Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 ŞUBAT 2006 / SAYI 1039 15 AĞZINIZA SAĞLIK! Ağız sağlığı ihmale gelmiyor. Çünkü tek bir çürük diş, tüm bedeni olumsuz etkiliyor. Diş hekimi Oya Kutluğ, ağız ve diş Ferahlatıcı kristaller... Colgate, diş macunu sektörüne bir teknolojik yenilik sunuyor: Colgate Maxfresh. Maxfresh’te yer alan ferahlatıcı kristaller, (nefes şeritleri) bir ağız gargarasının sağladığı ferahlığı verecek şekilde geliştirilmiş. Gelişmiş formülü sayesinde, ağız gargarası içeriğine sahip olan ferahlatıcı kristaller macun içerisinde dağılmadan durabiliyor ve fırçalama esnasında ağızda eriyerek olağanüstü bir ferahlık hissi bırakıyor. Hem macun hem de “2’si 1 arada” formunda tasarlanan Colgate Maxfresh, kullanıcılara temizlik ve ferahlığı bir arada sunuyor. Colgate yetkilileri ürünle ilgili olarak “Ürün geliştirme sürecinde yapılan tüketici araştırmalarında, en büyük beklentilerden birisinin taze nefes ve ferahlık unsurları olduğunu gördük. Bunu dikkate alarak Colgate Maxfresh’i geliştirdik” diyorlar. sağlığında da koruyucu hekimliğin büyük önemi olduğunu söylüyor. Kutluğ umutsuz değil, “Son 20 yılda hem hastalar hem de hekimler bilinçlendi” diyor... rastlanmış, pek çok test yapılmasına karşın tam bir tespit yapılamamış. Kimsenin aklına diş hekimine gitmek gelmediği için aradan zaman geçmiş, oysa sorun ağzındaki tek bir çürük dişten kaynaklanıyordu. Hekimlerde diş hekimleriyle konsültasyon yapma bilinci de gelişmiş değil. Diş hekimi korkusu aşılıyor mu? Bence aşılıyor, ama burada önemli olan çocuğun çok küçük yaşlarda getirilmesi. Çünkü büyüdükçe canının acıyacağına dair inancı pekişiyor. Oysa küçükken getirilip, sadece kontrolden geçirilerek diş hekimine alıştırılması ve bu süreçte anne babanın sabırlı olması lazım. Ben yine de insanlarımızın iyiyi ve güzeli çabuk öğrendiklerini düşünüyorum. Peki diş hekimlerine düşen görev ne sizce? Türkiye’nin ekonomik şartları ortada. Bu durumda muayenehane sahibi diş hekimleri de belirli günlerde ya da belki her gün belirli saatlerde, ücretsiz koruyucu hekimlik hizmeti verebilirler. Sonuçta herkes altı ayda bir kontrol yaptırmalı. Diş fırçalamaya ne zaman başlamak gerekir? Sütdişleri çıktığında. Bu anne baba tarafından suyla yapılacak bir bakımdan ibaret. Biberon çürükleri şekerli su ve mamalardan olur ve sadece bebeğin ağzının suyla çalkalanmasıyla önlenebilir. Çocuk fırça tutmaya başladığında da oyun gibi başlar, sonra sağlığı için önemi kavrayarak devam eder. Her geçen gün yeni bir diş macunu çıkıyor. Peki diş macununun içinde ne olması yeterli? Çocuk için gerekliyse flüoritli olması lazım. Bunun dışında diş eti çekilmesi olanların, hassas dişler için üretilmiş özel macunları kullanması gerekiyor. Beyazlatıcı özelliği olanların dişe zarar verebileceği doğru mu? Eğer granülleri büyükse diş minesini çiziyor. Bu da dişin zayıflamasına ve çürüklere açık olmasına neden oluyor. Yine de piyasada pek çok güzel ürün var, firmalar da tanıtımları için koruyucu hekimlik benzeri hizmetler veriyorlar. Bitki özlü diş macunu... Çevre kirliliği arttıkça, organik ürünlere olan ilgi, yiyeceklerle sınırlı kalmıyor. Temizlik malzemesinden ev eşyasına kadar hemen her ürünün doğalı aranmaya başlandı. Kişisel bakım ürünleri de üreten “Forever Living” firması da, aloe vera jel ve arı propolisi ile birleştirilen bitki özleri içerikli diş macunu “Forever Bright Toothgel” ile bu pazarda yerini aldı. Kızılderililerin yara ve yanıklar için kullandığı aloe vera’nın ağız ve diş bakımı üzerine koruyucu, onarıcı ve yatıştırıcı etkileri biliniyor. Ayrıca doğal iltihap giderici ve ağrı kesici özelliğe de sahip. 2002 yılında ABD Teksas Southwestern Tıp Fakültesi’nde yapılan çalışmada aloe vera jelin içinde bulunan “Acemannan” maddesinin uygulandığı “Alveolar Osteit” (çene kemiği iltahabı) vakalarında belirgin başarı elde edilmiş. Aynı şekilde arı propolisi, 5 bin yıllık geçmişe sahip. Özgür Erbaş S Doğadaki en güçlü antibiyotik olarak bilinen propolis, aslında ağaçlardan çıkan reçine. Bal arıları kovanlarını koruyabilmek için bu reçinelerle sıvıyorlar. Bu sayede kovan, virüslere, bakterilere, mantarlara ve parazitlere karşı birçok ameliyathaneden daha steril olabiliyor! Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde 2005 yılında yapılan araştırmada arı propolisinin dişeti iltihabına karşı etkili olduğu tespit edildi. Forever Living Products da bu iki doğal mucizeyi 28 bitki özü ile formüle ederek “Forever Bright Diş Macunu” adıyla tüketicilere ulaştırmayı hedefliyor. Tamamen doğal içeriği ile bir yandan ağız içi bakteri plaklarıyla savaşırken, içeriğindeki doğal nane ile nefesinizin tazeliğini koruyor. Ayrıca dişeti kanamalarında ve ağız içi ülserleri gibi diş fırçalamanın ağrılı olduğu durumlarda etkisi kanıtlanmış. Hassas diş eti problemlerinde yatıştırıcı etkilere sahip Forever Bright, flüorit maddesi içermiyor. ağlık ağızda başlar sloganı, dillere yerleşse de hayatta karşılığını bir türlü bulamıyor. Oysa ağız, diş ve dişeti çevresinden başlayan enfeksiyonların, pek çok ana organı devre dışı bıraktığı yıllardır yapılan uyarılar arasında. Örneğin, kalp, eklem, akciğer, böbrekler, sindirim sistemi ve özellikle tüm kulakburunboğaz bölgesi doğrudan etkileniyor. Peki ağız, diş sağlığını korumak için yapılması gerekenler neler? Bu konuda diş hekimlerine düşen görevler var mı? İstanbul’un ilk diş hastanesini Şişli Etfal Hastanesi bünyesinde kuran diş hekimi Oya Kutluğ sorularımızı yanıtladı. Koruyucu hekimlik ağızdiş sağlığı için ne derece önemli? Tarama yapıp koruyucu hekimlik yapmak tek başına çözüm üretmese de insanlar o süre zarfında bilinçlendirilmiş oluyor. Ben de 20 yıldır koruyucu hekimlik yapıyorum. Diş hekimleri olarak odamız, derneğimiz ve birliğimiz güçlü ve son 10 yıldır, üyelerini 10 gün koruyucu hekimlik yapmaları konusunda teşvik ediyor. Hatta buna zorluyor. Yıllar içerisinde bu konuda bilinçlenmeye dair gözlemleriniz neler? Bence insanlar bugün çok daha bilinçli ve bence iyiye gidiyoruz. Sözünü ettiğim koruyucu hekimlik günlerinde, her kesimden insan, en azından çocuklarını getiriyor. En temel kaygıları ise doğal olarak para. Devletin ve özel sağlık sigortalarının yapacakları düzenlemelerle insanların ağız ve diş sağlıklarının daha iyi korunması mümkün. Türkiye’de diş hekimleri büyük şehirlerde daha yoğun, ama bir yandan yeni mezunlar iş arıyorlar. Sonuçta insanlar hâlâ Kırıkhan’a gidip diş yaptırıyorlar. Kırıkhan mı, niye? Bildiğiniz gibi Kırıkhan İskenderun’un bir ilçesi. Usta çırak yöntemiyle insanlar burada diş yapmayı öğrenmişler. Önceleri berberlerin yaptığı işleri bu insanlar yapıyor. Önce diş çürüdükçe çekiyorlar, ardından bütün ağız için takma diş yapıyorlar. İnsanlar gidip orada bir gece kalıyorlar, ertesi güne biraz da hazırda olan takma dişler insanların ağzına takılıyor. Ben de göçle gelen hastalarımın ağzında Kırıkhan imalatı dişleri gördüm. Diş çürükleri vücudun geri kalanına da büyük zararlar veriyor bildiğim kadarıyla... Tabii, pek çok hastalığın yolunu açar. Geçenlerde bir hastanın vücudunda iltihaba Oya Kutluğ. (Fotoğraf: UĞUR DEMİR) 30 yaşında dişsiz kaldık T ürkiye, pek çok konuda olduğu gibi, ağız ve diş sağlığı ve bu konudaki bilinç açısından da oldukça geride. Sağlık Bakanlığı’nca yapılan bir araştırmada ortaya çıkan şu veriler de bunun göstergesi: Dişeti hastalığı 12 yaş grubu nüfusun yüzde 50’sinde, 2529 yaş grubunun yüzde 90’ında var. Sabit proteze başlama yaşı 18, hareketli proteze başlama yaşı 2024, tümüyle dişsiz kalma yaşı ise 3035. 6 yaş grubunda sütdişi dizisinde çürüksüz çocuk oranı yüzde 17. Bütün diş dizini ağızda yer almış olarak kabul edilen 1213 yaşlarında her 100 çocuktan 8184’ünün dişlerinde çürük bulunuyor. 3034 yaş grubunda ise 100 kişiden çürüğü olmayan kişi sayısı yalnızca 3. 3544 yaş grubunda kırsal kesimde çürük yaygınlığı yüzde 9598. Şehir çevresinde bu rakam yüzde 79, şehirlerde ise yüzde 76. Bir hekime 3 bin hasta! T ürk Dişhekimleri Birliği’nin yaptığı bir araştırmaya göre, 2004 yılı itibarıyla Türkiye’de 18 bin 906 diş hekimi bulunuyor. Bir diş hekimine İstanbul’da 2 bin 79, Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde 38 bin 429, Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesinde 93 bin 853, İzmir’de 1739 ve Tunceli Merkezde 3 bin 32 kişi düşüyor. Yine araştırma sonuçlarına göre nüfusun yüzde 47.11’i son bir yılda diş hekimine gitmedi. Yaşamı boyunca hiç diş hekimine gitmeyenlerin oranı da yüzde 12.5. Sağlık Bakanlığı’nca yapılan bir araştırma, gelişmiş ülkelerde nüfusun diş hekimine gitme sıklığının yılda 5’ken bu rakamın Türkiye’de 0.7 olduğunu ortaya koyuyor. Türk Dişhekimleri Birliği, bu durumun gerekçelerini şöyle sıralıyor: “Eğitim ve bilincin düşük olması, alım gücünün yetersizliği, kişi başına düşen diş hekimi oranındaki dengesizlik, ağızdiş sağlığına ayrılan payın düşüklüğü ve harcamaların da ağırlıklı olarak tedavi edici hizmetlere yönelik olması. Ayrıca hamilelere ve ağızdiş sağlığı ile ilgili doğru davranışın kazandırılacağı 06 yaş grubu çocuklara yönelik ağızdiş sağlığı eğitim programlarının olmaması. Ulusal ağız diş sağlığı politikasının olmaması.” CUMHURİYET 15 CMYK