Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
“Bugün demokrasi- pılandıracak bir sava-
şımın yola çıkış ve da-
nin neresindeyiz” so-
rusunu, “Kadınsız de- yanak noktası olmakta-
dır… Bu ilkeleri pay-
mokrasi. Gençsiz de-
mokrasi. Giderek halk- laşanların demokratik
birlikteliği, yozlaşmış
sız ve haksız bir de-
yapıların yıkılmasına,
mokrasi. Yozlaşmış…
devletin ve toplumun
Kadın sağduyu ve cid-
yeniden sağlığına ka-
dilik demektir.
vuşmasına yetecektir.”
Genç insan ise enerji
ve idealizm. Sağduyu-
AYDINLARIMIZIN
dan, ciddilikten, enerji
KALEMİNDEN…
ve idealizmden yoksun
Aydınlarımızın
bir demokrasinin yoz-
onu selamladığı Yurt-
ÇÖZÜME GİDEN YOL: KEMALİZM!
laşmasından daha doğal ne olabilir ki! Ve de yozlaşmış
severlik Öğretmeni Ahmet Taner Kışlalı’nın Ardından
Güneydoğu sorunu, özelleştirme, küreselleşme, kadın
bir demokraside, devrimin değil karşıdevrimin yasaları-
(Der. Işık Kansu, Mehmet Açıktan, Cumhuriyet Kitapları,
sorunları, çevre kirliliği gibi “gündemdeki önemli sorun-
nın geçerli olmasından daha doğal bir şey olamaz”
2000) adlı kitapta Emre Kongar, “Kemalizmi 1930’lara
ları” sıraladı ve “Çözüme giden yol Kemalizm” dedi:
(s. 283) cümleleriyle yanıtladı.
geri dönmek biçiminde değil Aydınlanma, bilim, demok-
“Kemalizm, demokratik toplumculuğun 1920’ler Ana-
“Bugün devrimin neresindeyiz” sorusuna, “Yanılgıla-
rasi, laiklik gibi ülkelerin ışığında Türkiye’yi 21. yüzyıla
dolu’sunun koşullarında oluşan, geri kalmış ülke gerek-
rın, sapmaların ve hıyanetlerin doruğunda; temellerinin
taşıyacak ideoloji olarak tanımlayan Kışlalı’nın, çelebi
sinmelerini de karşılayan, özgün bir modeldir.
bile sarsıntı geçirdiği bir noktada” yanıtını verdi.
bir insan, iyi bir araştırmacı, iyi bir öğretmen, çok iyi bir
Kemalizm ne Atatürk’ün bekçiliğidir ne de 1920 koşul-
UNESCO’nun 1979’da oybirliğiyle aldığı karardan
köşe yazarı, iyi bir politikacı, başarılı bir devlet adamı,
larında yapılmış olanların toplamıdır. Kemalizm ‘demok-
“Uluslararası anlayış ve barış yolunda çaba harcamış
gerçek bir kamuoyu lideri” olduğunu yazdı (s. 65, 67).
ratik toplumcu’ bir öze sahip, sürekli devrimcilik ilkesine
üstün bir kişi, olağanüstü bir devrimci, sömürgecilik ve
Mustafa Balbay, Kemalizmin Centilmen Devrimcisi’nde
dayalı bir çağdaşlaşma ideolojisidir.”
emperyalizme karşı savaşan ilk önder, insan haklarına
(Halk Kitabevi, 2021), Sıtkı Uluç Prof. Ahmet Taner Kışlalı
Kemalizmde ulusçuluğun ırk ya da din değil, bin yıl-
saygılı, dünya barışının öncüsü, insanlar arasında hiç-
ve Kemalizm (ANAÇEV, 2010) adlı kitaplarında onu anlattı.
da oluşmuş bir kültür ortaklığı üzerinde yükseldiğini, tam
bir renk, din, ırk ayrımı gözetmeyen eşsiz devlet adamı,
İki Türk’ün Ölümü’nde (Ümit, 2001) Kışlalı çiftini an-
bağımsızlığın uluslararasında eşitliği savunduğunu, halk-
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu...” bölümünü aktara-
latan Sıtkı Uluç, Kışlalı’nın Anadolu’dan umutlu oldu-
çılığın emeği yüce değer saydığını, gençliği toplumun en
rak Mustafa Kemal’in yalnızca “Anadolu halkı için değil,
ğunu, yılda 50’yi aşkın Anadolu kentine gidip çoğundan
bağımsız, ileriye ve değişime en açık kesimi olarak sü-
ezilen tüm halklar için bir ‘umut’ olduğunu” söyledi.
umutla döndüğünü ve çok şey beklediğini söyleyerek ya-
rekli devrimciliğin idealist gücü saydığını, “toplumda
zılarından parçalar sundu:
farklı inançlara sahip kesimlerin barış içinde yan yana
‘DEMOKRATİK TOPLUMCU ÇAĞRI’SIYLA
“Gençlerle konuş! Öğrencilerle konuş. Paylaşmak is-
yaşamalarının ve çağın değişen koşullarının getirdiği so-
AHMET TANER KIŞLALI!
tediklerini onlarla paylaş. Hiç kimseye güvenmiyorsan
runlara aklın ve bilimin ışığında çözüm arama yolunun
Cumhuriyet’te 29 Nisan 1998 günü yayımlanan ve
onlara güven! Anlat onlara… Göreceksin ki anlıyorlar...
açık tutulmasının güvencesini oluşturan” laikliğin ön ko-
ÇYDD’nin de temel felsefesini oluşturan “Demokratik
Ve benim neden böyle iyimser ve umut dolu olduğumu
şul olduğunu açıkladı.
Toplumcu Çağrı”sıyla yaşanılan dönemin can alıcı ger-
daha iyi kavrayacaksın…
çekliğine parmak bastı.
KIŞLALI: ‘KADIN HAREKETİ, TOPLUM VE Siyaset biliminin bize öğrettiği bir gerçek var. Kendi
“Çağrı”sında “ülkedeki durumu” şu cümlelerle özet-
İNSAN İLİŞKİLERİNİ A’DAN Z’YE YENİDEN
kendilerini yönetemeyenler, başkalarının kendilerini yö-
ledi: “Toplumumuz Cumhuriyet tarihinin belki de en
YAPILANDIRACAK BİR SAVAŞIMIN netmesine çağrı çıkarmışlar demektir…
önemli bunalımıyla karşı karşıya bulunmaktadır. Laik
YOLA ÇIKIŞ VE DAYANAK NOKTASIDIR!’ Her çürümüşlük, köklü çözümlere hazır bir ortam de-
demokratik Cumhuriyet tehdit altındadır.
Kadın hareketinin demokratik toplumcu düşünceye ye-
mektir… ‘Sol’ demek insana güven demektir, ‘iyimserlik’
Bu geçici değil, yapısal bir bunalımdır. Ortaya çıkan
ni destekler sağlayacak, bu düşüncenin eylemini yenileye- demektir, ‘hoşgörü’ demektir…” (s. 230, 278, 282)
bu olumsuz tablo içindeki en önemli umut ışığı ise, dev-
rek geliştirecek çok önemli bir kaynak olduğunu vurguladı:
Ahmet Taner Kışlalı aydınlığına kızı Dolunay’ın İki
letten ve siyasal partilerden kesilen umutlar sonucu, sa-
“Kemalizmin attığı tohumlarda yeşeren kadın hareke- Türk’ün Ölümü’ne yazdığı yazının son cümleleriyle şük-
yıları hızla çoğalan ‘sivil toplum’ örgütleridir…
ti, çağdışı eğilimlere karşı gelişen toplumsal direnişin, en ranlarınızı gönderelim:
Türkiye bugün çok zor bir dönemden geçmektedir. Ama
önemli odak noktalarından birisini oluşturmaktadır.
“Mustafa Kemal Atatürk’ün ruhuna: Beni bir insan ve
karşı karşıya bulunduğumuz zorluklar, 1920’lerde Anado-
Kadın hareketi, toplumdaki çarpıklık ve eşitsizliklere kar- Türk vatandaşı olarak yetiştirmek için büyük emek har-
lu Devrimi’ni gerçekleştirenlerin aşmak zorunda kaldıkları
şı köktenci bir başkaldırı olarak kalmamaktadır; aynı za-
cayan anne ve babama verilmiş bir sözüm var: Cehalet,
zorlukların karşısında çok küçük kalmaktadır.”
manda, toplum ve insan ilişkilerini A’dan Z’ye yeniden ya- dalalet ve hıyanet karşısında, susmayacağım!” (s.459)
n
TURAN AKINCI’DAN ‘MİLLİ MECLİS:
CUMHURİYETE GİDEN YOLDA 42 AY’
urtuluş Savaşı’nı başarıya ulaşması, görüleri, sonunda doğru çıktı ve Müttefikler, Araştırmacı Turan Akıncı, Remzi Kitabevi
ulusal Meclis’in zorlu mücadelesi ve
Mebusan Meclisi’ni dağıtıp milletvekillerini tu- tarafından yayımlanan Milli Meclis: Cumhu-
K Cumhuriyete giden yolun hikâyesi...
tukladılar. İstanbul’daki meclisin çalışma ola-
riyete Giden Yolda 42 Ay adlı kitabında, İs-
Mustafa Kemal Paşa, 27 Aralık 1919’da
nağı kalmadığından artık gözler Ankara’daydı.
tiklal Savaşı’nı zafere ulaştıran Milli Meclis’in
Ankara’ya vardığında Milli Mücadele’nin, an-
23 Nisan 1920’de yurdun dört bir yanın-
açıldığı 23 Nisan 1920’den Cumhuriyetin ilan
cak Ankara’da, düşman tehdidinden uzak bir
dan gelen temsilciler Ankara’da toplandı.
edildiği 29 Ekim 1923’e kadar geçen 42 ayı
temsilciler meclisi önderliğinde başarılı ola-
Milli Mücadele Hareketi’nin arkasında artık
ayrıntılarıyla anlatıyor.
n
cağına inanıyordu. halkın gerçek iradesini yansıtan bir Meclis
Ama bu konudaki tüm uyarılarına karşın Me- vardı. Ülkeyi düşman işgalinden kurtaracak Milli Meclis: Cumhuriyete Giden Yolda 42 Ay
zorlu mücadele başlıyordu. / Turan Akıncı / Remzi Kitabevi / 512 s. / 2024.
busan Meclisi İstanbul’da toplandı. Onun ön-
11 Temmuz 2024 9