Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
DOĞUMUNUN 100. YILINDA RAINER MARIA RILKE!
Rilke, şiirin ta kendisi!
geleneksel yaşamdan bir fotoğraf olarak işler, şiirleşir.
GÜLTEKİN EMRE
Çevreye duyarlı biridir Rilke, şiirlerinde bu yansır.
“Barbarlar” şiiri, yok edilen, ev yapılacak bir parkın
ÖLÜMSÜZ ÖNCÜ!
baltalarla perişan edilmesine bir ağıt. “toplu konutlar”
Rainer Maria Rilke (4 Aralık 1875 / 29 Aralık
için yok edilen parkın iç sızlatan yok edilişi.
1926), kendinden çıkıp yine kendine varan bir şair.
Başka “ben”lerle de yaşayan, hiç unutamadığı
DİZELERİNDE İHTİŞAM VE SEFALET
geçmişiyle günlük yaşamını, gözlemlerini şiirlerinde
ARASINDAKİ UÇURUMDA DA GEZİNİR!
hep yaşatan bir şair.
Rilke halkın yaşamını dile getirir şiirlerinde. Halkın
Yaşadığı acılı, sancılı, sıkıntılı dönemlerden hiç
yoksulluğu dindarlığı aynı potada ele alınır. Yüksel
kopmadan hep yazmayı sürdüren bir şair.
Pazarkaya’nın yorumu şöyle:
Savaşa karşı duruşunu şiirlerine de yansıtan biri.
“XIX. yüzyılda Orta Avrupa’da siyasi, ekonomik ve
Dinselliği “melekler”le şiirlerinde hiç eksik etmemiş,
toplumsal durumlar sonucu, işsiz, bakımsız, besinsiz
ölüm korkusunu hiç üstünden atamamış da biri.
insanların, bebek ölümlerinden başlayarak kısa
Tüm yapıtlarıyla, ele aldığı konularla, çevre
süren sıkıntılı ömürlerinde neredeyse tek sığınakları
duyarlılığıyla öncülüğü doğumunun 100. yılında da
Meryem’dir.” (Rilke Bütün Şiirleri, Çeviren: Yüksel
süren büyük bir şair, Rilke!
Pazarkaya, Cem Yayınları)
“Biz dalgalar; Marina ve deniz! Biz derinlik ve
Halkta yoksulluğun özellikle çocuklara yansıması,
gökyüzü!/ Biz dünya, Marina ve bin kez yenilenen
Rilke’yi fazlasıyla duygulandırır.
ilkbahar, çayırkuşunun/ görünmezliğe iten ezgisi!/
Taş, demir, tunçtan, işlemeli, bezekli, varsıl kilise
Neşeyle koyulduk bu işe, biz geçti bile,/ ve aniden,
yapılarıyla yoksul insanların, özellikle yoksul çocuğun
gücümüzle ezdiğimiz ezgi figana dönüşüyor./ Ama
yarattığı çelişki, Tanrı ile kilise kurumu arasında
figan? Tersten, ikinci neşe kaynağı değil mi?”
bir çelişki olarak da algılanabilir Rilke’nin şiirine
Rilke’nin Rus şairi Marina Tsvetyeva’ya yazdığı
yansımasında.
“Ağıt” şiirinden bu dizeler. Aralarındaki ilişki “aşk ol-
“İhtişam ve sefalet” arasındaki uçurumda da
duğu kadar da şiir”dir. Yüz yüze gelemediler ama bir-
geziniyor Rilke’nin dizeleri: “Ve köşede, altın
birlerinin şiirini beslediler.
camlının/ sarktığı yerde toz toprak,/ duruyor kir
‘MALTE LAURIDS BRIGGE’NİN NOTLARI’ çapıt içinde bak/ sakin bir çocuğun dilenci kastının.”
VE TEDİRGİN, YALNIZ RILKE! (“Kilise”, Çeviren: Yüksel Pazarkaya)
Çocukluğu engellenmiş, altı yaşına kadar kız
SAVAŞA KARŞI BİR ŞAİRDİR! ÇIKAR
elbiseleri giydirilmiş Rilke’nin yaşamında korku
SAVAŞLARINI DA GÖZLER ÖNÜNE SERER!
ise onun peşini hiç bırakmaz. Çocukluk, yaşadığı
Rilke’nin dizelerinde yer alan açlık, yoksulluk,
tedirginlik, hiç yenemediği yalnızlık duygusu
dilencilik, bakımsızlık da onun halkın yaşamından hiç
şiirlerinde hep yer alır.
kopmadığının göstergeleri.
Annesine karşı hep “sevgi-nefret” arasında gidip gelir.
Aynı zamanda fabrika işçileri de emeklerinin
Otobiyografik özellikler taşıyan 1910 tarihli Malte Laurids
karşılığını alamadıkları, günün çok uzun bölümünü
Brigge’nin Notları’nda (Çeviren: Gürsel Aytaç / İletişim
çalışarak geçirdikleri halde, XIX. yüzyıl sanayileşme
Yayınları) anne oğul ilişkisi çok belirgindir.
sürecinde sömürü ve eziyet tam işlediği için, yaşam
Münih’teki Edebiyatçılar Kahvesi’nde tanıştığı,
çilesinden büyükçe bir pay alamazlar.
kendisinden on dört yaş büyük Lou Andreas-
Rilke’nin “Simihovu’un Arkası” şiiri açıkça
Salome’yle evlenemez ama yaşamı boyunca
gözler önüne serer bunu: “Geliyor kızgın akşam kızılı/ içinde
kanatlarına sığınır ve anne, eş sevgisi arayarak Lou’nun etkisi nerede biri yürüyorsa/ İşte öyle-yürüyorsa dünyada/ Bana
fabrikadan erkekler, kızlar, -/ alçak, sıkıntılı alınlarına dar/
yaşamında hep sürer. gidiyor.// Şimdi dünyada nerede biri ölüyorsa/ İşte öyle-
ter ve isten yokluk yazılı.// Çehreler körelmiş; kırılmış/ göz.
Rilke adını Rainer Maria olarak değiştirir. İzlenimcilerin ölüyorsa dünyada/ Bana bakıyor. (“Ciddi Saat”, Çeviren:
Ağırdan sürüklüyor taban/ yolu ve toz ve yaygaradan/ felâket
etkisiyle yazmaya çalıştığı şiirleri yerini tek tek görüntüleri, Behçet Necatigil)
gibi peşlerine takılmış.” (Çeviren: Yüksel Pazarkaya)
mistik, lirik, coşkuyu da sezdiren bir dile, içeriğe dönüştürmeye
HALKIN DİLİNDEN, KÜLTÜRÜNDEN,
Rilke, savaşa karşı bir şairdir. Halkı kandırmak, savaşı
çalışır.
YAŞAMINDAN HİÇ KOPMAZ!
meşrulaştırmak için kullanılan “bayrak” gibi simgelere de
Kendi dünyası şiirlerinde hep yer almıştır iç çalkantılarıyla,
Rilke, değişen doğa koşullarını, kent yaşamını, çevre deği-
karşıdır. Egemenlerin egemenliklerini sürdürmek için halkı her
baş edemediği yalnızlığıyla, yaşamadığı aşklarına duyduğu
şikliğini, Bu, geceyi, gündüzü, sabahı, düşleri ince ayrıntılarla
türlü biçimde yönetme biçimine de karşı bir tutum izler hep.
derin özlemlerle, mutsuzluklarıyla...
ele alırken dizelerini, imgelerini, şiirlerinin doğasını da “Halk
Otuz Yıl Savaşları üzerine de şiirler yazar. Çıkar savaşlarını
TÜM DERİNLİĞİYLE DOĞA, İNANÇ,
Türküsü”yle, “Halk Deyişi”yle de besler, zenginleştirir.
gözler önüne sermeye çalışır halkın konumunu gözeterek.
SIKINTILAR VE YAŞAMIN ŞİİRİ! Bu şairin halkın dilinden, kültüründen, yaşamından, yaşadığı
BUNALIMLARDAN SEVİNCE DOĞRU:
Rilke’nin şiirlerinde yaşam tüm derinliğiyle, doğayla bütün- ortamlardan hiç kopmadığının da bir göstergesi. Doğduğu evi
leşerek, geçmişin acıları, sıkıntıları, unutulmazlarıyla birlikte, düşünür, özlemle o yok olanı özler. ‘DUINO AĞITLARI’!
dini motiflere bürünmüş olarak yer alır. “Köyde Pazar Günü”nü ele alır bir şiirinde: Köy ortamını, Rilke, Duino Ağıtları’na (Çeviren: Zehra Aksu Yılmazer,
“Şimdi dünyada nerede biri ağlıyorsa/ İşte öyle-ağlıyorsa meyhanesini, eğlenen gençliği, meyhanedekilere içki Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları) 1912’de başlar.
dünyada/ Bana ağlıyor.// Şimdi gecede nerede biri gülüyorsa/ ısmarlayan papazı, günün geceye kavuşmasını... Yazılışı 10 yıl sürer 10 ağıdın. Uzun süren bunalımların,
İşte öyle-gülüyorsa gecede// Bana gülüyor.// Şimdi dünyada “Memleket Türküsü; kırsal kesimi, tarlada çalışanları, hastalık, savaş, iç bunalım, dünyanın karmakarışık halleri,
>>
4 25 Aralık 2025
Resim: LEONID PASTERNAK

