17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

. 16 6 ŞUBAT 2005 / SAYI 985 BENİM SEVGİLİM DANS Asena kendini "amazon" olarak tanımlıyor. Çıktığı savaş meydanında yalnız kalmasına şaşırmamış, £ "Bu camia böyledir" diyor. Dans onun aşkı ve dünyanın en büyük dansçısı olmayı istiyor. Bu yolda sadece ; kendisine güveniyor... Özgür Erbaş sena iyi bir oryantal olması, magazincilerin deyimiyle "frikik vermesi" vurulması ya da Ibrahim Tatlıses'in sevgilisi olmasıyla gündeme gelmedi bu kez. Hatta Ibrahim Tatlıses'e "savaş açınca" gündemden düştü. Çünkü bir "imparator"un aşkını reddetti, "ne pahasına olursa olsun özgür olmak istiyorum" dedi. Herkes hep bir ağızdan ona "korkmuyor musun" diye sordu o da "korkmuyorum" diye yanıtladı. Anlaşmaları iptal edildi, ama o inat etti. "Bugüne kadar kadın hakkı diye bir şey olduğunu hiç düşünmemiştim, ama şimdi büiyorum" dedi, Tatlıses de ona destek olan kadınları "bu işten kendinize pay çıkarmayın" diyerek kendi üslubunda "uyardı". Kendine ait kuralları olan, "raconu" olan bir âlemde yaşanan sorunları hukukla çözmeye karar verdi Asena ve şikâyetçi oldu. Ibrahim Tatlıses hakkında "tehdit" suçundan dava açıldı. Biz de Asena'yla korkusunu, korkusuzluğunu, dansını ve beklentilerini konuştuk: A Şikâyetinizin ardından tbrahim Tatlıses hakkında dava açıldı. Gergin misiniz? Hayır değilim. Her şey orta yerde yapıhyor zaten. Insanları tehdit ediyorsan, özgürlüğünü kısıthyorsan kanun önünde bu suç teşkil ediyor. Korumanız var mı? Yok. Hiçbir zaman da olmadı. Vurulduğumda bile yoktu. Gerek de yok zaten. Yani yine bir "hayran"ının sinirlenip size bir şey yapmasından korkmuyor musunuz? Bu âlemin bir raconu vardır. Kadın erkek yatak olayına girdiğinde kimse buna karışmaz. Bir şey olursa zaten Asena olduğum için olmaz. Gazetelerde, televizyonlarda normal insanların başına gelenleri izliyoruz. Sevmedi diye vurmuş, istemedi diye öldürmüş... •Basın toplantısında "artık korkmuyorum" dediniz. Korkuyla geçen bir siireç vardı sanırıtn. Nasıl çıktınız oradan? Benimki çekinmekti, korkmak değil. Ama karşı taraftan nasıl algılanıyorsa, insanlar sürekli "korkmuyor musun" diye soruyordu. Geçmişte yaşanan olaylardan dolayı belki biraz da. Korkulacak bir şey yok. tçinizde nasıl bir yere tutunup bu çekinme duygusundan kurtuldunuz peki? Kendime dedim ki her gün ölmektense bir kez ölmek daha iyidir. Bu cümleyi kafama koyup cenge çıktım. Evli değilim, çocuk sahibi değilim, paramı kazanıyorum, önümde çok güzel bir hayat olduğuna inanıyorum. Neden çekiyorum bunları, neden mücadele etmiyorum, dedim kendime. Bir şey yapayım, insanlara destek ve örnek olsun istedim. tlk basın toplantınızda "nankör hissedip hissetmediğinizi" sordular. Siz de "Ben bu ilişkiye başladığımda zaten Asena'ydım" dediniz. Peki Asena'ya ne kattı bu ilişki? Ben dans etmeye 1993'te başladım, 1999'da beyefendiyle tanıştım. Ama 1995 senesinde 4 ay kendisinin işyerinde çalıştım ve popüler falan da olmadım. Kimse bunu hatırlamıyor. Şimdi bazı kişiler "onu ben var ettim" diyerek benim o yıllarımı silmeye çalışıyorlar. Benim emeğimi, başarımı sen var etmedin. Bunu ben yaptım. Çünkü orada oynayan benim, sen değilsin! İlişki size fazladan bir şey kattı mı? Hayır, hiçbir şey katmadı. Ünlü bir insanın ünlü dansçı sevgilisi sıfatını kattı. Buysa eğer alsınlar geri zaten! insanlar onunla birlikteyken çok işe gidiyordu diyorlar. Bu da doğru değil. Benim bir sürü işim kesildi. Çünkü kendisi beni işlere göndermiyordu, bin dereden su getiriyordu. Fiyat yükseltiyordu. Ben bile fiyatlarımı duyduğumda şok oluyordum. Peki sizin ilişkiniz, gideceğiniz işlerden alacağınız parayı belirleme şansı veriyor mu tbrahim Tatlıses'e? O öyle görüyor. Ama ilgisi yok! Sen iyiysen fiyatın zaten yükselir. İşe gitmenizin engellendiği doğru mu? Yavaş yavaş yeniden başlıyor. Bilinen işler iptal ediliyor ama, ben büyük bir ısrarla, hırsla gidiyorum. Bu piyasada herkes birbirini çok iyi tanır. Biri birine bir şey söylüyor, kıramayacağın birinden rica geliyor. insanlar da "tamam abi çıkarmayız" diyorlar. "Kadın hakkı diye bir şey olduğunu diişünmemiştim, ama şimdi öğrendim" dediniz. Peki ne sizin için kadın hakkı? Hiç düşünmemiştim gerçekten. Kadınlar çıkıp haklarla ilgili tartışıyorlardı. Affedersin, ama ilgilenmiyordum ben bu konularla. Hakmış hukukmuş, bana ne diyordum... Çünkü ben o zamana kadar dansıma adamıştım kendimi. Dı şarıda ne oluyor ne bitiyor, cumhurbaşkanı ne zaman seçilmiş ilgilenmedim tabii... llgilenmediğim için de hakların ne olduğunu da bilmiyordum. Ama şimdi çıkarkonuşma yaparım gerekirse (Gülüyor)... Öğreniyor insan, mecbur kalınca... Neymiş, buymuş? •Neymiş? Özgürlükmüş! Kadın haklanyla ilgileniyorum diyorsunuz. Başucu kitaplarınız değişti mi peki? Ben kitap okumayı sevmem. Kimse de okutamaz. Ders kitapları dışında kitap okumam. Son okuduğum kitap Adı Aylin'di. Yani bir yandan da okuyorum aslında... DANS BENİM HER ŞEYİM Ozgürlüğüm için danstan da vazgeçerim gerekirse dediniz. Dans sizin için vazgeçilebilir bir şey mi? Gerekirse, iş o noktaya gelirse vazgeçerim dedim. Yani dans edeceğim bütün kaynaklar kapandı, kimse bana iş vermiyor... Turizm okuyorum. Ingilizce ve Almanca büiyorum. Burada olmazsa yurtdışında iş bulurum. Nereye kadar engelleyeceksin? Kolları bu kadar uzağa yetişiyor mu gerçekten? Mesela Almanya'daki bir konserimi iptal ettirmişti. Organizatör de korktu. Ama kadınlar daha cesur. Menajer aradığım bir dönem oldu, erkekJer yanaşmadı, ama yüz tane kadın aradı. Konu kadınla erkek arasındaki düşmanlık değil ki. Bir kadının erkekten haklannı alması... Şimdi de insanlar "Sen feminist mi oldun" diyorlar. Ben feminist değilim. Ben erkekleri seviyorum. Bu başka bir şey. Beni bir sürü erkek de destekliyor mesela. Feministler erkek düşmanı mı sizce? Feministler destekledi sizi sonuçta... (Gülüyor) Bu iş öyle bir hale geldi ki, bir tarafta olamaz diyen bir adam, diğer tarafta olur diyen bir kadın. Erkek kadın savaşıyor yani... Erkek kadından çok zihniyet savaşı değil mi? Evet... Böyle olunca da benim arkamda nasıl kadınlar varsa, onun erkek arkadaşları da onu desteklıyordur. Onu desteklerler de evlerinde de kuzudurlar yani... Sahtedir her şey. Dansa dönersek, vazgeçer misiniz geçmez misiniz? Artık her şeyin bittiği yer olur orası. Ama öyle bir şey olacağını sanmıyorum. Ben çok cen* t gaver bir kadınım, çok amazonum! Öknem lazım yani! Dans ne peki sizin için? Her şey... Her şey dansla başladı. Çok şey verdi bana. Annem gibi babam gibi... Nasıl bir ilişkiniz var dansla? Aşk .. Benim erkek arkadaşım gibi... Dans ederken bedeninizde, beyninizde neler olup bitiyor? Sahneye çıktığımda bambaşka bir insan oluyorum. Sanki bir erkek beni ahyor ve yirmi dakika boyunca bana istediklerini yaptırıyor gibi... Ama dans bittikten sonra beni serbest bırakıyor ve bu denyo halime geri dönüyorum (gülüyor) Trans gibi bir şey... Hedefiniz ne? Dünyanın en iyi oryantali olacağım. Daha önce Ingiltere Kraliçesi'nin davetine gidememiştım. Çok büyük bir fırsattı... Onu da aynı kadro engelledi. Yani düşünün Elton John, Withney Hııston, Madonna ve Asena... Bunu yaşayamadım .. Nedeni neydi bunun? Kadını engelleyince, başarısız olmasını sağlayınca zafer kazanmış gibi görüyorlar kendilerini crkeklcr. Parasal olarak da bana muhtaç olsun, hiçbir yeregıdemesin, istiyorlar. Zaten bu piyasada kimse kimseyi desteklemez, aksine köstekler... Dünyanın en iyi dansçısı olmayı bu kösteklerle nasıl başaracaksınız? Olacak. Başladım da zaten. Sultans of the Dans'in devamı olan bir proje var. Mart'tan itibaren bütün dünyayı dolaşacağız. • Bir televizyon kurayım dedim... Asena karmaşadan kaçmak için yurtdışına çıktı ve dondüğünde bir basın toplantısı düzenledı. Bazı gazeteciler de "kendinizi nankör hissetmiyor musunuz", "varlığınızı Ibrahim Tatlıses'e borçlu değil misiniz" gibi sorular yönelttiler. Asena'nın gazetecilerin bu tavrına ilişkin yorumları ise şöyle: Bazı gazeteciler oraya işini yapmaya gelmişti, bazıları da talimatları uygulamaya. Hatta bir ara birbirleriyle tartışmaya başladılar. Ünlü bırinin magazinci bir arkadaşı varsa ondan "şunu bitir" diye ricada bulunabiliyor. O da sonuçlarını düşünmeden bunu yapıyor. Bunlar oluyor yani. Bir dönem magazincilerle beyefendi arasında büyük bir kavga vardı. Menajeriyle oturup düşündük nasıl düzeltebiliriz diye. Ben onun kavgalı olduğu kanalın sahibine beyefendi adına çiçek yolluyordum. Bütün bunları her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardn Vaiivaî ^a on\ı \3asatma\t v,in yapıyordum. Bu insanları barıştırdım ve şimdi hep birlikte bana düşman oldular. Magazın basını da tersine döndü ve bana cephe aldı yani. Televizyonculuk bu hale gelmiş demek ki... Ben de bir ara çok para kazanıp bir televizyon kurayım, bütün gazete ve televizyon yöneticilerinin özel hayatlarını göstereyim dedim ama... (gülüyor)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle