02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

12 EYLÜL 2004 / SAYI 964 işi başlaymca bir sürü işsiz insan tezgâh açtı. O derece yaygınlaştı ki, okuma yazma bilmeyen, meyve satan bir abimiz vardı, kırmızı kitaptan 5, üstünde kadm olandan 10 tane diyerek bu işin içine girdi. Korsan kitap işin bir boyutu, ama tezgâhlar kentsel yaşamın bir parçası olarak Kadıköy'ün dokusuna uygun, güzel bir atmosfer oluşturuyor". Veli Bayrak da takı tezgâhını öğrenciyken açıp işsizlikten sürdürenlerden. Dejenere bir kalabalığın Kadıköy'e hâkim olduğunu düşünse de 7 yıldır burada. Bir de Songül Bülbül gibi bu işe yeni başlayanlar var. Takı satıyor. Gerekçesi işsizlik. Gümüşün her zaman satılan ve tercih edilen bir malzemeolması işinikolaylaştırıyor. Sabah ll'den akşam 8'e kadar çalışıyor, kazandığının ise ancak mutfak masraflannı karşıladığını söylüyor. 32 yıldır Kadıköy'de yaşayan Hamdi Çelik ise Cihangir Büfe'nin sahibi. Kadıköy'e yansıyanların genelin bir parçası olduğunu düşünüyor. Sokağa açılmayı Kadıköy'ün yapısına uygun buluyor. "Kadıköy ne daha fazla genişler, ne de daralır" diyor. Bahariye kendi halinde... Bahariye üzerinden KadıköyModa arasında sefer yapan yan turistik tramvay hattı, Kadıköylüler tarafından çok tartışıldı. "Madem tramvay var, geçtiği caddeler daha işlevsel olamaz mı?" diyenler çoğunlukta şimdilerde. Çünkü tramvayın akla getirdiği ük imge Beyoğlu. Bahariye'nin de sokaklarıyla Beyoğlu'nu andırması, alışveriş merkezine dönüşmüş Bahariye'yi kör bir yer yapıyor pek çok ınsana göre. Bahariye, kalabalık olmasına kalabalık ama sadece akıp giden bir yoğunluk var. Iki sokak; "Yemekçiler Sokağı" ve "Sanatkârlar Sokağı" az da olsa Bahariye'yi bir durak haline getiriyor. 2002'de kurulan Sanatkârlar Sokağı'nın ilklerinden Yaşar Ayaşlı, 95'ten beri tezgâh açıyor, sokaktan memnun olsa da, dayanışmanın olmaması beklentilerini karşılamamış. Gelengün Dörter ise sokağm Sanatkârlar Sokağı adını almış olsa da ticari bir yere dönüştüğünü düşünüyor. Başlangiçta sanatkârların atölye tarzında üretim yapacaklan bir alan olarak yola çıkdsa da, her yerdeki tezgâhlardan bir farkı kalmadığını söylüyor. Sanatkârlar Sokağı'nın müşteri açısından sakin biı sokak olduğu gözden kaçmıyor. Yemekçiler Sokağı ise ister istemez daha çok kullanılan bir sokak. Birbirine benzeyen yaklaşık 10 yemek dükkânını tercih edenlerse daha çok öğrenciler. AKMAR PASAJI ARTIK KİMLİKSİZ Akmar Pasajı eskiden beri biraz da sahaflar çarşısıdır diye bilinirdi. Ya da önce sahaflar çarşısı, sonra müzik marketleri, stüdyoları ve kafeleriyle alternatif bir gençlik mekânı... "Satanistlerin barınağı" damgasını yediktaı sonra okul kitaplan satan dükkânlarla doldu. Lütfü Seymen pasajın kurucularından, 1979'dan beri Kadıköy'de. Sahaflığın moda olmasından, eski kitapla karıştırılmasından yakıniyor. "Önce öğrenciler sergi açtı, sonra dükkânlar çoğaldı. Korsan kitap çıkınca da iyice ayağa düştü. Sahaflar yavaş yavaş Akmar'ı terk etti. Müzik marketler, stüdyolarla başka bir süreç yaşanmaya başlandı. Sonra adı çıktı, günah keçisi yapıldı" diyor. Ona göre sokaklann kalabalığı dayatılan bir yaşantmın sonucu. "Hayat artık rant üzerinden dönüyor. Insanlar birey olma iikrinden vozgeçti, topluluk içerisinde yaşamaktan hoşlanıyor, öyle var olabiliyorlar" diye ekliyor. Zeplin Kitabevi'nin sahibi Neşe Işık ise 1995'ten beri pasajda. Pasajdaki değişimi çok hızlı buluyor. "Eskiden kimliği, suııdugu bir çcşitlilik vardı, Kadıköy'ün de böyle bir yere ihtiyacı vaıdı" diyor. Atlantis Müzik Evi, Akmar'ın gediklilerindcn. Sahipluı Akmar'ın satanist barınağı ilan edilmesinin de caıılı tanıkları. Uğur Can Önder yaşananları komik buluyor. "tnsanların araştırmadan duyduklarına inanması bizi üzdü. Sonrasında buradaki üç kafe kapandı, hepsi kitapçıya dönüştürüldü. Pasajın hiçbir özelliği kalmadı" diyor. Kadife Sokak'ın barları 9 yıl önce adı sadece postacı ve sakinleri tarafından bilinen Kadife Sokak'ın yeni adı "Barlar Sokağı". Başlangiçta sakinleriyle bar işletmecileri arasında gerginlik yaratan sokakta sorunlar bitmış görünüyor. Lal, îssis, Karga, Masal Evi... 20'den fazla bar ve kafe sokağa dağılmış. Karga, bar olmasının yanı sıra sarültüye çok izin vermiyor. Sanatsal aktivitelerle de hem mekânı değerlendirdik hem de nitelikli insanları buraya çektik" diyor. Dia gösterisi, belgesel gösterimlerinin yanı sıra yamaç paraşütü, rafting gibi spor aktiviteleri düzenleyen Liman Kahvesi'nin işletme müdürü Betül Bahadır, "Çoğu mekanla işletme mantıklarımız aşağı yukarı aynı. Alışveriş yaptığımız yerlerle ilişki kurarken yardımlaşıyoruz, rahatsız edenler de ortaklaşa dışlanıyor. Bu sokak kadınların rahat dolaşabildiği bir yer oldu" diyor. Barlar Sokağı'nı mesken tutanlardan biri de dövmeciler. Negatif Tatoo 99'dan beri burada. "Riskliydi ama başarılı olduk " diyor Çağatay Ateş, sokağın işine olan etkisini yadsımadan. 2002'de Kadıköy'de Istanbul'un başka bir yerinde rastlanmayacak bir seyirci kidesi olduğunu bilerek açılan Oyun Atölyesi, içindeki Antre Cafe'yle birlikte Kadıköy'ün çehresini değiştiren bir mekân. Zuhal Olcay ve Haluk Bilginer, kendi oyunlarının yanı sıra başka tiyatrolara, caz etkinliklerine ve çocuk atölyelerine de ev sahipliği yapıyorlar. Tiyatronun yönetici müdürü Kemal Aydoğan, "Kadıköy'de tiyatroyu takip eden, nitelikli bir seyirci var. " diyor. Üst katlara çıkınca... Çarşıdan yukarıya çıktıkça sağh sollu sahaf, atölye, ikinci el mağazalara eşlik eden sanat galerileri dikkati çekiyor. Daha sakin, daha cansız, yani ticaretin geri planda olduğu kendi halinde sokaklar, Kadıköy'ün sanatsever, entelektüel potansiyelini ağırlıyor. Hakan Doğusal'ın ikinci el mağazası öncelikle kendi merakı için kurulmuş, içinde giysiden gündelik eşyalara, yağlıboya tablolardan aksesuvara kadar her çeşit ikinci el ürün var. Müşterileri ise hem bu işin meraklıları hem de gençler. Kadıköy'de 10'un üzerinde atölye var. llk sanat atölyesi 1991 'de kurulan "Heykel Atölyesi". Candan Balaban ve Başak Günaçan'ın beraber yönettikleri sanat atölyesi ise yeni açılan mekânlardan. Günaçan'a göre sanat atölyeleri son 34 yıl içinde çoğalmış. "llk kurulanlar daha çok üretime dönük atölyelerdi, hem kişisel çalışmalar hem de piyasaya iş yapmak için kurulmuşlardı. TÜRKÜ BARLAR Kadıköy'ün çoğalan mekânlarından biri de türkübarlar. Yoğun göçten nasibini alan ilçede büyüklü küçüklü birçok türkü mekânı var. Kimi günün erken saatlerinde canlı muzik yapıyor, kimi haftanın her akşamı... Muşteri profillerini yaptıkları müzikle belirliyorlar. Kimisi belirli bir yöreye ait, kimisi deyiş, kimisi Kürtçe türküler çalıyor. Sıcak Bar yeni açılmış. Işletmecisi müşterilerinin 1830 yaş grubunda olduğunu söylüyor, bu tür barlaruı talebe karşılık çoğaldığını düşünüyor. Üç Renk ise 7 yıldır var. Işletmecisi "Neden bu kadar çok türkü bar var?" sorusuna "Alevi ve Kürtler 1980'den sonra ekonomiyle tanıştı" yanıtını veriyor. "Bu mekânlar daha çok kendilerini ait kimlikleriyle ifade eden, öfkesini kusan insanların gittiği yerler. Içki içtikleri, kendi kültürlerine ait müzikleri dinledikleri zaman kendilerini bir yere ait hissediyorlar" diyor. L ¥ •^^^Hfl • 'T| de artıyor. veren atölyeler IMBMBtf; ^ rt^ •• Jj^^^^jH W ^^^^^SH n^^^BB Bunda Kadıköy'ün üei r tm ^V \ ^^^I^J ^ ^ ^ ^ H d j İ^^^^^^H^I /J^^ft HjH 't^^^^L ^^^^K atölyelerine, nat galerisi, dans, tiyatro gibı gösterilere ev sahipliği yapmasıyla en çok kullanılan mekânlardan biri. îşletme müdürü Berk Oğüt, klasik bir Kadıköy sokağının Barlar Sokağı olarak anılmasını doğru bulmuyor. "Sokaktabar sayısı çoğaldıkça talep de arttı. Kalabalık olduğu doğru ama, sokağın yapısı kavgaya, gü ^B^B ^^^H bölgesine yakın olmasının etkisi var. Kadıköy sadece yaşam alanı olarak anlamda da merkezi bir ^^^^^^^^^^| yer" divot. | Candan Balaban ve Başak Giiııaçaıı, atölvclcrinde... H^^^I^^^^^H JI^^^^^^^^^H ^^^^^^^^^^| Çocukları ciddiye alıyorum Ipek Ozbey T iyatro oyuncusu Görkem Yeltan, masallarla büyümüş. Hatta annesi ve babasiyla çocukken "masal bulma yarışması" yaparlarmış. Pıtırcık ve Asteriks favori kahramanları. Çocuklardan çok şey öğrendiğini düşünüyor. "Bizim algılarımız onlara oranla çok kapah" diyor. Ve bu yüzden çocukları ciddiye almayanlara çok kızıyor. "Kırmızı'nın Mektupları"yla başlayan masal serüveni şimdi Zebra Zaza ve Hımbıl Beyaz kıtaplaııyla dcvam ediyor. Bu kitapların yanında konseıvatuvardan arkadaşlarım ve hocalarım" de Her şey "zamane çocuğu" kahramanı Kırmızı'nın hlkâyelerlnl yazmakla başladı. Sonra Türkiye'de çalışılmış llk üç boyutlu kltap Zebra Zaza ve Hımbıl Beyaz'ı yarattı... Görkem Yeltan bu masallarını Yıîdız Kenter, Haluk Bilginer, Mehmet AN Alabora, Sanem Çelik'in seslerlnden Iki albümde topladı... diği Yıldız Kenter'den Haluk Bilginer'e, Sanem Çelik'ten Mehmet Ali Alabora'ya güçlü bir kadronun seslendirdiği iki de albüm var. Görkem Yeltan'la "çocuk dünyası"nı konuştuk. Çocuklara dair hikâyeler yazma fikri ne zaman oluşmaya başladı? Konservatuvarda 3. sınıftayken "Kırmızı'nın Mektupları" isimli kitabı yazdım. Ama yazmaya, oyuncu olmaya karar verdiğim ilkokulda başladım. "Kırmızı'nın Mektupları"nı yazdıktan bir yıl sonra "Kırmızı'nın Gunluğü" çıktı. Şimdiki çocuklar "teknoloji çağında masaldan uzak büyüyorlar" gibi bir boşlukta mı doğdu bu projeler? Aslında şöyle bir yola çikış hikâyesi var. Konservatuvar öncesi ben çocuk tiyatrolarında çalıştım. Orada gördüm ki, çok biiyük eksiklik var. Belki annelerimizin çağında onlara bir şey diyebilecek ama, bugunün çocuklarına hiçbir şey demeyen oyunlardı. Biraz çocuğu küçümser tarzda düşünülmüş. Ama yurtdışında öyle prodüksiyonlar var ki ben de zevk alıyorum, 70 yaşmda biri de, bir çocuk da... Türkiye'de hâlâ böyle bir şeyden bahsetmek mümkün değil. Bu, biraz ona başkaldırıydı. Yani çocuklara birhayal dünyasınm ürününü sevdirmek ya da sevdirmemek söz konusuydu. Tiyatro eğitiminizin bir faydası oldu mu? Karakterler kafamda sahneye çıkıp oynuyorlardı. Yani artık "Kırmızı" diye bir kız vardı. Ben onu giydiriyordum. Siz oyun oynamaya devam ediyorsunuz o zaman... Ben bir oyuncuyum... "Kırmızı" nasıl bir "kız çocuğu"? Bu dönemin çocuklarından biri. Daha çok kendi hayatını ortaya koymaya çalışan, çok sorgulayan bir çocuk. Eskiden çocuklar sorgulamıyor muydu? Aslında sorguluyordu, ben sorguluyordum mesela. Kırmızı kız olmasına rağmen neden babasına özeniyor? Ben böyle bir çocuktum. Top oynamayı seviyordum, kot tulum giyiyor, hatta babam gibi giyinmeye özeniyordum. Kırmızı siz misiniz? Tamamen ben değilim, ama bütün hikâyelerde biraz varım... Karakterler neden "Kırmızı, Mavi, Yeşil"? Bir çocuk düşündüm, adı Kırmızı'ydı. Neden öyle olduğunu bilmiyorum ama, ben pek çok şeye renk olarak bakıyorum. Sizin masallarınızı diğerlerinden ayıran ne? Yola çıkarken "eğiticiöğreticı" olmayacağım diye bir karar almıştım. Mesela "Süt için çocuklar" demeyecektim.Ben bir zebra, bir solucan yazdım. Bu solucan, ayaklan olmamasından şikâyet ediyordu ve bir gün bir kırkayakla karşılaştı, çok büyülendi. Kırk tane ayağı olan biri olarak gördü onu ama, sonra o ayaklardan korkmaya başladı. Tabii ki hikâyelerin altında bir şey var. Ama benim I Görkem Yeltan, "her hikâyede biraz varım" diyor. Fotoğraf: Uğur Demir değil, karakterlerin bir şey söylemesiyle ilgileniyorum. Cihangir caddesindeki çocuklarla sürekli bir araya geliyormuşsunuz? Çizimler buraya geldiğinde, mahallenin bütün çocuklarını eve toplayıp "Bunun eksik bir yanı var mı" diye soruyorum. Onlar benim çocuk arkadaşlarım... Masalları seslendirip albüm yapma fikri nereden çıktı? Eskiden radyo tiyatroları vardı, çok severdim. Seslendirme fikrinin çıkış noktası da buydu. Yıldız Kenter benim kafamdaki "babaanne" sesiydi mesela. Haluk Bilginer babaydı, Demet Akbağ anneydi, evet ablamı Sanem Çelik konuşmalıydı. Mehmet Ali Mavi'ydi... Bu çalışmaların gelirlerinin bir kısmı çocuklara dönüyor, değil mi? Evet, işin en keyif aldığım kısmı bu. "Kırmızı'nın Günlüğü"nün bir kısmı Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfı'na bağışlandı. Bu yıl da "Solucan Hımbıl Beyaz ve Zebra Zaza" albüm gelirinin bir kısmı Toplum Gönüllüleri Vakfı'na bağışlanarak katkıda bulunması amaçlanıyor. Oyunculuğu biraz arka plana mı attınız? Aslında hayır, benim gerçek işim oyunculuk. Ama diziyle oyunculuk olmaz. Dizide herkes oynar. Ancak bir usta vardır, onunla oynama keyfini yaşarsınız. Ama gerçek oyunculuk tiyatro sahnesinde yapılır. 0
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle