Katalog

11 TEMMUZ 2004 / SAYI 955 Herkes kendi rolünü oynuyor SERTAB ERENER, Türkiye'nin en güçlü kadın seslerinden... Hayata karşı duruşu farklı: Matrix'e inanıyor, insanın dünya üzerindeki varlığının uzun sürmeyeceğini düşünüyor. Ve sahnedeki egosundan vazgeçmek istemiyor. Ama sahnenin hayatının bütününe sızmasına da izin vermiyor. îpek Yezdani 1. Sayfanın devamı Farkında oltnak acı mı veriyor? Kesinlikle. Ama kendini öldürmek diye bir şeye de inanmıyorum ben. Ne yapabilirsin, yaşaman gereken bir zaman var. Eğer bu bir süreçse, evrim içinde insanoğlunun da kaybolup gideceğine, bundan sonra başka birşeyin var olacağınainanıyorum. Yani insanın dünya üzerindeki varhğı çok uzun sürmeyecek. Bu süreçte biz kendimize çok fazla anlam yüklediğimiz için" Aman insanoğlu bitecek" korkusu yaşıyoruz. tnsan böyle birşeyse bitmeli o zaman. Yani kendine çok anlam yüklemeyince, kendini çok önemsemeyince, kendi egosantrik duruşunun biraz ötesine geçip bu taraftan bakınca artık acı da vermiyor. • Ya sizin egonuz ? Yaptığımız iş, süper egosantrik bir iş. Eğer egonu yok etmeye çalışırsan bu işte başarılı olamazsın. Sahneye çıkıp kendini bir b.k zannetmek tamamen egosantrik bir şey ve eğer kendini birşey zannet mezsen oradaki hiç kimse etkilenmez senden. Belki salakça, ama senin "bir şey" olma halin ve kendine olan inancın, işin gereği olarak var zaten. Bunu yok etmeye yönelik birşey yapmak çok aptalca olur. Ben bunun bir oyun olduğunu düşünüp, sahnedeyken çok keyif aldığım, egosantrik bir şey yaşıyorum. Ama bu, hayatın tamamı değil. Bu benim sadece mesleğim. Bu beni senden ayıran, farklılaştıran ya da yücelten bir şey değil. Bunu kavramak lazım. Sahneden indikten sonra da hayata üstten bakmak aptalca. Yurtdışında da tanınan bir sanatçısınız artık. Ama ne ölçüde tammyorsunuz, istediğiniz noktaya geldiniz mi? Maalesef sınırlar, kurallar ve aşıknası çok zor kültürel sorunlar var. Anglosakson beyazlann dünyasının dışından, Madonna ya da Michael Jakcson ayannda bir star bugüne dek var olamadı. Şimdi bu yolun yarısındayım diyebilirim, iyi bir altyapıoluşturdum. Japonlar "No Boundaries" albümümün lngilizcesini çıkarıyorlar. "Here I Am" şarkısı da çok ünlü bir Japon yönetmenin çektiğiJaponKore ortak yapımı bir filmin soundtrack'i olarak seçildi. • Yeni bir aibüm hazırlıyor musunuz ? Türkiye'de kasım gibi yeni albümü çıkarmak istiyorum, şu anda bunun çalışmaları sürüyor. Eurovision'dan sonra herkesin benden beklentileri çok arttı. Ama herkese beklediğini vermek imkânsız, o yüzden de herkesin beklentisini bir kenara bırakıp bu albümden ve kendimden ben ne bekliyorum, onun tanımını koyup ona göre bir albüm yapmak fikrindeyim. Insanların kafalanndayeni kapılar açılması ve yeni heyecanlar oluşması gerekiyor. Albümümü alsınlar ve gerekirse "Bu müziğin adı nedir" diye sorsunlar. EVLİÜĞE İNANMIYORUM... Hem müzikal anlamda, hem de dış görünüşüniizde kendinizi sürekli yeniliyorsunuz. Bu bir ihtiyaçtan mı, zorunluluktan mı kaynaklanıyor? Bunu yapmamın altındaki en esas duygu, sıkılmak. Kendimden sılulıyorum bir kere. Bir süre sonra aynaya baktıkça görüntüneskiyor.Oyüzdendebirdeğişiklik istiyorsun. Bu müzikte de bence böyle olmalı. Ya değişim dalgasıyla birlikte hareket edeceksin ya da gerüerde kala caksın. Ben zamanın gerisindekalmamaya çok dikkat ediyorum. Çünkü zamanın gerisinde kalmak, yeniyi takip etmemek, bir anlamda yaşlanmak demek. Birlikte olduğunuz kişiyle beraber bir şeyler üretebilmek sizin için ne kadar önemli? Güzel bir şey. Çünkü ilişkiyi büyüten ve doğurganlığı sağlayan bir şey. îlişkilerin tükendiği noktada yenüenmek için insanlar ya köpek alırlar, ya evlenirler ya da çocuk doğururlar. Ancak beraber bir şeyler üretip ondan keyif alıyorsan bence bu saydığım diğer üç olasılıktan çok daha güzel. Ben evliliğe zaten inanmıyorum. Sertab Erener, geçen çarşamba Yunanlı Sakis Rouvas ile "Banş ve Dostluk Konseri" verdi. Birlikte olmak için köpek almak ya da çocuk doğurmak da hiç iyi bir fikirmiş gibi gelmiyorbana. Sonradandahakötüoluyor çünkü, onun bunalımı daha fazla. •Aile, çocuk gibi kavramlara mesafelisiniz anlaşılan... Okonu benden geçti galiba. 30'lu yaşlarda böyle kriz geçirdim, bütün kadınlar geçiriyor, hormonal bir şey bu. Çünkü senin var olma gerekçelerinden en önemlisidoğurganlığın. Doğuranbiryaratıkolduğun için de o hormonal kimyamn zirvede olduğu 35 yaş civarında içinden bir ses şöyle diyor: "Doğur, doğur, doğur." O krizi atlatırsan, sonrası sana kalmış. Ben onu atlattım. Ayrıca şöyle bir fikrim var, biz egosantrik bir "kendi kanımı devam ettireyim" dürtüsünden çocuk doğuruyoruz. Belki de bütün bunlardan arınıp anasız, babasız, bakıma muhtaç milyonlarca çocuktan birini evlat edinmek gerekiyor. Devletin benim ilişkimi destekleyip buna damga basması ihtiyaçlarını da çoktan aştığım için, aile formatına da çok sevimli bakmıyorum. İnsanlar işleyen bir sistemin toplumsal ve ahlaksal olarak devamı için "aile" formatını keşfetmiş. Doğru düzgün işleyen bir şey olsaydı bu kadar boşanmaolmazdı. • Bir tek Atatürk var. tkincisi gelemedi hâlâ. Bir hayvan olsaydınız, ne olurdunuz? Kesinlikle kuş olurdum. Kartal olmak isterdim. En çok yaşamak istediğiniz şehir? En çok yaşamak istediğim şehirde, Istanbul'da yaşıyorum. Güncel olaylar içinde yakın zamanda sizi en çok üzen olay nedir? Beni en çok üzen olay çağdaş görünümünü yitiren Türk kadınları. Özellikle de siyasilerin hanımlarını o şekilde görünce yüreğime mutsuzluklar damlıyor. Bahar Korçan Modacı En biivük hatanız nedir? Insanlara hemen inanmak. Bir insanın başına gelebilecek en kötü şey sizce nedir? Sevdiklerini kaybetmek. Hayattaki en biivük keytıniz nedir? Sevdiklerimle huzuru yakalamak ve doğada olmak. En sevdiğiniz yazar kim? Trevanian. En sevdiğiniz film/ yönetmen? Son zamanlarda en sevdiğim film Dogville. En sevdiğim yönetmen ise Lars Von Trier. Sizce en büyük aşk hikâyesi kimlerinki? Benimki. Sizi en çok güldüren şey nedir? Normal akan hayatın içinde belki de çok az insanın gördüğü insana özgü tuhaflıklar ve bilinçsizlikler beni çok güldürür. Bir de kendi sakarlıklarıma çok gülerim, müthiş Cumhuriyet'in bulmacasıyla her hafta bir kitap kazanabilirsiniz GUNCEL YAYINaJK sakar bir insanımdır çünkü. Beğendiğiniz, takdir ettiğiniz siyasi karakter kim? (geçmişten de olabilir)