17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

5 HAZÎRAN 2005 / SAYI 1002 0001 stanbul müziğe doyacak Istanbul Kültür Sanat Vakfı'nın düzenlediği "33. Uluslararası tstanbul Müzik Festivali" 6 Haziran2 Temmuz tarihleri arasında yapılacak. 700'ün üzerinde yerli ve yabancı sanatçının katılacağı festivalde, barok dönemden başlayacak olan müzik yolculuğu, Rus ve Alman Romantikleri ile renklenerek 20. yüzyıla uzanacak. Eczacıbaşı Holding sponsorluğunda gerçekleşen festivalde, 5 orkestra, 5 oda orkestrası konseri, 9 oda müziği dinletisi, 8 resital, 2 geleneksel müzik konseri ve 2 dans gösterısi gerçekleştırilecek. Festivale, Aya Irini Muzesi, Darhaneı Amire Binaları, Bulgar Kilısesi, Atatürk Kültür Merkezi, Yıldız Sarayı Tiyatrosu, Ses Tiyatrosu ve Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Salonu ev sahipliği yapacak. En önemli şan sanatçılarından Anne Sofie von Otter, dünyanın en çok aranan şeflerinden Valery Gergiev, keman viztüözü Vadim Repin, ney üstadı Kudsi Erguner ile çağdaş dansın en büyük isimlerinden Carolyn Carlson, genç kemancıların ilahı sayılan Joshua Bell ve "Kulkedısi" balesini sergileyecek olan Monte Carlo Balesi festivalin konukları arasında. Festivalde, lied ve arya sevenler de unutulmamış. Kraliçe Elisabeth Yarışması'nda dereceye giren sanatçılar "Ödüllü Sesler" adlı konser dizisinde, başlangıcından bu yana Siemens Opera Yanşması'nda ödül alan sanatçılar ise "Dorukta Bir Gece" adlı programda konser verecekler. Festivalin açılış konserinde Borusan Istanbul Fılarmoni Orkestrası, Moskova Devlet Senfoni Orkestrası'nın şefi Pavel Kogan yönetiminde solistler piyanist Alexander Melnikov ve trompetçi Cıabriel Posdarescu'ya eşlik edecek. kayıtl ı izleyici 33. Uluslararası îstanbul Müzik Festivali yarın başlıyor. Mustafa Alaca festivali başlangıcından bu yana izleyen bir işadamı. 33 yılı, nereden nereye gelindiğini yazdı... I stanbul Festivali ile tanışmam ortaokul yıllarına, 1979 senesine uzanıyor. llk iki sene daha sıradan bir seyirci iken, 1981 senesinden itibaren ilk rezervasyon formunu kimselere kaptırmayan fanatik bir kimlik kazandım. Festival benimJçin gençlik döneminde yaz aylarının en büyük müjdecisiydi... Vakfın o dönem Gümüşsuyu'ndaki bir binanın içinde yer alan ofisinin nisan ayı sonundan itibaren kapısını çalmaya başlar; programı ele geçirme ve yer kaygısına düşmeden rezervasyonumu gerçekleştirmeye çalışırdım. Sözünü ettiğim dönemde öyle rezervasyon kolaylıkları; hatta basılı rezervasyon formlan bile yoktu. Bir iki gelişimden sonra, festivalin o dönemki yönetmeni Aydın Gün, rezervasyonlardan sorumlu Zeliha Kaya'ya döner; "llk kaydı alalım" diyerek benden kurtulurdu. Boş bir saman kâğıda "0001" ve adımı yazarlar, daha sonraki haftalarda görüşmek üzere ayrılırdık... Eskiden daha yoğun bir festival takvimi yaşardık... Festival dönemi başladı mı, her şey unutulmalıydı; neredeyse her gece en az iki etkinlik birbiri ardına izlenmeli gibi bir zorunluluk vardı. Aya Irini'den AKM'ye, AKM'den Açıkhava Tiyatrosu'na geçilirdi... Bu tempoyu göçmen kuşlar misali aksatmayan bir kitle vardı, neredeyse yoklama söz konusuydu.. Bu süreçte bir başka kişi ise bence festivalin eksilmez portresi ve gerçek ev sahibiydi: Nejat Eczacıbaşı... Onun, Aya îrini'nin girişinde tanıdık tanımadık herkesi "Hoş geldiniz" diyerek kucaklaması, Açıkhava Tiyatrosu'nun merdivenlerinin dolduğu gecelerde gözlerindeki mutluluk, belki o dönem Istanbul Fcstivali'nı farklılaştıran yaklaşımlardan biriydi... Sayın Eczacıbaşı profesyonelleşen bir festival geleneğinin amatör ruhuydu; o her gösteride yer alırdı, kulislerdeydi, sanatçılarla konser sonrası birlikteydi ve her anını severek ve hep aynı heyecanı hissettirerek yaşıyordu. Bana "festival müdavimiymişsiniz, bize bu konuda bir şeyler yazın" denince, daha çok bir dönemin muhasebesini yapmak içim Şimdi AK Emeklilık Bireysel Emeklilik Sözleşmesi'ni Axess ile almanın tam zamanı: H 6 ay boyunca ek katkı payı Axess'ten H » | ^ B L i W l r • •Tsmt d e n 8 c l d i • • Festival, tutkun latını peşine katmış giderken.benidemüziğinbüyüs u Wcc *Çme a ' m l ? u Festiv a " e öylesine kaynaştım ki öğrencilik döneminde bu sanat etkinliğine katlu vermek benim için çok önemliydi. Bu kapsamda gelen ~ ju sanatçıların rehberliğini üsl^^ gp, Jj telenip, bu alanda da bir \ f ı tfl desteğim olsun istedim. 12 m M. L^SÜP&İ Eylül döneminin ardındaki \ ' •TfiiSMPHlilrl festivalde Rumeli Hisarı'nda biraz uzun süren bir gece provasının ardından Sayın Gün bizi valilik yardımıyla sokağa çıkma yasağından kurtarıyordu. Müzik yazarı rahmetli Faruk Yener'le tanıştığım bir konserin ardmdan; 1984'te Hürriyet gazetesi ve Hürriyet Gösteri dergisinde Doğan Hızlan bana müzikle ilgili yazılar yazma olanağı tanıyordu. Yener ve Hızlan festival ve sanatla başlayan bir süreçte birçok konuda danıştığım ve çok şey öğrenme olanağı bulduğum kişiler olarak yer aldı yaşam güncemde... Bir tutku için hizmet verebilmenin heyecanı ile 1994 senesinde yaptığım Placido Domingo röportajına kadar her hafta, her ay durmaksızın yazdım, konular bulup incelemeler yapmaya çalıştım ve başta festival dönemleri olmak üzere yüzlerce sanatçı ile görüşmeler yaptım... Şimdi ise Siyah Lale ve sponsorluk çalışmalarına mütevazı de olsa katılarak manevi desteğimi sürdürmeye çahşıyorum. Belki gençliğin de coşkusu ile olsa gerek, festival geçmişte daha görünür bir coşkuydu veya öylesine yansıyordu. Bindiğim taksi şoförleri bile "Festival başladı" diye bilirlerdi... Belki o günlerde etkinlikler çok sınırhydı, belki halk danslarından âşıklar şölenine uzanan bacağında herkesin kendisine ait bir şeyler bulabildiği bir yapısı vardı... Başlangıçta böyle olması da doğruydu; şimdi ise gerçek anlamda uzmanlaşmış festivaller dizisi ile karşı karşıyayız. Festival basından duvarlardaki afişlerine kadar bir heyecandı. Haziran ayı başıyla birlikte Istanbul sokakları festival afişleriyle donanır, gazetelerde festival köşeleri açılırdı. Şimdi bunlar oldukça azaldı, yıllardır oluşamayan kültür ve sanat politikalarımızın kaderine bağlı olarak gündemde geri plana kalmaya başladı. Daha neler değişti... Müdavim görünümlüler daha azaldık, ama bunun yanı sıra olumlu bir gelişme; senelerdir savunduğum festival ancak dinleyicisi de uluslararası olursa bu kimliği hak eder yolunda ilerleme kaydettik. Festivalin artık yurtdışından gelen dinleyıcileri de oluştu... Diğer bir olumlu gelişme; uzmanlaşarak gereksiz yoğunluktan kurtuldu ve konsantrasyon noktaları oluştu. Yurtdışında önemli birçok festivali izleme olanağı bulan biri olarak, tstanbul Festivali'nin geçen süreye rağmen öneminden ve çizgisinden kayıpları olmadığını belirtebilirim. Ekonomik sınırlamalar kimi kez güçlü ve zengin performansları sınırladı; opera gibi yüksek bütçeler isteyen organizasyonlar daha çok kapsam dışıen prestijliler arasındaki yerini Festivali Avrupa'daki diğer rakiplerine oranla kalmaya başlasa da, Istanbul koruyor. • l l P İ H y . ^ l^M ^ ^ r M, « H H . ^BL ^^^^^^^^^H \ ^f? "^^^^^^^^B AKEmeklilik Güvenli bir gelecek için kaçırılmayacak fırsat! 30 Haziran'a kadar AK Emeklilik'ten yeni Bireysel Emeklilik Sözleşmesi'ni Axess ile alanlara 6 ay boyunca (1 Temmuz31 Aralık) Axess'ten %5 ek katkı payı fırsatı var.* ÇUnkü Axess kazandırır. Axess'i olan kazanır. *K«npanya dlizenlt katkı payı öd»y»nlcr İçin gaçarltdlr. Mevcut AK Emekliler İçin kampanya şartlan btlglsl 444 23 23'ten öârentlebilir
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle