Katalog

14 Atilla Kuzu’nun tasarımı Taklamakan, Avrupa’nın en seçkin müzelerinden MARTaHerford Müzesi’nin koleksiyonuna seçildi ve müzenin girişinde daimi olarak sergilenmeye başlandı. 5 ŞUBAT 2006 / SAYI 1037 Mete Tekyıldız’dan Minyatür Tren Sergisi TREN TUTKUSU... Candeğer Muradoğlu ete Tekyıldız için demiryollarında geçen yolculuklar bir yaşam şekli. Trenlerle çocukluk yıllarında tanışmış. “Üç kuşaktır süren bir tren tutkusu var ailemde. Babam, annem, amcam, dayım, teyzem, kayınpederim... Hepsi demiryolcusuydu. Bence demiryolculuğu Mevlevilik kadar sebat, sevgi ve özveri istiyor. İçten gelen ve yıllara dayanan bir tecrübe” diye anlatıyor, trenlerle olan gönül bağını. Ankara’da 1941’de doğan Mete Tekyıldız, ilk ve ortaöğretimini bitirerek TCDD Meslek Okulu’na girmiş. Böylece aile mesleği olan demiryollarına ilk adımı atmış. “İlk olarak Sirkeci Garı’nda Hareket Memuru olarak başladım. Daha sonra çeşitli istasyonlarda bu görevimi sürdürdüm. Haydarpaşa Garı’nda Gar Müdür Yardımcısı ve Söğütlü Çeşme Gar Müdürlüğü’ne kadar yükseldim. Daha sonra 2000 yılında kendi isteğimle emekli oldum.” Dünyadaki ve Türkiye’deki ilk ve tek demiryolu koleksiyoncusu olan Mete Tekyıldız’ın demiryolu koleksiyonu, iki yüz yıl öncesine kadar dayanan bir yolculuğu simgeliyor. Sergide, koleksiyoncunun babasına ait bazı parçalar da var. Bunlar, Serkisoff marka lokomotif amblemli gümüş saati, kırk yıl önce giymiş olduğu kırmızı renkli hareket memuru şapkası ve aldığı ilk M minyatür buharlı tren. “Benim için manevi değeri yüksek olan bu parçaların dışında, tarihi iki yüz yıl öncesine dayanan dört yüzden fazla parça var. Buharlı ve elektrikli tren maketleri, trenli resmi kravatlar, eski biletler, tren şefi düdükleri, sigaralıklar, tüm dünyada artık işletmecilikte kullanılmayan buharlı lokomotiflerin tüm siyahbeyaz orijinal resimleri, orijinal İtalyan marka iki adet minyatür tren seti, kuru manipleler, mors telgrafları bunlardan bazıları” diyor. Tekyıldız’ın yıllardır varlığını korumuş Türk tasarımı ne durumda? T Özlem Pak Işıngör ürk tasarımı ne durumda? Bu soru bir ay önce sorulsaydı, birkaç dakika düşünüp sonra cevap verirdim. Geçen gün emailime gelen heyecanlı haber, şimdi sevinç içinde “müthişiz” dememe sebep oldu. Çünkü gelen mail, bana göre Türk tasarımı için müthiş bir gelişme. Mailde ne mi yazıyordu? Mesaj aynen şu şekildeydi: To: ozlempak@yahoo.com From: atilla.kuzu@zoom.com.tr Selamlar Özlem Hanım, Sevindirici bir gelişme. Taklamakan, Marta Herford Müzesi’nde! Gelişmelerle sizi ayrıca bilgilendireceğim. İyi günler. Bu maili okuduğumda çığlıklar atarak ofisin bir odasından diğerine koştum. Hatta tavana kadar zıpladım. Benim bu tavrım ofistekilerin biraz tuhafına gitti ama öğrenince onlar da benim kadar sevindiler. Sanki benim tasarımım müzeye konulmuş kadar sevindim. Yazıyı buraya kadar okuyup benim heyecanımdan başka bir şey öğrenemediniz biliyorum fakat yazarken bile aynı heyecanı duyuyorum. Konuyu daha net bir açıklığa kavuşturmak gerekirse, iç mimartasarımcı Atilla Kuzu’nun, Taklamakan isimli koltuk tasarımı, yaşayan en önemli mimarlardan Frank Gehry’nin imzasını taşıyan ve sanatı, tasarımımimariyi buluşturmayı hedefleyen, Avrupa’nın en seçkin müzelerinden MARTaHerford Müzesi’nin koleksiyonuna seçildi ve müzenin girişinde daimi olarak sergilenmeye başlandı! MARTa Herford Müzesi, ismini Almancada mobilya anlamına gelen “Mö Atilla Kuzu bel” kelimesi ile “art” yani sanatın bileşiminden alıyor. İsmin sonundaki “a” (architecture) harfi ise mimari ve ambians fikrini temsil ediyor. MARTa Herford Müzesi; Avrupa’nın mobilya, kültür ve sanat alanlarındaki çağdaş sanat eserlerini bir arada sunan en önemli mekânlardan biri. Atilla Kuzu’nun 1999 yılında Japonya’da düzenlenen IFDA yarışmasında ödül kazanan tasarımı Taklamakan, Nurus tarafından üretilerek satışa sunuldu. Bugün bu tasarımı, MARTa Herford Müzesi’nde Frank Gehry’nin 1972’de tasarladığı ‘Wigglle Side Chair’, 1950’de George Nelson’ın tasarladığı ‘Coconut Chair’ gibi ünlü tasarım klasikleriyle bir arada görebilirsiniz. Taklamakan’ı ziyaret etmek isteyenler, www.martaherford.de veya www.nurus.com adresine uğrayabilirler. artistanbul@kablonet.com.tr parçalarla oluşturduğu ‘Geçmişten Bugüne Minyatür Tren Sergisi’, kırk yıllık meslek hayatının ve trenlere olan tutkusunun bir yansıması. “Hüzünlü ayrılıkları ve sevinçli buluşmaları simgeleyen trenler ve demiryolları bir kültürdür” diyor: “Ve ben, gelecek kuşaklara bu kültürü yaşatmak için elimden geleni yaptım. Kırk yıllık hobimi, bu sergiyle Türkiye’ye taşıma fırsatı buldum. Hâlâ en zevkli seyahat araçlarından biri olan trenlerin önemini bir kez daha vurgulamak istedim.” Candegermiha@gmail.com YENİ ÜRÜNLER 1 kapsül ile içten güzellik İlk güzellik hapının mucidi Dr. Dahlgren’in yepyeni formülle geliştirdiği yeni jenerasyon cilt güzellik hapı Estime, üç adet tescilli bioaktif bileşenden oluşuyor. Bu üç değişik formül, cildi nemlendirmek, esnekliğini ve sıkılığını arttırmak, lekeleri gidermek, kırışıklıkları azaltmak, cildi güneşin zararlı etkilerinden korumak için bir arada ve etkileşim halinde çalışıyorlar. Bunun sonucu olarak Estime’in ilk etkileri bir ay gibi kısa sürede görülmeye başlar. Estime’in yüzde yüz doğal olması ve günde sadece bir tablet alınması da ürünün öne çıkan diğer bir özelliği. Rakı sofralarına “Sarı Zeybek” zarafeti Cumhuriyet dönemi rakı sofralarının zarafeti Sarı Zeybek ile günümüze taşınıyor. Sarı Zeybek’in, meşe fıçılarda dinlendirildiği için pırıltılı açık sarı olan rengi, su ile karıştırıldıktan sonra alıştığımız rakı beyazı kıvamına dönüşüyor. Tefenni bölgesinin anasonu kullanılarak hazırlanan Sarı Zeybek’in en büyük özelliği, meşe fıçılarda dinlendirilmesi. Alıştığımız rakıdan farklı olarak bakır imbiklerde iki kez distile edilen Sarı Zeybek, yemek öncesi ya da sonrası aperatifi olarak öneriliyor. Favori’den “AŞK” teması... Favori’nin bu yılki Sevgililer Günü koleksiyonunun temasını “love” kelimesi oluşturuyor. “Love” kelimesinin farklı yazım şekillerinin ve kalp motifinin kullanıldığı kolye uçları koleksiyonun en gözde parçaları. Kolye uçlarında kullanılan iki değişik renk ve farklı boyuttaki harfler, iki kişinin uyumlu ve güçlü birlikteliğini anlatıyor. Love me, love you... Goldaş, aşkın büyüsünden yola çıkarak Sevgililer Günü için “Love me, Love you” koleksiyonunu sunuyor. Kalp motiflerinin dikkat çektiği koleksiyonda doğal taşlar ve altın birlikte kullanılıyor. “Love me, Love you” koleksiyonundaki her bir ürün kendi başına kullanılabileceği gibi kolye, küpe, yüzük ve broşla bir araya getirilerek set de oluşturulabiliyor. Kom’la erkekler daha rahat Kom, erkekler için ürettiği koleksiyonlarla da iç çamaşırı modasına öncülük ediyor. Modern ve eğlenceli baskılarla süslenen 2006 modelleri yine Kom çizgisinde ama daha modern öğelerle süsleniyor. Koleksiyonda yer alan “Man” şort, son günlerin moda baskılarıyla işlenirken, esprili sloganı ile dikkat çekiyor. Man şort, modal, lycra, koton karışımı kumaştan üretiliyor. Kalplere sıcak dokunuş Faik Sönmez, 14 Şubat günü sevgilinizin ya da eşinizin kalbini en çok ısıtacak hediyeler sunuyor. Faik Sönmez, şık atkılar, body, triko ve bluzların yanı sıra broş ve kolyelerle de koleksiyonunu destekliyor. Mürdüm, pembe, yeşil, kahverengi, turuncu atkı ve bere takımları, triko modelleri veya rengârenk boncuklarla dizayn edilmiş kolye takımları Sevgililer Günü’ne özel... Kepek problemine çözüm Yağlı ve kepekli saçlar için üretilen Tresan Bitki Özlü Şampuan, zengin formülüyle saçlara destek bakım yapıyor ve kepek oluşumunu önlüyor. İçindeki ısırgan otu, adaçayı, civan perçemi, huş ağacı, biberiye, at kuyruğu, ıhlamur gibi bitkiler ve kepeğe etkili madde piroctoneolamin ile saçın doğal yağ dengesini düzenliyor. Kafa derisinde kan dolaşımını güçlendirerek saç köklerini besliyor, saçlara canlılık, parlaklık kazandırıyor. Loliten’le ısının Ten İçgiyim’in genç bayanlar için tasarladığı “Loliten”, rengârenk ve dinamik koleksiyonuyla, pijama modasına renk katıyor. Kış aylarının soğuk gecelerini, sıcak ve sevimli ürünleriyle ısıtmayı amaçlayan Loliten pijama ve geceliklerini pembe, mavi, mint, sarı ve kırmızı gibi canlı renklerle hazırlanan koleksiyonda, ürünleri daha da sevimli hale getirmek için eğlenceli baskılar, pul payetli transfer baskılar ve aplikeler kullanılmış. Booster koşarken dinlendirecek Lotto’nun koşu grubu modellerinden Booster, ergonomisi ve teknolojisiyle aktif spor esnasında ayaklara ferahlık duygusu veriyor. Uzun süreli kullanımlarda ortaya çıkan taban ve bilek ağrısını en aza indiren Puntoflex teknolojisinin uygulandığı Booster, ayağın doğal hareketleri sırasında gerekli esnekliği sağlayarak, sıçrama ve geri sekmeyi kolaylaştırıyor. Gözenekli üst yüzeyi ile ayakların nefes almasına olanak veren Booster; sarı, mavi, pembe ve gümüş renk seçenekleriyle hem bayanlar hem de erkekler için üretildi. Saçlarınız sağlıklı, aşkınız... Cansız, güçsüz ve kepekli saçlar için Prozinc, Sevgililer Günü için acil yardım önerisinde bulunuyor. ProMed İlaç ve Kozmetik tarafından üretilen Prozinc şampuan, saç uzamasını kolaylaştırıyor ve saç kırılmalarını önlüyor. Prozinc şampuanın bileşimindeki biotin, saçın dökülmesini ve cansızlığını önlüyor. Kepeği de azaltıcı etkiye sahip şampuanı eczanelerde bulmak mümkün. Duravit’ten buhar odası Duravit, yeni Multifunctional Shower (MFSbuhar odası) ile hem vücudu hem de zihni rahatlatıyor. Duravit MFS; dokunmatik duş ayar sistemi, dışarıdan kontrol etme imkânı veren uzaktan kumandası, çerçevesiz ve silikonsuz gerçek cam kapaması ile dikkat çekiyor. Banyolarda hijyene duyarlı ürünleriyle dikkat çeken Duravit’in multifonksiyonel duş sisteminde de UV temizleme programı bulunuyor. GF Ferre saatleri Moda tasarımlarıyla tanınan GF Ferre’nin ürettiği saatler, Türkiye’de satışa sunulmaya başladı. GF Ferre’nin altın kaplama kadranı ve krem renkteki kayışıyla dikkat çeken modeli, erkekler için üretildi. Şampanya rengi süet kayışı, elips şeklindeki kadranı ve kenarlarını süsleyen swarovski taşlarıyla bezeli model ise kadınlar için... GF Ferre saatlerinin distribütörlüğünü ise Saat & Saat yapıyor. CUMHURİYET 14 CMYK