02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

2 KASIM 2008 / SAYI 1180 Hazırlayan: SEDAT YAŞAYAN 11 15. Yıkılma ya da oyulma yoluyla açılan delik... Japon müziğine özgü, bir tür bambu flüt. 16. Gemiyi baştan ya da kıçtan halatla karaya bağlama... Akım şiddeti birimi kiloamperin kısa yazılışı... Yüz metre kare tutarında alan ölçüsü birimi... Kırgızistan ve Kazakistan’da bir ırmak. 17. Rendelemeye elverişli sert bir İtalyan peyniri... Elyazması kitaplara, güveden koruyacağına inanılarak yazılan ve tılsımlı sayılan sözcük. 18. Kayınbirader... Avustralya’da yaşayan yerli bir halk. 19. Bazı yiyecek ve içecekleri kokulandırmakta kullanılan, ince kıyılmış portakal, limon ve ağaçkavunu kabuğu... İngiltere’de çok sevilen bir cins bira... Kum falı. 20. Sıcak bölgelerde yetişen ve lifleri tekstilde kullanılan bir ağaççık... “Gösteriş, fiyaka” anlamında argo sözcük. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1. 19091977 yılları arasında yaşamış, 1955’te Uluslararası Seramik Akademisi tarafından altın madalyayla ödüllendirilmiş seramik sanatçımız... Para arzının ekonomideki etkinlik düzeyini belirlediğini savunan iktisat okulu. 2. Bir tiyatro oyuncusunun, seyircilerin duyacağı biçimde, ama sanki diğer oyuncular duymuyormuş gibi konuşması ya da düşünmesi... İtalyan yazar Boccaccio’un ünlü öykü kitabı... Saçın ıslanmaması için giyilen yumuşak başlık. 3. Ahlak, karakter... Ahmet Mithat’ın bir romanı... İtalya kökenli bir pasta türü. 4. Başarısızlık, sonuçsuzluk... İki ya da dört oyuncunun 256 bölmeli bir dama tahtasında oynadığı oyun... Temizlenmiş arpayı sütle pişirerek yapılan bir Polonya ve Rus yemeği... Türkiye’nin plaka imi. 5. Bir devletin başka bir devlete yaptığı bildiri... Yunan abecesinde bir harf... Issız, boş... Erkek geyik. 6. Toksikomanlık derecesinde kullanılan eterin insanda meydana getirdiği etkilerin tümü... Don, şalvar... İki nicelik arasındaki bağıntı. 7. “Bir garip ölmüş diyeler / günden sonra duyalar / Soğuk su ile yuyalar / Şöyle garip bencileyin” (Yunus Emre)... Serbest meslek adamlarını içinde toplayan resmi birlik... Kemirgen bir hayvan... İki çene kemiğinin birleştiği yer... Karışık renkli. 8. Halk edebiyatında aruz ölçüsüyle yazılan şiir türlerinden biri... Osmanlı devletinde eyalet valilerinin buyruğundaki başıbozuk asker... Ergenlik sivilcesi. 9. Maden eşya üzerine vurulan bir cins cila... Kıbrıs’taki Rum çete örgütü... Kürkü değerli bir yaban kedisi... “ Harris”: ABD’li aktör. 10. Değerli bir süs taşı... Ateş karıştırmaya yarayan eğri uçlu demir çubuk... Artvin yöresine özgü bir halk oyunu. Bu haftaki bulmaca ödülünüz ARMAĞANLI BULMACA SOLDAN SAĞA 1. Resimde gördüğünüz, “Kızılırmak”, “Acıyı Bal Eyledik”, “Haziranda Ölmek Zor” gibi kitaplarıyla tanınmış şairimiz... Yeniçeriler arasında saygı duyulan kimselere verilen ad. 2. Argoda şık ve güzel giyimli kimseye verilen ad... Denizcilikte, tören için mürettebatın küpeşte boyunca düzenli biçimde dizilmesi... Bir başrahibin yönetiminde bulunan manastır. 3. Japon kökenli bir dövüş sporu... Şenliklerde caddelere kurulan süslü kemer... Doğu Karadeniz yöresine özgü, mısır ununa çeşitli sebzeler karıştırılarak yapılan ve “lames” de denilen bir ekmek... Utanç duyma. 4. Ölülerin yakıldığı yer... Parkeden daha geniş ve uzun, döşeme kaplama tahtası. 5. Bir cetvel türü... Tavır, davranış... Uzakdoğu kökenli dövüş sporlarında yer minderi olarak kullanılan ve pirinç saplarının örülmesiyle yapılan kalın halı... Bir tuzla ürününün satıldığı bölgeler. 6. İlkel benlik... Çok yinelendiğinden usanç verici bir durum alan söz... Hırvatistan’ın para birimi... İtici neden, güdü. 7. Altın... Boru sesi... Savaşlarda giyilen zırh... İpek gibi düz ve parlak bir kumaşın üzerinde bulunan tel tel iplik. 8. Katılmış, ulanmış parça... Arap abecesindeki noktasız harflerden oluşmuş sözcüklerle şiir ya da yazı yazma... Meyve kurusu... Mermi olarak çakıl taşı atan bir tür top. 9. Fide yetiştirmek için ayrılmış toprak bölümü... Yeniçerilerin ilk üç aylığına verilen ad... Güzel sanat... Romanya’nın plaka imi... Kesintilerden sonra kalan miktar. 10. Bira yapmak için çimlendirilip kurutularak hazırlanmış arpa... Eski Mısır’da güneş tanrısı... Japon kökenli bir dövüş sporu... Kömür kazılan ocak. 11. “Geç Kalmış Ölü”, “Adını Unutan Adam”, “Yürek Sürgünü” gibi romanlarıyla tanınmış yazarımız... Kendisine inanılan, sır verilen kimse... Yunanistan’ın plaka imi. 12. Siper, hendek... “Sen bir gibi dağdan dağa kaçsan da yine / Seni aşkım canavarlar gibi takip edecek” (F. N. Çamlıbel)... Sıcaklık, hararet... 1927’de doğan ve özellikle duvar panolarıyla tanınan seramik sanatçımız. 13. Kısa yazı... Köydeki işlerin elbirliğiyle bitirilmesi... Atletizmde, koşma ve atmanın dışında kalan yarışma dallarının genel adı... Temel, esas. 14. Kedi ya da köpek yavrusu... Sindirim borusundaki herhangi bir bölümün öteki bölümlerle uyumlu biçimde hareket edememesi. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 İsim:.......................................................................................................................................... Adres:....................................................................................................................................... .................................................................................................................................................. Tel:............................................................................................................................................ 11. İran’ın plaka imi... Güneydoğu Asya’da yaşayan ve “şebek” de denilen maymun cinsi... Vilayet... Asya’nın batısında yaşayan Türk soylu bir halk. 12. Enis Batur’un bir şiir kitabı... Eski dilde boylam... Kapalı bir yerde seslerin dağılım biçimi... Oyunda kazanılan her parti. 13. Çok iri bir kertenkele cinsi... Hint inanışında güzellik, talih ve mutluluk tanrıçası... “Ben havada uçar idim / ile tuttun beni” (Türkü)... Bir anlatımda verilmek istenen öz. 14. İri taneli bir zeytin cinsi... “Ne efsunkâr imişsin ah ey ı hürriyet / Esiri aşkın olduk gerçi kurtulduk esaretten” (Namık Kemal)... Bıçak, iğne, ok biçimindeki bir nesnenin son bölümü... Bir nota. 15. Asya’da bir ırmak... “TÜBİTAK, ASELSAN” örneklerinde olduğu gibi, sözcük gibi okunan kısaltmaya verilen ad. 16. Kuşların “taşlık, konsa” gibi adlar da verilen midesi... Malezya’ya özgü, boyutları farklı iki gövdeden oluşan tekne tipi... Tavşanı, çayı ve balığı vardır. 17. Tropikal Afrika’da yetişen bir ağaç... Arnavutluk’un plaka imi... Süs için yapılmış giysi kıvrımı. 18. Bir soru sözü... ABD’nin bir eyaleti... Norveçli kâşif Thor Heyerdahl’ın, eski Mısırlıların Amerika’ya gittiğini kanıtlamak için papirüsten yaptığı ve ikinci seferinde başarıya ulaştığı teknenin adı. 19. İnce dantel... “Yitik adreslere benzer ölüm / Yanık kokuları gibi” (Behçet Aysan)... Orta Toroslar’ın İç Anadolu’ya bakan yanında ünlü bir vadi. 20. Hatay yöresine özgü, bir tür yoğurtlu pilav... Ağaç ya da metal nesnelere yuvarlak bir biçim vermek için kullanılan çarklı tezgâh. G 1178 sayılı armağanlı bulmacanın çözümü ve kazananlar: 19.10.2008 tarihli bulmacayı doğru yanıtlayarak çekiliş sonucu “Desperate Housewives Yemek Kitabı” (NTV Yayınları) kitabını kazananlar: ANKARA’DAN: Ziya Celayiroğlu, Haydar Korukluoğlu ANTALYA’DAN: Yusuf Karaşahin AYDIN’DAN: Mehmet Koç BOLU’DAN: M. Şadi Yücel, Şevket Vardar GİRESUN’DAN: Cihat Kasapoğlu İSTANBUL’DAN: Fevzi Disanlı, Dürdane Yalçın, Besalet Sürmen, Fethi Denizmen, Roger L. Urgan MERSİN’DEN: Serpil Saral, Atilla Kırmacı TRABZON’DAN: İlker Genç. Not: Postadaki gecikme nedeniyle (29 Ekim’deki resmi tatil dolayısıyla) mektuplar elimize ulaşmadı. Bu yüzden 25 yerine 15 okurumuz ödül kazandı. 1 E R O L D E N E Ç S T A R L İ Ç E Y 2 D E K D A M E L İ M A N D A D D İ B L E 3 V A Ş A K V R E Z İ L V E K O V T R E N 4 A Y A K A H İ M E N A Ö M E R U L U Ç A 5 R A M A Z A N R C E N K R T İ K İ R E K 6 D D A L İ Y E B E R G E R D G A D A R I 7 M A M A G A M A K V A M A S A L A K D Ğ 8 U L U U O T İ T U A M A U E M A R E T U 9 N A Z E N İ N N Ö U İ L A H İ N A L E T 10 C R O S C Y A M Ç I C E T İ C O M C M A 11 H G H İ R E N A H R E H A B O R İ J İ N 12 13 A A D V İ R M E A T D A S K E S K T A E B İ E Y K E O C L E A L L A İ N 14 G E D E L E Ç V İ S V E S H Y E R E V İ 15 A D A K A K I N N A P A F 16 R O L R P İ K E T V E D E 17 V D A K İ M R S İ R K E N 18 A B M L A M U S M İ M M D 19 L A M İ N A T U A L E G A 20 A Z A P N H A L D İ Z E N 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 BRİÇ Faik Falay SATRANÇ GM Suat Atalık epimizin yaşamında deniz kenarında günbatımını izlediği zaman vardır, son derece keyif alırsınız, iç dünyanız günlük stres ve hüzünlerden uzaklaşır, haksızlıklara karşı başkaldırma yolunuz olan hırçınlıklarınız yumuşar, ruhsal dinginlik yönetiminizi ele alır. Geçenlerdeki Akçakoca Briç Festivali’nde bütün bunları yaşadım, üstüne üstlük birde lacivertle beyazın sevişmesi vardı. Karadeniz’i severim çünkü diğer denizlere kıyasla belki biraz daha asidir, hırçındır ama daha bir kişiliklidir bence. Belki de sahilleri, güney sahillerimiz kadar insanların egemenliğinde değil onun için bana daha bir özgürmüş gibi geliyor. Güneşin batmasıyla hem gökyüzü hem deniz yüzü lacivertleşmeye başladı ama dalgalar bu Laciverti rahat bırakmıyorlardı. Beyaz Lacivertin sürekli orasını burasını öpüyor, onun günü kapatışını geciktirmeye çalışıyordu. Palamut festivali olduğu için akşam yemeği palamut keyfiyle başladı. Ancak daha sonra deniz kenarında yakılan ateş, karanlığı delip Laciverdi geri çağırdı. Tabii Beyaz da peşinde, bir taraftan güzel bir bağlama eşliğinde çalınan grup olarak söylenen türküleri mırıldanmak bir yandan Laciverdin asil dinginliğine, Beyazın cilveyle katılımını izlemek, çok bir uzaktan bize bakan deniz fenerinin yalnızlığının, yanımızda olamayışının hüznünü hissetmek, Zonguldak ve Ereğli’den dostlarla muhabbet etmek, çok keyifli bir akşam yaşattı bana. Ertesi gün 2008 palamut festivalinin ikinci ayağı saat 11’de yapıldı. Turnuva sonrası sonuçları beklerken yenen midyeli pilav nefisti. Sonuçlar açıklanıp turnuvada Arzum ile birinciliğimiz ilan edilince kentin ileri gelenlerinden kupamızı almak, resimlerin çekilmesi, muhabir arkadaşla yapılan röportaj, Ereğlili dostlardan alınan Osmanlı çileği reçeli hediyesi insana çok güzel anılar kazandırıyor. Teşekkürler Akçakoca! Kendime bir briç blogu kurdum. Burada briç dünyasından günlük haberler vereceğim briç klüpleri briç camiasına duyurmak istedikleri haberler için köşemi kullanabilirler, ayrıca Cumhuriyet gazetesinde çıkmış olan eski yazılarımı, oyun ve defans teknikleri anlatışımı bu blogda bulabilirsiniz, blog adresim “faikfalay.blogspot.com” diyecektim ancak yargının blog kapatma kararıyla zarara uğradım bu konuyu haftaya anlatacağım. G Lacivertle beyaz... H KART TEKNİĞİ 1 m AKQJ n A8752 oK p 1043 m 10754 n KJ o A107 p 8765 Oyun: 4 m Atak: o 6 K 1n 3m D P P G 1m 4m B P P Satranç, bilim ve sanat 1. Pekin final ellerinden biri. Oldukça basit görünüyor ama dikkatli oynamak gerekiyor. Karoyu yerden alınca bir tur koz çekin, sonra kör ruvayla ele gelip karo asına yerden trefli atın. Körle yere gidip körü çekin çakarsa üste, çakmazsa küçükle çakın tekrar pikle yere gidip köre son pikinizle çakın. Yerdeki kör sağlandı karoya çakarak yere geçip son kozu çekin, sağlam körünüzü alınca 11 löve yaptınız. Batı m 932 n 10943 o Q864 p AJ Doğu m 86 n Q6 o J9532 p KQ92 eçen hafta satrancın neden spor olduğunu görmüştük. Bu hafta bilim ve sanat konularıyla ilişkisine göz atacağız. Satranç notasyon tutulmasıyla en ciddi analizi yapılabilen spor konumunda. Satrancın sonunun gelmemesiyle birlikte teori ve strateji konularındaki ilerleme yadsınamaz. Steinitz ve onun halefi Tarrasch’ın zamanında oturtulmaya başlayan teoriler 2000’li yılların sonlarında ciddi şekilde geliştirildiler. Açılış safhasında kaydedilen gelişme yadsınamaz. 1900’lü yıllarda rakiplerinin resimlerini duvara asıp karakterlerine göre ne oynayacağını tahmin etmeye çalışan oyuncular şimdi bilgisayar teknolojisinin gelişimiyle de 34 milyon oyunluk veri bankaları sayesinde her türlü enformasyona ulaşabiliyor. Açılış ve oyun sonu safhaları artık tamamen bilimsel olarak incelenebiliyor. Açılış safhasında lider oyuncuların yarattığı paradigmalar yerlerini birbirlerine bırakmakta. Oyun ortasındaki bazı kalıplar ve taktik imkânlar çok daha iyi bir şekilde irdelenmeye başlandı. Gerçeğe yaklaşmak deney niteliği taşıyan denemelerle olası hale geldi. Artık ciddi oyuncuların açılış repertuarları oyun sonu ve bazen hatta oyun ortası safhalarına penetre etmekte. Satrancın bilimsel tarafını bir örnekle mercek altına yatıralım: G Oyunu nasıl planlayacaksınız? DEFANS 2 m J87 n Q5 o AKQ42 p K43 2. Briçte önemli bir kural “oynayan standart oyun tekniği kullanmıyorsa korktuğu bir renk vardır.” Burada vale elindeyken ele çekmedi sizde Q10 varsa batmayı göze aldı. Bu neyi gösteriyor? Bir renge dönülmesinden korkuyor. Bu renk karo değil, kör olabilir mi? Hayır körü duyarak sanzatu dedi demek pikte sorunu var. O zaman trefliyi alıp pike dönmelisiniz. Çünkü bir löve kazanmak ona üç sanzatuyu yaptıracaktır. Doğu m AQ5 n J98732 o 93 p A10 Güney m 1095 n AK106 o J85 p J96 m K432 n4 o 1076 p Q8752 K 1o 2 SA D 1n P G 1 SA 3 SA B P P Oyun: 3 SA Atak: p 5 Güney yerden ruva girer ortak as alıp 10 döner güney buna J koyar, nasıl devam edelim? Dilek, öneri ve şikâyetleriniz için eposta adresim: [email protected] Konumumuz basit bir er finali gibi gözükmekte. Tümden gelimle er finallerinde bir er fazla olan tarafın kolayca kazanabileceğini söyleyebiliriz. Ama hemen kazanmaya çalışan 1. d4? Şe4 2. Şc3 Şf5 3. Şd3 Şf4! sonrası beraberlikle neticelenmekte. Bu konumda kazancı bulabilmek için “İlişkili kareler teorisinden” yararlanmak lazım. Siyah şah e3 karesine Şc3 yüzünden basamayacağı için f4f3 arası karelere gitmeye mecbur. Beyazlarınsa vezir kanadındaki alanda ilk konumda hamleyi rakibe verebilmesini sağlayan b2 ve b3 karelerini kullanabilmesi neticeyi belirliyor. 1. Şd1 Şe3 2. Şc2 Şf4 3. Şb3 Şf3 4. Şb2 Şf4 5. Şc2 Şf3 6. Şd2 Şimdi başlangıç konumumuza döndük yalnız bir farkla: hamle sırası siyahta! Beyaz şahın b2b3 ve c2 kareleri arasında çizdiği bu “üçgen” hamleyi siyaha vererek önemli e2 karesinin denetimini ele geçirmesini sağladı. Şf4 7. Şe2 Şe5 8. Şe3 Şd5 Şimdi yeni bir problem oluştu beyazların ilerleme kaydetmesi için b4 erini feda etmesi gerekli. 9. d4! Şc4 10. Şe4 Şb4 11. d5 Şc5 12. Şe5 b4 13. d6 b3 14. d7 b2 15. d8V b1V Taraflar aynı anda vezir çıktılar. Genelde sadece materyal göz önüne alınırsa eşitlik gelmiş gibi gözüküyor. Ama… 16. Vc7 Şb4 17. Vb6 siyah veziri arkadan “röntgenleyerek” düşürür ve beyaz kazanır. Şimdi tümevarmaya çalışarak bu tarz tüm vaziyetleri er üstün tarafın kazanıp kazanmayacağı gerçeğini araştıralım. Beyaz: Şe2, c4, e3 / Siyah: Şg3, c5 konumunda yani karşılıklı erlerin c veyahut f hattında olacakları konumları incelediğimizde karşımıza yeni bir problem çıkmakta. 1. Şd2 Şg4 2. Şc3 Şg3 3. Şc2 Şg4 4. Şd2 Şg3 5. Şe2 Şg4 6. Şf2 Şf5 7. Şf3 Şe5 8. e4 Şd4 9. Şf4 Şc4 10. e5 Buraya kadar her şey aynı 10…Şd5?’in nasıl kaybedeceğini yukarıdaki örnekten biliyoruz. Ama c erinin hususiyeti yüzünden siyah bu konumu berabere yapabiliyor. Şb3! 11. e6 c4 12. e7 c3 13. e8V c2 Bu konum Şb2 yerine Şb3’de olmasına rağmen beyaz şahın uzaklığı yüzünden berabere. Beyaz vezir şah çekerek yaklaştığında siyah şah en son a1’e saklanacak ve Vc2 pat! Dolayısıyla bu konumdan tümevarıma gittiğimizde berabere olan istisnai konumları da belirlemiş olduk. Netice de benim tavsiyem satrancı bilim gibi çalışmanız, sporcu gibi masa başında oturmanız ve oyunlarda ortaya çıkan konumların gizem ve güzelliğinden her biri ayrı bir sanat eseriymiş gibi zevk almanız. G C M Y B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle