Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ENERJİ 10 Şekil2A: Proje Aşamaları (2005 Nabucco Sunumu) Böylesine kapsamlı bir projenin gerçekleştirilebilmesi için; gaz sağlaması beklenen rezervlerin ve potansiyel üretim miktarlarının yeterliliği, teknik, ekonomik ve jeopolitik sorunların aşılması, üretici/tüketici ve transit ülkelerin beklenti ve çıkarlarının ortak bir paydada buluşabilmesi gibi çok sayıda parametrenin bir arada sağlanabilmesine gereksinim vardır. Özellikle alternatif olarak düşünülen gaz kaynaklarının yetersizliği ve rezervler olsa bile geliştirilmelerinin ve ihraç edilebilmelerinin önündeki teknik, ekonomik ve jeopolitik engellerin son derece ciddi olduğunu görmemiz gerekir. Şekil2B: Proje Aşamaları (2009 Nabucco Sunumu) mu nedeniyle derin kaygı duyduklarını ve kaynakları çeşitlendirmeyi sağlayacak bir projeyi gerçekleştirme niyetlerine” vurgu yapmaktadır. Ancak Nabucco ile ilgili olarak uzun süredir dile getirmeye çalıştığımız teknik, ekonomik ve özellikle de jeopolitik sorunların; Nabucco ortaklarının bu çelişkili durumlarının nedeni olduğu ve kendisine alternatif kaynaklar geliştirilmek istenen Rusya’nın söz konusu alternatifler aleyŞekil3A: Nabucco Arz Kaynaklarıı (2005 Nabucco Sunumu) hine son yıllarda önemli zemin kazandığı da bir diğer gerçekliktir. Dolayısıyla kimileri, “Nabucco güzergah çeşitliliği hedefliyordu. Rus gazı baştan beri dışlanmamıştı” diye “pragmatik” (pratiklerine teori uydurmak da denebilir) bir söylem tutturmuş olsa da; bu söylem, projenin temel hedefiyle hiç uygun değildir. Eğer amaç, kaynak çeşitlendirme yoluyla arz güvenliğini sağlamlaştırmak değil de, kaynağına bakılmaksızın, Mevlana’nın “Gel, gel, ne olursan ol yine gel/İster kafir, ister mecusi, ister puta tapan ol yine gel/Bizim Şekil3B: Nabucco Arz Kaynaklarıı (2009 Nabucco Sunumu) dergahımız, ümitsizlik dergahı değildir/Yüz kere tövbeni bozmuş olsan olarak tahmin edilen maliyet, son değerda yine gel” dizelerindeki gibi; Rusya lendirmelere göre, resmi açıklamalarda dahil bulunabilen her kaynaktan gaz al7.9 milyar Avro olarak revize edilmiştir. mak olsaydı, sorun olmazdı! Dolayısıyla İnşaatın ilk aşamasında AnkaraBaumgarten arasındaki 2 bin kilometrelik hattın gerçek neyse onu teslim etmekte yarar vardır: Gerek Azerbaycan, Gürcistan ve inşası, daha sonraysa belli bir süre için alternatif kaynak oluşturabilecek Orta mevcut GürcistanTürkiye ve İranTürkiye boru hatlarının kullanılması plan Asya kaynakları üzerindeki Rus polilanmıştır. 2005 yılındaki ilk somut planla tikaları ve gerekse İran ve Irak’a yönelik Amerikan politikaları, Türkiye’nin ve malarda Ocak 2008’de başlanması planAvrupa’nın gaz tedarikinde kaynak lanan boru hattı inşaatı, son açıklamalarda çeşitlendirme çabalarını olumsuz Ocak 2011’e ertelenmiş görünmektedir etkilemiş ve son tahlilde Rusya’nın elini (Şekil2 A ve B). güçlendirmiş durumdadır. Proje amacından sapıyor Nabucco şirketince 2005 yılında; Azerbaycan, İran, Irak ve Mısır olarak açıklanan gaz ithal kaynaklarına, şirketin son açıklamalarında, Rusya’nın da eklendiği görülmektedir. (Şekil 3A ve B) Bu “ekleme”nin, projenin başlangıçtaki temel amacı ile bağdaştığını söylemek doğru değildir. Zira açıklanmış olan amaç; arz güvenliği için kaynak çeşitliliği (güzergahın değil) sağlamaktır. Nitekim imzalanan Hükümetler Arası Anlaşma’nın Başlangıç Bölümü’ndeki ilk madde (A), imzacı tarafların, “enerji güvenliği duruENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ Niyet beyanı anlaşması 13 Temmuz 2009 tarihinde imzalanan Hükümetler Arası Anlaşma, Nabucco hattı gerçekleşirse, bu hattan gaz temin etmeyi ve aynı zamanda transit ülke olarak da bazı yararlar sağlamayı uman 5 ülke hükümetinin imzaladığı bir “niyet beyanı” anlaşmasıdır. Nabucco şirketi ortaklarından beşinin (Almanya hariç) imzasını taşımaktadır. “Bu anlaşma projenin yapımını garanti eder mi?” sorusuna, “Evet” yanıtı verilirse, inandırıcı olamaz. Zira söz konusu anlaşma, projenin gerçekENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ leşebilmesi için “gerekli ama yeterli” olmayan bir adımdır. Bu anlaşma imzalanmasaydı, Rusya’nın alternatif projesi Güney Akım’ın daha fazla inandırıcılık kazanacağı ve Nabucco’nun önündeki zaten çok sayıda var olan engellerin daha da kronik hale gelebileceği söylenebilir. Bu açıdan bakıldığında, özellikle Türkiye ile AB ve başlıca tedarikçi konumdaki Azerbaycan arasındaki anlaşmazlıkların aşılamaması, projenin inandırıcılığını daha da riske sokacağından, bazı “ara çözümler” geliştirilerek, hiç değilse bu “ilk adım” atılmış ve Nabucco’nun “gömülmesi” engellenmiş oldu denilebilir. Anlaşmanın belki de tek kazanımı bu olmuştur diye de düşünülebilir. Bu anlaşmayı; proje destek anlaşması, ev sahibi ülke anlaşmaları ve hepsinden önemlisi “gaz alım satım anlaşmaları” izlemedikçe, projenin gerçekleşmesi mümkün değildir. İmzalayan ülkelerin arasında gazı sağlayacağı savlanan ülkelerin hiçbirisinin (Azerbaycan, İran, Irak, Mısır, Katar, vb.) olmaması ise, bir bakıma halk arasında sıklıkla kullanılan bir deyimi akla getirmektedir: “Kendi kendine gelin güvey olmak.” İmzalanan anlaşmanın Türkiye’nin istediklerini fazlasıyla garanti ettiği görüşü, anlaşma hükümleri dikkatle incelendiğinde, ikna edici olamamaktadır. Öncelikle, gazın sahibi olmayan tarafların imzaladığı bir anlaşmayla, gaz miktarının garanti edilmesinin zaten mümkün olamayacağı açıktır. Türkiye’nin hattan geçecek gazın yüzde 15’ini talep etmesine ve bu konuda direnmesine karşılık, bir an önce bu anlaşmayı imzalayabilmek için bulunan “ara çözüm”, hattan geçecek gazın yüzde 50’sinin öncelikle proje ortağı şirketlere önerileceğini ve kabul edilirse onlara verileceğini (Anlaşma Madde 3.3) ifade etmektedir. Türkiye’nin bu denli (toplam birincil enerji tüketiminde yüzde 31) doğalgaza bağımlı olması, tükettiği gazın yüzde 98’ini ithal etmesi ve bu ithalatın yüzde 63.5’ini Rusya’dan yapmakta olması zaten başlı başına sorunken; daha fazla gaz ithaline yönelik öneriler sunmak, akılcı bir seçenek oluşturmamaktadır. Buna karşın, eğer Nabucco gerçekleşecekse, Türkiye’ye sağlayabileceği en önemli yarar (doğrudan yatırım, inşaat sürecinde ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ istihdam vb. dışında), kaynak çeşitliliği sağlaması olmalıdır. Sadece transit ülke olarak bu yarar sağlanamayacağına göre, hiçbir garanti sağlaması söz konusu olmayan muğlak maddelerle yetinmenin “başarı” ya da “zafer” olmadığı açıktır. Türkiye merkez değil, transit ülke Anlaşmada Türkiye açısından “zafer” hanesine yazılamayacak başka maddeler de vardır. Örneğin, Anlaşmanın 1.16. maddesindeki “one stop shop” ilkesi, taşınacak gazın hatta girdikten sonra çıkışın yapılacağı noktaya (Baumgarten) kadar, tek bir müesseseye (Nabucco International Company) alımsatım kontratı yapma yetkisi vermektedir. Bunun da Türkiye’nin bir “hub” (merkez) olma iddiasını desteklemediği ve transit ülke konumunda kaldığı anlamına geldiği açıktır. Anlaşma ile “avantajlı” bir fiyatın sağlanması da söz konusu değildir. Zaten gazın sahibi olmayan tarafların, Türkiye’ye daha uygun bir fiyat sağlaması mümkün de değildir. Bu konuya ilişkin tek maddede (Başlangıç Bölümü’ndeki ‘G’ maddesi), Türkiye’nin kendi gaz piyasasını geliştirebilmek için “daha rekabetçi fiyatlarla” gaz temin etmeyi arzuladığı hususu “not edilmekte”dir. Nabucco’nun temel sorunları Böylesine kapsamlı bir projenin gerçekleştirilebilmesi için; gaz sağlaması beklenen rezervlerin ve potansiyel üretim miktarlarının yeterliliği, teknik, ekonomik ve jeopolitik sorunların aşılması, üretici/tüketici ve transit ülkelerin beklenti ve çıkarlarının ortak bir paydada buluşabilmesi gibi çok sayıda parametrenin bir arada sağlanabilmesine gereksinim vardır. Özellikle alternatif olarak düşünülen gaz kaynaklarının yetersizliği ve rezervler olsa bile geliştirilmelerinin ve ihraç edilebilmelerinin önündeki teknik, ekonomik ve jeopolitik engellerin son derece ciddi olduğunu görmemiz gerekir. Azerbaycan gazında soru işaretleri Mevcutlar arasında en çabuk devreye alınabilecek kaynak olan Azerbaycan’ın Şah Deniz Sahası üretimi, en gerçekçi ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