Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Herkes Türkçeyı, aynı dilı kullanıyor ama aynı dılı kullanıyor diye herkes şair olanııyor Çunku bestecilikte asıl olan, kendinı nıuzikle anlatabilmektir. Mııziği içimdeki duyarlıhğı anlatmak içın kullanıyorum. Çiğdem, bcstelcrımi görduğünde, "Bunu bestelerken neyi düşündıın?" dcrdı, "Bilmiyorum" yanılını verirdim. Çünkü geıçeklen şimdi de bilmiyorum. O besteci Melıh'ın sorunu. Komik gelecek ama, hüzunlüysem mütlıış neşeli, neşeliysem duygulu parçalar yapıyorum. Komık değil mi? Yaptıgı bestelerle TKT'nin kurdugu "Turk Mıizigi ve Halkını Korııına Hatlı" nı en kolay asan besteci olduğunuıu rahatlıkla söyleyebilirİ7. Siz ve halkın dışııula boylc bir denelim mekanizmasını nasıl karşılıyorsunuz? TRT Eurovision dışında çağdaş müziğe yönelik ne yapıyor kuzum? Hiçbir şey... Yönetim Kurulu'nda gemi azıya almış kişiler, anlamadıkları müzikleri uydurma gerekçelerle geri çevirirlerken, akılları 20 yıl geride çalışıyor. Bu şekilde hafif müziğin hiçbir yerc gitmesine olanak yok. Bir görevlı, Halley için, "Bu parçayı denetime gönderseydiniz, geçemezdi bile..." lüründen bir laf etti. Sözlerde 'şiiriyet' arayan elemanların da bulunduğu TRT Kurumu pornografik filmlere fon müziği olabilecek yabancı parçaları yayınlarken hiç tcrcddüt bıle etmiyor. tşte bunlardan birinin sözleri, "Push in the bush", "Gel bana çalılıklarda geçir" gibi anlam taşıyor. Ya da "Don't mass with my too too / Kıcımla oynama" gibi şarkılar TRT antenlerinden bangır bangır tum Turkiye'ye yayılıyor. Şimdi çocuklar bile İngilizce biliyor. Ben bunların yayınlanmasına karşı değilim veya biz niçin "kıçh" şarkı yapmıyoruz da demıyorum. Ama bunları rahatlıkla yayınlayan TRT Denetim Kurulu'nun Klips'in bir parçasındaki "Elektrik çarpmışa döndiım seni görünce" sözlerini "çok ayıp" karşılamasını anlayamıyorum. Şu anda TRT batmakta olan Hafıf Müzik gcmisındcki dclıği kapayacak yerde, onu kapayacak tahtanın damarlarıyla uftraşıyor. Her ne kadar diinyadaki hesteciler arasıra farklı konular bıılabiliyorlarsa da bizdeki "pup niuzik" bestecilerinin tek konusunu aşk oluşturuyor. kiminle seyredeceğim?" tşte reel aşk. Buradan bir ozetlemeye gidecek olursak, çağdaş müzık bir cndustrıdir vc gcnv'liğe yoneldiği oranda kalıcı olur, varhğını sürdurılr. Çünkü plak alan, kasete para yatıran genç kitledir. Muzik endüstrisi gençlerin cebindeki paraya go/. dikmiştir. Onlara yönelik mü/.ik yapmak zorundadır. Bırakın mutfaktakı kadın da açsın radyosunu Erol Evgin'ın nostaljik aşk şarkılarını dinlesin. Zaten o kadın yılda bir plak ya ahr ya da alma7. Hatta hıç almaz. r ürkiye'de bir besteci bir şey kazanmadığı için,35yaşında olmama rağmen kazanabilen en genç besteciyim. Son beş yıl içinde TRT'de çalınan parçalarımın telif bedeli olarak 171.576 TL. ödendi. 2 O i Peki Türkiye'de bir bestecinin yıllık kazancı nasıldır? Bu pazardan payına dıişeni yeterince alabilmekte midir? Türkiye'de bir besteci hiçbir şey kazanmadığı için, 35 yaşında olmama karşın, kazanabilen en genç besteciyim. Son beş yıl içinde TRT radyo ve televizyonunda çalınan parçalarımın telif bedelleri geçtiğimiz günlerde ödendi. 171.576 lira tutuyormuş. Yazı ile tamamı tamamına yuzyetmiş bir bin beş yüz yetmış altı lira Bu para ile Türkiye rekortmeniyim. Matematik olarak yaşamamın ıınkuıısızlığmı siz de kabul ediyorsunuz. BUyük başarı kazanan "Hisseli Hârikalar Kumpanyası"nın müzıklcrını yaptım. Brüt dikkatinizi çekerim net değil 125 bin lira kazandım. Bana herkes "Aslansın Melih!" diyor. Ama ben, "Ben Melih Kibar'ım, ver oradan iki ekmek!" diyemıyorum. Reklam müziklerinden gelen parayla yaşıyorum. Bu parayla endüstrimi oluşturuyorum. Türkiye'de reklam müziklerinde görülen kalitenin pop müziğinde görülmemesınin nedeni, reklam müziklerinin karnımızı doyurmasındandır. Surekli yakınıyorsunuz. Ama bu işin kolayı da var. Anadolu'ya uzanır, yanık sesli, ciyak ciyak oten bir çucuk bulursunuz. Sizın teknolojik olanaklarını/la da birleştirince "Küçük Mııharrem', "Büyük Abdürreızak" veya "Orta Emrah" diye buyiık "yatırımsal sanatçı" yelistirirsiniz. Ardından da gelsin paralar... Bundân beş yıl önce arabeskle dalga geçen bir müzikal yapmıştım. İçinde salt dalga geçilmek uzere beslelenmiş arabesk parçalar da vardı. Arabeskçiler geldiler, "Aman Melih Ağabey sen niye arabesk yapmıyorsıın?" diye ellerime sarıldılar. Bakın şu ana kadar bin tane arabesk parçası yapıldıysa 1001 ve 1002'ncileri benim yapmamda, Türkiye'nin müzik düzeyi açısından hiçbir sorun olmaz. Ama kazanacağım paralarla altyapımı oluşturabilir, kendi muziklerimi kaygısızca yapabilirim. Kadınların pazarlanmadığı ortamlarda müzık yapılmasını sağlarım. Ancak belli olmaz, belki Mercedes bilmem ne "SEL" otomobilleri alır, karımı boşar, fıstıklarla yatlarda fink atanm. Belki de hep arabesk parçalar yaparım. Ama bunları yapar mıyım bilmiyorum. Çünku hiç bu kadar param olmadı. Fakat sonunda 'tak' edecek canıma ve kendı müziğimi yapmak için arabesk yapacağım. ı ı Bu o TVdeki kalem mi? Ç ağdaş müzik bir endüstridir ve gençliğe yöneldiği oranda kalıcı olur, varhğını sürdürür. Çünkü plak alan, kasete para yatıran genç kitledir. herkesi uyutabilirim... Yaşasın artık Yuzlerce şarkıyı doldunıcak aşk konularını bulmak zor olmuyor mu? Elbette bestecıler Türkiye'de kadın materyalini yeterince toplayamıyorlar. Adam şarkısında, "Kırık rakı kadehinin dibinde aşkı aradım" diyor. Dıyor ama bu şarkıyı sattığı çocuk durakta kız kesnıcklc meşgul; ona nc kırık rakı kadehinden. O mutluluktan uçmaya hazır bekliyor. Söz yazarları çoğunlukla kadındırlar ya hep gençlik aşklarını dile getiriyorlar. Bir de hayal güçlerini... Bi/de şarkı, "Sen gidince saksılardaki çiçekler soldu..." derken, yabancı, "Sen gidince dikkat edin 'Sen' sözcuğü onlarda da geçiyor bu akşam konserveyi kim açacak?" diyor. Veya "Televizyon proKramını Turgut özal ve sinema oyuncusu Kemal Sunal'm oğlu Ali Sunal, Ali'nin sünnet düğununde. (Fotograflar: LEVENT ÇAĞLAR)