Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Yaşadığı çağda değeri anlaşılmamış, klasik çağın ve Romantizmin
en önemli temsilcilerinden biriydi şair Johann Christian Friedrich
Hölderlin (20 Mart 1770 - 7 Haziran 1843).
Lirik şiirlerin yanı sıra Menon’un Diotima’ya Ağıtı ile Ekmek ve
Şarap, Hyperion ile Empedokles’in Ölümü gibi usta
eserlerin yaratıcısıydı!
İçindeki insanla insanlığını yitirmeden vedalaşmıştı. Mezara değil, kendi
gerçeğine gömüldü.
Annesinin baskısına, dostlarının ihanetine, hırslarına, sinikliğine,
sevgisizliğine, karamsarlığına, umutsuzluğuna, başarısızlığına
inat inancına da şiire de ihanet etmeyerek kendini yalan dünyada
gerçekleştirmiş olmanın huzuruyla sonsuzluğa ulaştı. Artık şiirleri gibi
yaşamı da ölümsüzdü.
Acı, yalnızlık, inanç ve şiirin
çıplak çınarı Hölderlin!
gölge gibi peşinden dolaştı. Utangaç mi- börtüyü böceği dağı taşı kahramanlaştır- gibi konuk ettiğin Susanne Gontard geçti.
BEDRİYE KORKANKORKMAZ
zacın ile insanlara saygılı yaklaşımın bel- mayı seviyordun.
leklerde iz bırakıyordu. Bir parçası olmamak için ruhunu teslim ŞAİR PAPAZIN KUTSALLARI!
etmediğin akılcı dünyanın gerçeklerinin
Tanrı’ya kavuşmadığın için yalnızdın.
evgili Johann Christian Fried-
SEVGİ, DOSTLUK, resmini çiziyordun sözcüklerin tuvaline.
İnsanın varlığını sürdürebilmesi için Tan-
rich Hölderlin, 20 Mart 1770’te,
ÖZGÜRLÜK, AHLAK! Şiir yurdun kutsallık ise yaşama nede-
rısal olana, Tanrısal olanın da hakikatini
Laffen’de doğdun. Yaşamın se-
Protestan rahibi olarak insanlarla arana nindi. Hastalığının adı yaşamla barışma-
sürdürebilmesi için senin gibi insanlara ih-
ninle pazarlık etmeye niyeti yok-
mütevazı bir mesafe koymaya özen göste- maktı. Hastalığın yaşamın kahraman yanla-
tiyacı vardı. Bu yüzden şairlik ile papazlı-
Stu. Çocuk yüreğin başta baban ol-
riyordun. Düşkündün. Ölümsüzlüğe yalnız- rını aramaya itti seni.
ğı birebir eşitliyordun.
mak üzere sevdiklerinin ölümlerinden do-
lığınla ereceğini biliyordun.
Şiir de kutsal kitaplar gibi aracıydı Tan-
layı yasla tanıştı. Yaşamın an-
Kendine güvenin yoktu. Şiir KAVUŞAMADIĞI AŞKI
rı ve kul arasında. Şair, Tanrı’ya seslendi-
lamı senin için yas tutmaktı.
SUSANNE!
yazamadığın için şiir deneme-
ği şiiriyle Tanrı’nın ölümsüzlüğünü kutsu-
Annen dine yönlendirdi se-
leri yazıyordun. Başarının sen- Felsefeye yöneldiğin dönemlerde yaşın
yordu. Şiirin büyülü gücü Tanrı’ya inanan-
ni. On dördünde parasız öğren-
gereği ne ruh dünyan ne de düşünce dün-
deki karşılığı annenin seni ba-
ların sayısını çoğaltıyordu.
ci olarak sırasıyla Denkendorf
şarılı bulmasıydı. yan aydınlanmıştı. Yani tam bir aydın de-
Yıllar sonra kimse kayıp yaşamına değil ama
Manastır’ı, Maulbronn Manastır’ı
ğildin içinde. Ruhuna kozası dışına çık-
Şairliğin ile öğretmenliğini
görmezden geldiği Hyperion ile Empedokles’in
ve Tübingen Vakıf Okulu’nda
takdir etmiyordu annen. Onun mayan dogmatik iraden hâkimdi. İradeni
Ölümü eserlerine yüreklerini açtı. Kapını geç
okudun. Sonraki yıllarda duy-
hayali geleneklerinize uygun bir ayakta tutan, sana doğru yolu gösteren sez-
çalan şöhret tıpkı Diotima’n gibi senden ön-
gularının yönü dinin estetik de-
gilerinin seni terk etmesi felaketin oldu.
gelini getirmen ve rahip kürsü-
ce yaşamış ve yaşam serüvenini noktalamış
neyimleri üzerine yoğunlaştı.
sünden insanlara Tanrı’nın yo- 1798-1801 dönemi yaratıcılığının zirvesine
Hölderlin’in şöhretiydi.
çıkmıştın. Lirik şiirlerin yanı sıra Menon’un
lunu anlatmandı.
Evet, yaşadığın çağda değerin anlaşıl-
KARŞIT DUYGULAR,
Yenilgilerin silip süpürmüştü Diotima’ya Ağıtı ile Ekmek ve Şarap gibi eser-
mamıştı senin. Sen de ruhunun müziği-
HEGEL VE SCHELLING!
lerini kaleme aldın çünkü Susanne Gontard’la
zafer ve gurur duygusunu için-
ni Tanrı katında çalmak için
Karşıt duygular yaşamı-
den. Kendine inanman ünlü ol- tanışmıştın Frankfurt’ta.
ayrıldın dünyadan. Kaderini
nı ele geçirince sen de karşıt-
Onun sayesinde ellerini bo-
mana bağlıydı. Sevgi, dostluk,
kutsallaştırma görevini eser-
lık üzerine kurdun şiir kuramını. İbrani-
özellikle de özgürlük gibi soyut kavramlar ğazının üstünden çektin. Rahat
lerin üstlendi. Tutkulu ru-
ce, Yunanca, Latince öğrendin, Hegel ve
bir nefes aldın. Huzursuz ruhun
ile ahlaki tutumundaki o sarsılmaz kutsallık-
Schelling ile uzun soluklu felsefe tartış- hun Tanrı’nın lütfuna ermiş-
huzura erdi. Onda annende do-
la törenselliği kahramanlaştırdın şiirlerinde.
ti. İçindeki insanla insanlığı-
malarına giriştin.
yamadığın sevgiye doydun. Yar-
nı yitirmeden vedalaşmıştın.
Din mutlak boyun eğişi, felsefe ise
gılanmadığın bu yürekte dostlu-
ACI, TANRI VE ŞİİR!
Mezara değil, kendi gerçeği-
mutlak şüpheyi temsil ediyordu. İlahiyat-
ğu buldun. Gülmeyi öğrendin.
Acı gibi yaşamın da soyuttu. Acı,
taki yetkinliğin ruhunu huzura erdirmedi- ne gömüldün.
Ona antik yazarların varlığı-
Tanrı’ya olan sarsılmaz inancının kök sal-
ği için anneni memnun etmek için yaptı- Annenin baskısına, dostları-
nı kabul ettiği felsefede bilgiyi
masını sağlıyordu içinde. Şiirin senin gi-
nın ihanetine, hırslarına, sinik-
ğın Protestan vaizliğinden ayrıldın. Daha
taşıyan ilk kadın filozof olduğu
bi Tanrı’ya ulaşarak ölümsüzlüğe erişme-
liğine, sevgisizliğine, karamsar-
okul yıllarında önce şiire sonra da Hype-
liydi. Tanrı yolunda şiirlerinde sen de kib- varsayılan Diotima olarak ses-
rion¹ adını verdiğin romana başlamıştın. lığına, umutsuzluğuna, başarı-
lendin. Sonsuz huzur içinde ru-
ri bıraktın. Antik konulara özellikle de Yu-
Evrensellikle birlikte ölümsüzlük sızlığına inat seni sen yapan ne
hunu sevgiline teslim etmiştin.
nan mitolojisine düşkündün.
iksirinin tadına da çocukluk yıllarında Kavuşamayacağınızı biliyor- inancına ne de şiire ihanet et-
Sanatçı dehanı inandıklarına adanışında-
meyerek kendini yalan dünyada gerçekleş-
bakmıştın. Çocuk yaşta gerçek dünyan dun. Aşkın gün ışığına çıktığında âşık oldu-
ki saflıkta aramak gerekiyor.
olan anne/büyükannenin kollarından ğun evli kadını kocasının ve toplumun baskı- tirmiş olmanın huzuruyla sonsuzluğa ulaştın.
Şairliğini de en yüksek evreye taşıyan
alınıp manastır soğukluğuna uzun sına emanet ettin. Şerefsiz, kirletilmiş hisse- Artık şiirlerin gibi yaşamın da ölümsüz-
bilgi değil, ruhunu yüceltmek için çektiğin
diyordun kendini. Kadınını yüzüstü bırakan
yıllar itilmen sana gerçek dünyanın kapı- acılar ile ödediğin bedellerdir. dü. Ne gariptir ki, şiirinde dışladığın top-
kalbin ümitsiz ve amaçsızdı. Kutsal olana da-
sını mühürlemişti. Kutsallık coşkun, dokunduğun, gördü- rağa sığındın. Ölümünün sana öğreteceği
ha sıkı sarıldın. Yüreğinden hüzünlü bir düş
İçindeki sessizlik yaşamın boyunca bir ğün her şeyi kutsallaştırıyordu. Irmakları, son ders toprağın cömertliğiydi. n
4 KITAP
8 Temmuz 2021