16 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

8 DÜNYAYI GİYDİRİ Ü Herkesin üzerinde ortaklaştığı bir konu var: Türkiye ekonomisinin lokomotifi tekstil. Rakamlar da bunu doğruluyor, tekstil toplam ihracatın yüzde 30'unu oluşturuyor. Geçen yılın ihracat rakamı, 2.2 milyar dolar, bu yılın altı aylık döneminde ise yaklaşık 2.4 milyar dolarlık ihracat yapıldı. Bu artışta, markalaşma ve tasarıma verilen önemin payı büyük. Peki bu lokomotif nasıl yürüyor? Neler yapılıyor ve yapılması gerekiyor? Tekstil piyasasında Türkiye'nin rakipleri kimler? Tasarimin bu piyasadaki payı ne? Bütün bu soruların yanıtlarını Osmanbey Tekstilci îşadamları Derneği Başkanı Cengiz Say, Tüm îç Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Bahri Özdinç, Çorap Sanayicileri Derneği Başkanı Kenan Koç ve tasarimin iki önemli ismi Özlem Süer ve Arzu Kaprol'dan aldık... TASARIMIN GÜCÜ > Arzu Kaprol ve Özlem Süer, Türkiye'de tasarım dendi mi akla gelen tasanmcılardan ıkisi. îstanbul ve Paris'te eğıtım alan Arzu Kaprol, Network'un koleksiyonlarını tasarlıyor. Nokia için de çalışmış. Kendine ait bir mağazası var. Ayrıca tasarımları yurtdışında da satılıyor, tıpkı Özlem Süer gibi... Süer, Atasay Kuyumculuk, Mensa Kumaş, Step Hah gibi firmalar ıle yönetici, bürokrat ve politikacılara moda danışmanlığı da yapıyor Tasarımları Paris, Milano ve Düsseldorf gibi moda fuarlarında sergilenen tasanmcılarla, Türkiye'nin durumunu konuştuk. Çin'e karşı yapılan mücadelelerden biri de, tasarımı güçlendirmek. Çin'de tasarimin durumu ne? Özlem Süer: Asıl tehlike de bu. Bugün Londra, îtalya, Fransa'daki tasarım okullarında çok fazla Çin kökenli tasarım adayı göze çarpıyor. Türkiye de markalaşma sürecini hızlandırdı. Bugüne kadar üretimi iyi başardık, pek çok ünlü markanın atölyesi olduk. Kalite unsurlarını bünyemize aldık, ama üzerine koyacağımız tasarım, pazara uygun üretim ve iyi satış stratejileri ile bir yere gelebiliriz. Bu Türkiye için uzun ve yoğun bir yolculuk. Dünyada ttalya dışında tasarım denince akla ilk gelen ülkeler hangileri? Ö. Süer: îspanya, Portekiz, Hollanda, Belçika... Ya Türkiye'nin durumu... Ö. Süer: Gözler üzerimizde, diyebiliriz. îlgi çekiyoruz. Arzu Kaprol: Sağda solda, yukarda aşağıda kim varsa hepsiyle uğraşıyoruz. Türkiye, yükselen bir noktada... Tekstile yatırım oldukça iyi. Bu yatınmı daha akıllı üriine çevirmek de, sadece tasarımla olabilir. Siparişe odaklı üretim mantığından çıkıp, siparişi yaratma mantığına geçmemiz gerekiyor. Türkiye'nin şansı, genç nüfusu. Çünkü tüketim genç nüfusla doğru orantılı. Diğer ülkelerin Türkiye pazarına göz dikme nedenlerinden biri de bu. Tasarımda bizi ayıran noktalar neler? Ö. Süer: Avrupa'nın Doğusu, ancak Doğu'nun Batısıyız. Avrupalıların ihtiyaç duyduğu Doğu'nun üretken ve yaratan ruhuyuz, ayrıca Paris'e, Milano'ya çok yakınız. Yaratma enerjisi ve heyecanı en ayrıcalıklı noktamız. Oysa Avrupa'da başarmayı bilen, kolay başaran bir insanın rahatlığı var. A. Kaprol: Arada kalmışlık, bize özerklik sağlıyor Istanbul kadar renklı ve farklılığı barındıran başka bir şehir yok. Ait olmama duygusundan kaynaklı ıçe dönüklük sayesinde de hâlâ gizemliyiz, o yüzden de hâlâ kendımizi doğru anlatma şansımız var. Ne değişti de Türkiye artık siparişe yönelik üretim yapmakla yetinmez oldu? O. Süer: Dünya değişti... Cengiz Say: ttalya tasarım yapıyor, ancak üretimi yok. Çin üretiyor, ancak daha yeni yeni tasarıma yöneldi. Almanya bir pazarlama devi olsa da, tasarımı yok. Tasarım, üretim ve pazarlamayı bir arada yapabılen nadir ülkelerdeniz, önümüz çok açık ve bu açıklığı fark ettik. Hiç mi engel yok? C. Say: Vergiler... Tekstüden yüzde 42 ıstihdam vergisi alan başka bir ülke yok. Ya tasarımda karşımıza çıkan engeller... A. Kaprol: Diğer ülkelerdeki tasarımcıların aksine kendi gücüyle, eti kemiğiyle ayakta durmaya çok alışkınız. O. Süer: Sadece şık kadın yaratma gibi bir lüksümüz yok, yaşamı çözmek ve kolaylaştırmak gibi istekler üzerine konumlanmış bir hayatımız var. Yurtdışına ılk kez îstanbul Tekstil ve Konfeksiyon îhracatçı Birlikleri'nin desteğiyle, "Tasarımcılara destek olalım" sloganı ıle çıktık ve bireysel olmanın dışında bu ülke adına bir şeyler yapma gibi bir sorumluluğumuz oldu. Bu arada da "stopaj nedir?" gibi alanımız dışındaki tekstil bilgilerini de öğrenmek zorunda kaldık. • Tasarımcı ve sanayici arasındaki çizgi nedir? A. Kaprol: Bırbirini tamamlayan bir ortaklıktır. O. Süer: Bız, sadece koleksiyonu yapmakla yetinmiyoruz, hangi pazara uygun olduğunu, satış stratejilerini de hesaplıyoruz. A. Kaprol: Hatta pazar yaratmaktan bile sorumluyuz. Aslında biz hayatları tasarhyoruz, bu da müthiş bir ego tabii... Tasarım ve üretimin ıç ıçe olması yaratıcılığımızı da artıyor aslında. C. Say: Bin olmadan diğeri olmaz. Tasarımcı ben tasarlarım, ne yaparsan yap mantığında olaÖ. Süer: O zaman varlığını sürdüremez zaten. Tasarımcıyı sanatçıdan ayıran fark da bu. v*, IHR Osmanbey Tek Cengiz Say'a gör bu işte yatırım y Say. Çünkü sektöı nı zamanda kadı SayTeks'in de se larımızı şöyle yan Tekstil yıllard tifi olarak niteler Gerek ihracat, bir gelır kaynağı.' de 30'unu kapsry catın ithalattan f den. Destekler'"* tekstilde dünya i bir ülke En çok ihraca ihracat yapmac ni AB ülkelerı ok
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle