16 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

26 HAZÎRAN 2005 / SAYI1005 OOH! BU ÇOK ÇAGDAŞ! Arsenal'in girişinde yer alan, Bohemia kristallerini çağrıştıran bu avize, 14bin tampondan oluşuyor. Onyargıyı yorumlamak... Türkiye pavyonuna Ingiltere'de iki kez "Yılın Tasarımcısı" seçilen Kıbrıs doğumlu Hüseyin Çağlayan (35) öngörüldü. Sanat yönetmeni Beral Madra'nın seçimine, yerinde bir kararla Dışişleri Bakanhğı, Garanti Bankası, Shop & Miles & Club, Turquality gibi kurumlar yüzer bin dolarlık maddi destek sağlamışlardı. Kültür ve Turizm Bakanhğı mı? Neden sordunuz? Bikinili moda defilesi bekleyen bazı görevlilerimizi düş kırıklığına uğratsa da, Çağlayan'ın beş ekranlı, 13 dakikalık videosinema "installation yerleştirme"si çarpıcıydı. Çağlayan, "Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidın?" gibi "Olmayan Varolma" kavramını yorumlamıştı. "Er/dişil"liği belirsiz bir kişi karanlık salondaki beş ekranda hareket ediyordu. "Orlando, Kumsal, Konstantın, Tersyüz" gibi filmlerde beğeni kazanan îngiliz artıst Tilda Svvinton önce "bilim adamı", "bilim kadını" olarak değil "bilim insanı" kimliği ile laboratuvarda araştırma yapıyordu. Neyi mi? tnsanların giysilerine sinen DNA'larının incelenmesi ile bunları giyenlerın coğrafyadaki yerlerinin saptanmasını. Bir masanın yiizeyine yatay yerleştirilmiş bilgisayar ekranı düşünün. Karanlık odada siyahbeyaz fotoğraf banyosu yapar gibi, ekranı ellerinizle oynattığınız anda, yüzeyi kaplayan su dalgasunın altından yıkanan Hüseyin Çağlayan ve Tilda Swinton... Çağlayan'ın üç heykelinden biri (sağ altta)... 80 ülkenin katıldığı 51. Venedik Bienali'ni 600 binkişinin izlemesi bekleniyor. Türk pavyonu Beral Madra'nın sanat yönetmenliğinde Hüseyin Çağlayan'a ayrıldı. Çağlayan "olmayan varolan"ı sorguladığı yerleştirmesiyle beğeni topladı. çamaşır görüntüleri çıkıyordu. Beş ekranda, Batı Avrupa, Balkanlar, Uzakdoğu'dan üç bayanın giydiği üç gömlek yıkanıyordu. DNA'larının sindiği gömlekler, çamaşır teknesi niteliğindeki bilgisayar ekranında inceleniyordu. Aynı görüntüler beş ekrana üst üste devrilen iskambil kâğıtları gibi yansıyordu. Gömleklerin sahibi üç bayanın ekranda belirmesi, "erdişil" bilim insanının "her yeri işgal eden j sudan" arınıp altından bir dişinin \ çıkması, sunucunun sözleri ile "bilimsel önyargının yorumunu" da berraklaştırıyordu. Batı'da, DNA'lan bilimsel düzeyde ırksal verilere dayama ön yargısı vardı. Batı, yaygın göçleri unutuyordu. \ Sonuçta "bilim insanı"nın irdelediği üç denek, üç DNA, üç gömlek, üç değişik somut heykele dönüşerek önyargının yanlışlığını kanıtlıyordu. Izleyiciler, karanlıktan çıktıklarında, üç heykelle karşılaşınca "yerleştirme" de noktalamyordu. ÇağlayanSwinton ikilisi ile yemekte aynı masayı paylaştık. Çağlayan'ın yorumu şöyleydi: "Bu bir düşünce gösterisi. Düşler, kanıtlanamayınca bilimsel tartışmalar da anlamsızlaşır. Onyargıyı, çelişkiyi görsel bir şiirle yorumlamaya çalıştık. Işgallere neden olan suyun yanı sıra Batı'nın soylu kökenlerine ilişkin önyargılarının yanlışlığını belirttik." "Videosinema instalation yerleştirmesi" denilen, bu çağdaş sanat kurgusunu Daily Telgraf gazetesi pazar ekine kapak yapmakla kalmadı, en önemli 10 yapıt arasına da aldı. Bazı Türkler salondan düş kırıklığı ile ayrılsalar da ötekıleri gördükten sonra gazeteye hak verdiler. Martinez, Arsenal gösterisine Türkiye'den de sanatçı seçmişti. Semiha Berksoy'un yaşamölüm arasındaki çelişkiyi görselleştiren 23 parçası arasında "Dolunayda Aşk" yapıtı da vardı. Öteki Türk sanatçısı Bülent Şangar ise üç büyük fotoğrafa Istanbul'un çeşitli IETT otobüslerinin pencerelenndeki ayrıntıları "Ilerleyelim Beyler" adıyla taşıt camlarına yamamıştı.. Ressam tsmail Acar, kendi girişimleri ile kiraladığı bir yapıyı sultanlaştırmıştı. " Venedik'te Sultanlar" adlı sergisine ev sahipliği yapan "Fondaca dei Turchi Türk Evi" binasını seçimi akıllıcaydı. Çünkü Venedik'te "Türk Evi", Türk demekti. îspanyolların, yarım binyıl önce sürdükleri Sefarat Yahudileri sığındıkları Osmanlı topraklarında ticareti canlandırmışlardı. Bazı Yahudi tüccarlar bu binayı otel olarak kullanmakla kalmamış, Batı dünyasındaki askeri gelişmelerı Istanbul'un casusu olarak izlemişlerdi. Ödüller kadınların "Uluslararası Ödül"ün verildiği Alman heykelci Thomas Schütte dışındaki ödüller kadınlara gitti. "51. Venedik lkiyıldabir"i; yönetmenlerı, sanatçılan, ödül kazananları ile kadınların başarısını öne çıkardı. ttalyan pavyonunda savaşta bireylerin iyikötü, erkekkadın, siyahbeyaz, kazanankaybeden her türlü toplumsalkültürel uyuşumsuzluklarına parmak basan Barbara Krueger "Yaşam Boyıı Başarı ÖdülüAltın Aslanı" kazandı. Fransız Anette Messager "En lyı Ulusal Pavyon Ödülü"nü aldı. "En Genç Başarılı Sanatçı Ödülü" ise Guetamalalı Regina Jose Galindo'nun oldu. Pek çok ulke gibi, ülkesindeki "kızlık" sorununu protesto amacıyla kırbaçlanan vücudundan akan kanları topladığı bir leğen içinde ayaklarını kana buladıktan sonra Arsenal'de kanlı ayak izleri bırakmasi ona ödül getirdi. Özgen Acar Venedik V enedik, "Dünyanın Sanat Başkenti" olmasını îstanbul'un 1204'teki yağmasına borçludur. îslamiyet'in önünü kesmek için yola çıkan Latin Haçhlar, "KonstantinopolisîstanbuT'uelegeçirip Ortodoks Haçhları îznik'e göçe zorlayıp kenti 60 yıl egemenlikleri altına ahnışlardı. O günlerde Istanbul'un sanat yapıtlarını, antik el yazmalarını, hazinelerini, ikonalarını, Hipodrom'da Imparator locasını süsleyen altın kaplama dört bronz atı da Venedik'e götürmüşlerdi. Doğu'nun görkemli sanatı, bu yağmadan sonra Batı'nın sanatına ışık tutmuştu. Venedik, dünya sanatına "okul" olarak geçmekle kalmadı, günümüzde en büyük sanat gösteri piyasasının da başkenti oldu. Kent yönetimi, 110 yıl önce "Giardini Bahçeler" denilen bir yeşil alanı "biennale ikiyıldabir" düzenlemesi için sanatçıların emrine verdi. Bu yeşil alana, "Giardini della Biennale ikiyıldabir Bahçesi" denildi. Bir zamanlar "Ekspresyonistdışavurumcu", "Impresyonist izlenimci", "Oriantalist Doğusalcı" ve "Sürrealist gerçeküstücü" gibi akımlar modaydı. "Venedik Ikiyıldabir"inde "minimalistenazcıayrıntıcı" akımın moda olduğunu gözledik. Günlük yaşamda önemsemediğimiz bir ayrıntının önemini, çarpıcı bir yaratıcılıkla vurgulayan bir sanat akımıydı. Ayrıntıyı, bazen bir "nesne", bir "birey" ya da "kaygıyı, umudu, karamsarlığı, iyimserhği, siyasal yaşamı" biçim ve renkte en aza indirgeyip öven, yeren; sinema, video, bilgisayar kullanarak; sanki pıreyi deve yapan, bir çağdaş kurgulama olarak gözlemledik. Almanların geometrik heykellerinin sergilendiği pavyona girdiğimizde, çoğu orta yaşta 56 kişinin, ziyaretçilerin arasında gehşi güzel dolaşıp dans ederek yalnızca Ingüizce "Ooh!!! This is so contemporary!!! Ooh! Bu çok çağdaş!!!" diyerek şarkı söylediklerine tanık olduk. Ziyaretçiler, bu tek düze sözleri söyleyen dansçılan, sanki kendilerinin de oyuncu oldukları bir sahnede gülerek izliyorlardı. Işin ilginç yanı, pavyondan çıkanlar da "Ooh! Bu çok çağdaş!" sözlerini mırıldaruyorlardı. 80 ülkenin katıldığı bu sanat piyasasını 16 Kasım'a değin 600 bin kişinin, 11 bin gazeteci ile TV'cinin gezmesi bekleniyordu. Eloğlu, es kiden Izmir Fuan'nda olduğu gibi, kendi pavyonunu yapmıştı. Bahçede, yeni pavyon yapımına izin verilmediği için bir tersanecephanehk kırması olan "Arsenal" binası da sergi alanına dönüştürühnüştü. Burası da dolunca, Türkiye gibi ülkeler de, kent içinde bazı binaları büyük rakamlara kiralamışlardı. Türkiye pavyonun önünden günde 45 bin kişinin gondoller ile geçtiği söyleniyor. Aynı binayı paylaştığımız Iran, Afganistan, Ukrayna, Türkiye, adlarını görenier, önyargılı davranmazlarsa, Türk pavyonunu çeyrek milyon kişinin ziyareti olası. Öteki pavyonlarda, videosinemabilgisayar türü "installationyerleştirme" yapıtlar öne çıkıyor. Macar pavyonunda büyük boyda, alttan ışıklandırılmış yatay bir saatte, bir kişinin gölgesi akrebin tersi yönünde ilerleyerek zamanı durdurmaya çalışıyordu. tranh kadın sanatçı, üstelik resmi Iran pavyonunda, tavandan yere uzanan örgülü kadın saçları ile birkaç tonluk beton kitlesini dört köşesinden taşıyordu. Saç örgüler askıdaki beton kitlenin altında masa ayakları gibi yere değiyordu. Sanatçı, "Baskı altındaki kadın" yapıtı üe, kadının toplumun ağırlığını taşıdığını da vurguluyordu. Genç Israilli; Akdeniz'in güneşinde mutlu olacağı bir ağaç altını düşleyerek, tahta parçaları ile bir ağaç yapmaya çabalarken günümüz siyasasını da irdeliyordu. Karanlıktaki Rus pavyonunun perdesinde, ufuk hattındaki dört kırmızı leke vardı. Kapının önündeki "Sensor sezici"nin önünden her izleyici lran'dan bir çalışma: Baskı altında k:ıdın. I nin geçişinde, dört kişi karda birkaç adım atıp duruyorlardı, ta ki sezicinin önünden bir yeni izleyici geçene değin. Tam insan boyuna ulaştıklarında sezicinin önünden geçen son ziyaretçinin patlattığı bombayla parçalanıyorlardı. Ikisi de kadın olan, Istanbul Modern sanatlar Müzesi Sanat Yönetmenliğini de yapan Ispanyol Roza Martinez "Arsenal"in, vatandaşı Maria de Corral da bahçedekı ltalyan pavyonunun sorumluluğunu yüklenmişlerdı. Martinez "Her zamandahauzak",de Corral da "Sanat Deneyimleri"ni konu edinmişlerdi. Arsenal'in girişinde ışıl ışıl dev bir avize asılıydı. Bohemia kristallerini andıran avizeye yakından bakıldığında, bayanların özel günlerinde kullandıkları 14 bin "tampon"dan oluştuğu görülüyordu. Kıbrıslı Türk babanın kızı Tracy Emin, birkaç yıl önce, yatağını, içi dolu prezervatiflerle sergilediğinde bol sıfirlı, sterlinli çekin sahibi olmuştu. Çağdaş sanata "Yarat, ne yaratırsan yarat, yeter ki aynntıyı çarpıtıp vurgula" felsefesi egemendi. Bir sanatçı, tüm pavyonlardaki, tüm sanatçıların, tüm ayrıntılarını tek bir yapıtta toplama becerisini gösterse, acaba nasıl bir çılgın dünya ortaya çıkardı? Alman pavyonuna yeniden uğradım. Dansçılar gösterilerini sürdürüyorlardı. Bu kez yüzlerine daha dikkatli baktığımda, sanki 15. yy "Venedik C)kulu"nun ustaları Giovanni ve Gentıli Bellıni kardeşlerin, Tıziano ve Giorgione'un, "Ooh!!! Bu çok çağdaş!" sözleriyle dans ettiklerini görür gibi oldum. Vcnediklı ustaların bu sözleri, beğeniyle yoksa yergıyle mi söylcdiklerinı ya da "tırlatıp tırlatmadıklarını" algılayamadım. •
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle