03 Ocak 2025 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

2 EKlM 2005 / SAYI 1019 "SERBEST VURUŞ" sâvaş ı Bienalde meydan Özlem Altunok iiratörlüğünü Halil Altındere'nin üstlendiği "Serbest Vuruş" sergisi, bienalin Antrepo'daki "Misafîrperverlik Alanı"nda konuşlanıyor. Üç farklı jenerasyondan 34 sanatçıyı bir araya getiren sergi, bienalin en sert etkinliklerinden biri. Sergideki yapıtlann biiyük bir bölümü, yakın Türkiye tarihinin konuşulmayan, ertelenen, es geçilen pek çok sosyal, siyasi meselesini ele alıyor. "Serbest Vuruş"u, bienale ayrıca "Miss Turkey" adlı video çalışmasıyla da katılan küratörü Halil Altındere'yle konuştuk. "Serbest Vuruş", bienalin en sert sergilerinden biri. Daha önce de kimlik sorununu ele alan bir işle katılmıştınız. Bienalin yaramaz çocuğu siz misiniz? Aslında bienalin yaramaz çocukları zaten var, bana düşen onları bir araya getirmek oldu. Buna, kenarda, yeraltında duran, uygun zamanı bekleyen, kolektif olmayan, ama birbirlerinin üretimini takip eden insanları birleştirme de diyebiliriz. K Murat Tosyalı'nın çalıştnası. Sergi, politik ve muhalif yapısıyla dikkat çekiyor. Yani "Serbest Vuruş" pek rastladığımız türden bir sergi değil... Zaten îstiklal Caddesi üzerinde sıralanan kurum ve özel galerilerde bu tür bir sergiyi görmek mümkün değil. Küratör değilim, ama böyle bir eksiklik gördüğümde müdahale ihtiyacı duyuyorum. Türkiye'de son dönemde yaşanan sosyal, siyasal gerginliğı hepimiz biliyoruz. 67 Eylül olaylarından tutun, Ermeni Konferansı'nın iptaline, 12 Eylül'e, Kürtler geçiyor diye otobiislerin devrilip taşlanmasına kadar yaşanan çeşitli olaylar serginin tahrik gücünü yükseltti ve bienalin içinde patlamaya yakın bir bomba gibi durmasını sağladı. Sergideki işlerin çoğu, yakın dönem Türkiye siyasal tarihiyle ilgili. Mesela Cumartesi Anneleri olgusu bir belgeselle, ilk defa çağdaş sanat ortamına taşındı. Militarizm, iktidar, savaş gibi kavramları ele alan politik işlerin yanı sıra, cinsel kimlik, kadın emeği, dayanışma, interaktiflik üzerine çalışmalar da var. Sergideki 34 sanatçı bir araya nasıl ve hangi özellikleriyle geldi? Amaç, üç jenerasyondan sanatçıları bir araya getirip ortak konular üzerinde politik bir söz söylemekti. Ashnda serginin kö keni2OO3'te yaptığım "SeniÖldüreceğim Için Üzgünüm" sergisine dayanıyor. O sergi yeni jenerasyonun muhalif tavrını yansıtıyordu. "Serbest Vuruş" ise onun bir adım ötesinde üç kuşağı içine alıyor. Yani ilk sergıye "ihtar" dersek, "Serbest Vuruş" "meydan savaşı" gibi oldu. Bienale bir de tstiklal Caddesi'ni bir performans alanına dönüştiirdiiğiinüz "Miss Turkey" adlı çalışmanızla katılıyorsunuz... "Miss Turkey" üzerinde iki yıldır çalıştığım, 9 performans sahnesinden oluşan bir video. tstiklal Caddesi'ni seçmemin sebebi ise orada yaşanan kaotik, zengin ve katmanlı ortam. Tarlabaşı Bulvan'na set çekilmesi, sanatçıların Asmahmescit'e yerleşmesı, göç, göçle birlikte gelen kaçak işçiler, kenara itilenler, Nişantaşı eğlence sektörünün Beyoğlu'na taşınması... Tüm bunlar bir türkii bardan caz careye, oradan travesti barına girmenizi sağİayan çoğulcu, zengin ama kaotik bir durum yarattı. Bu mekânlar, farklı kültürlere ve sınıflara mensup insanlann birlikteliğinin olduğu tek yerde, yani tstiklal Caddesi'nde. Çalışmaya "MissTurkey", yani "TürkiyeGüzeli" adını vermemin nedeni de bu. Performansınızda, Beyoğlu'nda banka soygunu ya da hırsızpolis sahneleri de var. Bunları canlandırıp videoya kaydederken, olayın farkında olmayan insanlann tepkisi ne oldu? Beyoğlu o kadar güçlü ki, bir film ya da müzikle onunla baş etmek çok zor. Bunun tek yolu, barındırdığı garipliklerin ötesine geçebilecek kurgular oluşturmaktı. Bu yüzden orada her an olabilecek kapkaç, polis sorgulaması gibi olayların önüne geçebilmck için absürd kurgular yaptım. Mesela bir bankanın resinı galerisinden elinde bir tabloyla kaçan soyguncu gibi... Buna rağmen yoldan geçen insanlar bu anlık olaylara pek de tepki vermedi. Bu da Istiklal Caddesi'nin çekim gücünü gösteriyor.