16 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 EYLÜL 2005 / SAYI1015 Öncesi ve sonrasıyla 67 Eylül Özlem Altunok er Elhamra Pasajı, tarih 6 Eylül 1955. Pasajın balkonlarından başını Istiklal Caddesi'ne uzatan herkesin göreceği manzara bclli: Kargaşa, yağma, galeyan, öfke... Karşı Sanat Çalışmaları, 50 yıl sonra bir sergiyle, konuşlandığı Elhamra Pasajı'nın dışanya açılan pek çok penceresinden Istiklal Caddesi'ne bakarak geçmişle hesaplaşma ve elbette tarihe yeni bir not düşme amacında. 67 Eylül olaylarını öncesi ve sonrasıyla ele alan bu belgesergi, zengin malzeme birikimine sahip. Dönemin soruşturma ve mahkeme sürecinde başhâkim olarak görev yapan emekli Koramiral Fahri Çoker'in arşivi, Dilek Güven'in 67 Eylül kitabı, Bilgi Üniversitesi, Insan Yerleşimleri Derneği ve diğerleri... Serginin düzenleyicilerinden Feyyaz Yaman'la konuştuk. ı Karşı Sanat Çalışmaları güncel sanat sergilerinin yanı sıra, 70'li yıllara ait görsel bir doküman sunan "Pankart" sergisi, "Bir Bilanço: 80'li Yıllarda Türkiye'de Sanat Üretimi" gibi toplumsal tarihi ve siyasal geçmişi içeren sergiler de düzenliyor. Şimdi de 67 Eylül olayları... Bu tiir "belge sergi"lerin kendine has zorlukları neler? Burası satış amaçlı çalışmayan bir galeri. Bu çalışmalar enstitü gibi çalışmamızı, araştırmalar yapılmasını, farklı bakış açılarının bir araya getiriJmesini, dergi, arşiv toplanmasını gerektiriyor. Dolayısıyla kolektif çalışma önem kazandığı için en büyük problemimiz koordinasyon oluyor. Ama zaten biz de enstitü olma yolunda ilerliyoruz. Amacımız bir yıl içinde vakıf olmak, bunun için gerekli başvuruyu yaptık, önümüzdeki zaman diliıni içinde daha bağımsız ve gerçek anlamda bir STK olacağız. Y HESAPLAŞMA SÜRECt 67 Eylül olaylarını ele alan bir belge sergisi düzenleme fikri nasıl oluştu? Zaten halihazırda Dilek (Üiven'in 67 Eylül olayları üzerine hazırladığı bir kitap çalışması vardı. Ayrıca Tarih Vakfı'na 67 Eylül olaylannın soruşturma ve mahkeme sürecinde bulunmuş Koramiral Fahri Çoker'in bıraktığı önemli bir arşiv belgesini de gündemimize aldık ülayların 50. yıldönümü olması da bİ7İ tetıkledi Konu, Insan Yerleşimleri Derneği, Helsinki Yurttaşlar Derneği ve Bilgi Üniversitesi'nin katılımıyla da zenginleşti. Ayrıca sosyal ve siyasi yapıdaki dönüşümlerın sanat ve kültür ortamını belirleyen ana nedenler olduğunu unutmamız gerekir. Bu serginin zamanlama olarak önemi nedir sizin için? Tarihimizi yeniden ele aldığrmız bir tür hesaplaşma sürecinden geçiyoruz. Bu konu da özel bir duyarldık gerektiren, üzerınde farklı bakış açılarının ve spekülasyonların olduğu bir konu. Belgeler zaten bana göre tarih içerisinde birkaç defa anlam değişikliğine uğramış. Olayların arkasından çıkan sonuç, sonrasında da Demokrat Parti, Yassıada süreçlerinde tekrar tekrar ele alınmış. Bu anlamda konu, çok yönlü ele alınabilecek ve tarih yaklaşımıyla da değerlendirilebılecek bir içeriğe sahip. Karşı Sanat Çalışmaları 50. yılında 67 Eylül olaylarını bir belgesergiyle ele alıyor. 250 fotoğraf ve döneme ait belgelerden oluşan sergi, video gösterimleri ve panellerle desteklenecek. Serginin yapımcılarından Feyyaz Yaman, yakın tarihi sorgulayan bu serginin genç kuşak için de çarpıcı olacağını düşünüyor. Yandaki fotoğraflar da bunun bir göstergesi. tki kare, El Hamra Pasajı'ndaki galerinin balkonundan Istiklal Caddesi'ni 50 yıl öncesi ve bugünüyle gösteriyor... Bu belge ve fotoğraflara eşlik eden panel,filmgibi etkinlikler de düzenliyorsunuz... Aslında konuyla uğraştıkça belge hanesi genışliyor. Mesela davaya sonrasında eklemlenmek istenen ve içinde Aziz Nesin'in de olduğu bir komünist propaganda yakıştırması vardır. Ethem Ozgüven'in Aziz Nesin'le ilgili belgeseli de bu bağlamda sergiye dahil olacak sanırım. Ayrıca Can Dündar'ın 67 Eylül belgeseli, Bilgi Üniversitesi'nde düzenleyeceğimiz, Mete Tunçay ve Murat Belge'nin katılacağı paneller de sergi kapsamında olacak. Bu tür sergilerde izleyici kitlesi ve reaksiyonlar değişiyor mu? Resim sergilerine göre daha yoğun bir kalabalık oluyor. Insanlarda o tansiyonu yakalayabiliyorsunuz. Hele böyle bir sergide, böyle bir yapıda, bu binadan çekılmiş karelerle de karşılaşınca... Serginin bu anlamda da ınsanları daha çok etkileyeceğini ve ilgilendireceğini düşünüyorum. Serginin provoke edici yanlarından biri de bienale denk gelmesi. Bienallerde gitgide yaygınlaşan çokkültürlülük ve disiplinlerarası kavramları bir tür moda bir yaklaşımla ele alınıyor. Oysa disiplin olmadan disiplinlerarası olmak söz konusu değil, tüm bunlar bir oyun gibi ele alınıyor. Bu da gerçekliği açmak, görünmeyenin arkasındakini göstermekten çok, görünen gerçekliği kamufle etmeye yol açıyor. Enstitü kavramı çerçevesınde bir konuyu bütün ve tüm aidıyetlerine gönderme yaparak ele almak, ilişkilendirmek bu yüzden çok önemli. Bu çalışmaların diğer anlayışlara da örnek teşkil edecegine ve bir eleştirellik getireceğine inanıyorum. • (Sergi 624 Eylül tarıhlen arasınJa gorulebtltr Telefon: 0 212 245 46 57) ^ GENÇ KUŞAKLAR İÇlN... Bu kadar çok ve farklı kanallardan malzemeyle nasıl bir bütün ortaya çıkardınız? 67 Eylül olaylannın hem öncesine hem de sonrasına uzanan bir yapı kurmaya çalıştık. Bunun için de kronolojik bir seyir izlemek önemliydi. Mesela öncesinde yaşanmış Eminönü olayları, Kıbrıs Türk Cemiyeti'nin faaliyetleri, hatta EOKA'cılara uzanan belgeleri de sunacağız. Arkasından olayların gelişmesini körükleyen ön verileri sergileyeceğiz. Sonrasında 6 Eylül sabahından başlayan kronolojiyle beraber metinlere de vurgu yaparak sinema mantığıyla geriye dönüşler sunacağız. Ayrıca özellikle genç kuşaklara yaşananların doğru göndermesini yapmak gerektiğini düşündüğümüz için dönemi, o günün siyasi ortamı, dış, ilişkileriyle beraber anlatan bir ön oda hazırlıyoruz. GALERİ APEL'DE SERGİ Komşuluköyküleri G a l e r i A p e 1 9. Uluslararası Istanbul Bienali'ne paralel bir etkinlik olarak "Komşu" başlıklı bir sergi düzenliyor. Önceki bienallere eşlik eden "Sokak", "Hasat", "Bağ; şairin bahçesi" konulu sergüerin devamı niteliğindeki bu yeni sergide sosyoloji, antropoloji, tarih, hukuk ve hatta matematiğe kadar birçok bilim dalına malzeme olmuş "komşu" kavramı sorgulanıyor. Günümüzde konutlan yakın olan kimselerin birbirlerine göre aldıkları ad ya da sınır ortaklığı anlamında kullanılan kavramı, mahalle, ahbaphk, misafirlik, paylaşım, sohbet, yardımseverlik gibi komşuluk öyküleri ve yitirilen değerler üzerinden ele alan sergide, toplumsal ilişkilerdeki farklılaşmaya, unutulan ve hatta artık kullandmayan sosyal ilişki biçimlerine de dikkat çekiliyor. Fotoğraf, video, yerleştirme, resim, performans gibi farklı disiplinlerden çahşmaların yer aldığı bu karma sergide Aslımay Altay, Azade Köker, Emre Senan, Engin Akın, Erhan Şermet, Esma Paçal Turam, Lerzan Özer, Maria Sezer, Sümbül Eren, Şakir Gökçebağ, Engin Akın, Yücel Kale ve Zeynep Perinçek'in çalışmaları olacak. Engin Akın'ın sunacağı "Pirinç Yolu" başlıklı performans ise serginin açılış günü olan 15 EylüPde saat 18.00 19.00 saatleri arasında Cezayir Lokantası'nda izlenebilecek. • ( Sergi 22 Ekım'e kadar Galeri Apel'de görUlebıhr. Tel0 212 292 72 36)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle