05 Aralık 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

9 ENERJİ Bir ‘Asrın Projesi’ daha: Nabucco aşırı bağımlılığın azaltılması için önemli fakat yeterli değil abucco için imzalanan Hükümetler Arası Anlaşma vesilesiyle yapılan bazı yorumları anımsatarak başlayalım: Bir haber başlığı: “Asrın Projesi Nabucco’ya özel ordu” Bir manşet: “Doğalgaz savaşında Nabucco zaferi” “AB’nin Enerjiden Sorumlu Komisyon Üyesi Andris Piebalgs, Türkiye hükümetinin, Nabucco projesi için attığı imzanın, katılım müzakerelerinde enerji faslının açılması için AB üyeleri üzerine daha çok baskı oluşturacağını söyledi.” “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sadece enerji noktasında bakıldığında bile Türkiye’nin AB üyesi olmasının gerektiğinin net bir şekilde ortaya çıkacağını söyledi.” “Erdoğan, ‘bu tarihi buluşmayı’ sağlayan, dönüm noktasına şahitlik eden herkese de şükranlarını sunarak…” “Anlaşmanın imzalanmasının çok önemli olduğunu kaydeden Aliyev, proje tamamlandıktan sonra, Azerbaycan’ın yararına olacağına inanmaları halinde, gaz satmak isteyeceklerini belirtti.” “Hazar gazını Avrupa’ya taşımayı hedefleyen doğalgaz boru hattı projesi Nabucco, ‘ortada gaz olmadığı halde’ yapılan imza töreniyle Rusya’da eğlence konusu oldu. Başbakan Birinci Yardımcısı Viktor Zubkov ‘Avrupa’nın gaz kaynaklarını çeşitlendirme çabası normal. Ancak hattın nasıl doldurulacağı ayrı konu. Korkarım ki, karşıtlarımız kaynaklarını iyi hesaplamadığı proje için acele etti ve bu da belirli hırsların anıtı olacak boş bir boru hattına dönüşebilir’ dedi.” ”MÜSİAD’ın düzenlediği ‘Türkiye’nin Enerji Politikaları’ konulu ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ N Necdet PAMİR Enerji Uzmanı İmzalanan anlaşmanın Türkiye’nin istediklerini fazlasıyla garanti ettiği görüşü, anlaşma hükümleri dikkatle incelendiğinde, ikna edici olamamaktadır. Öncelikle, gazın sahibi olmayan tarafların imzaladığı bir anlaşmayla, gaz miktarının garanti edilmesinin zaten mümkün olamayacağı açıktır. toplantıda konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, ‘Türkiye’nin Nabucco’da ister vergi başlığında isterse yüzde 15 konusunda, kesinlikle istediğinden daha fazlasını almış durumda olduğunu’ söyledi. … Taner Yıldız, ‘Türkiye kazançlı bir ülke olarak, yine çıkarları doğrultusunda bir ülke olarak bu anlaşmadan çıkmış olacak’ diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü: Arz güvenliğiyle alakalı yüzde 15’lik bir rakam... Nedir bu yüzde 15? Yüzde 15, Nabucco boru hattından geçecek gazın, 31 milyar metreküp tamamlandığında, yüzde 15’ine karşılık gelecek, takribi 4.5 milyar metreküplük gazın Türkiye’nin arz güvenliğiyle alakalı alıkonmasıyla alakalı bir başlık. Tabii ki bu müzakereleri sürdüren arkadaşlarımız(ın), yine Türkiye’nin çıkarları doğrultusunda müzakere masasında zaman zaman ön plana çıkardıkları zaman zaman da geri plana attıkları başlıklar oldu. Ocak ayından bu yana yoğunlaşan görüşmelerde biz Türkiye’nin arz güvenliğiyle alakalı böyle iyi niyetle bir başlık koyduk. Fakat bu şu demek değil; deniyor ki, ‘Yüzde 15’ten vaz mı geçtik?’ Şöylesine vazgeçmedik; daha iyi bir maddeyi müzakereye koyarak, daha fazla bir kazanım elde ederek, yüzde 15 başlığını çıkarttık ama Türkiye’nin arz güvenliğiyle alakalı konularda kendini garantiye alabilecek bir ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ maddeyi oraya koyduk. O da şudur; 6 tane ortaktan bir tanesi veya 6 ortak öncelikle gaz tedarikiyle, gaz arzıyla alakalı istemeleri halinde buradan geçen gazın yüzde 50’sini alırlar. Yani yüzde 15’ten daha iyi bir kazanım elde edecek bir noktadayız.” Yukarıdaki birbiriyle taban tabana zıt ve çoğu gerçekçi olmayan yorumlar, doğal olarak hepimizin kafasını karıştırıyor. Bu nedenle, bilimsel veriler üzerinden giderek, hamasetten ve peşin hükümden uzak bir değerlendirme yapmayı ve projeyi artıları ve eksileriyle, soğukkanlılıkla değerlendirmeyi yararlı görüyoruz.” 2002’de görüşülmeye başlanmış ve Mayıs 2002’de bir İşbirliği Protokolü imzalanmıştır. Daha sonra sırasıyla Macaristan’ın MOL, Romanya’nın Transgaz, Bulgaristan’ın Bulgargaz ve nihayet Almanya’nın RWE şirketleriyle eşit oranda ortaklık (ve yatırım) temelinde anlaşmaya varılmıştır. Projenin hedefi; ortak şirketin resmi sayfasında belirtildiği gibi; “Ortadoğu, Mısır ve Hazar gazının, TürkiyeBulgaristanRomanya güzergahından Avusturya’ya bir boru hattıyla ulaştırılması”dır. Temel amaçsa, AB’nin ve Türkiye’nin hızla artan gaz ithalat gereksiniminde (2030’da tüketimin yüzde 80’i), halen Rusya, Norveç ve Cezayir ağırlıklı olan tedarikte, kaynak çeşitliliği ve dolayısı ile arz güvenliği sağlanmasıdır. (Şekil1) Nabucco Projesi nedir? AB için olduğu kadar Türkiye açısından da; arz güvenliğinden yatırıma, istihdamdan üretici/tüketici ve transit ülkeler arasındaki ilişkilere, dış politikadan ülke güvenliklerine kadar çok geniş bir yelpazede değerlendirilmesi gereken bu proje, çoğunlukla nesnellikten ve doğru bilgilerden uzak, iç ve dış politik çıkarların etkisi altında, abartılı ya da yanıltıcı yorumlarla kamuoylarına sunuluyor. Bu da, projenin gerçek değeri, karşılaştığı sorunlar ve yapılabilirliği konularında yanlış değerlendirmelere yol açıyor. Proje, BOTAŞ tarafından 2000’li yılların başında ortaya atılmış, ilk aşamada Avusturya’nın OMV şirketi ile Şubat ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ Şekil1: AB’nin Artan Gaz Gereksinimi Nabucco’nun temel verileri Gürcistan/Türkiye ve/veya İran/Türkiye sınırından başlaması öngörülen hattın, Avusturya’ya (Baumgarten) kadar 3 bin 300 kilometre uzunluğunda olması 2013’te yılda 8 milyar metreküple başlaması planlanan gaz akışının, 2017’de 15 ve 2021’den itibaren 31 milyar metreküpe erişmesi hedeflenmiştir. Hattın yaklaşık 2 bin kilometresi Türkiye sınırları içinde olacaktır. Başlangıçta 4.6 milyar Avro ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle