Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 YAŞAM 30 MAYIS 2004 / SAYI 949 Perran Kutman Oyuncu En büyiik hatanız nedir? Kendimce bugüne kadar hata yapmadım. Bir insanın başına gelebilecek en kötü şey sizce nedir? Benim için yanlış anlaşılmak. Hayattaki en büyiik keyfiniz nedir? Seyahat etmek. En sevdiğiniz yazar kim? Kemal Tahir En sevdiğiniz film/yönetmen ? "Kadın Kokusu." Bir de Meryl Streep ile Clint Eastwood'un "Yasak îlişki" adlı filmini çok severim. En sevdiğim yönetmen ise Yavuz Turgul. Sizce en büyiik aşk hikâyesi kimlerinki? Aşkı uğruna tahtından feragat eden îngiltere kralı 8. Edward ile Madam Simpson'un aşkı. Bir de Catherine Hepburn ile Spencer Tracy'nin aşkı. Sizi en çok güldüren şey nedir? Anında oluşan şeyler güldüriir beni. Yani ben hayatımda hiç fıkralara gülmedim. Beğendiğiniz, takdir ettiğiniz siyasi karakter kim? (geçmişten de olabilir) Tabii ki öncelikle Mustafa Kemal Atatürk. Ondan sonra da yıpratılmamış haliyle Bülent Ecevit. Bir hayvan olsaydınız, ne olurdunuz? Kuğu olmak isterdim. Benden pek kuğu olmaz ama isterim kime ne. Eski bir deyiş vardır, kuğunun suyun yüzeyindeki sakin duruşu sizi aldatmasın, çünkü suyun yüzeyinde durabilmek için onun ayaklarını ne kadar çırptığını bilmiyorsunuz. Ben de ruh olarak kuğu gibi davranıyorum. Dışarıdan çok mutlu ve sakin görünebilirim, ama o mutluluğu yakalamak için ne kadar çabaladığımı bilemezsiniz. En çok yaşamak istediğiniz şehir? tstanbul'u her haliyle seviyorum. Bir de Paris'te yaşamak isterdim. Güncel olaylar içinde yakın zamanda sizi en çok üzen olay nedir? Uzun zamandır her şey beni çok üzüyor. Kültür dostu olmak için ne gerek? S anat ürünlerini yaygınlaştırmak ve "temel bir kültür kitaplığı" olıışturmakhedefiylekurulan Kültür Dostları'na kaynak yaratmak amacıyla internet üzerinden gerçekleştirilecek bir açık arttırma düzenlendi. www.kulturdosdari.com sayfasında30 Mayıs 5 Haziran tarihleri arasında yapılacak açık arttırmada pek çok sanat objesini edinmek mümkün olabilecek. Hem arttırma hakkında bilgi almak hem de Kültür Dostları'nı tanımak amacıyla, Özlem Asiltürk'Ie konuştuk: "Kültür Dostları" hangi kültürü dostsayıyor? Irk, din, dil ayrımı gözetmeden insanlığın gelmiş geçmiş bütün insani değerlerine sahip çıkıyorıız, bu kazammların dostu sayıyoruz projemizi. Bu dostluk nasıl gösterilecek? îşleriyle, ürünleriyle tabii... Kültür Dostları'nın iddiası sanat ürünlerini elit olmaktan çıkanp yaygınlaştırmak. Resim, heykel,fotoğraf,birafiş...Bunlarmüzeve galerılerle sınırlı olmamalı, evlere girebilmeli. Sanat ürünleri yaygınlaştırılabildiği oranda elit olmaktan kurtarılabilir, sanat üzerindekioyapaybuyübozulabilir. Bu nasıl sağlanacak? lkı yolla... llki Kültür Dostları üyeliği ile, ikincisi çeşitlı etkinliklerle... Yılda bir kaç kez "herkes için resim/fotoğraf/öz Van Gogh tablosu, Mozart pulu ve Komünist Manifesto. Hepsi Kültür Dostları'nın internetteki açık arttırmasında. gün baskı/karikatür/grafik..." gibi aksi yonlarımız olacak; buralarda insanlar sa nat ürünlerinin yaratıcılanyla birlikte ol ma, sohbet etme ve sanat ürünlerini ııygıın fiyata edinme fırsatı bulacak. Projemizin ikinci önemli iddiası ise bir temel kültür kitaplığı: Buradaönemli, temel sayılabilecek bütün metinleri yeri ve zamanı geldikçe kitap formatında yayımlamak istiyoruz. Ama sadece metin basmayacağız, geirsel dünyanın en iyi örnekleri de kitaplığımızda yer bulacak. Nasıl işleyecek Kültür Dostları? Kültür Dostları üyeleri llker Maga'nın yönetimindeki Ada Dizisi'nin bütün ürünlerini karşılıksız olarak edinecekler. Işsizler, öğrenciler ve dar gelirliler yüzde 50 indirimle projeye katılabilecekler. Ayrıca üye yılda bir kez bir sanat objesini hediye olarak edinecek. Mesela bu ilk yıJ çok önemli iki fotoğrafı hediye olarak alabilecek üyeler. llgi duyanlar 0216346% 14 ve 02163302188 No'lutelef onları arayabilirleryada www.kulturdostlari.com sayfasından bilgi edinebilirler. Peki çocuklara yer olmayacak mı ? Var tabii..." Çocuklarm Masala Ihtiyacı Var" sloganıyla oldukça ucuza mal edilmişmasalkitaplarını çocuklara ulaştırmayı hedefliyoruz. Amaç çocuklarm anne ve babalarından para istemeden, kendi harçlıklarıyla kitap alabilmelerini, kitap alma alışkanlığı kazanmalarını sağlamak. Bütün bunlar nasıl fınanse edilecek ? Üyelik gelirleri ve yılda iki kez yapacağımız açık arttırmalarla elde etmeyi hedefliyoruz. İlk açık arttırma, internet üzerinden www.kulturdostlari.com sayfasında 3OMayıs5 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Buradasondereceilginç sanatkültür objeleri olacak. Mesela?.. Van Gogh tablosu, AlbertoGiacometti'nin heykeli.özelbasım Komünist Manifesto. ..Evine bir şey asmakisteyen, herkesınilgisiniçekebilecek200 kadar objevi satışa sunuyorıız ilk açık arttırmamız İzmit'in 'BAK'I Seda Usta üresel BAK Izmit'te, 28 Mart seçimlerinden sonra da siyasi partilerin desteğini alarak hayalet kimliğinden kurtuldu. Öncesinde kâğıt üzerinde var olan ancak somut hareketlerin çok ağır yürütüldüğü BAK faaliyetleri yeniden ivme kazandı. Aktivistler yeniden bir araya gelerek toplantılara başladılar. K Bu toplantılardan çıkan kararlardan biri tzmit'teki 1 Mayıs işçi bayramına katılmaktı. Biz de sokaklardaki yerimizi aldık. Ancak BAK'ın daha fazla sesini duyurması, daha büyiik kitlelere ıılaşması gerekiyordu. Bizlerde 37 bin öğrencisi bulunan KocaeliÜniversitesi'nıbuyöndekiçalışmalarımıza katmak istedik. BAK EYLEM TAKVİMİ Tarih 2930 Mayıs 31 Mayıs Pazartesi 31 Mayıs3 Haziran 1 Haziran Salı Yer IstanbulKanlıca Trabzon IstanbulPaşabahçe Istanbul Adres Stand Toplantı Stand Basın toplantısı Konuşmacı Ayşe Berktay lletişlm Küresel BAK Küresel BAK Küresel BAK Bu bağlamda KOÜ Veziroğlu ve Hereke Marshall kampusu'nda stand açarak üniversite öğrencilerine ulaşmaya çalıştık. Ancak BAK'a bu izin verilmedi. Düşünen, toplumsal olaylara duyarlı insanlara ulaşmak isteyen aktivistlerin merkez kampustayollarıkesildi Ancakbuengellemeler bizi hıçbir zaman yıldınnadı. Standlarımız Izmit Sanat Sokağı'nda açık. Bu yolla sivil halka ulaşmayi, Bıısh'ıı istemedığımızi herkese anlatmayı hedef ledik. Bu standlarda ayrıca "Barış için bir imza " kampanyası da başlattık. Yiizlercetzmıtli Irakişgalınınsonaermesi, petrol uğruna kan dökülmemesi için inıza atarak kampanyanuza destek verdi. Ancak Kocaeli gibi bir endüstri kentinde yoğun bulunan örgüdü emekçilerin somut desteğini almış değiliz. BAK bünyesinde bulunan sendikaların katılımlarmı bekliyoruz. Faaliyetlerimiz sonunda sesimize sesler, mücadelemize yeni yürekler eklendi. Her geçen gün daha da çoğalarak 26 Haziran'da katil Bush 'u karşılamaya bizde geliyoruz! GelmeBushistemiyoruz!!!!! OSMAN BAHADIR bahadirosman@hotmail.com &D yıl önce yani Türk milletinin kabul ve tatbik etmekte olduğu muzaffer ve galip idarenin beynelmilel adını telaffuz ve ilan etti; Cumhuriyet! Hakikatte ve bilhassa bizlere göre mesele işte bu kadar basittir. Çok iyi hatırımdadır ki, Teşkilatı Esasiye Encümeni reisi sıfatıyla hemen o gün tanzim ettiğimiz layihayı meclise arz etmek üzere kürsüye geçtiğim zaman en ufak teheyyic (heyecan) eserinden ari idim. Heyeti Umumiye'ye sadece o basit hakikaderi arz ettim. Meclis meseleyi en tabii bir iş telakki ederek arz ettiğimiz maddeleri süratle adamak suretiyle daha ziyade cumhurreisinin intihabına (seçimine) doğru tehalük (istek) göstermiş idi. Hakikatte belli başlı yenilik burada olacak, bununla görülecek, bununla sabit ve tam olacaktı. Önüne geçilemeyen bu tehalük zaten meydanda olan Reis'e de unvanını vermişti. Mustafa Kemal Paşa ittifak ile cumhurreisi intihab olunmuş ve işte o zaman manen semaları aşacak kadar büyük olan Meclis'in küçük salonu, dakikalar ve dakikalarla alkışlar içinde çınlamıştı. îlk cumhurreisi teşekkür için kürsüye geldiği zaman olduğu gibi, inerken dahi hep bu nihayetsiz alkışlarla muhat (kuşatılmış) bulunuyordu. Meğer kelimelerin de hüküınleri ve hayatları varmış. Geçen sene bugün Ankara'da yapılan şey, esasen mevcut bir vaziyete adını vermekten ibaret iken bu kelime TBMM'de başlayarak memleketin bııtun sahasında adeta yeni bir hayatın sereyan (yayılması) ve cereyanı gibi bir tesir yaptı ve buna mukabil üç beş diye sayılabilecek kadar pek mahdut bir ekalliyet (azınlık) dahi, planları suya düşen insanların hayreti ile başlarını kaldırarak; Oldu mu ya? demekten kendilerini alamamışlardı. Demek ki söylenmeyen kelimenin velev ki küçücük olsun boş bıraktığı bir yer vardı ve o boş yere sığınan hayalperverler vardı. Onlar hâkimiyeti milliyeyi ve TBMM'yi, vakti merhununda (belirli bir zamanda) şöylece geçiliverir ve geçiştiriliverir bir köprıı saymak malihülyasına kapılmışlardı. Hayır, Türk milleti içinde hâkimiyeti milliye ve TBMM günün birınde şöylece bertaraf edilebilecek birer köprü olamazlardı. Türk milleti bu müesseseyi vücuda getirirken onun mana ve müntehasının (son aşamasının) ne olacağını pek iyi hesap ve tayin etmişti. Hain ve çürümüş Saray'a karşı cidalinde (kavgasında) bu hesap ve kitabın manası vazıh (açık) idi. Türk harici düşmanlarına karşı galebe çaldığı zaman sarayın ve tevabinin (uşaklarının) kendiliğinden yıkılışı, tarihi ve zaruri bir akabet idi. Hayatın ve hakikatin hükmü buydu. Onun içindir ki millet, sıraları geldikçe, asırlar devamınca üzerine bir kâbus gibi çöken gölgelerin hepsini kovarak her gasdan (zavalhlıktan) azade ve tam asri bir hayat ile dünyanın karşısına dikildi. Türk'ün kendi içinde ve dünya muvacehesindeki bu yeni manzarasının adı cumhurıyettır. Zaferi ona medyunuz ve hayat ve bekamızın ona merbut (bağlı) olduğunu en şedid (şjddetli) ve kati surette kaniiz. O halde ilk yıldönümünde hançeremizin bütün kuvveti ile bağırabiliriz; Yaşasın Cumhuriyet! 29 Ekım 1924 Yunus Nadi Bey'in başyazısı Yaşasın Cumhuriyet G eçen sene bugün sabaha karşı Istanbul afakını (ufuklarını) gümbürtüleri ile inleten top sedalan bazı kimseleri telaş ve endişeye düşürmekle beraber pek azim (büyük) ve kahir (ezici) bir ekseriyetin kulaklarına henüz ne olduğu bilinmeyen yeni besaret haberlerinin velveleli bir müjdecisi olarak aksetmiş idi. Çok geçmeden öğrenilmiş idi ki, nihayet TBMM idaremizin hakiki adını ilan edıyordu; Cumhuriyet. Ve halkm bu haber muvacehesindeki (çerçevesindeki) payansız sevinçleri bazı gayri memnunların; Erken ilan edildi, acele edildi, bizim haberimiz olmadan bu böyle nasıl olur?.. yolundaki telaş ve endişelerinden zerre kadar bile müteessir olmaksızın coştu idi, taştı idi, yükseldi yükseldi idi. Ve bugün bütün memleket baştan başa şevk (neşe) ve sürure (sevince) gark oldu idi. Günler geçerek ve aylar dolanarak işte yine o güne geldik. Gözlerimizin önünde bütün o hatıralar canlanıyor ve yeniden muzaffer ve mesut o hayatı tekrar yaşıyoruz. Cumhuriyetin ilanı karşısında vehleten (birdenbire) şaşıranların binbir dereden su getiren telaşı ancak teessüfle yâd olunan kara bir lekecik halinde ve hatta gözlere zor görünen bir küçüklükle kaybolup gidiyor. Cumhuriyetin nuru o kadar feyizli, o kadar afakı şümul (geniş ufuklu), o kadar parlak ve o kadar yüksektir. Hayır, erken olmamış, hayır aceleye gelmemiş, belki geç bile kalınmıştı. Hakikatte Cumhuriyet, TBMM'nin ilk celsesini akdederek milletin mukadderatına vazettiği 23 Nisan 1336 (1920) senesi ictimaında tesis olunmuş idi. O tarihten itibaren millet kendi mukadderatmı kendi eline alarak ve kendi işini kendisi görerek hariçteki düşmanlara olduğu kadar dahildeki Saray'a karşı dahi açtığı cidal (kavga) ile cumhuri bir idareye fiilen intikal etmiş idi. Söylenmeyen yalnız bu yeni idarenin adından başka bir şey değildi. îşte 29 Teşrini evvel (Ekim) 339 (1923) tarihinde TBMM, kadehi taşıran bir damla vesilesiyle yalnız bunu yaptı,