02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

30 MAYIS 2004 / SAYI 949 YAŞAM 5 Felsefeyi ona danışın Kartvizitinde "Felsefi Danışman" yazıyor. Yaşamının anlamını bulmak isteyenler, can sıkıntısının peşine düşenler Harun , Sungurlu'ya danışıyor. Felsefenin kılavuzluğunda bu sorulara ; yanıdar ve kendini ifade etmenin yeni yolları aranıyor... Sâll T • 1 elsefeyikitaplarınvefelsefecile1 • rınelindenahpgündelikhayatla I ' kaynaştırıyor.Gündeliksoruve JL sorunlarımıza bir de felsefe gözüyle bakmamızı sağlıyor. Bu onun işi Kartvizitinde "Felsefi Danışman" yazıyor. Harun Sungurlu ile işini, yani felsefe danışmanlığını ve felsefeyi konuştuk. Oncelikle mesleğinizden biraz bahseder misiniz? Onca felsefe kitabı varken insanlarnedensizegelmekistesin? Meselenin genel hatlarını çizmek gerekirse;birebiryapılan felsefi danışmanlık form ve içerik olarak konuşmayla yapılan terapilerebenziyor. Amasizduygulanımlarla değil de, düşüncelerle, dünya görüşleriyle ilgileniyorsunuz. Yani bir felsefi danışman kalkıp da kimyası bozuk bir insana bir psikiyatrmış gibi davranamaz, bunıı yapmaya muktedır değildir. Insanın duygusal çatışmalarıyla da ilgilenmez. Geriye inanç dünyası, değer dünyası ve hayatın anlamı, hayatı nasıl yaşamalıyız sorularıkalıyor. Felsefi danışman, ınsanlann hayatlarını daha iyi yaşayabilmeleri için güvenilir bir ortam sunuyor. tnsanın aklına bir felsefi danışmana gitmek neden ve ne zaman gelir ki ? Biri, felsefeeğitimi almış, felsefi fornıasyona sahip ve çeşitlı mantıksaldüş,ünsel yöntemler kullanan bir felsefi danışmana geliyor ve " Ya ben şöyle bir sıkıntı duyııyorum" diyor. Siz, bildiklerinizi bu insanın yaranna, hizmetine sokuyorsunuz. Oinsanınsorununeolabilir? O insanın sorun dediği belki de bir sıkıntı. Onu ortadan kaldırmaya yönelik bir müdahalede bulunuyorsunuz. Elinizden geldiği kadar tarafsız davranıyorsunuz. Kendi görüşlerinizi, inançlarınızı empoze etmiyorsunuz. O insanın örtiik olan inançlarını, söze dökülmemiş olan inançlarını, değer yargılarını ortaya çıkarıyorsunuz. Çelişkiler varsa o çelişkilerin altını çizmek, belki başka perspektiflerden bakmak, varsayımlarını ortaya çıkarmak ve o varsaydığı şeylerin belki de var olmadığının ortaya çıkarılmasını sağlamak... Bunun çok çeşitli kazanımları var. Her şeyden evvel, kendi inançlarınızın ayırdına varıyorsunuz. Ikincisi, başka insanların sizden farklı olabilecek inançlarını ve bakışlarınıgörüyorsunuz. Dışarıdan bakabilme yeteneğine kavuşuyorsunuz. Bu arada "beceriler" diye adlandırdığımız felsefi yöntemler de uyguluyoruz. Yani kendinizi ifade etmekten tutun, dinlemeye, anlamaya,analizler yapmaya, karşılaştırmayavaran çeşidi beceriler ediniyorsıınuz. Felsefi danışmanlık, kısaca budur diyebiliriz. Bu yeni yapılan bir uygulama, nereye gideceği bilinmez. Belki hiçbir yeregitmez. Belki debakarsınızfelsefeden doğan diğer bilimler gibi bir metodoloji oluşturduğu zaman buna felsefe denmeyecek, başka bir adJa felsefeden ayrılacak. diği gibi: Sorgulanmamış hayat yaşamaya değer değildir... Atölye çalışmalarındayönteminiznedir? Orneğin, sınav yapıyor musunuz? Tabii ki hayır. Spekülatif bir yöntem uygulamıyorum. tnsanların hayatlarından yola çıkarak, somut gerçeklerin üzerine gidiyorum. Orneğin, mutluluknedirsorusuna sizin verdiğiniz cevapların içindeki detaylardan hareketle oturduğumuz yerden dünyayı yorumluyoruz. BEYAZATStYAHAT Danışmanlık hizmeti sunduğunuz kişilerden ya da diyaloglarınızdan bize bir örnek verebilir misiniz? A: Ozel isim veremem ama bana gelen 27 yaşında bir hanımdan bahsedeyim. X hanım bana gelmeden önce 12 ayrı psikoloğa gitmış ve ilaç tedavisi görmüş. Çok kırılgan ve narin bir yapıya sahip olduğu için özellikle ilişkisi olduğu insanlarla ters duştüğü zaman depresyona giriyor ve umduğunu bulamadığı zaman da yıkılıyor. Öte yandan sevgi ilişkisine gimıekten korkuyor ve nahoş bir durumla karşılaştığı zaman hemen ilişkiyi bitirip kaçıyor. Bu noktada ben ilişkiyle yüzleşip sorumluluk almasınısağladım. Çeşitli açılardanbaktık ve ilişkisi iyi gitmese de bir daha depresyona girmedi. Bunu size psikolojik açıdan anlattım fakat yaptığımız çalışmanın felsefi bir altyapısı var. Orneğin Eflatun'dan,onun"beyazatsiyahat"metaforundan bahsettik ve geldiğimiz noktada anladık ki bu hanım yalnız kalmaktan korkuyor. Genellikle çeşitli referanslardan yararlanırız ama ben "git şu kitabı oku" demiyorum. Aslında kişinin hayatında m utlaka bi r sorun olması gerekmiyor; kişi hayatınıanlamsızbulabilirveyabunudeğiştirmek isteyebilir. Felsefi danışmanlık "Nasıl yapabiJirim"arayışında; felsefe ile uğraşan ve bunu hayatına uygulamış birinden yarar sağlamak olarak görülebilir. Pekâlâ, biz Eflatun'un "mağara alegorisindeki"zincirlenmişinsanlarisek felsefe yapma imkânımız nedir? Çok güzel söyledin, o insanlar zincirlerinden kurtulup gerçeğe nasıl ulaşacak? Diyalektik yoluyla, yani felsefe yaparak. Işte benim de yapmaya çalıştığım bu aslında. Felsefe yaparak insan kendini veevreni daha iyi tanır. İnsanların çeşitli inançları var, hepimiz hayatta seçimleryaparız. Bu seçımegöre bir yaşam anlayışı oluştururuz. Önemli olan çoğu zaman örtük olan bu anlayışı açığa çıkartmaktır. Marx "felsefeciler hayatı anlamaya çalışır oysa değiştirmek gerekir" diyor... Bugün felsefecilerden böyle bir şey beklemek yanlış olur. Bu işi günümüzde politikacılar, sosyologlar, psikologlar ve bılim adamları yapıyorlar. • nümüzde hâlâ geçerliliğini ve gizemini koruyanbiz insanları meşgul eden soruları ılk kez sormuş düşünürlerin nerelerde, hangi koşullarda yaşadıklarını bizzat görerek öğrenmek amacındaydık. Bir profesyonel rehber bizlere eşlik edıyor ve gezilenyerlerintarihiniaktarıyordu. Ben de elimden geldiğince orada yaşamış düşünürleri ve onların felsefe tarihi içindekı yerlerini aktardım. Doğa filozoflarından başlayarak Helenistik dönemin sonlarına dek geldik, bu tüm antik Yunan ve Roma felsefesini ele almamızı sağladı. Böylelikle hem o zamanın kent yaşamı hem de düşünürlerimizin o andaki ve tarihteki yerıni yakalama imkânımız oldu. Heidegger bunun üzerinde çok durmuştur. Anlaşılan bu yıl da gezi yapılacak. Peki, geziler bu anlam zenginliğinin yakalanmasına yetiyor mu? Sadece gezi değil, lelseie atolyeleri de yapıyoruz. Oğlene kadar suren gezinin ardındanutölyeçalışmasınagcçiliyor. Orada