02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ANİTA BRENNER Anita diye bir kadın.. Anita Brenner, Edward Weston ve Tina Modotti'nin Meksika'da çektikleri nü fotoğrafların modeliydi. Ama o bir modelden fazlasıydı, kendini Meksika'ya adamıştı... u yaz Londra'da PearShaped Nude(Nü)adıylabüyükbirsergi açılıyor: Tina Modotti ve Hdvvard Weston'ın Meksika yıllan... 150'denfazlafotoğrahnbiıarayageldiği bu sergiyi Sarah M. Lowe organize ediyor. Geçen on yıl içinde Weston ve Modotti'nin çalışmalarına duyulan ilgi yenideneanlanmıştı. Weston, Modotti ile tanıştığında Modotti çoktan Hollywood'a adım atmış bir kadındı. 1920yılında"TheTiger'sCoat" adlı filmde oynamıştı vc setteki herkcse kendini sevdirmişti. O zamanlar Weston Amerika'da sadece romantik bir fotoğraf çı olarak tanınmaktan bunalmıştı. Fotoğraflarını AlfredStieglitz'egöstermişti ve StieglitzWeston'ıgüneyegitmesiiçinyüreklendirdi. Weston karısını ve üç çocuğıınu Kaliforniya'da bırakarak, Meksi B ka'yaTina'ııın yanmagitmeyekarar verdi. Modotti de kendi kamerasıyla Meksika halkının çalışmaya olan aşkını resme dökmeyeçalışıyordu. Meksika altın çağını yaşıyordıı o zamanlar. Weston ve Modotti kendilerini bohem grup olarak tanımlayanjose ClementeOrozco,DiegoRivera,DavidSiqueiros, Miguel Covarrubias, Lupe Marin ve Frida Kahlo'ya katıldılar. San Antonio'dan yeni gelen Anita Brenner'sa grubun merkezindeydi, dığerlerine yaptıklan çalışmalarla ilgili yazı yazmaları için baskı yapıyordu. Ispanyolcası da tngilizcesi kadar akıcıydı ve Meksika'ya burjııvazi Yahudi kökeninden uzaklaşmak için gelmişti.JeanCharlotadındayakışıklı.Katolik bir artiste âşık olmuştu. Din onların evlenmeleriniengelliyordu.lncekemikleri, koyıı kıvırcık saçları vebadem rengi gözleriyle Anita'nın çok egzotik bir havası vardı o zamanlar. Hem entelektüel anlamda göz kamaştırıcı daha 20 yaşında The Nation için yazıyordu hem de Weston'a çıplak poz verecek kadar cüretkârdı. BÜYÜK PLANLAR... 1905 yılında Aguascalientes'te Meksika'nın merkezinde doğdıı Anita Brenner. Ailesi 1910devriminden sonra Teksas'a yerleşti. 18yaşındababasını Meksika'ya geridönmeyeveoradabirdükkânaçmaya ikna etti. Çünkü okuçiıkken gerçekleşen Meksika devrinıi onu derinden etkilemişti ve bu konu hakkında yazmak istiyordu. Bu yazılarmdan birinde şöyle diyordu: "Meksika'da kalıp bir süreoranıntozunu içine sindirdikten sonra başka hiçbir ülkede yaşayamazsınız." Realiteden uzak, sanat adına biiyük planları olan bir kadındı. Weston'ın fotoğraf stüdyosunagiderken Anita'nın akltndan neler geçiyordu? Acaba Weston'ı baştan çıkartmayı mı planlıyordu? Anita, Weston'ın modelleriyle ilişkiye girdiğini biliyordu, bunun yaratıcıhğını arttırdığını savunuyordu. Anita Weston'a karşı cin Anita Brenner'ın bu pozunu kocası David Glusker balayında çekmişti (üstte). Brenner, Weston ve Modotti'ye de nü pozlar vermiş, oniarı Meksika kültürünü belgelemeleri konusunda yönlendirmişti (solda). sel bir çekim hissediyordu, fakat hisleri daha çekingendi. Anita, Weston'ın tersine seksin yaratıcı guciınu kısitlayacağını düşünüyordu. VVESTON'A POZ VERMEK... 12Kasım 1925'teAnitafotoğrafçekimi içinstüdyosunagittiğindeWeston'ıhazırlıksızyakalamıştı. Westonogünü "Anita geldiğindetıraşoluyordıım ' diyetanımlıyordu: "O gun çalışmak için çok isteksiz olduğumu, başka bir gün çalışsak daha vcrimli olacağını söyledim. Fakat ben konuşurken soyunmayabaşlamıştı bile. Ben de isteksiz bir şekilde kameramı hazırlamak zorımda kaldım." Ortamdaki gerginlik çekime başlandığında yavaş yavaş yok olmuştu; bir yazısında "Anitagördüğüm en güzel ve en zarif vücut hatlarına sahipti. O yüzden o kadar isteksiz olduğum bir günde bile çok güzel resimler ortaya çıkardık" diyordu Weston. Ertesi gün ise kararını vermişti, bu fotoğraflar onun çektiği en güzel çıplak kadın resimleriydi. Fakat o gece Anita bir trafik kazasıgeçirdivekolunukırdı. Weston moral olsun diye fotoğraflan hastaneye yolladı fakat o pek memnıın olmadı, çıplak fotoğraflarınıgörmekten. Kendi çıplaklığı erotizmin antitezi olmuştıı ona göre. Oysa aynı fotoğraflar "creative ArtYaratıcı Sanat" dergisindebasılacaktı. Anita kızına hiç bir zaman bu fotoğraf çekiminden bahsetmeyecek, olupbiten sadece günlüğünde yer alacaktı... THE TİMES YAZARI ANİTA... Weston Anita'yı fotoğrafladıktan aylar sonra olduğu konumdan bıkmıştı, çocuklannı özlemişti ve paraya ihtiyaeı vardı. Anita bir (ikir uretti: Modotti ve Weston Anita'nın yazdıkları için Meksika kültüriine ve sanatına dair fotoğraflar çekeceklerdi. 1926'nın Haziran'ında Weston ve Modotti Anita'nın teklifini kabııl ettiler. Anita onlara çekmeleri gereken objeleri anlatıyor, fakat bir türlü listenin sonu gelmiyordu.Meksika'yıdolaşmayabaşladılar fotoğraf peşinde. 1926'nın sonbaharındaçekimlertamamdı. Anita gece gündüz çalışarak yazılarını resimlerle birleştirdi.'TdolsBehindAltarsAltarın Arkasındaki Putlar" adlı 35Osayfalıkkitabını hazırladısonunda. Daha23 yaşındaydı... lyi eleştiriler alan bu kitap sayesinc The Nation gazetesi Anita'yı LatinAm rikan editörü yaptı, ama bu başarıları ail sinitedirginediyordu. Babası "Taşıyar. leceğinden çok daha fazla yük aldın sır na, bu sana ün getirdi fakat karşılığım sağlığını yitirebilirsin"demişti. Ailesin butepkisi Anita'yı kırdı. Çünkü çalışm; onun hayatıydı. Iç savaşı rapor etmek iç lspanya'ya gitmeye bile razı olmuştıı. St lin'ekarşiyazılaryazdığı için The Natic onun yazılarını basmayı reddctti. Ani da yazılarını TheTimes'agötürdü. Nt York'a geldiğınde entelektüel alanda tar nan bir isim olduğunun farkına vardı Times'fa yazmaya başladı. Yaklaşık V makaleyazdıTimes için. 3 kitap çevirdi, radyoda program yap 1943'te üçüncü kitabı "The Wind Th Swept MeksikaMeksika'yı Süpüren Rü gâr"ıyazdı. 1974 'te bir trafik kazasında öldüğünc 69 yaşındaydı Anita Brenner. Hayatı Meksika kültürüne, sanatına ve tarihiı adamıştı.0 Vanity Fair'den çevire GÖZDE GÜNDOĞD Foto Şipşak BRESSON Haluk Çobanoğlu "Manipüleedilmiijyadatasarlanmı^ fotoğraflar beni hiç ilgilendirmiyor. Önceden tasarlanmış fotoğraflan çekenlerin yanı sıra bir de görüntüyü keşfedip yakalayanlar var. Benim için fotoğraf makinesi bireskiz delteridir. Bir sezgi vekendiliğindenlik aracıdır; hem sorgulayan hem de yargıya varan bir anın egemenidır." H.CartierBresson, Türkiye ziyaretinde AraGülcr'inkendisinctaktığı"Şipşak" lakabını sanırım çok beğenmişti. Belki de önermesinin, en nihayet Doğulubir dildeözlü bir şekilde ifade edilebildiğini düşünerek için içinsevinmişti. Hayatıboyunca sıra dışı, eşsiz anların peşinde koşan Henri CartierBresson kendisi de fotoğraflan gibi sıra dışı bir yaşam sürdii. 1908'deFransa'da zenginbiraileninçocuğıı olarak doğdu. Ailesinde Fransız ihtilalcileri olduğu söylenir. Oğrenimini lisede terk etti. Önce ressam Andre Lhote'nin öğrencisi oldu. 1930'larda ise yoğun olarak fotoğraf ve sinema ile uğraşmaya başladı. Fotoğrafçı olarak Meksika'ya gitti. ABD'de Paul Strand ve Fransa'daJ.Renoir'asinemaasistanlığı yaptı. 1937'delspanya'daCumhuriyetçilerinsafında "yaşamın zaferi" adlı belgesel filmi çekti. 2. Dünya Savaşı arifesinde orduya katıldı. Fransa'nın işgalinde esir düştü. 1943 'te üçünşardı. Direnişçilerekatılıp, savaşın sonunun belgelenmesinc önciılük etti. 1946'da New York'ta Modern Sanatlar Müzesi'ndeilkbüyüksergisiniaçtı. MAGNUM'U KURUYOR... 1947'de H.CartierBresson arkadaşları Robert Capa, G .Rodger, D.Seymour ile birlikte basın sektöründeki kirlenme ve tekelleşmeye karşın fotoğraf a jansı (kooperatif) Magnum'u kurdular. Bu oluşum ile ajans üyesi haber fotoğrafçılarının, konularını ve " müşterileri" ni bzgürce seçebilmesi birinci amaçları oldu. Bresson 19481966 yıllanarasında dünyanınheryerinde aktif fotoğrafçı olarak, Mag Henri CartierBresson'a Ara Güler "Şipşak" lakabını takmıştı. Çünkü onun için fotoğraf makinesi bir eskiz defteriydf... İspanya İç Savaşı'mn tanıklığından MAGNUM'u kurmaya kadar hayatını fotoğrafa göre şekillendirdi. Bu yüzden hayatı da fntnrfraftarı «*lhi «ıra riı*ı nMu... numiçin çalıştı.l968'deTürkiye'yegeldi, dönüşünde "Türkiye'denîzlenimler" adlı bir sergi açtı. 1970lerden itibaren resme döndü, nadiren fotoğraf çektiği söylenir oldu. "Fotoğraf doğuşundan bu yana hiç değişmedi.Yalnızca teknik yönden değişime uğradı, bu da temeldebenı ilgilendirmiyor. " H. CartierBresson sadece siyahbeyaz fotoğraflar çekti. Hemen hemen bütün fotoğraflarını "normal" objektiflerlc gerçekleştirdi. Öyle ki yarattığı tarz nedeniyle Leica markasının yaygınlaşmasını sağladı. Bresson için fotoğraf, çekildiği anda biter, sonradan kadrajlanamazdt. Ona göre fotoğraf; sadece çekimlerden oluşurdu. Bresson'unfotoğraf baskıları başkaları tarafından yapılmıştı. C îençlık yıllannda aldığı resim ve sinema dersleri, fotoğraflan üzerinde çok etkili oldu. Sağlam ve çabuk kompozisyonlardan oluşan unutulmaz kareleri ile kendisinden sonra gelen tüm fotoğrafçıları etkilediğini snvtpmek ithartı savılma7 "Benim ilgilendiğimkadarıyla fotoğraf çekmek başka anlatım yollarından tarklı olmayan bir algılama biçimidir. Fotoğraf çekmek bir çığlık atmadır, kendini özgütieştirmenin bir yoludur. Kendi özgünlüğünu kanıtlamak ya daonaylatmanınyoludeğildir. Fotoğraf çekmek bir vasam biçimidir." Sadece görüneni anlatmakla yetinmey H.CartierBresson ve Magnum ajansı foto rafçıları, görünenin ardındaki hikâyeleri an] tan fotoröportajları ilebirer öncü olup ken ekoOcrini yarattılar. O zamanadeğinvehaL sadece "çarpıcı" ve "farklı" anları yakalama çalışan günlükbasınınveonun foto muhab lerinin anlayışından farklı olarak; kalıcı "klasik " olarak nitelenen fotoğraf "serileı oluşturdular. Kendilerini mesleki bir zana; kâr olarakgörenMagnum fotoğrafçıları "c ri" sanat ve sanatçı tanımlamaları ile yaptıkl rı işin niteliği arasindaki mesafeyi korudula "Dünyaya biranlam verebilmekiçin ins vizörden bakarak çerçevelediği şeyle içli dı olmalıdır. Bu tavır; konsantrasyon, bir zihi sel disiplin, duyarlılık ve bir geometri duyjj su gerektirir. Fotoğraflar konuya ve kendi en büyük saygıyı gösterip çekilmelidir." H. C^artierBressonyaşamıboyunca 2.Dıı ya Savaşı'nda esir kampında, iç savaşta Ispa ya'da ve yaşamı boyunca hep direniş rııhııı korudu. Toplumsal dönüşüm projeleri ve diiny; değiştirme çabalan onun için hep özel önen ni korudu. lnsan ruhunuözgürleştirmeye> nelen ve baskıya uğrayan her tür düşüncen yanında yer aldı. 1954 'te SSCB'ye davet ed di, totoğraf serileri yaptı. Son yıllannda to lumsal projeleri olmayan genç insanları el< tirmesi ile dikkat çekti. " Son olarak, başarmak ne demekr1 Yaşan yı başarmak, ölmeyi başarmak. Başarmak.' Başardı. Acaba yitip giden, eşsiz anların I toğrafçısı Bresson, Rumi'nın "Hayat 1 an'dan ibarettir" deyişini hiç duymuş mı du?«
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle