05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Gazeteci gözüyle TürkiyeFederal Almanya ilişkileri Sen bizden dıktan sonradüşüyor. Köln şehrinde çıkan "Kölnische Rundschau" emin bozmanın günahı çok gazetesi, mart 1976'da ilk Alnıan nıu buyük? Bilmiyorum. gazetesi olarak bir Türku stajyer kaAma bu yazı çıktıktan son bul ediyor. Havanda sarmısak dö vra, dindar dostlarımın tav nıesini öğrettiğim kızını bendcn busiyelerinc uyacağım: Rrından alaca cak bucak saklayan vc koyun eti koğım bir ekmeği üç kez başımın üs kusuna dayanamadığı için Türk lotünde gezdirdiktcn sonra başıboş kantalanna adımını atmayan Yazı tşleri MüdUrü Jürgen C. Jagla, işe köpeklcrc vcrcrek... Hayır, saçmalamıyorum. Anlata başladığım gün bana şu sözleri söyyım: Yıl 1975, yaş 25, yaklaşık 15 lüyor: "Kabiliyetini bilmiyorum, seneden beri Almanya'dayım. Tah ama sen istedigin yere varacaksın!" Işte bu Herr Jagla, beni "gazeteci" silin sonu geliyor. Gazeteci olmak istiyorum. Frankfurt'ta çıkan Türk yaptı. Adam iki yıl sonra benim Algazetelerine bir staj yeri bulmak man (ebasına geçmemi de sağladı: amacıyla gidiyorum: "Ne staj yeri, O zamanın tçişleri Bakanı NVerner kardeşim. Sen önce gazete satması Maihofer'e, "Bu adam rüyalarını nı ögren. Bulundugun yörede bir bile Almanca göriiyor, neden zorbayi lazım. Folograf makinanı da luk çıkarıyorsunuz?" diyerek. Birkaç hafta sonra elimde Alnıan patak omuzuna, işte gazeteci oldun." tşte o an ağ/.ımdan çıkan yemin: saportuyla Jagla'nın odasındayım. "Ben gazeteci olacağım; ama hiçbir "Du zahlsl zu uns", diyor bana: Türk ga/ctesine ismim altında yazı "Sen bizden sayılırsın" ... "Deliyazmayacagım." Şimdi, Cumhuri kanlı, kabiliyetini hâlâ kestiremeyet gazetesinde yeminimi bozuyo dim, ama sen istedigin yere varacakrum. Melekler günahımı bilançoda sın!" göslermesin! tstediğim yer nerdeydi? Bir buçuk "Nasıl oldu, yolum diişlii Köln' yıldan beri dokuz Alnıan gazetesie", diyc bir türkü vardır. Benim yo nin ve çeşitli Alman radyolarının lum Frankfurt'a, ağzımın payını al daimi Yunanistan ve Türkiye muha f sayılırsın! beni üzüyor. Damga hazır: "Bizden, sizden, Alman, Türk, solcu, sagcı vs." Hayır, şuna buna yaranmak için tarafsızlıktan taviz verenıenı. Yunanlılar, TUrk ismi altında ülkeleri hakkında çıkan yazılarımdan olumlıı veya olumsuz etkilenmiyorlar mı? Muhakkak, ama bana karşı çağdaş bir tutum içinde tarafsızlığıma inandıklarını söylüyorlar. Şimdi ben kalkıp, Atina'ya mı yerleşeyim? Yoo... Sütten ağzı yanan, yoğurdu üfleyerek yermiş. Sanki Yunanistan'da her şey çok mu daha rahat. Hem Türkiye, yabancı muhabirler için bir konu cenneti. Her sabah evden çıkarken, Almanları bağlayacak bir röportajı gerçekleştirebileceğime inanarak çıkıyorum. Başka nerede var bu bolluk? Almanya'da gazeteciyken, Türkiye'nin "medarı iftihan" olarak geçiniyordum, Türkiye'de galiba başağrısı oldum. Ankara'da Türk gazetecilerine verilen brifinglere, "Sen bizden sayılırsın" diyerek çağırıyorlardı. Artık çağırmıyorlar. Şimdi Alman Cumhurbaşkanı Kichard von VVeizsacker geliyor. Sayın Cumhurbaşkanı Kcnan Evren'in konuğu olarak. Amacım, bu iki devlet büyüğünün tokalaşmalarını Türkiye'nin, Almanya'nın ve Turk Alman dostluğunun yararına milyonlarca Almana aktarmak. Ve kulağımda ihtiyar bir Alman okuyu:unun Köln'de stajyerken telefonJu söylcdikleri: "Siz bir lürksünüz ve Müsliimansınız. Nasıl oluyor da Katoliklerin arasında çalışabiliyorsunuz?" Aynı Alman gazeteci olarak Türkiye'de çalıştığım gibi: Sırat <öprüsünde volta atarak... U BAHA GÜNGÖR Y biriyim. "Kölnische Rundschau" gazetesinde stajyerlik ve edilörluk yaptıktan, Reııter Habrr Ajansı'nın Almanca dış haberler servisinde iki yıl didindikten ve Bonn'da çıkan "GeneralAnzeiger" gazetesinde dört yıl politik editörlükle uğraştıktan sonra Babiali'deki buromda iki milyondan fazla Alman okuyucusuna ve milyonlarca radyo dinleyicisine hitap ediyorum. Meslekdaşım Ufuk Güldemir bana şöyle bir soru yöneltti: "Türk ismiyle Almanya'ya yazmak nasıl bir duygu?" zor, dostum, zor. Olumlu yazarsın bir türlü, olumsuz yazarsan, bin türlü... Gerçek şu: Gazetelerim bana güvcniyor ve yazılarımı harıl harıl basıyor. Ama Turkiye"de şu "siyahbeyaz" değerlendirilmek beni kahrediyor. Aman, yanlış anlaşılmasın, 25 sene Almanya ve ben Türk bayrağına saygımı ve Beşiktaş'a sevgimi hiç yitirmedim... Hayır, ben "Ya bizim yanımızda ya da karşımı/.dasın" felsefesine "hayır" diyorum. Olumlıı yazılar için "aferin" almak ve olumsuz yazılar için, "Türk ismi altında çıkması bizi üzüyor" tenkidini duymak da Alman basınınuı Türkiye'ye bakışı sona crdirilmesine katkıda bulunulacağına inanıyorlar. örneğin "Heilbronner Stimme" Alman devlet başkanının, "tkili diyaloğu gerginliklerden kurtaracagına inandıgım" söylerken, "GeneralAnzeiger" von Weizsâecker'in "Manevi ölçülere önem vererek Almanya'da yaşayan I'ürklerin küllürlerinden vazgecmeden uyum sağlayabilecegine ve Almanya'da genel bir yabancı duşmanlıgının olmadıgına" inandıracağını söylüyor. "Südkurrier" gazetesi, Richard von VVeizsaecker'i, "Kn iyi elçi" olarak nitelendirirken, Almanlann da ikili ilişkilerdc sorumluluk taşıdığı bazı püruzleri ortadan kaldırabilecek güçte olduğunu vurguluyor. "Westdeutsche Allgemeine Zeitung", "Mannheimer Morgen" ve "Berliner Tagesspiegel" gazcteleri, aynı noktalara değiniyorlar. Sizin bakıs açınızdan, lürkiye'nin başta gelen sorunları neler? Sorunun yanıtını, şöyle sıralamak mümkün: Avrupa'ya sırt çevirme ve "tran'da oldugu gibi" dinin ağıı basması, Türkiye'nin Islarrı âlcmine fazla bağlanması, demokratiklcşmenin yerinde sayması, iç politik dengeleıin aşırı eğilimlcr tarafmdaıı bozulması, Batı dcğcrlcrinin arka plana aıılması, NA TO'nun çok lıassas bir bölgesinde Yunanistan'la bir anlaşmaya varılamaması ve birbirlerine karşı düşuncelere sahip olanların tekrar anarşiyi tıımandırması Türkiye için başta gelen sorunlar olarak .ıralandırılıyor. Türkiye bu sorunlaıın ustesinden gelirkcn I'urk Alman dostluğunun ve Türkiye'nin Avrupa'ya bağlanmasının çok öncmli oldugu ayrıca helirtiliyor. ederal Almanya Cumhurbaş kunı Kichard von VVeizsâcker'in Türkiye ziyareti öncesi, arkadaşımız Baha Güngör Türkiye'de temsil ettiği Alman gazetelerine beliıli sorular yöneltti. Türkiye ve TürkAIman ilişkileri hakkındaki bu sorular vc yanıtları, özetle şöyle: Gazeleniz açısından, Türkiye'nin hangi yönü özellikle ilginç? Başkent Bonn'da çıkan "General Anzeiger" gazetesi Türkiye'nin politik ve külturel açıdan gittikçe önem kazandığını ve Türkiye'ye gelen turistlerin sayısı çoğaldıkça, kazanılan yeni dostlarla ülkelerindc, Türkiye'deki gelişmelere karşı ilginin artaeağını vurguluyor. "Cîeneral Anzeiger" gibi, "Heilbronner Stimme" gazetesi, ayrıea Turkiye'nin Doğıı ile Batı arasındaki köpıu görevine ve NATO üyeliğinc çok önem verdiklcrini belirtiyor. "Kieler Nachrichten", "Neuc VVestfiilische", "VVestdeutsche Allgeıncinc Zeitung", "Berlincr Tagesspiegel", "Mannheimer Morgen" ve "Südkurrier" ga/eteleri, ayrıca Türkiye'nin birkaç yıl içinde AET'de onemli bir rol oynayacağına ve Almanlann "Bi/ uramızda yaşayan yüz binlerce Türkün ülkelerinde ne F olup bittigini bilmek isliyoruz" görüşünc önem verdiklcrini söylüyorlar. Türkiye, Alman gazetelerinin dış haberler sayfalarında ne öneme sahip? Türkiye'nin dış haberler sayfalarında onemini bütün gazeteler ilk soruya verilen yaıııtlara bağlark'en, güncel konularda Türkiye'ye gereken ilginin gösterildiğini vurguluyorlar. Bu arada "Kieler Nachrichten" gazetesi, özellikle Türkiye'nin demokratikleşme çabalarını dikkatle izlediğini öne sürerken, başta "(îeneral Anzeiger" olmak Uzere, bütün ga/eteler Türkiye'de iç politik dengenin tüm Batı Avrupa ulkelerini ilgilendirdiği gibi Federal Almanya'yı da stratcjik açıdan ilgilendirdiğıni öne süriıyorlar. Alman (ııııılnırbuskanı'nın Türkiye ziyareti size göre ne derecede onemli? Bu soruya verilen yanıtlar hep aynı duşıınceyi yansıtıyor. Gazctelerin hepsi, Richaıd von VVeizsaecker'in bir Türk dostıv olarak Türkiye'ye gitmesiylc geleneksel TürkAlman dostluğunun daha sağlanı tcmellere oturtulacağıtıa ve ba/ı kaışılıklı önyargılann ve peşin hükümlcrin 'Kuran kurslarında dayak olağandır" Federal Alman yetkililer, Alman okullarında Türk çocukları İçin din dersi koyulmadıkça Kuran kursu sayısının azaltılamayacağını söylüyor. Okul ve Gelişım Enstitüsü Dın Eğıtımi Daıresı Başkanı Dr Klaus Gebauer'ın araştırmalarına göre, ılkokul ve orta dereceli okullardakı Türk öğrencılerın yüzde 30'u, haftada iki veya üç kez Kuran kurslarına gidıyor. Camilere bağlı dernekler tarafından düzenlenen kurslar süpermar ketlerde, sinemalarda. hatta çamaşırhanelerde yapılıyor. Gebauer, sadece Kuzey Ren VVestfalya eyaletındekı bu tur derneklerın sayısının 600 ile 700 arasında olduğunu belirtiyor. Essen okul ıdare şubesınde yabancı öğrencı ışlerınden sorumlu Klaus Hofmann, "her Kuran kursunun arkasında başka bir örgutün bulunduğunu" belirtiyor. Mattmgen kentınde, "bozkurtlar" Kuran kursu duzenlerken, Duısburg'da 24 camiye bağlı dernekler bırleşerek bir kurs açtılar Or Gebauer. Kuran kurslarında çocuklara dayak atıldığını bıldıklerını, ancak Alman okullarında Türk çocukları için din dersi konulmadıkça bunların sayısının azaltılamayacağını söylüyor. Alman okullarındakı Türk çocuklarının görecekleri din dersleri için temel oluşturacak bir plan hazırlayan Gebauer, bu planın önümüzdeki yıl Küzey Ren VVestfalya eyaletinde uygulanacağını belirtiyor. Plan, "Yıkanmakdlnin parçasıdır", "Hz. Muhammed'l ve Kuran'ı öğreniyoruz" ve "Cami" gibi temaları kapsıyor. 20
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle