Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Bunlara ek olarak şarlatanların ve çıkarcıların eline düşmemeye çalışmalı. Bu önerileri biraz açıklarsak, hepsinin de bilinen, ama değeri pek anlasılmayan gerçeklcr olduğunu görürüz: Bilinçli beslenme. Yaş ilerledikçe kalori gereksinmesi azalır. Toplam kalorisi daha az, tek besin türüne dayanmayan, belirli olçüde hayvansal protein, daha az şeker, daha az unlu, daha çok sebze, daha çok meyve ile dengeli beslenme. Eksiklikleri zamanında fark edilmeyen kalsiyum, demir ve vitaminlere dikkat edilmesi onemlidir. YEMEK İÇİN YAŞAMAMALI, YAŞAMAK İÇİN YEMELİ "Artık yaşlandık, bizden neçti'", "Kırkından sonra saz çalınma/" demek yok. "Gençlik bilsc, yaşlılık yapabilse" sözünün de geçerli olmadığı anlaşıldı. Gençlerin bildiği, yaşlıların da yapabildiği, gün geçtikçe daha iyi anlaşılıyor. Bu yapay bakış açılarının bir kenara bırakılması zaınanı geldi artık. Genciyle, yaşlısıyla bütün insanların hayata sımsıkı sarılmaları gerekiyor. Bedensel ve ruhsal dirilik buna bağlı. İŞLEYEN DEMİR IŞILDAR... İnsanın sağlığına önem vermesi gerekli. Evini tozdan temizleyen, ayakkabısını boyayan, arabasının bakımını yaptıran insan, kendi sağlığını oluruna bırakmakta sakınca görmüyor. Bu yüzden de pek açık belirti vermeyen hastalıkların ilerlemesine yol açıyor. Dikkat edilmesi gereken bu. Vitamin rehberi Uremenin ve yaşlanmanın vitamini E vitamini, oldukça genç bir vitamindir. 1923 yılında Evans ve Bishop adındaki iki Amerikalı araştırıcı, belirli bir beslenme türüyle besledikleri sıçanlarda erkeklerin kısır kaldığını, dişilerin ise yavrularını düşürdüğünü gördüler. Diyette yağ olarak domuz yağı ve tereyağı kullanmışlardı. Bu diyete az miktarda margarın eklediler ve üreme kusurunun düzeldiğinı gördüler. E vitamini adı sonradan kondu, ama yeni bir vitamin bulunmuştu. E vitamini aktivıtesi gösteren tokoferol, doğurmak ve gebe kalmak sözcüklerinden kuruludur. (Tokos: doğurma, Phero: Taşımak, gebe olmak). Yağda eriyen bir vitamindir. Hücre zarlarında bol miktarda bulunur. E vitamini hücre zarlarında oksitlenmeyi Önler. Bu yolla, hücrelerde yağların oksitlenmesiyle ortaya çıkan "yaşlılık pigmenti"nin oluşumunu engeller. Bu özelliği, E vitaniminin "yaşlanmayı geciktirici" etkisi üzerinde çok durulmasına yol açmıştır. Bu konuda daha çok araştırmaya gerek vardır. Vitaminler konusunda "gereksiz" ile "çok önemli" arasında sık sık gelinip gidildiğinden daha soğukkanlı bir yaklaşım doğrudur. Ancak, E vitamininin çok yönlü yararları vardır ve eksik alınmaması gerektiği doğrudur. GÜNLÜK GEREKSİNME: Günlük gereksinme 1015 mg.'dır. Ortalama bir karışık diyetle, günde 510 mg. E vitamini alınmaktadır. HANGİ BESİNLERDE BULUNUR? Bitkisel yağlar (sıvı yağlar, margarinler), yeşıl yapraklı sebzeler, meyveler, esmer ekmek, tahıl ürünleri, baklagiller, yumurta E vitamini açısından zengin besin kaynaklarıdır. E vitamini fazlalığına ilişkin bir zarar bildirilmemıştir. E Yeni yılda yeni umutlar Son otuz yılın gelişmelerine bütünlük içinde bakınca, yaşama bilgisinin ne denli çoğaldığı güven verici biçimde anlaşılıyor. ugun, 28 Aralık 1986 Pazar. Bu yıI I lın son pazar gununü yaşıyoruz. w~m Önümüzdeki çaışamba, yılın son MW günü olacak. Yılbaşı için bir şeyler duşünmuşsunuzdür. Çoğunluk cvinde olacak. Herkesin kendine göre bir hazırlığı var. Her günkünden daha farklı bir sot'ra, meyveler falan. Televizyon da yılbaşı gecesine bir şeyler hazırlar. Şarkıydı, türküydü, bakalım daııso/ ne zaman çıkacak derken, aradaki soğukluklar da kaynar gider. Bizim için yılbaşı ne ki? 1986'dan ne gördük ki, yenisinden bir şey beklevelim? Her geceki gibi bir gece işte. Insanm umutsuz çırpımşı. Hiç de değil. Umut etmek insanın hakkı değil mi? Yeni yılın daha iyi olmasını dileyelim. O gece de biraz farklı olmalı. Yılbaşı gecesi nerede geçerse geçsin, nasıl geçerse geçsin, yeni yıl umutlarını da birlikte getirir. Ister evinizde olun, ister bir başka kentte, ister bir hapishane koğuşunda, yeni yıl biraz olsun umuttur. Aslında umut olan, yeni yıl değildir. UMUT İNSANDIR Umut, insanın kendisidir. Umut, insanın duşunceleridir, insanın duygularıdır, insanın scvgisidir, insanın saygısıdır, insanın azmidir, insanın yaşama gücüdür. UMUT İNSANIN EYLEMİDİR Umut, boş hayallerde gezinmek değildir. Umut, insanın yaşama kararlılığıdır. İnsanın insana borcudur. insanın hayata sarılmasıdır. tnsanın güçlükleri yenme kararıdır. tnsanın gozunu geleceğe dikmesidir. İnsanın geleceği hak etmesidir. Umut, insanın eylemidir. 1987, iki bin yılına sadece 13 yıl kaldığının habercisidir. Bu yılda doğan bir çocuk, 13 yaşına bastığında 2000 yılını görecektir. 2000 yılında ne göreceğimizi bugunden bilemiyorıi7. Futurologların (gelecekbilimciler), olasılıklara dayalı çizgileri bile belki gerilerde kalacak. tnsanın geleceği yakalamak hırsı, geleceği yönlendirmek hırsı, öylesine güçlü ki, gelişmeler belki hayal giıcümuzü de aşacak. "İNSAN 110 YIL YAŞAYABİLİR..." 1986 yılının son yazısında vermek istediğim bu haber, Paris'te ve Los Angeles'ta bir araya gelen çalışma grupları adina yapılan bir açıklamadan alındı. Yaşlılık ve yaşlanmayla ilgili pek çok yöntemi inceleyen çalışma grupları, bu yöntemlerden çoğunun işe yaramadığını saptarken, yaşlılığı önlemek ve 110 yaşına kadar yaşayabilmek için şu önerileri yaptılar: 1. Az ama dengeli yemek yenmeli, dengeli beslenmeli. 2. Yetersiz beslenmenin kötü sonuçlarından kaçınmalı. Özellikle yaş ilerledikçe kalsiyum, demir, vitamin, proteinlerin eksikliği konusunda önlem almalı. 3. tnsandaki işlevlcrin kullanılmadığı sürece eskidiği ve anlamını yitirdiği akıldan çıkarılmamalı, bedensel ve ruhsal etkinlikler aksatılmadan surdürülmeli. 4. Periyodik olarak ciddi bir klinik araştırmadan geçmeli, şeker hastalığı ve tansiyon yuksekliği gibi alçak düzeyde seyıeden hastalıkları zamanında saptamalı ve onlem alınmalı. 5. Moral anlamda estetik cerrahiden yararlunmalı. BAKARSAN BAÛ, BAKMAZSAN DAĞ OLUR... Uzmanların önerileri, ozetle bize bunları söylüyor. Moral anlamda estetik cerrahiden yararlanmak da aynaların insanın moralini bozmaması için gerekiyor. Bizler için pek yaygın geçerliliği yok gibi. Biz de "genç görunum" yerine "anlamlı görünüm"le yetinebiliriz. "110 yaşına kadar yaşamak" sloganının en önemli yanı, bizim için pek kritik sayılan "kırk yaş"ı gençlik döneıninin içine yerleştirmesi. "Kırkından sonra" deyımi, bizler için çok şey anlatır. Yaşamı ikiye bölen bir yaş sınırıdır "kırk yaş". üysa çağdaş sağlık bilimi "kırk yaş"a artık böyle bakmıyor. Elli yaşlar, altmış yaşlar bile gerilerde kalıyor. Tıp bilimi hucrenin gizlerini adım adım çözüyor. Kanser savaşında çok önemli ilerlemeler kazanılıyor. 1leri yaş hastalıklannın ilk belirtileri erken tanı yöntemleriyle belirleniyor. Bütün bedeni tarayan yöntemler geliştiriliyor. Son otuz yılın gelişmelerine bütünlük içine bakınca, yaşama bilgisinin ne denli çoğaldığı güven verici biçimde anlaşılıyor. BütUn bunlar insan için. Bütün bunlar daha iyi bir gelecek için. Bütün bunlar, İNSANIN İNSANA UMUDUDUR. tnsanın yeni yıldan değil de insandan bekledikleri bunlardır. Kuşkusuz, insanın bekledikleri yanında beklemedikleri de olacaktır. APOKALİPS'in dört atlısı, "savaş", "açlık", "hastalık", " ö l ü m " insanın istemediği kötülüklerdir. Ama unutmayalım, bu kötülüklerin karşısına dikilecek olan da gene insandır, insanın kendisidir. Onun içindir ki UMUT İNSANDIR. Onun içindir ki UMUT İNSAN1N EYLEMİDİR. Onun içindir ki UMUT İNSANIN GELECEĞİ HAK ETMESlDtR. BEKLEDIKLERİMİZİ YENİ YILDAN DEĞİL, KENDİMİZDEN BEKLEYELİM. HAYAT BİZİZ... D SATRANÇMERKEZI ÜRÜNÜ • Satranç takımları I • Satranç öğretlm ' ve gösterlm levhası Uluslararası ölçülere uygun ve üttün kalltelldir. BROŞÜR İSTEYİNİZ P.K. 70 Suadiye/İSTANBUL Yalnız satranç kolu öğretmen ve öğrencilanne 50 artot satranç takımı armağan edllecektır' Bılgı Isteyınız 25