# Halil Altındere bienale kiiratörlüğünü yaptığı "Serbest Vuruş" sergisinin yanı sıra, "Miss Turkey" adlı videosuyla da katılıyor. FESTİVAL15YAŞINDA NAR PHOTOS, ANTREPO 5'TE AKBANKTA CAZ MEVSİMİ ile kolay, 15 yıl. tstanbul'un en uzun soluklu caz festivali. Dünyaııın ünlü cazcıları bir kez daha Istanbul'da soluklanacaklar. Bunu sağlayan ise Akbank Caz Festivali. Bu yıl, 515 Ekim tarihleri arasında duzenlenecek festival, caz, dans ve elektronik müziğin buluşma noktası olmayı sürdürüyor. Konuklar arasında Patricia Barber, Dave Holland Quintet, Tord Gustavsen Trio, Abdullah Ibrahim, Spanish Harlem Orkestrası gibi caz dünyasının önemli isimleri var. Aya Irini, Cemal Reşit Rey Konser Salonu, Babylon, Yeni Melek Gösteri Merkezi ve Akbank Sanat Merkezi'nin ev sahipliği yapacağı festivalde konserler, Akbank Sanat Merkezi'nde duzenlenecek söyleşi, seminer ve workshop'larla da desteklenecek. 5 Ekim'de Aya trini'deki açılış konserini gerçekleştirecek olan Patricia Barber, piyano tekniği ile 21. yüzyılda caz müziğine yön veren en yaratıcı isimlerden biri olarak kabul ediliyor. Festivalin bu yılki ağır topları ise Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda toplanıyor. Caz dünyasının önemli piyanistlerinden Güney Af rikalı 70'lik Abdullah Ibrahim, Italian Instabile Orchestra, 20 yılı aşkın bir süredir cazın nabzını tutan Dave Holland, cazın yaratıcı besteci ve düşünürlerinden Henry Threadgill, Norveçli yeni kuşak caz piyanistlerinden Tord Gustavsen, salsa dünyasının genç topluluklarından Spanish Harlem Orkestrası cazseverlerle CRR'de buluşacaklar. Babylon'daki konserlerde ise ChicagoUnderground Quartet, Flanger, tlhan Erşahin, Tuna Ötenel, Şenol Küçükyıldırım&Aydın Esen, Clarinets, Rigmor Gustafsson& The Swedish JazzTrio, Free Key Trio, The Happy Dog Project, Petrov, Khalife, Spassov, Hadzimanov Quartet, Henry Grimes, Marilyn Crispell, Andrevv Cyrille, TroublemakersLive,Soweto Kinch cazseverlerin karşısında olacak. İstanbul'un Yüzleri okuzuncu Uluslararası îstanbul Bienali'nin yan projelerinden biri de haber ve belgesel fotoğraf geleneğini Türkiye'de yaşatmak amacıyla kurulan Nar Photos Fotoğraf Haber Ajansı'nm, "Istanbul'un Yüzleri" adlı fotoğraf sergisi. Sergi kapsamında Burcu Göknar "Yaşamak Için Dans", Coşkun Aşar "Travestiler", Gökşin Varan "Tarlabaşı", Haluk Çobanoğlu "Kimsesizler Mezarlığı", Kerem Uzel "Kâğıt Toplayıcıları", Mehmet Kaçmaz "Vitrinlerden Îstanbul", Serra Akcan "Düğün" ve Tolga Sezgin "Sokak Çocuklan" adlı fotoğraf serilerini sunuyor. Fotoğraflarda Burcu Göknar, gece kulüplerinde çalışan iki kız kardeşin zorlu hayatını; Coşkun Aşar, cinsel tercihlerinden dolayı dışlanan ve kenar mahallelerde yaşayan, fuhuş yapmak zorunda kalan travestileri anlatıyor. Gökşin Varan'ın "Tarlabaşı" serisi, göçle beraber şekillenen ve hem şehrin ortasında hem de dışında kalmış Tarlabaşı D CAZ SAATİ... Festivalin bir başka rengi de Yeni Melek Gösteri Merkezi. Mekânın ilk festival performansı Norveçli prodüktör ve trompet ustası NilsPetter Molvaer'ın olacak. DJ Paul Nyhus ve stüdyo sihirbazı Reidar Skaar'ın oluşturduğu Mungolian Jet Set'e ise Ismail Peşluk ve Aykut Sütoğlu eşlik edecek. DJ/prodüktör ikili Richard Dormfmeister ve Rupert Huber'den oluşan Tosca ise yeni albümleri "J.A.C'nin tanıtım turnesi kapsamında festivalin konuğu oluyor. Ayrıca bu sene Istanbul îtalyan Kültür Merkezi işbirliği ile "Istanbul'da Italyan Cazının Sesi" adı altında seri konserler gerçekleşecek. Italyan Kültür Merkezi tiyatro salonunda TrovesiPetrin düo ve Eugenio Colombo solo konserlerinin yanı sıra Akbank Sanat, Paolo Damiani Band'i ağırlayacak. Akbank Sanat Merkezi, festival boyunca Türk cazının yeni isimlerine ev sahipliği yaparken, her akşam 4. kattakikafede, 18.0019.00 arası akşamüstü caz saati duzenlenecek. • semtini ele alıyor. Haluk Çobanoğlu büyük şehirde kaybolmuş yalnız hayatların "Kimsesizler Mezarlığı"ndaki son yolculuğunu; Kerem Uzel ise yeni bir geçim kaynağı olan, yoğun emek ve güç isteyen kâğıt toplayıcılarını yansıtıyor. "Vitrinlerden tstanbul" başlığını taşıyan Mehmet Kaçmaz'ın fotoğrafları, ortak tüketim eğilimini yansıtan vitrinlerin tektipleşen bir kent algısı yaratmadaki payını gözler önüne seriyor. Serra Akcan, çiftlerin ortak bir hayata başlayacağı günden kesitleri ve Tolga Sezgin ise tstanbul'un tinerle büyüttüğü çocukları işliyor. Nar Photos üyesi 8 fotoğrafçının fotoröportajlarından oluşan sergi, 3 Ekim'e kadar Antrepo No:5'te olacak. •
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle