Katalog

Viyana'da Türk çizgileri MEHMET tNHAN D Viyana Azimli bir moda desinatörü olan Atıl Kutoğlu, Avrupa moda piyasasına giden yolda Viyana kapılarını zorluyor. Atıl Kutoglu'nun sunduğu giysilere, Anadolu takılanmn stilize ed'ilmlş btçimlerdeki benıerleri kullamldu Viyana'nın güneşli bahar gunlerinden biriydi. Viyana Belediye Başkanı Dr. Helmut Zilk'i tramvayın ön sıralarından birinde oturur görunce yureği hopladı. Bu gerçekten bir fırsat olabılirdi ve Belediye Başkanı'ndan belki bir olanak koparabilır, bunca zaman duşlediği şeyi gerçekleştirebilirdi... Ne var ki, Belediye Başkanı'nın iki yanındakı goriller hiç de cesaret verıei durmuyorlardı. Bu ırı kıyım duvarı nasıl aşacaktı? Derken tramvay durdu ve Belediye Başkanı, yanında gorılleri ile birlikte güneşli parke kaldırımın üzerıne indi; gulucukler saçarak yurumeye koyuldu. Başkan, halkla doğrudan ilişki kurduAtıl Kutoglu'nun çizdiğl ğu haftalık "pazar gezmesi"ni yapıyordu. Hemen arkasından tramvaydan atladı ve gogiysileri sunan rillerden bırıne yanaştı. Hiç umudu yoktu; ama yine de sordu: "Sayın Belediye Başkanı mankenler, aslında ile göruşebilir miyim?" Kendisinden haylıce uzun ve iri kıyım adamdan, hiç beklemedionun Viyana Iktisat ği nazik bir cevap aldı: "Tabii, Sayın Belediye Başkanı bunun ivin burada!" Bu arada Üniversitesi'nden Dr. Zılk de dönmuş, yüzu biraz kızararak, ama kendinden emin, elini uzatan genç dehöğrenci arkadaşları Idi... kanlıyı merakla dinlemeye başlamıştı. Adı Atıl Kuloglu. 20 yaşında bir Turk. Viyana'da işletnıe okusor, çocukluğundan beri resme ve modaya meraklı, amaiörce moda desınatörluğu yapıyor. Şımdı Viyana'da kendi çızdığı gıysılerden oluşan bir defite yapmak içın kendisinden yardım istıyordu... "Defile" sözcüğünü duyunca, Belediye Başkanı'nın >uzundekı fürmalite gulümsemesi "ciddivet"e donüştu ve başkan, onunde duran 20 yaşındaki gencı süzmeye başladı Az buz ıs değildi bir defile çıkartmak .. Ama bu genç de pek a/ımlıye benzıvordu. Hele bir kendısıni burosunda ziyarete gelsin, elinde ne var ne yok bir gostersindı. Elbeı bir şeyler yapılabilirdi. Genç Atıl için bu gerçekten bir umut ışığıydı. Projesini "Turk Tanıdna V'akfı"na anlatmış, pek bir sonuç alamamıştı. Yine ANAP Mılletvekili Bülenl Akarcalı Viyana'yı zıyareı edıp yurttaşlarla bir loplantı duzenlendiğinde umutlanmış, gidip kendıni tanıtmıştı. Her zaman olduğu gibı heyecanla karşılanmış, adı kâğıılara not edilmış, "mutlaka" denilerek yardım vaatleri yapılmıştı... Ancak sonradan arayan soran olmamıştı... Sonuçta beklediği yardım, Viyana Belediye Başkanı'ndan gelmiş ve Dr. Zilk, Atıl Kutoğlu'ya 20.000 şilinlik bir çek uzatmıştı. Başkanın araladığı kapıdan, çeşitli seyahaı acenteleri ve lüks Kervansaray Lokantası da yardım elini uzatınca Atıl'ın düşü gerçek oldu. Atıl Kutoğlu, kendi çizdiği giysileri Turkiye'de tanıdıklarına en az masrafla diktirdi, hazırlattı. Sonra Universitedeki kız arkadaşlanndan yardım istedi. Atıl için seve seve mankenlık yaparlardı, üstelik herhangı bir karşılık beklemeden. Artık her şey hazırdı. Viyana tktisal Üniversitesi'nin modcrn mimari tarzındakı giriş bahçesinin dekoru oluşturduğu büyük merdivenler, Atıl'ın defilesi için uygun bir podyum oldu. Atıl Kutoglu'nun çiügilerine Türk motifleri egemen. Zaten son dönemlerde Batı modasında "egzotik" çizgilere ilgi epeyce artıyor. Bu yüzden olacak kı defileye oldukça seçkin \e ilgili bir izleyici kitlesi katılıyordu. Bu izleyicilerin arasında Belediye Başkanı Dr. Zilk ve Türk elçilik mensuplarının yanı sıra, Avusturya aristol.rasisinin önde gelen ısimleri de yer alıyordu. Ünlü bir butığin sahibi olan Barones Helma von Pach, Avusturya'nın en yüksek asalet unvanlarından birine sahip olan Prens Karl Hochenrohe ve bunların yanı sıra, banka, otel müdurleri, ünlü gazeteciler... Defile öylesine ilgi yaratıyor ki, ünlü lokallerden birı olan "Echo"nun sahibi, aynı defileyi bu lokalde tekrarlamasını öneriyor Atıl Kutoğlu'na. Echo Bar, Takılann blnlerce yıl öncesine dayanan bir hafta öncesinde Monako Prensesi Stephanie'yi ağırladıktan bir geçmifleri olduğunu anımsatan Atıl sonra podyuma dönuşüyor. Türkiye'den diyapozitif görüntuleKutoğlu, "Moda bugün bir endüstri rin ve yer yer ney taksimleri ve Mevlevı muzığinin renklendırdigi olduğu kadar, bir sanattır da" diyor. tamda kalabalık izleyici topluluğu olağanüstü bir atmosfer yaşıyor. Türk motifierini çağdaş biçimlerde yoğuran bu genç sanatçının başarısı, defilenin sonundakı yoğun alkışlarla kanıtlanıyor. "tzleyidleri gorunce once çok çekindim" dıyor alçakgönüllü tavnyla genç sanatçı. Alçakgönullüluk, Atıl'ın gerçekten de belirleyici bir özellıği: "Çok ukala bir kalabalık gibi geldi bana. Finaldeki alkışın etkisinden zorla sıyrıldım." Atıl Kutoğlu'na göre moda insanların doğasında var. Alçakgönüllü tavırlanna karşın Atıl Kutoglu'nun geleceğe yönelik "çok buyük projeleri" var. Örneğin Turklere ilışkın sembolik bir ünü olan görkemli Belvedere Sarayı'nda bir defile düzenlemek gibi. Atıl Kutoğlu, belkı de geleceğin Pierre Cardin'i ama herhalde, kendi deyişiyle, "çok büyuk projeleri"nden bir bölümünü gerçekleştirmesi gerekiyor Pierre Cardin'liğe giden yolda... H 31