26 Haziran 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

5 HAZlRAN 2005 / SAYI 1002 Yeni Arjantin'e hoş geldiniz! Buenos Aires Havaalanı'nda "Yeni Arjantin'e Hoş Geldiniz" yazıyor, yeni ülkenin simgesi ise golf. Oysa günlük hayatın simgeleri farklı, köpek gezdirenler, kâğıt toplayarak geçinenler , barikatçılar ve elbette "rucuperacion" yani işçilerin fabrikaları geri alması... Arjantfn, bugün de kayıplarını arıyor. Diktatörlük yıllarında kaçırılan çocuklar, 26 yıl sonra gerçek anne ve babalarını arıyorlar... Nuh Köklü dı Dionisia Aristide... Olimpos tanrılarından değil, Londra'dan Buenos Aires'e kadar bana eşlik edecek olan, anne tarafından Paraguay, baba tarafından Arjantin, medeni hal vesilesiyle de Kıbrısh yol arkadaşım. Telaffuzu kolaylaştırmak için kendine Dina denmesini istiyor. Beşinci çocuğuna hamile, "Dört çocuğum dört de arabam var" diyor. Kıbrıs gibi küçük bir ülkede 4 araba sahibi olmanın anlamını, coğrafi olarak kapı komşusu olmamıza rağmen yerden 40 bin kilometre yukarıda karştlaşma olasılığını hesap ederek yola koyuluyoruz. En çok Buenos Aires parkların ca tanınan Jorge Luis Borges "Bu kent seni hep şaşırtır, bir zaman sonra şaşırmamayı öğrenirsin" demişti. Dersime iyi çalıştım, kararlıyım, ben de şaşırmamayı öğreneceğim. Buenos Aires hakkında ne biliyorum? Kayıplar, tango, Maradona, Borges, Che Guevara, akşam saatleri kentin üzerinde kesif bir koku yaratan Asado (ızgara et) ve Ezeize Havaalanı'ndaki "Yeni Arjantin'e hoş geldiniz" afişinde belirtildiği üzere golf. Golf, Yeni Arjantin demek değil, ama 2001 'deki ekonomik kriz, askeri diktatörlük yıllarındaki kayıplarla dünya gündeminde kalan bir ülke için kendini yenileme gayreti, bir tür Arjantin usulü reform çalışması. Devletin gurur operasyonunu ardımda bırakarak, şaşırabilme kapasitemi sınamak üzere henüz uykuda olan kente doğru yola çıkıyorum. Taksici Manuel ile konuşuyoruz: Ayda 400 peso kazanarak (1 dolar2.86 peso) yaşamak mümkün mü? Değil. Fiyatlar yükselirken geleceğiniz hakkında hayırlı şeyler düşünebilir misiniz? Hayır. Carlos Menem (Arjantinliler'in Türklere sempatiyle bakmasından ve aynı zamanda şüpheyle yaklaşmasına kadar her tutumun A sorumlusu eski başkan) siyasete giriyorsa sisteme güvenebilir misiniz? Sanmıyorum. Kentin girişine kurulmuş ve geçen her araçtan iki peso alınan gişeyi Maxi'nin "devlete hayır duaları" eşliğinde geçiyoruz! tarafından satılıyor) satan adam ve San Telmo'ya doğru tezgâhım siirükleyen, hayattaki en önemlı şeyin Eva Peron'un konuşmasına tanıklık etmesi olduğunu söyleyen adam. CARTENEROS, PIQUETEROS VE... Carteneros (Kâğıt toplayarak geçinenler) süzü Arjantinlilerin hayatına 2001 'de girmişti. Şu anda sayılarının biitün ülkede 10 bin civarında olduğu söyleniyor. Haklarında bir kitap ve biri uzıın diğeri kısa, iki film var. Carteneros yeni Arjantin demek. Tıpkı Bancorezo (bankalara paralarını kaptıranlar), Piqueteros (aslen 1997'de yolları keserek faaliyete geçen barikatçılar) Perroslar (köpek gezdirerek geçinenler) gibi... Herhangi bir kitapçıda Piqueteroslar üzerine hatırı sayılır bir külliyat bulmak mümkün, ama yine de yeni GEMİDEKİ ADAMLAR Otel eski; içinde asker kaçağından, bilim adamına, sürgün edilendcn maceraperestine kadar bilumum insanı banndıran gemiden karaya çıkanlar tarafından kurulduğu varsayılıyor. Semt eski; Arap, Yahudi, Ermeni, kaçak Nazi, toplama kamplanndan çıkanların tuhaf bir sükunet içerisinde yaşadıkları dönemlere kadar uzanan bir tarihi var. însan yüzleri de eski, resepsiyondaki Dominik, sokağın köşesini mesken tutan Hecho (Buenos Aires'te çıkan bir dergi, sokakta yaşayanlar Arjantin anlamını Carteneroslar da buluyor. Geçmişin zengin ülkesi ve Peron'un yarattığı hayal vesilesiyle her daim empcryal düşlerIe uykusu bölünen bir ulus için Carteneros olmak tam anlamıyla bir yıkım. Varlıkları, haritalarda Arjantin toprağı olarak gösterilen Malvinas'ın (îngilizlerin Falkland'ı) külliyen kaybedilmesi ayarında bir kâbus. Sokakta festival var... Asker kıyafetli adam ların bir kısım madalyalarmı teşhir ediyor. Onlar Malvinas savaşı gazileri, hükümet onlara aylık vermekten vazgeçme kararı almış. Festivalin adı Hereros (Kahramanlar). Halk şarkıları söylüyorlar. Kahramanlar ıınutulmak istemiyor ama devlet maddi sebeplerden dolayı onlan unutmanın hayırlı olacağına inanıyor. SAKIN UNUTMA Malvinas Savaşı ki hem diktatörlüğün sonunu tayin etmesi hem savaşmak için ülkeye dönen solcu gerillaların hatırına aslında unutulmaması gereken bir dönemi de işaret ediyor. Bu kent zaten unutmama üzerine kurulmuş gibi. Bu sadece, 26 yıldır her perşembe diktatörlük yıllanndaki kapılarının hesabını sormak için döne döne yürüyen anneler için geçerli değil. Yeni Arjantin'in de unutmaması gerekenler var, örneğin Cromanon. Cromanon bir disko, tam da Borges'in "Buenos Aires'in ikiye bölündüğü yer" dediği Rivedevia Caddesi'nde (caddenin kuzeyi yoksullara güneyi zenginlere ait). 31 Aralık günü çıkan yangında 193 çocuk hayatını kaybetti, iki disko sahibi tutuklandı, altı hükümet görevlisi ve beş polis hakkında soruşturma açıldı, dahası kazanın ardından bütün gösterilerde "katliamdan hükümet sorumlu" tutuldu. Boca Juniors futbol takımının sa hipliği gibi meziyeti de olan Capital Federal (Buenos Aires'in merkezi) Belediye Başkanı Anibal Ibarra hakkında hayır duaları kentin duvarlannı kapladı. Cromanon'dahayatlarını kaybedenlerin yakınları her hafta yürüyüş yapıyor ve gerçek adaleti talep edıyorlar. Hükümetin bu talebe verdiği cevap: Diskonun sahibi Omar Chaban serbest kaldı. 31 Ara ^ = lık'tan bu yana diskolar kapalıymış, hükü \~ met güvenlik önlemlerini sağlama koşuluyla işlerine devam edebileceklerini açıklamış. Diktatörlük yıllarındaki sorumluluğu nedeniyle Generel Scilongo'nun 640 yılla cezalandınldığı bir ülke için adaletin tezahürü tuhaf bir hal oluşturuyor. Recuperacion, eğer sözlüğe bakarsanız, "geri almak, telafi etmek, iyileştirme". Hayatın diline bakarsanız, Arjantin işçilerinin fabrikalarına sahıp çıkması, onları yönetmesi. Bu kelime de 2001 'den sonra dile yerleşti, şu anda bütün ülkede 162 fabrika "geri alınmış" vaziyette. Patron yok, işçiler kendilerini yönetiyor. Bu, "kulağı sola açık" olduğu söylenen Peronist Başkan Nestor Kirchner'in ülkesinden işçi sınıfına ilişkin bir manzara. Bir yanda diktatörlük yıllarında kaçırılan bir çocuğun 26 yıl sonra gerçek ailesine kavuşması, diğer yandan ev hapsinde tutulan ve dışarı çıktığında güvenlik verilmeyen askeri cuntanın lideri Videla, bir yandan Cromanon yangınından sorumlu tutulan patronun serbest bırakılması, diğer yandan da bu hafta başlayacak olan Maxi Kostecki davası. (Kostecki, 2001 de poüsin açtığı ateşle öldürülen bir Piqueteros. Polis şefi Fachetti yakalandı, ama alacağı ceza bir çok şeyin simgesi olacak.) Bağışlayın, Sinyor Borges, şaşırmamayı öğrenemedim henüz... Yeni Arjantin'e hoş geldiniz... • Yaşar Şarkıcı En büyiik hatanız nedir? Öyle çok büyük bir hatam olduğunu zannetmiyorum. Belki bir dönem saçlarımı ve sakallanmı sarıya boyatmam olabilir. Bir insanın başına gelebilecek en kötü şey sizce nedir? Bu soruya bir sanatçı olarak yanıt vermeyi tercih ediyorum. Unutulmak olsa gerek. Işte bu yüzden yeni albümümde HATIRLA diyorum. En sevdiğiniz yazar kim? Şiir tutkum malum. O yüzden sevdiğim sayısız şairden birkaç tanesini saymak isterim. Keşke hepsini sayabilsem. O kadar çok var ki! Attilâ Hhan, Cemal Süreya, Turgut Uyar, Pablo Neruda... En sevdiğiniz film/yönetmen? Benim fetiş filmim GREASE. Efsanevi yönetmenim de Stanley Kubrick. Hayattaki en büyük keyfiniz nedir? Dostlarım ve ailemle yenilen bir akşam yemeğinin ve orada edilen sohbetin yerini hiçbir şey tutmaz. En büyük aşk hikâyesi kimlerinki? Grease'deki Danny ve Sandy'ninki tabii ki. Sizi en çok güldüren şey nedir? En çok kendime gülüyorum. Ama izlerken güldüğüm komedyense soru, dünyada Peter Sellers, Türkiye de Sadri Alışık ve onların yarattığı akımın takipçileri diyebilirim. En büyük mutsuzluk? Bir şey yazıp çizememek. Bir hayvan olsaydınız, ne olurdunuz? Kuş olurdum. ' En çok yaşamak istediğiniz şehir? Londra. Çünkü müziğin başkenti orası. Bir hayali kahraman olsaydınız kim olurdunuz? Niye? Zagor Tenay. Çocukluk kahramanımdır. En çok okuduğum çizgi romandı. Hatta onun baltasından vardı bende bir tane. Yangında kurtaracağınız ilk üç şey nedir? Kendim, kedilerim ve bütün şarkılarımın henüz albümlere girmemiş olanlar dahil yazdı olduğu defter. Sizi en çok tedirgin eden ve en beğendiğiniz özelliğiniz? Fazla heyecanlı olmam tedirginlik yaratır bende. Beğendiğim ise hayal gücüm. Sizin için affedilemeyecek hata nedir? Kesinlikle yalan! Sahip olduğunuz en değerli şey? Ailem. Güncel olaylar içinde yakın zamanda sizi en çok üzen olay nedir? O kadar yakın olduğum birini kaybettim ki onun dışında başka bir güncel olayı düşünemiyorum. Dünya gündemindeki ya da hayatınızdaki bir olayı değiştirme şansınız olsaydı, neyi değiştirmek isterdiniz? Dünyanın doğal dengesinin bozulduğunu görüyoruz. Böyle bir şansım olsaydı doğayı dengeye getirmek isterdim. Hayata gelirken seçme şansınız olsaydı, ne olmak isterdiniz? Beatles üyelerinden biri olmak isterdim. En sık kullandığınız kelime nedir? Yahu!..
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle