereceğiniz bir başka mağazaca geri alınarak, yerine en kısa zamanda sağlam, kırılıp dökülmeyecek bir başkasının bedelsiz olarak verilmesini temlnen gerekli emrin bildirilmesini arzeder, göstereceğiniz ilgiye şımdiden teşekkür ederim. EK: Eşim Erol özkut adına kesilmiş 26.9.1985 gün ve 1670 sayılı fatura fotokopisi (570453 .kadro nolu Bisan Gold). Av. Ayşe F. ÖZKUT Sayın Genel Müdür; B Ayşe Hanım mektubunda bir "bisiklet macerasının" olumlu sonuçlanmasına kadar geçen süreci bize aktarıyor. Gerek satıcının, gerekse ailesinin "sonuç alamazsın" şeklindeki telkinlerine rağmen üretici firmaya mektup yazma fikrinden caymayan Ayşe Özkut, bu çabasının olumlu sonucunu kendisini bile şaşırtacak ölçüde kısa zamanda görüyor. Avukat Ayşe özkut'un hem bize yazdığı, hem de kalitesiz bisikletin değiştirilme si amacıyla Üretici firmaya gönderdiği mektupları, her biri tüketici olan siz okurlanmıza örnek olsun, sizleri yüreklendirsin diye aynen yayımlıyoruz. Mektubun yayınına geçmeden önce sizleri bir kez daha uyarmak istiyoruz. Aldığınız mal kalitesizse ve haklılığınıza inanıyorsanız, mutlaka sonuna kadar mü cadele edin ve hakkınızı arayın. Ancak Ayşe özkut'un mektuplarından da görebileceğiniz gibi mektuplannızı vurucu bir dil, düzgün bir Türkçe ve miimkünse daktiloyla yazın. Eger kendiniz bu olanaklara sahip değilseniz, bu olanaklara sahip olan bir tanıdığınızdan yardım isteyin. Ama lütfen "bu çabam nasıl olsa boşa gider" diye umutsuzluğa kapılıp ve üşenip, hakkınızı aramaktan vazgeçmeyin. Siz hakkınızı aradıkça, ben hakkımı aradıkça ve haklannı arayan Ayşe hanımlar çoğaldıkça Türkiye'de tüketicinin korunması konusunda atılan adımlara her gün bir yenisi eklenmiş olacaktır. Unutmayın! Şimdi sözü avukat Ayşe Özkut'a bırakıyoruz: 2.7 Haziran 1986 MERSİN Sayın Meral Tamer Yazılarımzda zaman taman tüketici sorunlarma yer verdiğinizi okumaktayım. Oiğer okuyuculanmzın da paylasmasını arzu ettiğim güzel bir olay geçti başımdan. 1985 yılı eylül sonunda küçük oğluma aldığım Bisan marka bisiklet 9 aylık zaman sürecinde, ama/iili olarak 2025 saatlik kullamm sonunda parçalandı. Bisikletin garanti belgesi yoktu. Fabrika adresini Oğrenmek iizere gittiğim satıcının ve ailemin bütün cesaret kırıcı sözlerine rağmen, biraz da yazılarınızın etkisiyle, 27.6.1986 tarihinde Bisan Bisiklet Fabrikası 'na bir mektup yazarak durumu anlattım ve bisikletin değiştirilmesini istedim. tnanın, henüz PTT alma haberi dönmeden, Bisan Fabrikası 'ndan Üretim Müdürü Ahmet Bey beni işyerimden aramış, yokluğumda sekretere. bisikleti ya aldığım sattcı veya herhangi bir nakliyat ambarı kanalı ile Odemeli olarak fabrikaya göndermemizi. yenisinin derhal gönderileceğini, bu konuda salıcıya da bize gereken kolaylığı göstermek üzere talimat verildiğini bildirmiş. Aynı gün, bu telefon görüşmesinin arkasmdan, Mersin 'deki o cesaretimi kıran satıcı firma sahibi bizzat telefon ederek bisikletle ilgili her türlü yardımı yapmak üzere fabrikadan direktif aldıklanm yine sekretere bildirmiş. Ben ertesi gün isyerime gittiğimde, ortak bir sevinç ortamı ile karşılaştım. Herkes, çabamın karsılığında bir ses çıkmasmdan dolayı beni aslında Bisan Üretim Müdürü Ahmet Bey'i kutluyordu. Aradan 56 gün geçti. Yine Ahmet Bey'in tzmir'den telefonla araması üzerine bisikletin henüz fabrikaya ulaşmadığım, benim gecikmeden dolayı herhangi bir endişeye kapılmamam için durumu haber verdiklerini bildirdi. Bisikleti teslim ettiğimiz ambara telefon ettiğimde bisikletin, yanlıslıkla tzmir yerine tstanbul'a giltiğini öğrendim. Sonunda yanlışlık telafi edildi ve bisiklet fabrikaya ulastı. Sayın Meral Tamer, hani derler ya "ölsem de gam yemem", ifle Oylesine bir duygu kapladı içimi. Yukarıda da arzettiğim gibi, baslangıçta gerek sa tıafırma, gerekse allem mektubum üzerine hiçbir sonuç alamayacağıma inanmışlardı. Hele satıcı bana, "Ne malum oğlunuzun kamyona çarpmadığı" gibi abuk sabuk bir laf etti. Fabrikanın her sikâyete yeni bir bisiklet göndermesi halinde boşa çalısmıs olacağını, zarar edeceğini suyledi. Allahtan kıfabrikada müşterinin peşinen sahtekâr değil, dürüst olduğuna inanan A hmet Bey'ler vardı! Sonuç olarak cuma günü (8.8.1986) nakliyat ambarmdan telefon ettiler, yeni, pırıl pırıl bisikleti teslim aldık. Içim Oylesine coşku dolu ki (bu, bisikletin yenilenmesi sevincinden başka, bambaşka bir haz. Sahipsiz olmadığmın, insan yerine ve hem de dürüst bir insan yerine konmanın verdiğı bir güvenlik duygusu, Ovünç kaynağı, kelimelerle ifade edemiyorum.) Bir Batı ülkesinde çok doğal sayılan bu olayın tüketicinin kanunla korunmadığı ülkemizde, aynen Batı kalıpları içinde yürümesinden duyduğum kıvancı siz de paylaşasınız, okuyucularınıza da duyurasımz diye size de yazdım. Bu yaz, zayıflayamamaktan şikâyetçi olanlar çoğunlukta Uzmanlar, "Gıdama dikkat ettiğim halde bu yaz tek bir kilo bile veremedim" diyenlere hem abur cubur yiyip, hem aç kalmak yerine ciddi bir gıda rejimi ve yoğun beden hareketi öneriyorlar. u yaz özellikle hanım okurlarımız tüm çabalarına rağmen zayıflayamamaktan şikâyet ediyorlar. Telefon ya da mektupla bize başvuran okurlarımız, "Her yıl kış aylarında aldığım kiloları yaz başlangıcında ü/erimden alardım. Ama bu yaz haşaramadım. Gıdama dikkat cltigim halde, usttlik sıcaklar nedeniylt iştahımın kesilme.sine rağmen bu yaz bir türlü tek bir kilo bile zayıflayamadım," diye yakınıyor, bizden öneri bekliyorlar. Koııuyla ilgili olarak görüşlerine başvurduğumuz uzmanlar öncelikle kilo veremeyen kişilerin ciddi bir gıda rejimi yapmış olamayacaklarına işaret ediyor ve "Çogu hanım üç öğün aç geziyor, buna karşılık çocuğunun tabağından arta kalan patates kızartmalarını, pilavları atıştırıyor ve aç kaldıgı zamanlann çuklugu nedeniyle de 'Ağzıma lokıııa girıniyor' diyebiliyur. Gıdama dikkat ettiğim halde zayıflayamıyorum diyenler yakından izlenecek olsa, aldıkarı günliik kalori miktarının hiç de a/ olmadığı görülecektir" diyorlar. Uzmanlar zayıflayamamaktan şikâyetçi olanların ne yiyip ne yemediklerini yeniden gözden geçirmelerini ve düzenli bir gıda rejimine girmelerini, buna ek olarak beden hareketlerini de büyük ölçüde arttırmalarını salık veriyorlar. Bu çerçevede özellikle hanımların ev işlerinde yardımcı kullanma B Ayjeözkut malarında ve kısa mesafeler için otobus ya da taksi yerine yürüyüşü tercih elmelerinde yarar olduğu bclirtiliyor. Kilo verememekten şikâyetçi olan hanımların ayrıca evde yemek pişirme alışkanlıklarında da değişiklik yapmaları ve örneğin tatlı ve kızartma yapmaktan vazgeçmeleri, et koyduklan yemeğe yağ koymamaları makarna ve pilavı daha seyrek pişirmeleri, çay ve kahveye koyduklan şeker miktarını azaltmaları öneriliyor. T\ 26