Katalog

R PAZAR 12 8/2/07 15:34 Page 1 PAZAR EKİ 12 CMYK 12 Santa Barbara dizisinde keşfedildi Robin Wright Penn. Jurassic Park gibi ticari filmlerde oynamayı reddetti. Oliver Stone’a da “hayır” dedi. Sean Penn’le evlenen, iki çocuğu olan Robin için en büyük duygusal suç iletişimsizlik. Gösterimdeki “Hırsız” filmi de işte bunu anlatıyor... 11 ŞUBAT 2007 / SAYI 1090 Hırsız’ın Liv’i Aslı Selçuk ağımsız filmlerin seçici oyuncusu Robin Wright Penn (Bayan Sean Penn olarak da tanınıyor) Anthony Minghella’nın bu hafta gösterime giren son çalışması “Breaking and Entering/Hırsız/2006”da buzdağı soğukluğunda, duygusal sorunları olan, kendini kızına adamış, mesleğini bir yana bırakmış, İngiliz sevgilisi Will’le (Jude Law) ilişkisi iyi gitmeyen İsveçli Liv rolünde. Minghella’nın “The English Patientİngiliz Hasta/1996” filmindeki Katharine Clifton rolünü, yeni doğum yaptığı için geri çeviren Penn, Liv gibi kapalı bir karakteri canlandırmanın güç olduğunu söylüyor: “Yıllar sonra Anthony ile çalışmak inanılmaz. B Liv’le Will arasındaki iletişim yetmezliği onlara duygusal suçluluk da yaşatıyor. Sadakatsizlik en büyük duygusal suçtur diye bir klişe vardır, bence en büyük suç iletişimsizlik. Filmde her iki karakter de bu suçu işliyorlar. İletişimsizliği kırarak bir eşik aşıp yeni bir durum oluşturmak, işte film tam bununla ilgili”. Wright, sorumluluklarla birbirlerine bağımlı çiftlerin isteklerine ulaşmak için risk aldıklarını, paylaşma yerine gerçekleri örttüklerini vurguluyor: “Olay sonunda gizeme dönüşüyor, gayretiniz de, çabanız da sağlıklı olmuyor. Kendini çok koruyan, önlemler alan Liv büyük çaba harcarken eziliyor, bir ilişki istemesine karşın umutsuzca bunu kuramıyor. Kendisini kızıyla öylesine sarıp sarmalamış ki anne olarak sürekli özveride bulunuyor. Birine durmaksızın özverili olursanız başkasına karşı bu bir suça dönüşür. Liv böylece mutluluğundan çalıyor”. Filmin sonunda Will Liv’e sadakatsizliğini itiraf ediyor. Aşkta, ilişkilerde dürüstlüğün kaçınılmaz olduğunu savunan Robin Wright Penn, “Sonunda dürüst olmalısınız, dürüst olmadan uzunca soluk almak, yaşamayı sürdürmek zordur. Bu gibi durumlarda çiftler ya içlerine kapanırlar ya da patlarlar” diyor. Robin Wright Penn, “Hırsız” filminde... sayıda öneri aldı, ama o “Jurassic Park”, “Batman Forever”, “Şirket”, “Sabrina”, “Robin Hood: Hırsızlar Kralı” gibi ticari projeleri geri çevirdi. Oliver Stone’un “Doğum Günü 4 Temmuz”un senaryosunu okuduktan sonra “Sanırım sizin kadınlarla bir sorununuz var” diyerek bu rolü de reddetti. “State of Grace/1989”in setinde Sean Penn’le tanışan Robin 1996’daki evliliğinden önce ondan iki çocuk yaptı. Kocasıyla “The Crossing Guard1995”, “She’s So Lovely1997”, “Hurlyburly1998” gibi çok sayıda film yapan Robin, “Forrest Gump/1994”ta Tom Hanks’in büyük aşkı Jerry’di. Güneyli lehçesini öğrenen oyuncu karakterin yaş geçişlerini de başarıyla canlandırdı. “The Playboys/1992”da dik kafalı bir İrlandalı, “Moll Flanders/1996”da 18. yüzyılda aşk ve mutluluk arayan bir İngilizdi. “Message in a Bottle/1999”da Kevin Costner’la, “Unbreakable/2000” Bruce Willis’le karşılıklı oynadı. “The Last Castle/Son Kale/2001”da Robert Redford’un kızıydı, “Virgin/2004”de karnında Tanrı’nın çocuğunu taşıdığına inanan genç kızın annesiydi. “White Oleander/2002” Michelle Pfeiffer ve Renee Zellweger’leydi. “The Singing Detective/2003”, “A Home at the End of the World/2004”, “Nine Lives/2005” gibi bağımsız yapımları yeğleyen Robin Wright, Hollywood’u insanın güvenini, inancını, ilişkilerini emen bir düzeneğe benzetiyor. Düşündürücü projelerde oynamayı yeğleyen Wright’ı oyunculukta onu en çok heyecanlandıran düş gücünün daha önce hiç ulaşmadığı yerlere uzanması. Cinsellik simgesi olmak istemediğini söyleyen Robin izleyicinin onu oyunculuğuyla tanımasını istiyor. Amerikan sinemasının yakışıklı, yetenekli, zeki yönetmen oyuncusu Sean Penn’le olan 18 yıllık uzun ilişkisinin sırrını ise şöyle açıklıyor: “Kalmak, sürdürmek. Hem iyi hem kötü günlerimiz oluyor, yine de birlikteyiz. Başka ne yapılabilir? Gitmek, her şeye yeniden başlamak çözüm değil. Aynı yükü, didişmeyi başka biriyle yaşamak mı? İlişkilerinizi sık sık değiştirirseniz olgunlaşamaz, büyüyemezsiniz. Kalıp sürdürürseniz sevginizi, aşkınızı yeniden yapılandırabilirsiniz. Sevgiyi, aşkı yeniden canlandıracağınızı hiç düşünmeseniz de bu durum emekle yeniden kurulabilir”. BAYAN SEAN PENN Kendisini çocuklarına, yönetmenoyuncu eşi Sean Penn’e adayan, özel yaşamını gözlerden ırak yürüten Robin Wright’ın (41) kozmetikçi annesiyle eczacı babası o henüz iki yaşındayken boşandılar. Kaliforniya’da annesinin büyüttüğü, Teksas doğumlu Robin on dördünde modelliğe başladı. “Annem bana özgürlük ve özgüven duygularını aşıladı. Bu duygularla büyüdüm” diyor Penn. On altısında üç kıtada çalışmış, çok sayıda derginin kapağında yer almıştı. Santa Barbara (1984) pembe dizisinde oynarken yönetmen Rob Reiner’ın dikkatini çeken Penn Reiner’ın romantik fantezisi “Princess Bride/1987”da zoraki prenses rolüyle birlikte çok Robin Wright Penn ve Sean Penn...