01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ENERJİ 14 Dr. F. Figen AR Pankobirlik Arş.Plan.ProjeKoord. Müd. Yrd. [email protected] oprak! Binlerce yıldır tüm canlılarla birlikte insanları doyuran, giydiren, barındıran toprak... Günümüzde ise tüm bunların yanı sıra yaşanabilir çevreyi gözeten, petrol denen tutsaklığı bir nebze olsun giderecek biyoyakıt hammaddelerinin yetişme kucağı... Ana hammaddeleri, mevcut teknolojiler çerçevesinde büyük oranda tarımsal ürünler ve atıklar olan biyoyakıtlar son yıllarda ülkelerin enerji ve tarım politikalarında geniş yer edinmiştir. Günümüz teknolojisiyle üretilen biyoyakıtlar birinci kuşak biyoyakıtlar olarak adlandırılmaktadır. En popüler biyoyakıtlar; biyoetanol, biyodizel ve biyogazdır. Benzin ile harmanlanarak kullanılan biyoetanol genellikle şeker pancarı, şeker kamışı, mısır, buğday, patates gibi şekerli ve nişastalı bitkilerden; motorinle harmanlanarak veya motorin yerine saf halde kullanılan biyodizel ise kanola, aspir, ayçiçeği, soya, pamuk vb. yağlı tohumlu bitkilerden uygun kimyasal süreçler sonucu elde edilen ve genellikle ulaştırma yakıtı olarak kullanılan biyoyakıtlardır. Bununla birlikte biyoetanolün motorinle harmanlanarak kullanılması ve yine biyoetanolden elektrik üretimi de mevcut uygulamalar arasındadır. Her türlü organik atıktan (tarımsal atıklar, belediye atıkları, hayvan gübresi, foseptik vb) ve silajlık mısır, çavdar, şeker pancarı, çim, vb tarımsal ürünlerden ve bunların karışımlarından elde edilen biyogaz ise elektrik üretiminde ve ulaştırma yakıtı olarak araçlarda kullanılmaktadır. Gıda dışı hammaddelerden üretilen ve gelecek kuşak adı verilen ileri biyoyakıt teknolojileri henüz ticarileşme aşamasındadır. T AB’de var olan biyoenerji potansiyelinin harekete geçirilmesi için biyoenerji bitkilerinden yüksek verim elde edilmesiyle sağlanacak ilave verim artışı önemsenmektedir. AB’de tarımsal biyoenerji potansiyelinin 2010 yılında 47 milyon ton eşdeğer petrol (TEP) olacağı, 2030 yılında ise bu değerin 142 milyon TEP’e ulaşacağı tahmin edilmektedir. uygulamalarının yaygınlaştırılması için hazırlanan yasa tasarısını Haziran 2008 tarihinde kabul etmiş ve çalışmalar için 1 milyar doların üzerinde bütçe ayırmıştır. 7 Ekim 2008’de yayımlanan Ulusal Biyoyakıt Hareket Planı’nda hammadde üretimi ayrı bir alan olarak ele alınmış; uygun hammadde üretimi ve maliyet çalışmalarının, Enerji Bağımsızlığı ve Güvenliği Yasası’na uygun olarak Bakanlıklar arası oluşturulacak çalışma grubunun bulunduğu bir Kurul tarafından, uzun dönem hammadde araştırma ve geliştirme planlarının ise ayrı bir çalışma grubunun yer aldığı Kurul tarafından yürütülmesine karar verilmiştir. Amerika’da enerji tarımıyla ilgili ulusal bazda yürütülen çalışmaların yanı sıra eyaletler bazında da planlı çalışmalar yapılmaktadır. Pek çok eyalette enerji tarımı organizasyonları kurumsallaştırılmıştır. Kaliforniya Enerji Konseyi Yenilenebilir Enerji Komitesi, Pensilvanya Tarımsal Enerji Konseyi vb. organizasyonlar enerji tarımında ülkeye katma değer ve istihdam sağlayan faaliyetleri ile dikkat çekmektedir. Washington Eyaleti Tarım Departmanı 2007 yılında 5 biyoenerji projesine 13 milyon Avroluk düşük faizli kredi desteği sağlamıştır. Bunlar sadece birkaç örnektir. Planlı enerji tarımına başlanmalı Sosyo ekonomik kalkınmada göz ardı edilemeyecek potansiyel Gıda fiyat artışında biyoyakıtın payı Diğer yandan Avrupa Yenilenebilir Enerji