05 Aralık 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ENERJİ 4 ‘yüzyılın 2 anlaşması’ usya Federasyon Başbakanı Putin, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Erdoğan ve İtalya Başbakanı Berlusconi, 6 Ağustos 2009’da Ankara’da (çoğu enerji alanında) bir dizi anlaşmanın imzalanması sırasında, etkileyici bir fotoğraf verdiler. Manşetler çoktan hazırdı: “Yüzyılın Anlaşması...” Hayırlara vesile olur inşallah... İşin ilginci, daha 3 hafta önce de Nabucco ile ilgili bir anlaşma imzalamıştık. O da, “Asrın Anlaşması”ydı... Bazılarının göremediği (!) asıl zaferimiz, üç haftaya iki yüzyıl sığdıran doğa üstü yeteneğimizde sanırım... Birbirinin rakibi 2 projeye de destek anlamı taşıyan 2 imzayı zafer saymak da ayrı bir başarı… Gökyüzünde yeterince dolaştık. Gelin yeryüzüne doğru inelim ve ayaklarımızı toprağa basalım: Türkiye, enerjide yüzde 70 dışa bağımlı. 2008 yılı ham petrol, petrol ürünleri, doğalgaz ve LPG ithal faturamız yaklaşık 45 milyar dolar. Bu miktar, toplam ithalatımızın yaklaşık dörtte biri. Yani mevcut enerji politikamız ve enerjide dışa bağımlılığımız sürdürülebilir bir durumda değil... Rusya ile dış ticaret hacmimiz yaklaşık 38 milyar dolar. Bizim Rusya’ya dış satımımız 6.5 milyar dolar, onların bize dış satımı 31.5 milyar dolar. Onlarınki neredeyse 5 kat fazla. En önemli kalemler ise, petrol ve doğalgaz alımlarımız. Rusya’ya doğalgaz dış alımında yüzde 63.5, petrolde yüzde 33 bağımlıyız. Genel resim bu... Şimdi gelelim “yüzyılın anlaşması”na ve elde edilen “zafer”e… Enerjiye ilişkin anlaşmalar 3 alt başlıkta toparlanabilir: Petrol, gaz ve nükleer enerji. Sırasıyla değerlendirelim: Mahşerin 3 atlısı ve R Necdet PAMİR Enerji Uzmanı Türkiye, enerjide yüzde 70 dışa bağımlı. 2008 yılı ham petrol, petrol ürünleri, doğalgaz ve LPG ithal faturamız yaklaşık 45 milyar dolar. Bu miktar, toplam ithalatımızın yaklaşık dörtte biri. Yani mevcut enerji politikamız ve enerjide dışa bağımlılığımız sürdürülebilir bir durumda değil... Rusya ile dış ticaret hacmimiz yaklaşık 38 milyar dolar. Bizim Rusya’ya dış satımımız 6.5 milyar dolar, onların bize dış satımı 31.5 milyar dolar. Türk Boğazları’ndan yılda yaklaşık 200 milyon ton petrol yüklü tanker geçiyor ve büyük risk oluşturuyor. Bu, sürdürülebilir bir durum değil. Bu nedenle, uzun süredir boğazları “bypass” eden boru hattı seçenekleri öneriliyor. Rusya daha önce Türkiye’yi de “bypass” eden BurgazDedeağaç hattını tercih ettiğini açıklayarak, bir dizi anlaşma imzaladı. Hükümet ise, SamsunCeyhan’ı (daha sonra ÜnyeCeyhan) hayata geçirmeye çalışıyor. Bulgaristan’da hükümet değişikliğinin ardından, “Batı yanlısı” yeni hükümet, Burgaz Dedeağaç ve Güney Akım projelerine dair, önceki hükümetin imzaladığı anlaşmaları askıya aldığını açıkladı. Putin, Samsun Ceyhan’a petrol vereceğini açıklayarak aslında Bulgaristan’ın yeni hükümetine mesaj yolladı. Rus petrolü olmadan gerçekleşemeyecek hat inşa edilebilirse, Türk Boğazları, İstanbul, Çanakkale ve Karadeniz, 70 milyon ton petrol yüklü tankerden kurtarılmış olacak. Yatırım, inşaat sürecinde istihdam, Türkiye ve Ceyhan’ın stratejik öneminin artması, mütevazı işletme geliri, vb... diğer önemli kazanımlar. Hattın ortakları arasında Çalık, İtalyan ENİ, Indian Oil Company var. Ceyhan’a yeni rafineri: Söz konusu rafineri yatırımına da Çalık, ENİ, Rosneft ve Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın (TPAO) ortak olması bekleniyor. TPAO çok küçük bir hisseye talip ve sanırım geçen yıl Devlet Demir Yolları’ndan aldığı araziyi kullandıracak. Türkiye’nin yaklaşık 10 milyon ton/yıl kapasiteli modern bir rafineriye gereksinimi olduğu biliniyor. Ancak, bu rafineri için lisans alma mücadelesi, iç politikanın ve medyadaki farklı grupların büyük çekişmesine sahne oluyor. Bu “anlaşma” ile bir grup, diğerlerine üstünlük sağlamış görünüyor. doğalgaza bağımlılığı sınırlandırmak olmalıysa da, 2011 yılına kadar bu kaynağın yerine farklı bir kaynakla ikame, pratikte mümkün görünmemektedir. Ancak burada yapılması gereken (başarıdan söz edebilmek için) mevcut fiyat formülünün Türkiye lehine değiştirilmesi, minimum satın alma miktarlarının aşağı doğru çekilmesi ve “offset” (doğalgaz alımı karşılığı mal satışı) koşullarının yeniden anlaşma metnine yerleştirilebilmesi olmalıydı. Bu konuda elde edilmiş bir haktan söz edildiğini henüz duymuş değiliz. Rusya ile Batı Hattı’ndan aldığımız 6 milyar metreküplük gaz anlaşmasının yenilenmesi: 2011 yılında süresi dolan bu anlaşmanın, yenilenmesi gerekmekteydi. Her ne kadar temel hedef, yüzde 98’ini ithal ettiğimiz bir kaynak olan Güney Akım’a Türkiye münhasır ekonomik bölgesinde sismik etüt izni verilmesi: Bu izin, Türkiye’nin Güney Akım’a ortak olması anlamına gelmemektedir. Ancak Güney Akım, 13 Temmuz 2009’da hükümetler arası anlaşması imzalanan Nabucco ile rakiptir. Bu nedenle, “Güney Akım’ın ivme kazanmasına olanak sağlamak, tutarlılıkla ne denli bağdaşır?” sorusuna inandırıcı yanıt vermek zordur. 2 projenin rakip olmadığı görüşü, doğru değildir. Evet, Avrupa bugün ile 2030 arasında, yaklaşık 280 milyar metreküp daha fazla gaza gereksinim duyacak. O nedenle “31 milyar metreküplük Nabucco’ya da 63 milyar metreküplük Güney Akım’a da, ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ Samsun Ceyhan Ham Petrol Hattı: ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle