22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

14 6 ŞUBAT 2005 / SAYI 985 ' Belmin Söylemez, hayatın içinden, içimizden akıp geçen konuları belgesellerine taşıyor. Son belgeseli 34 Taksi'de de, îstanbul'u, sabahın 6'sından akşama kadar direksiyon sallayan insanların yaşamını ve sorunlarını anlatıyor. Esra Açıkgöz B elmin Söylemez. Bağımsız bir belgeselci. Günliik yaşamın olaylarını, yaşayanlarının gözünden veriyor. Özellıkle sık karşılaşılan ama üzerine pek düşünülmeyen, bakılan ama görülmeden geçilen konuları işliyor. Tıpkı son belgeseli "34 Taksi" gibi... Belgesel, Istanbul'da yolculuğu; taksicilerin müşterilerle sohbetleri üzerinden anlatıyor. Eski îstanbullu bir kadının şikâyetleri de var anlatılanlar arasında, bir taksicinin tacizine uğrayan travesti, 1956 Model Plymouth taksisiyle "Rüzgâr Sadık"ın îstanbul hatıraları ya da Avrupa yakasından Asya yakasına ge çen iki turistin şaşkınlık ve heyecanı da... Sohbetler genelde günliik hayat üzerine, trafik, politika, din, îstanbul ve özellikle de ekononıi... 3'ü kadın 31 sürücüyle Îstanbul'u, trafiği, yoksulluğu, zenginliği bir takside yaşıyor izleyici. Daha önceki çalışmaları Antalya, Ankara ve yurtdışındaki film festivallerinden ödüller alan Belmin Söylemez'le yeni belgeseli üzerine konuştuk. Sinemaya nasıl başladınız? 1718 yaşlanmda çok film izliyordum. Bunlann etkisiyle film yapmaya karar verdim. Piyasaya girdim. Televizyonda kurguculuk, reklam sektöründe yönetmen yardımcılığı, metin yazarlığı yaptım, dizilerde çalıştım. Amacım, set nasıl kuruluyor, oyuncular nasıl hareket ediyor öğrenmekti. Neden belgesel? Belgesele yönelmem, günlük yaşama olan ilgimden dolayı gerçekleşti. Belgesel prodüktörlüğü yapınca da bu ılgim arttı. 1994 yılında ilk belgeselimi yaptım: "Cephede Yeni Bir Şey Yok". Bosnalı mıiltecilerle ilgili, savaş psikolojisi üzerine kurulu bir belgeseldi. 1999'darüyalarve bilinçaltı üzerine deneysel bir belgesel olan "Uyku Hali"ni, 2000 yılında Türk erkeklerinin bıyık konusundaki görüşlerini yansıtan "Bıyık"ı ve "Zap"ı, 2001 yılında "Dalgalar"ı, 2002 yılında "Pencereler" adlı belgeseli yaptım. Ayrıca 2000 yılında Orhan Cem Çetin ile "Hayatımın Fotoğrafı" adlı bir çalışmamız oldu. Şimdi de 34 Taksi. 34 Taksi'nin hazırlık sürecinde neler yaşadınız? Çekimler, iki yıl sürdü, ama arada başka çalışmalarım da oldu. Istanbul'daki pek çok insan gibi sık taksi kullanan biri olarak, dinlediğim ilginç taksi hikâyeleri üzerine kafa yormaya başladım. Ve bağımsız olarak bu projeyi gerçekleştirdim. Taksiciler, birebir Istanbul'un her tarafını dolaşır, yaşanılanların pek çoğuna tanık olur ve her türden insanla karşılaşırlar. O yüzden benim için Istan Belmin Söylemez'in 34 Taksi belgeseli tstanbul'u, yolculuğu ve taksicilik mesleğinin zorluklarını 31 taksicinin gözünden anlatıyor. ^ H Gasp ve kaybolma ^^^^^^^^^^ ^^H^^^f Yönetmen Belmin Söylemez... Taksicilerin en ilginç hikâyeleri ise gasp ve bul'un çok çeşitlilığini de temsil ediyorlardı. Genel amacım, îstanbul, yolculuk ve taksicilerin yaşamını anlatmaktı. Istanbul'da herkesin taksicilerle ilgili kötü bir tecrübesi olmuştur... Evet, ama benim amacım taksicileri bu olumsuz bakış açısıyla ele almak değildi. îstanbul'u ve taksiciliği kendi bakış açılarından göstermekti. Zaten kendi özeleştirilerini de verdiler. Peki, sizin çekim isteğinizi nasıl karşıladılar? Çok rahat kabullendiler. Onlarla uzun zaman geçirince, yabancılık durumu da ortadan kalktı. Bazen bir taksiciyle birlikte yoldan yoJcu alıyorduk ya da durakta müşteri bekliyordum. Zaten sohbet etmek taksiciler için çok doğal bir şey. Aslında yolcular daha kaygılıydı. Kadın olmam da bazı diyaloglarda işi kolaylaştırdı, daha rahat iletişim kurdular. KADIN TAKSİCİLER •Belgeselde kadın taksiciler de yer alıyor. Onların Îstanbul sokaklarındaki durumu nedir? Evet, 3 kadın taksici var. Ikisi gece çalışıyor. Toplum tarafından ilk bakışta yadırgansalar da, birlikte olduğumuz yol cular onları tercih ettiklerini, çünkü arabayı daha iyi kullandıklarını, onların arabasında kendilerini daha güvenli hissettiklerini söylüyorlar. Ya erkek meslektaşlarının onlara bakışı... I^I^^^B ^^^H^B kaybolma. îşte belgeselden iki ufak hikâye: "îstanbul'a nasıl gidebilirim" diye sordum. Adam garip garip baktı, "Zaten îstanbul'dasın" dedi. • iki kişi bindiler. "Danca'da bir hastamız var. Yardım et de, gidip alalım" dediler. Gittik, mezarlıkların oraya gelince biri elindeki silahı çıkardı. "Bize araban lazım, sağa çek" dediler. Beni mezarlıkların arasına götürüp, ellerimi, ağzımı, gözümü bağladılar. "Biri öldürelim, gitsin" dedi, diğeri "yok be çok genç" diye karşı çıkınca, öyle bırakıp gittiler. j ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ . 4 Bir müşteriyi ^^^^^^^^B^^^^ bıraktım. Sonra ^^^^^^^^^^H^^^ Edirnelstanbul ^^^^^^^^^^^H^ tabelasını ^/j^^^^^^^^ görünce nasıl Istanbul'a döneceğimi kara kara düşünmeye başladım. Bir benzinlik görüp durdum. Kimisi destekliyor, hatta hoşlarına gidiyor Kimisi ise bu işin kadınlar için çok tehlikeli olduğunu, özellikle gasp olayları nedeniyle Istanbul'un kadın şoförler için güvenli bir yer olmadığını söylüyor. ; Bu belgesel size neler kattı? îstanbul'u yıllarını bu mesleğe vermiş, sokak sokak her yerini bilen insanlardan dinledim. Kendimce de çok şey öğrendim. Bize hayat zor görünüyor, çok şikâyet ediyoruz. Ama onlar için gerçekten zor. Zaten çoğu taksiciliği istediğinden değil, mesleğini kaybettiğinden veya iş kuramadığı için yapıyor; rehber, DJ, muhasebeci olup da taksıcı/ık yapanlar var Belgesel konularınızı neye göre belirliyorsunuz? Günlük yaşamdan besleniyorum. Kanıksadığımız, çok fazla sorgulamadığımız, üzerinde durmadığımız konuları işlemeyi seviyorum. Ülkemizde belgesel deyince insanların aklına tarihle, doğayla ilgili konular geliyor. Oysa belgesel yaşamdan beslenmeli, sosyal konuları sorgulamalı. Taksicileri kendi bakış açılarından, "Bıyık"ta da erkekleri erkeklerin gözünden verdiniz. Sanki hep bir uzakta durma çabası var... Böyle daha objektif olduğunu düşünüyorum. Elbette benim de kurguda yorumlarım oluyor. Bundan sonrası için planınız ne? Konulu bir film yapmak istiyorum. Bunun için sponsor arıyorum. • HAYVANLAR Kedilerde astım hastalığı Aylin Tunç S adece kedilerde rastlanan astım hastalığmın en önemli yanı, kolaylıkla diğer hastalıklarla karıştırılması. Tedavisi kolay olmasına rağmen diğer hastalıklarla karıştırıldığında ömür boyu süren bir problem haline geliyor. Aslında her yaşta ve ırkta görülse de, genellikle 28 yaş arası kedilerde rastlanıyor. Hastalığa en yatlun ırk ise sıyam kedileri. Başlangıçta bir süre devam edip kesilen, eskımiş olgularda ise hareket sonrası artan ve kesilmeyen şiddetli öksürük görülür. Şiddetli solunum güçlüğü ve ağız açık nefes alıp verme de belirtileri arasındadır. Özellikle stresli kedilerde sesli solunum dikkat çekicidir. Geceleri artan öksürüğe rastlanır. Solunum krizi geçtikten sonra ikinci bir krize kadar herhangi bir belirti vermeyebilir. Ve bu iki kriz arasında hastanın sağlıklı görünmesi en önemli klinik belirtidir. Öksürük mimikleri kusmayı andırdığı için hasta sahipleri bazen kedilerin tüy topaklarını çıkarmaya çalıştığını düşünür. Kliniğe de kusmanın sıklaşması şikâyeti ile giderler. Hastalığın oluşum sebepleri genelde çevresel faktörlerden kaynaklanır. Bu nedenlerden biri veya birkaçı hastalık yapıcı olabilir. Örneğin sigara dumanı, kedi kumu, pırelere karşı kullanılan toz ilaçlar, evdeki tozlar, bitkiler, sprey ınsektisitler, parfüm, saç spreyi ve ev temizleme ürünleri nedenler arasındadır. Teşhiste hastanın iyi izlenmesi, röntgen ve kan bulgularının birlikte değerlendirilmesı gerekir. Bazı durumlarda etken izolasyonu için boğazdan örnek almak gerekir. Ayrca dışlcı testi yapılıp akciğer parazitleri yönünden de hasta değerlendirilir. Tedavide etkenin bulunması ve çevresel şartların değiştirılmesi büyük önem taşır ve hastalık ilerlememişse ilaçlı tedaviye çok iyi cevap verir. Ancak kroniklerde ömür boyu tedavı gerekir. Yine obez kedilerin veteriner hekim kontrolünde kilo vermesi tedavide başarı sağlar. Bazı kediler şiddetli solunum krizlerini atiatamaz ve ölümle sonuçlanabilir. Astım, iyi izlenmesi ve ihmal edilmemesi gereken bir hastalıktır. • Cumhuriyet DERGİ* îmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Ilhan Selçuk Genel Yayın Yönetmeni: Ibrahim Yıldız Editör: Berat Günçıkan Görsel Yönetmen: Aynur Çolak Sorumlu Müdür: Mehmet Sucu Yayımlayan • Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncıhk AŞ Baskı: îhlas Gazetecilik AŞ 29 Ekim Cad. No: 23 Yenibosna /Îstanbul Idare Merkezi: Türkocağı Cad. No: 3941 Cağaloğlu, 34334 Îstanbul. (0212) 512 05 05 Cumhuriyet Reklam (0212) 512 41 19/512 48 30 512 47 78 * Cumhuriyet Gazetesı'nın parasız pazar ekıdır Yerel sürelı yayın. cumdergi@cumhuriyet.com.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle