Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BURHAN ÖZFATURA o 1 I I Izmir Anakent Belediye Başkanı Burhan Özfatura, Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu, evli, üç çocuklu, 43 yaşında. Bursa'nın Mustafa kemalpaşa ilçesinde dünyaya gelmiş olan özfatura'mn babası bir ilkokulda odacı, annesi ise ev kadını imiş. Aile, 1922'de Selanik'ten Türkiye'ye gelmiş Ben Nâzım Hikmet'in bütün şiirlerini okumuşumdur. Bana bazı arkadaşlarım, ( Sen karpuz gibisiri derdL 'Yahu, gerçekten dışım yeşil, içim kırmızı. yacı. Uzun süre Almanya'da çalıştı. Şimdi Izmir'de. En kücükleri sizsiniz... Evet, benim. Babanız', anneniz sag mı? Evet sağ... Babam ilkokul hademesiydi. Bursa'nın M. Kemalpaşa llçesi'nde oturuyor hâlâ. Yoksul bir aile çocuğusunuz sanırım... Evet öyle. Ama yoksulluk çekmedik. O zamanlar bir bereket vardı. özelliklc kasaba hayatında, çok daha tasarruflu bir hayat vardı. Yani şimdiki kadar pek öyle lüks özlemi ve tüketim maddesi yoktu. Yani bir buzdolabı, televizyon, giyim kuşam... Ben hep ağabeyimin eskileri ile idare ederdim. Onun için subay elbisesine çok alışığım. Hep subay elbisesinden bozma pantolonlarla filan. Mahallede herkcsin pantolonunun arkası yamalı olduğu için önem arzetmiyordu. Yani çok bolluk, bereket vardı. Meselâ, özellikle, yiyecek fiyatlan çok ucuzdu. Un filan meselâ sandıkla alınırdı. Ceviz bi ziııı zamanımızda kuple falan şey yapılırdı. Ben yani, fakir olrnamıza rağmen, rahmetli teyzem çok genç dul kalmıştı, bir de benim süt kardeşim aynı zamanda yeğenim, onlar da bizden idare ediyorlardı. Babamın iki tane kör arkadaşı vardı. Onlara bile yardım imkânımız olurdu. Parasızlık... Ha onu çektık. Çocukluğunuzdan kalan bir özlem, örnegin bir balonum olsun, bir oyuncağım olsun diye hiç duşıindunüz mü çocukken. Yok öyle bir şey. Hiç düşünmedim. Yoksul yerde çevremizde hep aynı insanlar. Tek oyuncağımız çelik çomak. Onun için pek özlem çekmiyor insan. Siz geçen yıl bir hanım sanatçı için... Bu konuyu bırakalım sayın Çetinkaya, onlar sanatçı değit. Yeteri kadar bizim sırtımızdan şöhret oldular. Siz dilinizın altındaki baklayı çıkarın. Bildiğinizi söyleyin... Göngör Bayrak için dediniz ki, "O şarkıcısıysa ben operacıyım" Siz gerçekten opera ile ilgilendinlz mi? Canım siz de biliyorsunuz. Bir sınıf arkadaşım söylemiş size. Biz Ankara'da Mülkiye'de okurken, devlet konser salonuna filan giderdik. O yıllar kültür yaşamımız vardı. Lisede okurken müzik kolundaydım. Piyanoyu, kemanı filan bilirim. Ankara'da klasik müzikle ilgilcnmeye başladık. Birkaç kez de devlet senfoniye gidince, bu işten tad alıyor insan. Bizimki de öyle, operacılığımıza gelince, hani Mülkiye'nin bir lnek Bayramı vardır. tşte 1964 yılında bu lnek Bayramında ben Carmen'i Türkçe'ye uyarladım. Ne diyeyim, senaryosunu yazdım. Çıktık, aryalar okuduk. Bundan sonra operayı, baleyi kaçırmaz olduk. Müzisyenlerin hayaılarını filan okuyup öğrendik. tşte benim opera sanatçılığım bu. Sayın Özfatura, giyimlnizle, kuşamınızla, konuşmanızla liberal bir insan göriinumünü veriyorsunuz. Oysa sizin için aşırı dinci, tarikatçı, molla gibi sözcükler kullanılıyor. (Jstelik, iiyesi olduğunuz ANAP içinden geliyor bu tepkiler. Sayın Çetinkaya, ben çok rahat bir adamım, bir kere beş vakıt namazımdayım. lslamın tüm kurallarını uygularım. Üniversitede hocahk yaptığım dönemlerde öğrenci hareketleri yoğundu. öğrencilerimizin çoğu solcuydu. Ben kimsenin inancına karışmam. Ama kimsenin de benim inancıma kanşmasına tahammül edemem. tbadet etme anayasal bir hürriyettir. Yani biz başkaları gibi, olduğumuzdan farklı görünme ihtiyacını bugüne değin hiç duymadık. Allaha şükür, dini görevlerini yerine getirmeye çalışan bir adamım. Namazımı kılarım, orucumu tutarım, zekatımı veririm. Hacca gittim. Bu yüzden solcu öğrenciler beni severlerdi. Belediye seçımlerinde bu yüzden beni desteklediler. 12 Eylül 1980 öncesi öğrencilerim yalnız benim derslerimi boykot etmediler. Yani ben insanları duşüncelerinden öturü ayırmam. Belediye'de çok değerlı sol düşünceli arkadaşlanm var. Sağ düşüncede olan mesai arkadaşlarım da bulunuyor. (Jstelik üst düzcyde çalışıyorlar. Ben onları duşüncelerinden ötürü neden suçlayayım? Yapım gereği, insanlarda en başta dürüstlük arıyorum. Benim tek kusurum, gazetelerde reklamımı yapamamak. Siz insanlarda önce dürüstlük arıyorsunuz... Evet. Adam rüşvete, namussuzluğa tevessül ediyorsa, ağzıyla kuş tutsa, beş vakit namaz kılsa, benim gözümde ölmüştür sayın Çetinkaya. Bu kişilerle beraber çalışmamıza olanak yok. Düşunce özgüriügünden yana mısınız? Örnegin TCK'nın 141, 142, 163. maddelerinin kaldırılması ya da kaldınlmaması konusunda ne duşunuyorsunuz? Biz fıkır uretımının tabıatıyla serbest olmasından yana olduğumuzu belirttik. Ama Turkiye"de hürriyetler zaman zaman istismar ediliyor. Yine de bir otokontrol mekanizmasına ihtiyaç var. Bizde belirli bir küllür düzeyine erişilinceye kadar genellikle 'Ben karpuz k gibiyim, dışım yeşil içim kırmızı...' 6 tzmir Anakent Belediye Başkanı Burhan özfatura, "feminizm hareketine" karşı değil, ama "Ben bu eylemi sosyetik hanımların, kılıbık kocalarına karşı bir tavır olarak nitelendiriyorum" diyor. Mıistehcenlik konusunda ise, "Kadının plajda çıplak dolaşması yadırganmıyor ancak Konak Alanı'nda mayo ile dolaşması yadırganır" görüşünii savunuyor. Burhan özfatura ile Menemen seçimlerinden bir gün sonra, Metin Emiroğlu'nun lzmir'e geldiği gün, dopdolu programının iki saatini bize ayırması sonucu konuştuk. 24 saatin yaklaşık 15 saatini çalışarak gcçiren Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu, evli, üç çocuklu, 43 yaşındaki Belediye Başkanı Burhan Özfatura ile sosyal, ekonomik ve politik konularda sohbet ettik. Burhan özfatura Bursa'nın M. Kemalpaşa llçesi'nde dünyaya gelmiş. Babası bir ilkokulda odacı, annesi ise ev kadınıymış o yıllar. İki erkek kardeşinden büyük olanı şimdi emekli albay; tstanbul'da avukatlık yapıyor ve Turkiye Gazetesi'ne dış politika konusunda makalelcr yazıyor. Sayın Burhan Özfatura, sizin maliyeçi oldugunuzu biliyoruz. Soyadınız niçin Özfatura? Dedem Balkan Harbi'nde Bulgarlar tarafından şehit edilmiş. O vergiciymiş. Ama soyadımızla ilgisi yok. Dedem giyime kuşama meraklı kışiymiş. lyi giyinirmış, bızim gibi mütevazı giyinen bir tip değilmiş. Siz de iyi giyiniyorsunuz efendim, elbiseniz çok şık... Estağfurullah... Dedem Selanik'ten Istanbul'a gittiğinde, kupon kurnaş alırmış. O zaman o'nun adına "fatura" denirmiş. örnek kumaşları arkadaşlanna da alıp getirirmiş. Ailemiz 1922'de Selanik'ten Türkiye'ye gelmiş. Soyadı Kanunu çıkınca da "Özfatura" soyadını almışız. Siz kaç kardeşsiniz? Uç kardeşız. En büyüğü emekli albay. Aynı zamanda Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Şimdi lstanbul'da avukatlık yapıyor. Bir ga~ zeteye de dış politika yazıyor. Diğeri mobil