katılımcıların deneyımlerınden yola çıkarak "hayatın anlamınedir"den tutun da "mutlu olmak nedir"ekadar, insan hayatını yakından ilgilendiren büyiik önemli soruları sorup; benim gözetimımde, felsefe yöntemlerıışığında,bu sorulara cevap Harun Sungurlu felsefi danışmanlığını felsefi geziler ve atölye çalışmalarıvla pekiştiriyor. Fotoğraf: Vedat Arık arıyoruz. Dolayısıyla orada insanJara felsefenin ne olduğunu, dinden bilimden sanattan farkını, bu topraklarda bizım ınsanlarımız tarafından hangi çabaların yapıldığını aktarırken o filozoflar gibi bu önemli soruların peşine düşmelerıni sağlıyoruz. SORGULANMAMIŞ HAYAT... insanların filozoflann ayak izinden gidip kendilerine çıkması ne demek ? "Nasıl yaşamalıyız" sorusunu düşünelim. Bu soruya Sokrates'in, Eflatun'un ve Aristo'nun cevapları var, ama sen, Harun olarak, Emre olarak ne cevap veriyorsun ? Yanıtlarımız dünya görüşümüzü olıışturuyor. Bu dahem içindeyaşadığımızevreni hem de o evrenin içindeki değerlerimı zi belirliyor. Dolayısıyla hayatımızı bunlar ışığında yaşıyoruz. Tıpkı Heraklit'ın ırmağı gibi, biz de bu hayatın içinde, yani oluşturduğumuz değerlerde ve dünya görüşünde akıyoruz. Ama çoğunlukla bunları kendimize sormuyor ve ezbere yaşıyoruz. İnsan ailesi, çevresi, kültürü, hatta tarihiyle oluşturduğu budeğerler dünyasınıdünya görüşünü sorgulamadığı zaman ezbere yaşamış olur. Tıpkı Sokrates'in de YUNAN VE ROMA FELSEFESİ... Geçen sene festtravel ile gerçekleştirdiğiniz ve medyada geniş yer bulan bir geziniz vardı. Bu etkinliği bu sene de gerçekleştirecek misiniz ? "Filozoflann ayak izinde kendine yolculuk" adlı bu gezide iki ana unsur vardı. Oncelikle bu topraklarda yaşamış vegü İstanbul'da öğrenci olmak Onlar başka ülkelerin yurttaşları. Ama her biri tstanbul'da bir üniversitede okuyor. Karşılıksız kalan "merhaba"lara giderek alışılıyor. Ayakta kalmanın gücü ise kültürel buluşmalardan alınıyor. Emre Evirgen ünyanın dört bir yanından Istanbul'a okumak için geldiler. Doğdukları, benimsedikleri topraklardan 180 dakikalık bir. şınav sonucunda belki de hiç gitmedikleri bambaşka şehirlere sürüklenmeleri kolay olmasa gerek. Kimileri ailelerinden bağımsız olarak hareket edebileceği için mutlu, kimileri ise evlerinden uzak olmanın, faturaların, barınma masraflarının derdinde. Bu öğrencilerden biri Berkant Cuni Kosovalı. Marmara Üniversitesi lletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü 1. sınıf öğrencisi. Savaştan sonra Kosova'daki ilk rock grubunun kurucularından. Istanbul'a, Kosova Demokratik Türk Partisi 'nin Türk üniversitelerinde eğitimgörmefırsatıvermesiylegelmiş. "Aslında Istanbul'a gelmekistemiyordum" diyor, "çünkü terör olayları ve üniversitelerdeki sağsol kavgaları beni ürkütüyordu"... Berkant'a göre bazı Türklerfazlasıylatutucu. "Küpetakmak.sakal bırakmak bazı yurtlarda hoş karşılanmayabiliyor" diye anlatıyor sıkıntısını. Bu yüzden Çapa'da bir Arnavut ve bir Boşnak'la aynı evi paylaşıyor. "Haliylearamızdabirtakım kültürel çatışmalaroluyor" diyeyakınıyor. "Eğerarkadaşınla anlaşamazsan evden çıkman gerekiyor. Yoksa arkadaşını kaybedersin." D da güzel düzenlenebilirdi; fakat mevcut olan güzellikler de bozulmuş. Bu yüzden acil düzenlemelergerekü. Istanbul'a ayak uydurmaya çalışanlardan biri deKırgızistan'dangelen DhamMamedov.. Marmara Üniversitesi Halkla llişkiler Bölümü 1. sınıf öğrencisi. Ülkesindeki Türk lisesinde Türkoloji okumuş. "Istanbul'a YÖK'ünyabancı öğrencileriçin ayırdığıkontenjanlageldim. Türkiye'de kendimi geliştirdikten sonra Kırgızistan'a dönmek, devlet televizyonumuz KTR'de ya da özel televizyonlarda çalışmak istiyorum" diyor. Ilham'ın Türk kültürü ve insanları hakkındaki gö sından kaynaklanıyor." llham, BeyazıtMeydanı'ndapolisotobüslerine getırıyor sözü ve ekliyor: "Bizim ülkemizde böyle bir şey göremezsin." Ona göre Istanbul'un en iyi yönlerinden biri yabancı öğrenciler için burs imkânlarının iyi olması. llham, Berkant'ın aksineyurttakalmayıyeğliyor. Türkiye'deki yabancı öğrencilerin kendi aralarında birlik olduğunu llham'ın şu sözlerinden anlıyoruz: "Kırgızlar ve Ahıskalılar olarak toplantılaryapıyoruz. Bu toplantılarda birbirimize nasıl yardım edeceğımızi konuşuyoruz. Kendi aramızda futbol ve basketbol maçları yapıyoruz. Türk Dünyası Koordinatörlüğü'nün düzenlediğietkinlildere ve şenlıklere gidiyoruz." SELAMLAŞAMAMANIN AĞIRLIĞI... Taşqın Hacılıda İstanbul'daokumayaçalışan öğrencilerden biri. YÖK'ün Azerbaycan'da açtığı sınava girmiş ve Istanbul Üniversitesi lletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü'nde okumaya hak kazanmış. lstanbul'u tercih etmesinde arkadaşlarının İstanbul'da okumak istemesi etkili olmuş.Türkiye'deki ilk yıllarında arkadaş edinmekte zorlandığını belirten Tasqın," İki kültür arasında benzerlikler olsa da farkhlıklar da az değil. Buradaki Istanbul'a has bir kültür. Bizdeherkes merhabalaşır; burada öyle bir şey yok. Bu yüzden haysiyetlerimizin uyuştuğu insanlarla arkadaş olmayı tercih ediyorum " diyor. Tasqın da evde yaşıyor. Ev hayatının zorluklarına alışmış ama yine de " Her şey güllük gülistanlık değil. Evdebarınmanın bazı zorlukları da var. Faturalaryüzündenmasrafartıyor. Temizlikişlerinde görev dağılımı yapıyoruz. Hepimiz erkek olduğumuzdan yemek pişirmek, bulaşık yıkamakcok/oroluvor" divevakınıvor A «. Savaş geride kaldı belki ama izi Berkant'ın peşini bırakmıyor. Televizyonların olayları abartarak verdiğini düşünüyor, ama artık aklının yarısı da İstanbul'da. Taksim, Beşiktaş ve Adalartercih listesinin iist sıralarında. Yaz aylarında ise Yugoslav turisdere rehberlik ediyor. lstanbul'u şöyle tanımlıyor: "Bir beyaz bir de siyah yüzü var. Sokakta farklı kültürlerden insanlarla karşılaşmak mümkün. («tanbul, büyükJüğüne yakışacak biçimde daha rüşleri ise şöyle:"Kırgızistan'daki popüler kültür Rus ve Batı kültürü üzerinden besleniyor. Türkiye'de ise sadece Batı kültürü var. Türk gençleri Batı'ya özeniyor ve hâlâ sağsol ayrımcdığı ön planda. Benim ülkemde ise böyle bir ayrım yok Benim ıçın Orta Asya insanının yeri başka. Oradakı insanlar Türkiye'yi yanlış tanıyorlar. Birçoğu Türklerin aşırı dindar olduğunu, kadınların yüzde 90'ının başının kapalı olduğunu zannediyor. Bu durum Türkiye'nin kendini tanıtamama
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle