Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
NERMİ UYGUR, İOANNA KUÇURADİ, BETÜL ÇOTUKSÖKEN
‘Üç Düşünür Üzerine Yazılar’
Üç Düşünür Üzerine Yazılar, İstanbul Üniversitesi’nde eğitim almış, alanında sayısız öğrenci
yetiştirmiş üç büyük felsefe hocası Prof. Dr. Nermi Uygur (1925-2005), Prof. Dr. İoanna Kuçuradi
(1936) ve Prof. Dr. Betül Çotuksöken’in (1950), Patika dergisinde dosya olarak hazırlanan ve
daha sonra gözden geçirerek eklemeler yaptıkları felsefi çalışmalarından bir seçki.
“Deneme bilinci dediğin güneş güneş yayla yelleri” diyen Nermi Uygur’la, “Değerlendirme
yapma, insanın bir varolma koşuludur. Kişi, değerlendirmelerini çeşitli tarzlarda yapabilir”
diyen İoanna Kuçuradi’yle, “Bunalımlar, insanın özne olmasında, düşünmesinde, bilmesinde,
eylemde bulunmasında etkin rol oynar” diyen Betül Çotuksöken’le edebiyat-felsefe
birlikteliğinde yürüyen bir okuma yolculuğu.
Nermi Uygur İoanna Kuçuradi Betül Çotuksöken
narak, çizgilerin kavramsal okumasını gösterdim.
KUÇURADİ’DEN SANATA FELSEFEYLE
HÂLE SEVAL
BAKMANIN İPUÇLARI
EĞİTİM VE İNSAN!
İoanna Kuçuradi’nin Schopenhauer ve İnsan, Etik, De-
UYGUR İÇİN DENEME: ‘DİLİN KULLANIM ALANI
Eğitim konusu her üç hocamız için de önemliydi, özel-
ğerler kitaplarından yola çıkarak kavramların serimlenme-
OLARAK İNSAN-İNSAN İLİŞKİSİNDE BİR BAĞ’
likle Çocuklar için Felsefe. “Nermi Uygur’un Eğitime
si üzerine bir okuma denemesi yazdık. İoanna Kuçuradi’nin
Editörlüğünü yaptığım Üç Düşünür Üzerine Yazılar: Ner-
Bakışı”nı Mustafa Günay hocamız derinlemesine açıklar-
Perdenin Arkası şiir kitabını da hatırlayacak olursak, sanata
mi Uygur, İoanna Kuçuradi, Betül Çotuksöken (Paradig-
ken, Nermi Uygur’da eğitimin hem eylem hem de kuram
felsefeyle bakmanın ipuçlarını veriyordu.
ma Akademi Yayınları) kitabımızda amacımız, hocalarımı-
yönü olduğunu belirtir.
Mustafa Günay, sanata felsefeyle bakmanın ana yapısı-
zın çalıştıkları konulara eğilerek felsefi çalışmalarından bir
Eğitimi, temel kavramlar çerçevesinde ele almamız gerek-
nı ortaya koydu. Hocamız, değerler, etik ve haklar konusun-
seçki sunmaktı.
tiğini çünkü Uygur’un da belirttiği üzere “Eğitim, tek taraf-
da, toplum içinde yaşayan insanın göz ardı edemeyeceği bu
Ortak yanları, İstanbul Üniversitesi’nde eğitim almış, ede-
lı değil eğiten, eğitilen, amaç, araç, içerik gibi temel öğele-
kavramlarla, birlikte, bir arada yaşamanın / yaşayabilmenin
biyat ve felsefeye gönül vermiş olmalarıydı. Üç hocamız da
ri içeriyordu” (s. 40).
mihenk taşına işaret ediyordu. Dursun Ayan, Etik kitabını
edebiyat ve felsefenin örtüşen ve çatallanan yanlarını deği-
Çocuklar için Felsefe başlı başına ayrı ele alınması gere-
anılarıyla harmanlayarak tanıtırken felsefe sevgisizliği gibi
şik yaklaşımlarıyla ortaya koyuyordu.
ken bir konuydu. “Eğitimin temel amaçlarını saptamada ve
bir insan durumuna dikkat çekti; Feray Şahan, Kuçuradi’nin
Kitapta, Nermi Uygur’un deneme yazma tutkusunu de-
bu amacı gerçekleştirmeye yönelik uygulamalarda, bireylik-
belli başlı emeklerinden olan Değerler kitabını ele aldı.
rinlemesine açımlarken, insan-yazı ilişkisini çözümlemeye
lerin ve insan kimliğinin unutulmaması gerektiğini belirten
onun denemeleriyle başladık.
Çotuksöken, bu noktada felsefe açısından temel soruyu şöyle
ÇOTUKSÖKEN’İN ANTROPONTOLOJİ YÖNTEMİ!
İnsan neden yazar? Nermi Uygur da bu soruyu kendine
Betül Çotuksöken’in kendi yöntemi Antropontoloji’nin ışığın- ifade eder: “Nasıl bir insan idealimiz var” (s. 135). Ve sor-
sorar: “Neden deneme yazıyorum”.
maya devam eder: “Nasıl bir insanı amaçlıyoruz” (s. 135).
da değerlerini yitiren tüketim toplumu insanını, Baudrillard’a
“Yaşamanın azsa da varolan güzelliklerini özgürce de-
ile karşılaştırmalı olarak Feray Şahan irdeledi. Bu irdeleyişte Uğur Selçuk, Güneşli Çocuklar için Felsefe’de hocaları-
ğerlendirmeye; yaşamı bu doğrultuda, öznel-ortak tatlar
hocalarımızın felsefeyle bağı sergilenirken sanata, edebiyata, mızın çalışmalarını araştırdı. Türkiye’nin geleceği, gelecek
devşirilen yetesiye bakımlı bir bahçeye, herkese açık bir
eğitime bakışlarını filozofların çalışmaları eşiğinde tamamlandı. nesillerin önce kendini tanıması, insan-insan, toplum-insan
bahçeye dönüştürmektir” (s. 34) diyerek sorusunu yanıtlar.
Betül Çotuksöken, akademi sınırlarını aşan bir felsefe gö- ilişkilerini yönetebilmeleri, başarı gösterebilmeleri için fel-
Zeytinsi denemeleriyle doğaya, zeytine bir güzelleme su-
rüşüyle, insanın durumlar karşısındaki duruşlarına dikkat sefeyle aralarında sıkı bir bağ kurulmalıydı.
nuyordu. Bu sunuşta kalemini Lorca’ya uzatıyordu.
çekiyordu. Felsefe-kavram ilişkisi arasındaki o derin bağı Üç Düşünür Üzerine Yazılar: Nermi Uygur-İoanna Kuçu-
“Kültürel değişim, dönüşüm” tartışmaları arasında Nermi
Descartes’a uzanarak gösteriyordu. radi-Betül Çotuksöken kitabı, “Deneme bilinci dediğin gü-
Uygur nerede duruyordu, Dilin Gücü kitabıyla dil konusunu
Bütün bunların yanı sıra kitapta, Betül Çotuksöken’in ant- neş güneş yayla yelleri” diyen Nermi Uygur’la, “Değer-
nasıl irdelemişti? Herkese açık bir bahçe dil ile kuruluyordu.
ropontoloji yönteminden yola çıkarak edebiyat eserlerini an- lendirme yapma, insanın bir varolma koşuludur. Kişi, de-
Uygur için deneme, dilin kullanım alanı olarak insan-in- lamada, yorumlamada kullanılabileceğini örnekledim. ğerlendirmelerini çeşitli tarzlarda yapabilir” diyen İoanna
san ilişkisinde bir bağ durumundaydı.
Bu örnekleri Orhan Pamuk’un Benim Adım Kırmızı ve Kuçuradi’yle, “Bunalımlar, insanın özne olmasında, düşün-
Bu bağla Uygur, dil, din, örf, adet, gelenek, görenek hep- Masumiyet Müzesi romanlarının çözümlenmesinde kullanır- mesinde, bilmesinde, eylemde bulunmasında etkin rol oy-
sini kucaklıyordu. Mithat Atabay ve Necla Dursun bu konu- ken, bunun yanı sıra Gürbüz Doğan Ekşioğlu’nun illüstras- nar” diyen Betül Çotuksöken’le edebiyat-felsefe birlikteli-
ları işledi.
yonlarının çözümlemesinde antropontoloji yöntemini kulla- ğinde yürüyen bir okuma yolculuğu sunuyor.
n
10 18 Temmuz 2024