Konseyi’nin 20 Haziran 2008 tarihinde Brüksel’de yayımladığı raporunda, 2007/2008 döneminde Avrupa’da üretilen biyoetanolün 2 milyon tonunun tahıldan üretildiği, bunun da üretilen toplam tahılın yüzde 1.6’lık dilimine denk geldiği, dünyadaki toplam üretilen tahılın ise sadece yüzde 2’sinin biyoyakıt üretiminde kullanıldığı, küresel yağ tüketiminin ise yüzde 2’sinin AB’de biyodizel üretiminde kullanıldığı bildirilmektedir. Bütün bu verilerden hareketle gıda fiyatlarındaki artışta biyoyakıtların payının okyanusta küçük bir damla niteliğinde olacağı vurgulanmıştır. Gelişmiş ülkeler önde AB’de var olan biyoenerji potansiyelinin harekete geçirilmesi için biyoenerji bitkilerinden yüksek verim elde edilmesiyle sağlanacak ilave verim artışı önemsenmektedir. AB’de tarımsal biyoenerji potansiyelinin 2010 yılında 47 milyon ton eşdeğer petrol (TEP) olacağı, 2030 yılında ise bu değerin 142 milyon TEP’e ulaşacağı tahmin edilmektedir. Bu potansiyelin yüzde 85’i İspanya, Fransa, Almanya, İtalya, İngiltere, Litvanya ve Polonya’ya aittir. Litvanya ve Polonya bir kenara alındığında, Avrupa’nın tarımsal biyoenerji potansiyeli dünyanın en gelişmiş ülkelerinin elinde görünmektedir. Söz konusu bu ülkeler de bu potansiyeli kazanmak üzere ciddi politikalar oluşturmuşlardır. 2010 yılında yüzde 5 biyoyakıt kullanımı öngören İngiltere, tarım alanlarının yüzde 7’sini enerji bitkilerine ayırmış ve yağlı tohumlu bitkileri 1 milyon hektar (ha) daha fazla ekmeyi hedeflemiştir. Almanya’da, Münih’ten Hamburg’a kadar 600 kilometrelik yolda bir karış boş arazi görmeniz mümkün değildir. Her yer silajlık mısır, kanola, pancar vb. ekilidir. Neredeyse her 10 kilometrede bir, bir biyogaz tesisine rastlanmaktadır. Mısırı otla, çöple, hayvan gübresiyle karıştırıp biyogaz elde eder, elektriklerini üretmektedirler. Kalıntı olan gübre ise çok değerli, sertifikalı bir organik gübredir. Kanoladan mazotunu, pancardan benzinini üretirler. Küspesiyle hayvanlarını beslerler. İsveç’te biyogaz, elektrik üretiminden ulaştırma araçlarına kadar doğalgaz AB’de enerji bitkisi destekleri Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun 2007 yılında yayımlanan uzun dönem Yenilenebilir Enerji Stratejisi’ne göre enerji arz güvenliğini artırmak ve sera gazı emisyonlarını kontrol altında tutabilmek için 2020 yılında yüzde 10 biyoyakıt kullanımının zorunlu olması öngörülmüştür. Belirlenen hedefe ulaşılabilmesi için hazırlanan teşvik politikalarının yanı sıra Genel Tarım Politikası ile de enerji tarımına destek verilmektedir. AB’de biyoyakıtlarla ilgili politikalar tarımla ilişkilendirildiği gibi kırsal gelişim politikalarıyla da ilişkilendirilmekte, enerji tarımının ülke ekonomisinde ve sosyal yaşamda yaratacağı katma değer önemsenmektedir. AB üyesi ülkelerde enerji bitkisi yetiştiren çiftçiler hektar başına 45 Avro ile desteklenmektedir. Şeker üretimine kota koyan AB, pancar üretimini kısıtlamamakta, bilakis pancar üretimini teşvik ederek biyoetanol üretiminde hammadde portföyü oluşturmaktadır. ABD’nin enerji tarımına ilgisi Son aylarda birtakım spekülatif hareketlerin sonucu olarak gündeme gelen gıdaenerji tartışmaları sürerken özellikle gelişmiş ülkeler biyoyakıtlar ve enerji tarımı konusunda çalışmalarını hızla sürdürmektedirler. Amerikan Kongresi selülozik etanolün de aralarında bulunduğu ileri biyoyakıtların ticarileşmesini hızlandırmak ve enerji tarımı ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle