27 Aralık 2025 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

( ) 1864 / 1944 Tanzimat’tan Cumhuriyete toplumun aynası: Hüseyin Rahmi Gürpınar! kılık kıyafetini taklit ederek gülünç durumlara düşer. bir başın bulunmasıyla ve mantık yoluyla çözülen cinayet öğeleriyle Türk edebiyatının ilk polisiye romanlarından biri EDEBİYATIMIZDA SÖMÜRÜ DÜZENİNE olan Kesik Baş’ta, açılan soruşturmada görevli deneyimli DEĞİNEN İLK ROMAN ‘ŞIPSEVDİ’ zabıta Remzi ve acemi yardımcısı Seyit tuhaf bir serüvenin Batı özentisi tiplerin en ünlülerinden Meftun’u ve gizemin ortasına düşer. yarattığı ve “Bu eser alafrangayı aşağılamaya değil “Karınları tok hatiplerin, konferansçıların, ahlakçıların aksine onu yanlış anlaşılmaktan kurtarmaya hizmet teorik sözleri bir para etmez. Sefilliğin felsefesini açlıkla edecektir. Daha doğrusu bu roman herhangi bir amaca kıvrananların, nefesleri kokan ağızlarından dinlemelidir” hizmetten çok halkı güldürmek için yazılmıştır” dediği diyerek Şadan ve Kalender Nuri adlı, toplumsal kuralları, Şıpsevdi, “Edebiyatımızda, ekonomik adaletsizliğe, genel ahlakı, yozlaşmış sosyal ilişkileri “delicesine” emek-sermaye sorununa, sömürü düzenine değinen ilk sorgulayan İstanbullu iki gencin tuhaf bir cinayetle sonlanan roman” olarak nitelendi. serüvenlerini anlattığı “Ben Deli miyim?”de, suç ve ceza ile ilgili toplumdaki yerleşik düşüncelere eleştiriler yöneltti. ‘KUYRUKLU YILDIZ ALTINDA BİR İstanbul’un Binbirdirek semtinde iplik eğiren kendi İZDİVAÇ’, ‘DELİ FİLOZOF’, ‘GULYABANİ’ halinde iki genç Ermeni delikanlının (Agop ve Kirkor) Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç’ta, Dünya’yı yok yarenliğiyle başlayan Efsuncu Baba’da birçok batıl inançla edecek denilen Halley kuyruklu yıldızı çarpınca İrfan Galip karşılaşırız. ve Feriha Davut aşkının ne olacağını eğlence ve heyecanın ÖNER YAĞCI Tutuşmuş Gönüller’de, serbest aşk hayatı yaşamak isteyen hiç eksilmediği biçimde anlattı. üç güzel genç kız ekseninde Batılılaşma özentisini anlattı: İnsanlara köle ruhu aşılayan, kader, tevekkül, rızık ROMAN AHLAKIN AYNASIDIR! “Bindiği uzun ökçelerin üstünde kimi kez zarif, küçük gibi inançları eleştirdiği Deli Filozof’ta, “İnsanlar saçma 1886’da Batı yaşantısını taklit ederken gülünç duruma kıvrılışlarla sendeleyen genç kadın, kavalyesinin koluna inançlardan uzaklaşıp ne kadar az aldanırlarsa, insanlık düşen insanları anlattığı Şık adlı romanının tefrika iyice yaslanıyor… şereflerine o kadar yaklaşmış olurlar” diyerek akıl ve doğa Böyle dişisiyle kol kola ikiz gezmeğe, henüz alışmamış edilmesinden başlayarak “Roman ahlakın aynasıdır” yasalarıyla açıklanacağını anlattı. Türk kuşağının bu çığırdaki acemiliği gözüküyor… düşüncesiyle ve yalın diliyle geniş okur kitlelerine Her kötülüğün birinci nedeni gördüğü cahilliğin değişik Kadında hoppalığa pek çok heves, erkekte kolundakini seslenmeyi başaran Hüseyin Rahmi Gürpınar çağdaş Türk halk tabakalarında batıl inanışların yerleşmesine ortam herkeslere göstermeğe büyük bir övünç seçiliyor gibiydi.” edebiyatının en üretken ve önemli yazarlarındandır. hazırladığını aktardığı Gulyabani’de, cinli ve perili Mürebbiye’de, ölen karısından ve odalığından olan Abdülhamit’in baskı dönemini, II. Meşrutiyet’i, I. Dünya olduğu sanılan bir köşkte yaşayanların ne kadar bilgisiz ve dört çocuğunun eğitimi için Anjel adlı Parisli bir kadını Savaşını, Kurtuluş Savaşı’nı ve Cumhuriyetin ilk yıllarını mantıksız olduklarını gösterdi. mürebbiye olarak işe alan Dehri Efendi, yaşlı ve zengin yaşayan, İstanbul yaşamını, yarattığı ilginç karakterler bir adamdır. Anjel, Dehri Efendi’nin kardeşini, büyük oğlu aracılığıyla bir ayna gibi yansıtan yapıtları toplumsal TÜRK EDEBİYATININ İLK POLİSİYE Şemi’yi, kızının eşi Sadri’yi “paralarından yararlanmak yaşamımızdaki hızlı değişimleri anlamak için zengin bir ROMANLARINDAN ‘KESİK BAŞ’ için” baştan çıkarır ve üçünü de yalıda idare eder. Şem’i, kaynak olan yapıtlarında, zaman zaman olayın akışını bir Mezarından Kalkan Şehit’te, çocuklarını cinlerle, perili bir gece girdiği mürebbiyenin odasında açtığı bir dolapta yana bırakarak felsefi bilgilerini aktardı. köşklerle korkutan, dadılar elinde şımartılmasına, yanlış babasıyla karşılaşır. eğitim almasına göz yuman ana babaları eleştirdi. ‘DİL BİR ÇEŞİT TARİKAT SIRRI DEĞİLDİR...’ Eşkıya İninde, Değirmendere’deki çiftliklerini kontrol Haksız kazanç sağlamayı, bunun için halkın cahilliğinden etmek amacıyla yola çıkan Nefi Bey, kayınbiraderi Hikmet Her sınıftan insanları, külhanbeyleri, züppeleri, yararlanmak isteyenleri eleştirdiği İffet’te, “Sefalet! Kara Enis ve uşakları Murtaza’nın dağ yollarını tırmanmaya hanımefendileri, fahişeleri, kenar mahalle kadınlarını, renginle bütün geleceğimi karartıp, bakışlarımı ürkütme. başlarken eşkıyalar tarafından kaçırılmalarını ve maceradan paşaları, memurları, beslemeleri, esnafı, imamları, işsizleri, Artık senin karanlık yüzüne bakacak gücüm kalmadı” maceraya sürüklenmelerini anlatır. evliliğe hazırlanan genç kızları, korkularla büyütülen diyerek çaresizliğini dile getiren, hasta annesiyle aç Yaşamını yazarak geçiren Gürpınar, elliye yakın çocukları konuşma ve şiveleriyle canlandırıp güçlendirdi. kardeşine bakmak zorunda olan bir kızın “kötü kader”ini, romanının yanı sıra, Hazan Bülbülü, Kadın Erkekleşince, “Dil bir çeşit tarikat sırrı değildir… Yazılan bir eseri “düşmüş kadın” olmasını anlattı. Gülbahar Hanım, Tokuşan Kafalar, İki Damla Yaş adlı onun yazarıyla birkaç hayranından başkası anlayamazsa Nimetşinas’ta, namus simgesi olan aile ortamlarında beş oyun yazdı. ona dil denemez” düşüncesiyle sade bir dil kullandı. çevrilen dolapları, efendilerin evdeki hizmetçi genç kız Kadınlar Vaizi, İki Hödüğün Seyahati, Gönül Ticareti, ESKİ-YENİ ÇATIŞMASI VE ‘ŞIK’ ve evlatlıklara nasıl göz koyduklarını, onları nasıl taciz Melek Sanmıştım Şeytanı, Eti Senin Kemiği Benim gibi öykü Eski değerlere bağlanamayan, yenilikleri de hakkıyla ettiklerini de eleştirdi. kitaplarında, İstanbul’un her semtinden insanları olanca hazmedememiş, zayıf karakterli, dengesiz kişileri ele Gönül Bir Yeldeğirmenidir Sevda Öğütür’de, Cevher canlılığıyla anlattı. aldığı, asıl teması eski-yeni çatışması olan Şık’ın kahramanı Hanım çapkın bir erkekle, Şadan Bey ise “dişi filozof” bir Akla ve bilime dayalı düşüncelerin toplumda yaygınlaş- Şatırzade Şöhret Bey, metresi, köpeği, giyinişi, gözlüğü, kadınla evli olmaktan yakınır, kültür farkları ikisine de ması için uğraşan, sanatı halkı eğitmede kullanılacak bir bastonu, tutarsız davranışlarıyla tam bir yozlaşmış, taklitçi yaşamı zindan etmiştir. araç olarak gören ve halk için roman yazma anlayışıyla ya- tiptir. Batı’nın gerçek değerleri yerine, zevk ve eğlencesini, Bir kuyunun dibinde bezlere sarılmış durumda kesik zan Hüseyin Rahmi Gürpınar’ı saygıyla anıyorum. n 8 25 Aralık 2025
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle