22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

G onullu sınav: Bulmaca m% • • I I •• Istek okurlarımızdan geldi. Sedat Yaşayan'ı tanımak istiyorlardı. Sorduk, yanıtiadı. 35 yıldır bulmaca hazırlıyor. Hatta işinden bu yüzden ayrılmış. "Bu, bulmaca çok zor, diyenlere yanıtı var: Zor bulmaca çözmek insanı mutlu eder. UMUTKA! di. Benim bulmacaya ilgim bu yıllarda bulmaca çözmekle başlar. Milliyet'in düzenlediği bu yarışmalarda üç kez birinci, dokuz defa ikinci oldum. Daha sonra bu bulmacaları çözmek beni tatmin etmemeye başladı. Ve böylece bulmaca hazırlamaya başladınız... Evet... Mevcutları beğenmemeye başlayınca kendim hazırlayayım dıye yola çıktım. Yaklaşık 25 yıldır, Cumhuriyet'in yanı sıra çeşitli dergilerde bulmaca hazırlamaya devam ediyorum. Cumhuriyet'e ise 23 yıla yakın bir süredir bulmaca hazırlıyorum. Bulmaca bilgilenme aracı mıdır, yoksa oyalanma mı? Bulmaca ıle ılgili iki farklı düşünce var: Bulmacayı oyun olarak görenler, vakit geçirmek için oynayanlar. Kahvede, otobüste, vapurda 5 dakikada çözecek, oyalanacak. Bir böyle işlevi var bulmacanın. Ama böyle bir tanımlamayı yanlış buluyorum. Bulmaca aynı zamanda bilgilenmenin bir aracıdır. Çünkü insanoğlu 200250 sözcükle de günlük yaşamını sürdürebilir. Biri, üçgenin iç açılarının toplamının 180 derece olduğunu bilmese de günlük hayatı sürer. 250 sözcük insanı hayvandan ayınr. Fakat insanı düşünen bir varlık haline getiremez. Bulmaca burada devreye girer. însan türlü türlü yollardan sözcük edinir. îşte bana görc bulmaca sözcük edinmenin, sözcük hazinesi geliştirmenin belli başlı araçlarından biridir. Bulmaca bilinç vermez, mesaj ver rum. Cumhuriyet Pazar Dergisi'nde çıkan 20'ye 20 bulmaca için o hafta sormam gereken sözcükleri saptarım. Bunlar daha önce sorulmamış sözcüklerdir. Onları türlü kaynaklardan araştırarak bulurum. 3040 dolayındadır o sözcükler. Onlan önce serpiştirir, ardından da örgülendiririm. Böylece bulmaca kurulur. Bunda siz yönetirsiniz bulmacayı. Çözene şunları bil, bunlar zordur ya da bunları bilmende bir yarar vardır diyebiliyorsunuz, sorduklarınızla. BULMACA HAZIRLAMAY1 SEVİYORUM... Bilgisayar programlarının bulmaca hazırlamasını nasıl değerlendiriy orsunuz ? Tekrarlarkendini... Eskiden bulmaca bir gazetenin marjinal köşesiydi. Ama bugün bakıyorsunuz gazeteler bulmaca eki vererek satışlarını arttırmaya çalışıyorlar. Yanı marjinal olmaktan çıktı, sattıran köşe olmaya başladı. Bu yüzden de bilgisayar desteği ile bulmaca hazırlanıyor. ÜDTÜ ve Bilkent'ten iki doktora öğrencisi gelmişti. Bilgisayar desteği ile bulmaca konusunda çalışıyorlar. Benden sözcük istediler. Sonra baktılar ki, bilgisayar hep kendini tekrarlıyor. 6 bin sözcük yüklemişlerdi programa, ama bilgisayar 2 bin sözcük kullandı. Diğer 4 bin sözcüğe bakmamış bile. Insan emeği olmadan bilgisayarla bulmaca kurulmaz. Işinizi seviyor musunuz? Bulmaca hazırlamayı seviyorum. Emekli olduktan sonra uzun yıllar dershanede çalıştım. îkisinı bir arada götüremeyeceğim yaşa geldiğim zaman bulmacayı seçtim. Sizin bulmacalarınızı çözen biri daha fazla keyif alıyor... Öyle bir şey var. Zor bulmaca çözmenin insanı mutlu etmesi kadar doğal bir şey yok. Dediğim gibi ben de uzun yıllar bulmaca çözdüm. Büyük bir mutluluk duygusu verir. Zaten bulmaca gönüllü girilen bir sınavdır. Kımseyi zorlamıyorsunuz bunu çöz diye. Çözen gönüllü girişiyor o işe. Ne biliyorum, ne bilmiyorum diye kendini sınamak istiyor. Zor bir bulmacayı çözdüğü zaman da kişi bunu başardığı için kendini mutlu hissediyor. Bulmacaya kazandırdığınız yeni özellikler ya da sizin bulmacalarınıza özgü nitelikler neler? Simetrik ya da eşsesli sözcüklerle bulmaca hazırlamayı ilk ben yaptım. Bulmacadaki kapalı kare sayısını altıda birden fazla yapmamayı getirdim. Kapalı kare sayısı ne kadar çoksa bulmacanın kalitesi düşer çünkü. "Tersinden" diye sorulurdu benden önce. Ben bunu kaldırdım. Kapalı kareler yan yana gelebilirdi eskiden, bunu da kaldırdım. Bulmacalarda kapalı kareler yan yana geJmiyor artık. Sanıyorum bulmaca hazırlayanlar da beni izleyip ona göre hazırlıyorlar. • Mahmut Lıcalı C umhuriyet'in bulmacalarını hazırlayan Sedat Yaşayan, mesleğinde 35. yılını dolduruyor. Cemal Süreya'nın bile, bulmacaları için " Nitelikli bir bulmaca güzel bir kadın gibidir. Kendisini hemen karşısındakinin kollarına atmaz" yorumunu yaptığı Yaşayan, 23 yıldır Cumhuriyet'e bulmaca hazırlıyor. Sizi biraz tanıyabilir miyiz? 1947 doğumluyum. Ilk ve ortaöğrenimimi Konya'nın Akşehir ilçisinde yaptım. Yükseköğrenimimi Gazi Eğitim Enstitüsü'nde tamamladım. Aşağı yukarı 30 yıl çeşitli okullarda edebiyat öğretmenliği yaptım. 1992 yılında ise emekli oldum. Bulmaca ile ne zaman tanıştınız? 1970'li yıllarda Milliyet gazetesi bulmaca yarışması düzenler mez. Ama insanı, hem sözcük bazında hem de örneğin îspanya Iç Savaşı konusunda bilgi sahibi yapar. Ben bulmacanın yeni sözcükler öğretmede temel amaç olduğunu düşünüyorum. Bulmacayı nasıl hazırlıyorsunuz? Ben dersime iyi çalışmm. Notlar çıkarırım. Yeni sözcükler ne olabilir diye araştmrım. Yeni sözcükleri önce serpiştiririm. Ondan sonra bulmacayı kurarım. 20'ye 20 bir bulmacayı hazırlamak iki günümü alır. Bulmaca hazırlamanın farklı yöntemleri var mı? Evet... Bulmaca iki biçimde kurulur: Birincisi, iki sözcüğü soldan sağa yukarıdan aşağa koyar, sonra hiç amacınız olmadan doldurur, bitirirsiniz... Bu tür hazırlığıkta siz bulmacayı değil, o sizi yönetir. Siz bulmacayı yönetemezsiniz. Ben öyle yapmıyo rRSBURG'DA'BEYAZGECBfR1 ROÇKfNİN İSTANBUL GÜNLR Sayı 700 / 22 Aguslos 1999 IİZCE DE BİZ MARJİNAL KİYtZ? Savı 800/22 Tcnınuız 201)1 PAZARIN PENCERESİNDEN Cumhuriyet'te yazmanın mutluluğu Selçuk Erez G üneş gazetesinde haftalık bir sütunum vardı; "Sahaflardan en çok kitap alan adam"dan tutun Trocopius'un dedikoduları"na ve "Seçim yasaklarına" kadar çeşidi, bir ucundan muüaka güncel sorunlara değinen yazılar yazıyordum. Aynı gazetede bir süre her gün tıbbi konularda yazdıktan sonra, Güneri Cıvaoğlu, "Sen artık sosyal, siyasal konulara değinen şeyler yaz!" dediğinde başlamıştım bu haftalık sütun,da yazmaya... Haldun Taner dostumdu. "Gündelik gazetede yazdığının bir yeri güncel konulara dokunmalı ya da güncel konulardan hareket edilerek yazılmalı.." demişti. Taner'in makalclerini okuyarak ve söylediklerini dinleyerek gazetede makale yazmanın birçok püf noktasını öğrenmiştim. Köşemin başlığının vaftiz babası da O'ydu. 8 Ağustos 1989 yaşamımın önemli bir dönüm noktasıdır: O gün Okay Gönensin beni aradı ve "Cumhuriyet'te yazmamı" önerdi. Çok sevinmiştim! Nedenini, Cumhuriyet'in DERGİ ekinde ilk çıkan yazımdan aktarıyorum: "Baba evimden bu güne kadar sürekli izlediğim Cumhuriyet'e ortaokuldayken bir okuyucu mektubu yazdığımda bile heyecanlanmışımdır... En sağcısından en solcusuna kadar «NCBMJMNDBN sngtiı tm Yoğun sevlnçlerin getlrdlğl mutluluk isss5r.3r.35sS İlk basliinsıç 1 Ekim 1989. birçok arkadaşımdan "Türkıye'de tek ciddi gazete vardır; o da Cumhuriyet'tır!" sözünü defalarca dinlemışimdır. Atina Haberler Ajansı temsilcisi Alkis Kurkulas, bana Avrupa'da herhangi bir basın organına Türkiye kaynaklı sıra dışı bir haber ulaştığında, bu haberin ciddiyeti ve yorumu konusunda ılk başvurulan yerin Cumhuriyet olduğunu anlatmıştı." Şunları da düşünmüştüm: "Cumhuriyet, geçmişiyle, kadrosuyla, kalitesiyle Türkiye'ye saygınlık kazandıran önemli bir kurumdur. Insan haklarına saygının yemin savmak için gerekli olduğunu sanan yöneticilerinden batık ekonomisine, yoz eğitim düzeyine.verimsiz sağlık sistemine kadar olumsuzlukların var olduğu bir ortamda iyimserliğimizi sürdürebilmek için gösterebileceğimiz gerekçelerden biridir Cumhuriyet." Cumhuriyet'e "Pazarın Penceresinden" başhğıyla beraber taşındım ve on altı yıldır DERGl ekinde yazıyorum. Yazılarımın arada bir ilan girişi nedeni dışında tek bir gün bik sekmemiş olduğunu Oktay Ekinci'nin fark ettiğini duyduğumda şaşırmıştım. On altı yıldır süren bu huyumun asal nedeni DERGÎ'yi hazırlayanların, DERGl' den sorumlu olanların mesleklerine saygıyı ve işlerini nasıl ciddiye aldıldarını gözlemiş olmamdır: Lütfi Tınç, yönetirken nezaketle otoritenin nasıl bağdaştırılabileceğini sergilerdi bize. Bugün Berat Günçıkan ve Aynur Çolak daha genç, daha devinimli ama herhangibir yaym organının değil Cumhuriyet'in bir eki olduğunu da unutturmayanbir DERGl hazırlayarak kırk gazetenin doksan ekiyle yarışmaktadırlar. Her Pazar, DERGl'yi (sadece kendi yazımı değil tümünü) Cumhuriyet'ten önce okuyorum. DERGl'de yazmayan bildiklerimin arasında da böyle davrananlann bulunduğunu öğrendiğimde de keyifleniyor, gülüyorum.. DERGÎ'nin bu yıldönümünü kutlarken DERGl'cilere ve size on altı yıl önce söylemiş olduklarımı tekrarlayıp bu yayın organında, bu uygarhk kaynağında sizlerle beraber yer almanın beni mutlandırdığını, Cumhuriyet üyesi olmanın da çok önemli bir nitelik olduğunu bunca zamandtr sürekli olarak algıladığımı itıraf ederim: Daha nice yıllara! • UMÜTKA! ile 50 Ker KQ«f+Q *ov\u 5, hdf+a İQ> ^ çekili* Kakkı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle