22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

I ı Bereket ağacının bisküvileri Süslerle donatılan çam ağacına yalnızca pırıltılı oyuncaklar asılmaz. Çeşit çeşit kurabiyeler, badem ezmeleri de dallar arasına tutuşturulur. uran'da tsa, Meryem ve Hıristiyanlar hakkındaki sureler ve âyetler, önemli bir ycr tutar (Ali Imrân, Mâide, Zuhruf, Ankebut, Meryem, Nisâ, Hadid, Tevbe sureleri). Bunlardan Meryem suresi, Isa'nın doğuşunu anlatır. Kuran'daki Hz. tsa ve Hz. Meryem öyküleri, Hıristiyanlıktakinden pek farklı değildir. Isa'nın Tanrı'nın ruhundan mcydana gelmiş olduğunu kabul eder. Halbuki Hz. Muhammed, diğer insanlar gibi, anası babası belli bir aile çocuğudur. Kuran'da ve tefsirlerde Hz. lsanın yeniden dünyaya geleceğine dair adeta mitolojik açıklamalar bulunmaktadır. Vaktiyle Şam'daki Emeviye camiinin minarelerinden birinin şerefesinde, Isa'nın gökten indiği vakit kullanması için bir çift sarı pabuç asılıymış. Tevrat, încil, Kuran gibi din kitaplarının tarihsel ve sosyal kökleri, aynı mantığa, aynı mistik ihtiyaçlara, aynı uslup ve amaca dayanmaktadır. Namaz dualarından bazılanyla Incil'deki duaların benzerliği ve bu ılç büyük dindeki genel ilişkiler, insanların hep aynı manevi ihtiyaçları için, toplum koiullarına göre değişik biçimlerdc ortaya çıkmışlardır. Daha uzun boylu araştırıp bu din kitaplannın kökenlerine indiğimizde antik çağ mitolojisi ile karşı karşıya kalırız. Mesela Kuran'daki 'Yecuc ve Mecuc' söylencesinin asıl kaynağı, Iran mitolojisindeki Gok ve Magok masalıdır. Aynı efsane Incil'de dc vardır. Antik çağlarda, (annlann doğuşları mucizevi idi. Mesela Afrodit (Venüs) bir istiridye kabuğundan doğmuştur. Aynı, Isa'nın doğuşundaki gibi çobanlar tran tanrısı Mitra'nın doğumunu görürler ve 25 aıalık, oııun doğum gunü olarak kabul edilir. Kurak ve kısır kış aylarında ağaçların üzerine meyveler takılır, yiyecekler asılır, boylece bir sonraki mevsimin bolluk içinde geçmesi için dua edilir, umutla beklenirdi. tşte, Noel'de ağaç süslemek, bu bereket beklentisinin bir uzantısıdır. Tamamiyle Doğu ve lran kökenli Noel yortusunu, 274 senesinde Roma tmparatoru Aurclian monoteizmle bağdaştırıp resmileştirdi. Ve Noel yoıtusu Balkanlar'da yayıldı. Kral Konstantın daha Hıristiyanhğı kabul etmeden (312), Bizans'ta Noel kutlanıyordu. Görüldüğü gibi Isa'nın doğum günü olarak kabul edilen 24 aralık yalnızca bir simgedir. Tam olarak doğduğu gün bilinmemektedir; takat lran tanrısı Mitra'nın doğum günu ile denk düşurulmuştur. Hatta, Kudüs Kilisesi, Noel'in Doğu kökenli olduğu fikrıni savunup uzun suıe kabul etmemiştir. Halbuki benzer kutlamalar, Antik Roma'da "Saturnalia 17 Aralık" eğlenceleri olaıak gerçekleştiriliyordu. Herkes birbirine hediyeler veriyor, çam ağaçlanna susler asıyorlardı. Her /aman yeşil olan bu ağaç bereketin simgesiydi. Saturnalia'dan önceki günlerde de aile içinde çeşitli toplantılar yapılırdı. Tıpkı gunumüzdeki "Advcnl" gibi... "Advenire" Latince'de "gelmek" anlamındadır. isa'nın doğduğu gün olarak kabul edilen 24 aralığın öncesindeki dört pazarı kapsayan döneme "Advent" denir. Çam yapraklarından örülme buketin üstünde dört mum bulunur. Her pazar bu mumlardan biri yakılır. Advent zamanı, kadınlar çeşit çesit kurabiyeler, badem ezmesi şekerlemeleri, kekler pişirirler. En güzelleri çam ağacına asılır. Advent zamanının kendine has bir takvimi de vardır. Bilhassa çocuklar için çok eğlenceli bu takvimlerin her gün bir penceresi açılır ve içinden ya bir resim ya bir atasözü ya da ağaç için dekorasyon malzemesi çıkar. 56 aralıkta, eve "Şeytan" gelir. Bu korkunç maskeli yaratık genellikle akrabalardan birisidir. Çocuklara yaptıkları yaramazlıkları sıralar ve uslıı dururlarsa Noel Baba'nın gelip onlara hediye vereceğini söyler. Bir kaç gün sonra aynı kişi Noel Baba kıyafetinde gelir ve küçuk bir hediye verir, daha bir sürü hediyelerin de çam ağacının altında olacağını söyler ve gider. Çocuklar ünıitle, Advent takvimlerini birbir açıp aralığın 24'ünü sabırsı/lıkla beklerler. Hep birlikte ağaç süslenir. Altına hediyeler konur. Kutsal gecede şarkılar söylenir. Dindar olanlar gece 12'de kiliseyc giderler. 26 aralık, "Paketleme Günü" olarak kutlanır. Her yer yine tatildir. Kalan pastalar, kekler paketlenip fakirlere dağıtılır. D • 180 gr. keataneyi suda pişirip piire haline getirin. 120 gr. tereyağı, 90 gr. şeker, 1 çimdik tuz, I yumurta, 150 gr. un ileyoRurun. Tepsılere dızin. (7075 adet) • 150 gr. şekeri 200 gr. badem ile kısık ateşte çevire çevire pişirip bal badem yapın. Yağlı tezgâhm ustıine dökun. Tamamı vla katılaşınca havanda çok iyi dövün. Şekerh badem ^ ununu 6 adet kar / ' N haline getirilmiş / yumurta akı ile / , ı „ karıştırıp, bir (yl 1 kaşıgın yardımı y ile yağlt üstüne ^> dızip pişirin. (100110 adet) Hüzzam Taksim! daha iyi varacak, nasıl bir ülkeye geldiğini daha iyi anlayacaksın... Senden iki ricam var Naim: Geldiğinden bu yana kilo aldığını okudum, çok üzüldüm. Aman Naim... Seni bir evlat gibi bağırlarına basan Sayın özallar, rejime mejime pek kulak asmazlar... Baklava, börek gördüler mi, dayanamazlar... Kilo almaya devam edersen, değil halteri kaldırmak, kıçını bile kaldıramazsın, aman oğlum... K 2 ı N gün yolda giderken mahalle Nasrettin Hoca birüst üste çocuklarının alt alta bİNküvllerl kagıdın A( kavga ettiklerini görmüş!.. Koşmuş, dalmış aralarına, ayırmış çocukları: Niçin dövüşüyorsunuz bakiim keratalar, demiş... Nedir alıp veremediğiniz? Çocuklardan en kabacası, süklüm püklüm: Ceviz çaldık da... demiş, pay edelim derken kavga çıktı... Nerde cevizler? İşte... şu torbada. Getirin torbayı buraya... Biri getirmiş. Hoca, torbayı şöyle bir OKkalamış. Çocuklara dönmüş. Ben taksim etsem razı olur musunuz, diye sormuş. Oluruz, demiş çocuklar. Pekiyi... Kul taksimi mi yapayım, Allah taksimi mi, diye sormuş bu kez Hoca. Çocuklar bir an birbirlerine bakmışlar, kul taksimi derlerse yine bir dalaşma çıkar kuşkusuyla: Allah taksimi yap Hoca... demişler. Pekiyi öyleyse, geçin karşıma. Hoca, başlamış cevizleri vermeye: Üç avuç, sana... Bir avuç, sana... Sana, beş tane... Sana, iki avuç... Sana, bir şey yok... Sana, bir tane... Sana da bir şey yok... Al bakalım, geri kalanı da torbasıyla birlikte sana... Çocuklar söylenmeye başlamışlar: Oldu mu Hoca... demişler. Kimimize üç avuç, kimimize beş tane, kimimize hiç yok.. Kimimize torbayla! Eee... öyle, demiş Hoca. Allah taksimi istediniz. O verince böyle verir! 1987'nin, payına düşenden yana, herkesi mutlu edecek bir yıl olmasını dilerim. ikinci ricam, bazı gazetelerden uzak dur evladım. Okuyamasan da resimlerine bakınca, onların akıllarının nerdf olduğunu çok iyi anlayacaksın. Bu gazetelerin: "Naim nasıl kaldırıyor?..", "Naiı silkmede çok başarılı...", "Naim gittiği yere halterini de götürüyor!..", "Naim'i olimpiyatlara Banu Alkan hazırlayacak..." gibi haberlerı senden habersiz yayımlamalarına sakın izin verme... beni dertlendirme, olur mu evladım? Barış Yılı'nın Bitmesine Bir Karış Kaldı! NESCO'nun ışi gücü yok, oturduğu U ediyor! yerden "YıT'lar icat 1986 Barış Yılı'ydı! Bu kavga dünyasına barışmak için yeter mi bir yıl? Benim bir önerim var: Barış Yılı bir yıl daha uzasın! Özellikle Yunanistan'la tam barışmaya başlamışken, yarım kalmasın. Naim... Bir Çift SözümVar... aim Düne NkadarSüleymanoğlu... Şimdi soydaşımızdın. yurttaşımız oldun. Yaşamının bundan sonraki yıllarında sana başarılar, mutluluklar dilerim. İlk günlerın coşkusu ve şaşkınlığı geçip de yavaş yavaş çevren tenhalaşınca, özgürlüğün tadına 19
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle