06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

c) Bölgesel telefon numaraları içlndir. d) Arıza bildirimleri içindir. ! • > • Telefonla daha iyi konuşabilmek için eğitim veren kuruluşlar var mıdır? a) Evet. b) Hayır. c) Bilmiyorum. 1 0 . Telefonla açık artırmah satışlara katılabilirsiniz. a) Doğru. b) Yanlış. K 4 . Bir Amerikan araştırmasına göre, bir işletmenin haberleşmelerinin %90'ı telefonla yapılmaktadır. a) Doğru. b) Yanlış. Uzun bir telefon görüşmesinden sonra karşınızdakine söylemeyi unuttuğunuz bir şey olursa; a) Onu tekrar gördüğünüzde söylemeyi yeğlersiniz. b)Yeniden telefon edersinîz. c) önem vermezsiniz. s (0 CD 10. "Mektup, telefon konuşmasından daha etkilidir" yargısı; a) Doğrudur, b) Duruma göre değişir. c) Pek doğru bir yargı sayılmaz. d) Tam tersi doğrudur. 11. Telefon pazarlaması; a) Telefonun ticari amaçlarla kullanılmasıdır. h) Telefonla müşteri aranmasıdtr. c) Böyle bir şeyden haberiniz yok. d) Dinleyici çağırmaya yarar. Olıiıak . . . M. O . Sekreterinize bütün telefon konuşmalarıni7i not etmesini söylüyorsunu?; Telefonlarınızın takibi açısından bu talimat yeterlidir. a) Doğru. b) Yanlış. Iftf. "Her gün telefon başında 7aman kaybettiğim için üzülüyorum." a) Doğru. b) Yanlış. Inonu ııuıı Oğlu "•r •• ••9• •• M. m>m Son defa telefon kulübesine; a) 15 gün önce girdiniz. b) 2 ay önce girdiniz. c) Aradan epep zantan geçti. ltS. 5 dakikalık Istanbul İzmit görüşmesi (otomatik); a) 250 TL. b) 500 TL. 5 dakikalık Istanbul Adana görüşmesi (otomatik); a) 750 TL. b) 1000 TL. 20. Telefonla bir şirketi arıyorsunuz ve size pek hoş olmayan bir tonda cevap veriyorlar... a) Buntı doğal karşılıyorsunuz. b) Şirketin halkla ilişkilerinde daha özenli olması gerektiğini düşünüyorsunuz. c) Şirketin diğer işleri de böyle ise, geleceğini parlak bulmuyorsunuz. d) Şirketi ayıplıyorsunuz. /£>*.• Telefonda tatlı bir sesle karşılaşıyorsunuz... a) Bu sizi ilgilendiriyor. Bir daha telefon etmenizin nedeni oluyor. b) Tatlı bir duyguya kapılıyorsunuz. Ama bunu telefonda belli etmiyorsunuz. c) Refleksleriniz üstün geliyor. önemsemiyorsunuz. d) Her zamankinden daha sevimli davranıyorsunuz. 14. 02 servisi; a) Yeni bir servistir. h) Bilmiyorum. Yanıtlar 29. sayfada Babası vüzünden Erdal Inönü'nün başına da türlü olaylar gellrmiş. Neden ağabeysi Omer'in, kızkardeşi özden'in başına gelmez de Erdal'ın başına gelir? Buna eniştesi Metın Toker de şaşıyor. Bir gece Pembe Köşk'e geç vakit dönüyor. Bir de bakıyor ki, kapıda bir fotoğrafçı, köşeye sinmiş, öyle duruyor. "Ne istlyorsunuz?" diye soruyor. Fotoğrafçının verdiği yanıt şöyledir: "Babanızın Köşk'ten dönmesini bekliyorum." "Babam Köşk'te m i ? " "Evet." "Niye Köşk'ten çıkarken çekmiyorsunuz da burada bekliyorsunuz?" "Biliyorsunuz sanıyorum, Köşk'ün kapısında beklememiz yasak." "Bilmiyorum, neden yasak?" "Bayar, Köşk'te radyo sanatçılarıyla bir cümbüş yapmıstı. Gazeteciler olayın, yani sanatçıların Köşk'ten çıkarken resmini çekmişler, haberlni yazmışlardı. O günden bu yana fotoğrafçıların ve gazetecilerln Köşk'ün kapısında beklemeleri, resim çekmelerl yasaktır" "Babamın evde olduğunu, Köşk'e gitmediğini sanıyorum, ama bir bakayım." Içeri girip bakıyor. Babasının palto ve sapkasının portmantoda asılı olduğunu görüyor. Gelip gazeteciye, "Burdaymış" diyor. Portmantodaki palto ve şapkayı gösteriyor. Gazeteci inanmıyor. "Ha, demek dönmüş" diyor. ismet Paşa ile Menderes'in bir görüşme yaptığına gazeteciler öylesine inanıyortar ki, hiçbir bilgiye güvenmiyorlar. Pembe Köşk'ün telefonu çalıyor. Memiş adında bir garson çocuk var, o açıyor. Bir ses, "Alo, ben Muzaffer Ersü" diyor. Muzaffer Ersü, Menderes'in en güvenilir özel kalem müdürüdür. Gazeteciler onun seslni taklit ederek duyduklarını pekiştirmeye çalışıyorlar. "Sayın Başbakan dün oraya geldiklerlnde eldlvenlerinin bir tekini düşürmüşler, acaba bulundu mu?" "Ben, dün burada yoktum, izinliydim. Hanımefendiye sorayım." "Paşa, Köşk'teki çağrıya gidecek mi?" "Bilmiyorum." Boş durmuyorlar. istanbul'da Parkotel'i de telefonla arayıp, ismet Paşa ile Menderes arasında bir görüşme olup olmadığını soruyorlar. 22 şubat ayaklanması sırasmda Harbiyeliler sokakta, Çankaya'ya çıkan, bir gence rastlıyorlar. Hemen çeviriyorlar. Klmliğini soruyorlar: "Adım Erdal, soyadım Inönü" diyor. "İsmet Paşa'nın oğlu?" "Evet." "Biz babanızla görüşmek Istiyoruz." "Niçin görüşecekslniz?" "Söyleyeceklerimiz var." "Madem ki söyleyecekleriniz var. Silahlarınızı bırakın, benimle gelin, sizi görüştüreyim." Harbiyeliler önerinin bunca çabuk gerçekleşeceğine şaştıkları için hiçbir şey soylemiyorlar. Silahlarını değil, ama Erdal Inönü'yü bırakıyorlar. Bir gün Pembe Köşk'te Erdal inönü ile Feyzioğlu'nu söyleşirken görüyorlar. Ne olduğunu soruyorlar, olay anlaşılıyor. Feyzioğlu, Amerika'dan dönerken vapurda ünlü yazar Hemingvvay'e rastlıyor. Hemingway, delikanlının Türk olduğunu öğrenince ilglleniyor, şoyle diyor: "İsmet Paşa, gazetecilik ettiğim yıllarda Lozan'da tanıdığım, beğendiğim bir politikacıdır. Yıllar var ki, görmedim. Acaba kendisine bir kitabımı ıthaf etsem, götürür, verir misiniz?" "Elbette, memnunlukla." Feyzioğıu, Hemingvvay'in verdiği bu kitabı getirmiş, Paşa'ya sunmak istiyormuş. Işte salonda İsmet Paşa'nın inmesini Erdal'la beklermiş. Böyle bir tanışmanın aracılığı da ona düşmüş. İsmet Paşa'ya bu verllen kitabı sunduktan sonra Feyzioğlu'nun politikada bahtı açılmıştır. D 25
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle