Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 5 ŞUBAT 2006 / SAYI 1037 Çocuğumu annemden nasıl kurtarırım? Çocuğuma kim daha iyi bakar, bir bakıcı mı, yoksa annem mi? Belki de bir kreş... Dünyanın bütün çalışan annelerinin ortak soruları bunlar... En güven verici olan babaanne ya da anneannenin bakması, ama bu kez ya aile ilişkileri bozuluyor, ya da... ektup şöyle başlıyor: “Kayınvalidem biz işteyken oğlumuza bakmak için haftanın beş günü bizde kalıyor. Ama evimiz artık bize aitmiş gibi gelmiyor”... Dünyanın hemen hemen her köşesinde duyabileceğiniz bir yakınma bu. Şöyle devam ediyor: “Bundan bir yıl önce, sevgili oğlum dünyaya geldi. Aile bütçesinin durumunu göz önüne aldığımızda eşim ve ben, onun yeniden çalışmaya başlamasına, oğlumuzu da bir kreşe göndermeye karar verdik. Tabii bu, kayınvalidem planımızı duyana kadardı. Torununun kreşe gönderilmesine izin vermeyeceğini, onun yerine kendisinin bize yardım edeceğini söyledi. İyi bir fikir gibi geldi. Eşim de, ben de tam gün çalıştığımızdan, kayınvalidem pazartesiden cumaya kadar bizde kalıyor. Sadece çocuk bakımını üstlenmekle kalmadı, yemek pişiriyor, alışverişi yapıyor ve evi temizliyor. Ev artık kendi evimiz para vermediğiniz için siz ya da eşiniz çalışma saatlerini biraz azaltarak oğlunuzla daha çok zaman geçirebilirsiniz. Kayınvalideniz yine haftanın iki ya da üç günü ona bakmaya devam edebilir. Aranızda, öncelikleriniz ve nelere önem verdiğiniz hakkında ciddi bir konuşma yapıp, bir işbölümü planlayabilirsiniz. ÖNCELİĞİ OĞLUNUZA VERİN Kayınvalideniz kesinlikle haklı, üç yaşın altındaki hiç bir çocuk tam gün kreşe bırakılmamalı. Oğlunuzun bağlılık sorunları geliştirerek ileride antisosyal ve agresif bir yetişkin olmasını istiyorsanız, bütün gününü bir çocuk yuvasında geçirmesi bunu sağlayacaktır. Bir çocuğun hayatının ilk 18 ayında en önemli şey onun tek bir kişiyle güvenli bir ilişki kurmasıdır. Ne siz ne de eşiniz, çalışma zorunluluğunuz nedeniyle bunu sağlayacak durumda olmadığınızdan kayınvalideniz en uygun seçenektir. Aranızda en savunmasız durumda olan oğlunuz olduğundan önceliğiniz o olmalıdır. M gibi gelmiyor, eşim de bir eşten çok annesinin kızı gibi görünüyor. Kendi hayatımızı kendimiz kurmalı, zorluklarla başa çıkmayı öğrenmeli ve bir aile olarak birlikte gelişmeliyiz, diye düşünüyorum. Ama tüm bunların merkezinde kayınvalidemin hayatını torunu aracılığıyla yaşama arzusu yatıyor. Ne yapmalıyım?” Siz böyle bir soruya ne yanıt verirdiniz? The Guardian’da yayımlanan bu mektuba, okurlardan gelen yanıtlar, sizin de tepkinizi dillendiriyor olabilir: SORUNLA YÜZLEŞİN Kayınvalideniz belki de ne denli sorun olduğunun farkında değildir. Katkıları ne kadar gerçek ve değerliyse, hayatınıza müdahalesi de bir o kadar gereksiz. Bu konuyu eşinizle konuşun. Ev her ikinize de ait ve eşiniz fikrini ortaya koymuyorsa bir sorun var demektir. Hepiniz bu duruma uyum sağlamalı ve neye önem veriyorsanız ona tutunmalısınız. Bunu başarabilirseniz, kayınvalidenizi de dışlamak zorunda kalmadan kendi hayatınızı kurabilir ve bir aile olarak gelişebilirsiniz. Çeviren: AZE MARŞAN KIRMADAN... Bu durumu değiştirmelisiniz, ancak bunu nazikçe yapmalısınız. Oğlumun evliliğinde sorunlar başlayınca yardımım gerektiğinden, ben de torunumla çok yakınlaşmıştım. Eşi onu terk ettiğinde çocuktan aniden kopmak zorunda kaldım ve derin bir mahrumiyet duygusu yaşadım. Bugün, aradan yıllar geçtikten sonra ve torunumla yeniden sağlıklı bir yakınlaşma sağlayabildikten sonra, o zamanlar duygularımın bir büyükanne için “normal” sayılandan çok daha derin olduğunu anlayıp, dozunu kaçırmadan sevmeye çalışıyorum. Size çocuğu kayınvalideden tamamen uzaklaştırmanızı tavsiye etmiyorum, bunun yerine onun duygularının da bir anneninki kadar güçlü olabileceğini anlamaya çalışın. KONTROLÜ TEKRAR ELİNİZE ALIN Hayatınızı kayınvalideniz yönetmeye başlamış, çünkü ona bu imkânı vermişsiniz. Yalnızca çocuğunuzun yetiştirilmesinin tüm sorumluluğunu eline almamış, aynı zamanda evinizde de ücretsiz hizmetçilik yapıyor. Bu durumun değişmesi için tek çare, kendi hayatlarınızın sorumluluğunu tekrar kendi üzerinize almanız. Çocuk bakıcısına CUMHURİYET 02 CMYK