Katalog

.2 o o BİR OKURDAN 30 bin lira aylıkla yaşayan 12 kişilik aile Diyarbakır'ın Şehitlik Mahallesi'nden bize yazan Hasan Bozdoğan adlı okurumuz, 30 bin lira aylıkla 12 kişilik bir ailenin nasıl geçindiğini anlatıyor. Günde 20 ekmek yediklerini dile getiren Hasan Bozdoğan, mektubunun sonunda, "Bu durumumuzıı siz ilgililerin bilgilerine arzeder, gereken konularda aydınlatılmamızı nca ederiz" diyor ve mektubun içine eklediği, üzeri adres yazılı bir zarfla benden yanıt beklediğini yazıyor. Ben bu mektubu ancak bu köşedc yayımlayarak "Ekonominin iyiye gittigini, halkın alım gücıinün yükselmekte oldugunu" söyleyen hükümet yetkililerinin "bilgilerine" sunabilirim. Bunun dışında, ayda 30 bin lirayla 12 kişilik ailesini geçindirmeye çalışan bir kişiye sadece " T a n n yardımcınız olsun" diyebilirim. Belki Hasan Bozdogan'ın mektubunu okuduktan sonra ona önerilerde bulunabilecek bazı okurlarımız çikabilir ve biz de onların mektuplarını yayımlayarak Hasan Bozdoğan'a yardımcı olabiliriz. Şimdi mektuba geçiyoruz: "Sayın yetkililer, önce böyle bir köşede halka söz hakkı tanıdıgınız için teşekkürler. Ben sınırlı ücretlc nasıl yaşadığımızı anlatmaya çalışacağım. Bu mektubu sizc Diyarbakır'dan yazıyorum. Biz 12 kişilik bir aileyiz. Çocukların en küçüğü 2, en büyüğü 22 yaşında ve bunlardan 4 tanesi okulda okumakta. Ücret durumuna gelince... Baba serbest meslekte, yani vasıfsız işçidir. Ayda eline 30 bin lira ya geçer ya geçmez. 12 kişiyi doyurmak için eve günde rahatlıkla 20 ekmek girer ve hepsi de tüketilir. BağKur, Sosyal Sigortalar gibi hiç bir güvencemiz yoktur. 2 göz odada 12 kişi kalmaktayız. Diyebilirim ki, bizim 12 kişilik ailede 1 kişi bile sıhhatli değildir. lşte karın tokluğuna ne bulursak yiyoruz. Anlayacağınız, huzursuz bir yaşam, sağlıksız bir beslenme ve çok kısıtlı bir gelirle tekdüze bir hayat. Bu durumumuzu siz ilgililerin bilgisine arz eder, gereken konularda aydınlatılmamızı rica ederim." rulabilir ve hem ülke ekonomisine, hem de dar gelirli yoksul halk kesimlerine büyük hizmetler götürülebilir. SSK, BağKur gibi teşekküller bu projeyi gerçekleştirmclidirler Bcnim kanıma göre bu tür tüketici teşekküllcri kurulmadığı sürece, subay kesimi dışındaki halk, alışverişinde ödcdiği paranın karşılığını güven, kalite, f'iyat ve servis gibi yönlerdcn alamayacaktır. Çünkü satıcının fazla kâr etme alışkanlığı, biz tüketiciler için büyük engeldir. Umut ederim ki, önerimle ilgilenen birkaç kişi çıkar ve bugün değilse bile bir zaman sonra dar gelirliler, ORKO benzeri mağazalardan ihtiyaçlarını güvenle temin etme imkânına kavuşurlar!' ğeri sağlanmış olur. Ancak, çiğ yumurta, tıpkı iyi pişmemiş et ve et ürünleri gibi bağırsaklarda bakteri ve parazit enfeksiyonlarına yol açabilir. k.Yoğurt buzdolabında kapalı olarak 12 hafta ekşimeden bekletilebilir. Zaten yoğurt uzun süre saklanabilme özelliğinin yanı sıra, içine kaşık girdiğinde ya da parça parça kullanıldığında besin değerini hiç yitirmeyen az sayıdaki değerli bcsinlerden biridir. 1 I A k.Yağları serin ve ı>ık almayacak karanlık yerlerde saklamak yararlıdır. k. Besinlerin saklanmasında en uygun kaplar, cam kaplardır. Plastik kap, yukarıda da değinildiği gibi zehirli kimyasal maddelerin vücuda girmesine neden olabilir. Alüminyum ya da emayesi veya teflonu bozulmuş tencerelerde bekletilen yiyecekler de zararlı kimyasal maddelerin vücuda girmesine aracı olabilirler. Bu çerçevede, besinlerin saklanmasında en risksiz çözüm, cam kaplar ve ısıya dayanıklı cam tencerelerdir. UZMAN GOZÜYLE Besinleri saklarken nelere dikkat etmeli? Prof. Ayşe Baysal: Yumurtayı yıkamadan, yağı serin ve karanlık yerde saklamah, plastik kaplarda yiyecek bekletilmemelidir. Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Prof. Ayşe Baysal, bu hafta besinleri saklarken ve pişirirken uymamız gereken kurallar konusunda bazı uyarılarda bulunuyor: W.tyice yıkanmadan yenen sebze ve meyveler (özellikle çiğ olarak) vücuda hem mikrop ve parazitlerin girmesine neden olur, hem de bu besinlerin üretilmesi sırasında yapılan tarımsal ilaçlamanın kalıntıları vücuda girebilir. ^üfioaoo TÜKETtCİNİN SESt IkNemli ve ılık yerde saklandığında, gözle görülebilen ya da görünmeyen şekilde küflenmiş olan peynir, çökelek, ceviz, fındık, fıstık, bulgur, pirinç ve kuru yemişler sağlık için çok zararlı olan küf zehirinin vücuda girmesine neden olabilirler. larımızın ucuz ve kaliteli teminini sağlayabilecek bir önerimi size ve Cıımhuriyet okurlarına sunmak istiyorum. Bilindiği gibi günumüzde tüketici topluluklarına piyasadan daha ucuz mal satan kuruluşların başında ORKO mağazaları gelmektedir. Ülkenin her yerinde yiizlerce mağaza zinciriyle donatılmış olan bu işletmeler, yalnızca subay, astsubay ve emekli ordu mensuplarının eş ve çocuklarının ihtiyaçlarına cevap vermektedir. Bu mağazalarda gerçekten güven, kalite, büyük ucuzluk, servis, bol çeşit, taksitli satışlar, alışveriş sırasında soluk almak için dinlenme pastahaneleri, kuru temizleme ve berbere varana kadar her türlü kolaylık, mükemmel bir düzenle tüketicinin hizmetine sunulmaktadır. Bugun Ulkemizde ordu mensupları kadar, belki de daha fazla sayılarda memur ve işçi kuruluşları vardır. Devlet önayak olıırsa veya İnınlar bir araya gelebilirse ORKO benzeri tüketim mağazaları zincirleri yurdun her yanında ku k.Kimimiz yumurtayı satın aldıktan sonra üzerindeki pislikleri yıkayıp saklarız. Oysa yumurtanın buzdolabında 23 hafta süreyle tazcliğini yitirmedcn saklanabilmesi için, satın alındıktan sonra yıkanmamış ve ıslatılmamış olması gerekir. Memur ve işçiler için ORKO benzeri mağazalar kurulsun • Okurumuz Özer Berkay, SSK, BağKur gibi kuruluşlar önayak oldukları takdirde, subaylar gibi memur ve işçilerin de piyasamn insafından kurtarılabileceğini savunuyor. Şişli'den bize yazan Özer Berkay adlı okurumuz, subay ailelerine ucuz mal satan ORKO gibi kuruluşların Sosyal Sigortalar Kurumu ya da BağKur tarafından da gerçekleştirilmesini ve böylelikle daha yaygın tükctici kitlelerinin ve özellikle memur ve işçilerin piyasanın insafına bırakılmamalarını istiyor. özer Berkay, devletin bu projelerin gerçekleşmesine önayak olmasını öneriyor. Özer Berkay, mektubunda şöyle diyor: "Dergideki çağrınız üzerine, ihtiyaç k. Besinler prensip olarak plastik kaplarda saklanmamalıdır. özellikle yorğurt gibi, sirke gibi asitli maddeler içeren yiyecekler, plastik kaplarda saklandıkları takdirde, plastikten çözülerek besinlere kanşabilecek kimyasal maddeler vücuda girebilir ve zararlı olabilir. ^Bazılarına göre çiğ yumurta yemekle yumurtadan en yüksek besin de W.Taze peynirler ve pastörize ya da sterilize edilmemiş sütler, bağırsak enfeksiyonu yapan mikropları veya bunların toksinlerini taşıyabilirler. Bu çerçevede, sokak sütçüsünden satın alınan açık sütler içmek için kullanılmamalıdır. Bu sütleri kullananlar, sütü satın aldıktan sonra kaynatarak mikropları öldürdüklerini savunabilirler; ancak bu kez de mikroplarla birlikte sütteki yararlı maddeler de ölmekte ve özellikle yetişme çağındaki çocuklar için çok değerli bir besin maddesi olan süt, bu şckfiyle besin değerinin hemen tümünü yitirmektedir. 27