17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

16 I 31EKİM2004/SAYI97! Anneannem, annem ve ben Derishow'un yeni koleksiyonunun adı "20. yy Antikaları". Fatoş Ahunbay, koleksiyonun başarısını, mekânın sesini dinlemelerine, zamanın ruhunu gözlemelerine ve insanın gücünü izlemelerine dayandırıyor... Fatma Ovacık erishow'un yeni koleksiyonu "20. yy. Antikaları", FatoşSancar Ahunbay çiftinin geçmiş zaman birikimlerinin, gelecek heyecanlarının ve bugünü kabul edişlerinin izlerini taşıyor. Fatoş Ahunbay'la Derishow ve yeni koleksiyonu hakkında konuştuk. Derishovv yine iddialı ve önemli bir şey söylüyor. "20. yy Antikaları", nereden geldi, nasıl yola çıktınız? 2000'lerin ilk yarısındaki tasanmlar dünyada modern çağı başlatmış. Bunun karşısında ise antika kavramı, karşıtlık olarak hep var olmuş. Biz "bu iki kavramın örtüşeceği bir zaman gelecek" diye bekledik. 20.yy'la modern çağı başlatan tasarımlar artık antika oldu. Endüstri devriminden sonra kadın motifi değişti. însanların özgürlüklerini tanıdığı bir zaman oldu. Gerilen bir yayın boşalması gibi, bir akım moderniteyi başlattı. Kadının hayattaki duruşu değişti. Elbette bu dıırum giysilerine de yansıdı. Modern ve antika... Bu tasarımlarınıza nasıl yön verdi? Biz bu kış tasarımlarımızda istedik ki, D 2O.yy'da yaşayan, 3 jenerasyonun kadınlan arasında sessiz bir iletişım kurulsun. Birtakım formlar, tavırlar, duygular sessizce paylaşılsın. Bütün bu jenerasyonlar birbirlerini daha iyi anlamaya başlasınlar. Peki niye şimdi? Yani ben daha önce annemin fotoğraflarına baktığımda o Cumhuriyet DERGİ* Imtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına llhan Selçuk Genel Yayın Yönetmeni: tbrahim Yıldız Editör: Berat Günçıkan Görsel Yönetmen: Aynur Çolak Sorumlu Müdür: Mehmet Sucu Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncüık A.Ş. Baskı: Merkez Gazete Dergi Basım Yayıncılık San. ve Tic. A.Ş. Fatih Mah. Hasan Basri Cad. Samandıra Kartal/lstanbul tdare Merkezi: Türkocağı Cad. No: 3941 Cağaloğlu, ! 34334 tstanbul. (0212) 512 05 05 Cumhuriyet Reklam (0212) 512 41 19 / 512 48 30 512 47 78 * Cumhuriyet Gazetesı'mn parasız pazar ekıdır Yerel süreli yayın nun giysilerini beğenmiyordum. Oysa şimdi gözüme daha hoş gözüküyorlar. Ne oldu da fikrim değişti? Bu aslında zamanın ruhu ile ilgili bir durum. 1993 yıllarında sen annenin giydiği kıyafetleri beğenmiyordun. Çünkü o zaman, zamanın ruhu başka bir şeyler söylüyordu. 2000'li yıllartn başında bir önceki asrın en iyi tasarımlan her konuda geri döndü, mesela Volkswagen'in Beetle'ı gibi... 21.yy'ın başındakiler, 20. yy'daki annelerini, anneannelerini anlamaya çalışıyorlar. Bu durum yeninin tükenmesi ve modanın kendini tekrarlaması mı? 1990'h yıllarda Fukuyama "tarih bitti" dedi. Ama tarih bitmedi, sadece şekil değiştirdi. Şekil değişimleri, bir şeyin bitip, bir şeyin başlaması, neyin başladığmın tanımlanıp, anlaşılmasına kadar geçen biUnçsiz bir dönem. Ama şurası kesin ki, artık kimseye paketlenmiş halde bir şey satamıyorsunuz. Insanlar daha büinçli. Bugün tasarımla uğraşan kurumların yapması gereken insanların yaratıcıklarıru özgür bırakmak. Kişi nereye uçmak istiyorsa, ona kanatları sağlamak. Sizin tasarımcı kişiliğiniz de bu duruma uyuyor sanırım. Gelinlik, takı, giysi, mobilya tasarlıyorsunuz. Burası bir tasarım dünyası gibi... Bu tasarımcı kişilerin geçmişi ile çok bağlantılı. Biz mimarız. Mimari geçmişimizi, giysi tasarımı için ve kendi satış mekânlarımız için kullanıyoruz. Imajımızın oturmasında, markalaşma sürecimizde, mekânlarımız en az giysi tasarımlarımız kadar öne çıktı. Aslında zamanın ruhu insana sürekli bir şeyler söylüyor. Biz hep mekânın sesini dinledik, zamanın ruhunu gözledik ve insanın gücünü izledik. Bazen o insana karşı biz güçlü olduk, bazen insan bize karşı. Mimar olmanıza rağmen, mekânsal tasarımlan yapmaya 90'lı yıllarda başladınız. Neden? Çünkü tasarımla dekorasyonun birbirinden aynldığı noktada bu işe başlamamız gerektiğini düşünüyorduk. Bu yıllarda tasarımın daha özel olduğu bir zaman ruhu geldi. Yani yaptığınızın çok daha net anlaşılacağı bir dönemdi. Bizim tavrımızı seven insanlara, globalleşmeye karşı ne verebileceğimizi düşündük ve "en özel saatlerinizde sizler için varız" dedik. Delight bundan çıktı. İnsanların kendilerine ayırdıklan zamanlar için birikimlerimizi, geçmişimizi, bilgimizi kişiye özel kullanıma açtık. Bu da çok sevildi ve doğru bir yere oturdu. • Derishow'u farklı yapan da bu değil mi? Bizim için yeni ile moda farklı şeyler. Yeniyi düşen bir damla gibi görürüz. Hep yeninin duştüğu noktada olmaya çalışıyoruz. Üç gün sonra modası geçecek bir rengi kullanamazsın, yani ürünün ömrü zamansız olmamalı. Bu çözüldüğünde iyi bir estetik yaratabilirsiniz. Sanırım bu bizi farklı kılıyor. • 4^1 Punk'ın kadın sesi Ramiz Deniz Öner P inUp'ı 2001'de îstanbul Üniversitesi'nde öğrenciyken tanışan gitarist Ayşegül Esen ve baterist Özlem Gündoğmuş kurmuş. Aslen Kadıköylü bir grup olan PinUp, birkaç basçı ve solist değişikliğinden sonra vokale Ilgın Midillioğlu ve bas gitara Ezgi özkan'ın geçmesiyle son halini almış. Yaş ortalaması 21 olan PinUp, rock müziğindeki kadın grubu eksikliğini doldurmak amacında. Dinleyıcileri daha çok gençler, bu da onlan underground tarzlara yönlendirmiş. Ilgm, saz ve gitar çalan babasına eşlik ederek başladığı müziğe, ortaokul ve lise yıllarında amatör gruplarda vokal yaparak devam etmiş. Ayşegül ise müzisyen bir aileden geldiği için "Müzik, kaçınılmaz son gibiydi" diyor. Ezgi'nin hikâyesiyse hayli ilginç, babası "Benim kızım sahnede insanları eğlendiremez!" demiş. Bir konservatuvar hocasına gitmiş, o da "Bu kızda müzik kulağı yok" deyince hırslanmış. Almış gitarı eline ve kendi kendime bir şeyler yapmaya çalışmış, kurslara gitmiş, Güzel Sanatlar Lisesi'nin sınavını birincilikle vermiş. Şimdi "Müzik kulağım da varmış!" diyor. Güzel Sanatlar Lisesi'nde dört yıl viyolonsel eğitimi alan Ezgi, Bilgi Üniversitesi'nde performans bas gitar öğrencisi. Ayşegül, Ingilizce öğretmeni. özlem ise Rus Dili ve Edebiyatı öğrencisi. PinUp adı nereden geliyor? Ayşegül: PinUp 194050'li yıllar savaş döneminin takvim kızları. Aynı zamanda illüstrasyon sanatının da adı. Grubun kurulduğu dönemlerde bu tarz müziği seven gençler kollarma PinUp dövmeleri yaptırıyorlardı. Bir altkültür gibiydi bizim için. Özlem ile benim ilgimiz vardı ve onu çok yakıştırdık. Güzel de oldu. Albüm projesi nasıl oldu? Ayşegül: Produktorümüz Selim Öztürk bizi Kemancı'da dinlemiş. Albüm teklifi oldu. Biraz düşün Ayşegül, Özlem, Ilgın ve Ezgi... PinUp'ın dört kadın müzisyeni. "Dört hatunun erkek gibi müzik yapıyor olması inanılmaz ilgi çekti" diyorlar. Yakında çıkacak ilk albümlerinde kendi bestelerini punkseverlere sunacaklar... duk ve uygun olacağına karar verdik. Ezgi: Korktuk, ama yedi ay sonra imza attık. Ilgın: Barlarda çalarak ya da üniversitelerde konser vererek çok sınırlı bir kitleye ulaşmaya başlıyorsunuz. Barlarda "cover" çalarak kendi istediğimizi yapamıyorduk. Kendi bestelerimizle ön plana çıkmanın daha avantajlı olacağını düşündük. Genelde sizin miiziğinize yakın gruplar arasında underground kalmak gibi bir seçim var. Ilgın: Bu aslında kendi seçimleri değil. Durumu ticari değerlendiren prodüktörler dinleyici kitlesi az diye bu gruplara rirsat vermiyor. Albüm yapan da kendi ça basıyla yapmaya çalışıyor. Müzik karın doyuruyor mu? Ayşegül: Para kazanmayı tercih etseydim öğretmenlik yapardım. Ama amacım para kazanmak değil. Bu müziği yapmak. Yani arayışım maddi değil, manevi tatmin. Grubun yalnız kızlardan kurulu olmasının ne gibi getirileri ya da götürüleri oluyor? Ayşegül: Herkes avantajı olduğunu iddia etse de daha çok dezavantajı var. Zaten gece hayatı pek çok kadının tahammül edemeyeceği bir şeyken biz kadını kadın yapan pek çok şeyden de fedakârlık etmek zorunda kaldık. Bardan sabaha karşı 4'te çıkıyoruz, 5 'te evde oluyoruz. Ayşegül, Özlem, Ilgın ve Ezgi'den oluşan PinUp underground tarzları denîyor. Fotoğraflar: Ramiz Deniz Öner Ezgi: Sabah yedide okula gidiyorum. Özlem: Başımıza neler geliyor! Kapüşonlan çekiyoruz, önümüzü kapatıyoruz, erkek gibi yürüyoruz... îstanbul'da asayiş problemi varken kadm olmak çok zor. Kadın müzisyen olmak daha da zor... Ayşegül: Avantajı da olmadı değil. Dört kadından kurulu başarılı bir grup, insanın ilgisini hakikaten çekiyor. Bu sayede insanların sözluğüne punkrock kelimesini eklediğimize inanıyorum Sevgililerinizin yaptığınız işe tepkisi nasıl oluyor? Ilgın: Bizim amaçlarımıza ve yaptığımız işe saygı duyan erkeklerle oluyoruz. Ezgi: "Ezgi herkes sana bakıyor in aşağı" diyen bir erkeği çekemem. Ayşegül: Biz burada Türkiye'yi yerin den oynatacak bir şey yapmaya çalışır ken sevgilim "eteğin açıldı" dememeli Bizim ilişkilerimiz daha sağlıklı, daha yo lunda gıden ilişkiler. Grubun internetteki 'cover'ı dışınds kaydını bulmanız mümkün değil. Am; böylesi bizimde tercihimiz. PinUp tat minkâr sahne performansı olan, îstan bul'un sayılı gruplarından biri. Stüdyc kayıtları yerine bir gece canlı performan sını mudaka dinleyin. Zira biz tadına do yamadık. pinup@skateboard con pınup.garaj.or^
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle