Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cevdet Kudret’in üç romanında da belirgin Yoksulluğu artıran, insanları açlıkla
tema, yoksulluktur. Bir söyleşisinde, karşı karşıya bırakan neden, romanın
roman üçlemesini, yoksulluk sorununu öncesi ve sonrasını da kapsayan 15 yıl-
göstermek için yazdığını söylemiştir. lık bir süreci anlattığı “İkinci Paylaşım
Yazar kendi yaşamından yola çıkarak Savaşı”dır, savaşın yol açtığı kıtlıktır.
İstanbul’un ve ailesinin üstünde dayanıl- Havada Bulut Yok’un anlatısını ilginç
maz biçimde baskı kuran yoksulluğu, kılan noktalardan biri de o güne kadar
sarsıcı, belleklerden silinmeyecek insan İstanbul’da yaşamış birinin taşra şehrinde-
manzaraları ve olaylarla anlatır. ki yoksulluğu anlatmış olmasıdır.
Eğitimli olmanın mutlu bir azınlığın
HER SINIFTAN YAŞAM sahip olabileceği bir ayrıcalık olduğu,
MÜCADELESİ! insanlar arasında uçurum derinliğinde bir
Yazarın, Sokak ismiyle kitaplaştırdığı sınıf farkı olduğu gözler önüne serilir.
öykü kitabının “Ağlancalık” bölümünde
anlattığı öykülerde de sürdürdüğü yoksul- ‘KARINCAYI TANIRSINIZ’,
luk anlatısı, yazarın safında yer aldığı in- EDEBİYATIMIZDA ‘AÇLIK’
sanların yaşam mücadelesinin tanıklığıdır. ANLATIMINA ÖRNEKTİR!
Roman boyunca aynı olguların farklı Süleyman’ın Dünyası’nın üçüncü kitabı
sınıftan insanlarda nasıl sonuçlar doğurdu- Karıncayı Tanırsınız’da ise olaylar 1943
ğunu, her sınıftan insanın yaşam macerası- yılında İstanbul’da geçmektedir.
nın, beklenmedik gelişmeler dışında İkinci Dünya Savaşı yıllarının koşulları,
ancak çok büyük bir özveri ve çabayla siyasi iktidarın işten uzaklaştırılmış bir
kıyasla değişebileceğini anlarız. öğretmen üzerindeki acımasız baskısı,
Havada Bulut Yok, üçlemenin ikinci kita- açlık, emekçiler üzerindeki emek sömürü-
bıdır. Cevdet Kudret romanın başında, “Ha- sünün gözler önüne serilmesi, parasızlık
vada Bulut Yok” halk türküsünün ilk iki dize- nedeniyle hastanede alıkonulacağı söyle-
İSA ÇELİK
sine yer verir: “Havada bulut yok, bu ne du- nen cenaze, farklı sınıflardan insanlar
mandır?/ Mahallede ölü yok, bu ne figandır?” arasında yaşanan aşk anlatılmaktadır.
da yaşanan aşkın anlatımı, masallarda oldu-
EKMEK PARASI PEŞİNDE!
Romanda her biri ayrı bir hikâye olabi- Bu gerçekleri anlatmak yerine, hiçbir
ğu gibi değil gerçek yaşamda olduğu gibidir.
Cevdet Kudret, Karıncayı Tanırsınız’ı,
lecek, yine çok iyi gözlemlenmiş insanlar şey anlatmayan cümlelerle yazı yazma-
Cevdet Kudret’in işsiz ve beş parasız
1948-1958 yılları arasında dokuz yılda
anlatılır. Havada Bulut Yok, Kayseri Lise- yı ustalık sanan sahte aydınlardan da söz
Süleyman’ın İstanbul’da iş aramak, çalış-
yazmasının gerekçesini, bir söyleşisinde
si edebiyat öğretmenliğine atanan, göreve eden Karıncayı Tanırsınız, sınıf savaşının
mak, arkadaş ziyareti vb. yapmak için
şöyle açıklamıştır:
başladığı günlerde, 26-27 yaşlarında olan, hep süreceği mesajıyla noktalanır.
parasızlıktan dolayı yaya olarak dolaşma-
“Roman yazmak çok zaman alan bir
kendi halinde sessiz, dürüst bir öğretmen Kayseri Lisesi öğretmenliğinden “görü-
sını anlattığı “Ayaklar” başlıklı bölümdeki
sanattı, benimse ekmek parası peşinde
olan Süleyman’ın hikâyesidir. len lüzum üzerine, bakanlık emrine alın-
betimlemesi de dil konusundaki derin
koşmaktan arta kalan zamanım yoktu...”
mış” işsiz edebiyat öğretmeni Süleyman’ın
bilgisini gözler önüne serer:
Havada Bulut Yok ve Karıncayı
‘İKİNCİ PAYLAŞIM SAVAŞI!’ İstanbul’da annesiyle birlikte sürdürdü-
“...Terlemiş, hafiften şişmiş, yumuşamış.
Tanırsınız’ın uzun yıllar sonra yapılan
Az konuşan, insanlık düşüncesine sahip, ğü, açlık ve yoksulluk içindeki yaşamına
Acıdı ayaklarına. Zavallılar. Bütün yükü-
ikinci baskısına, şair yazar Sennur Sezer’in
odaklanan Karıncayı Tanırsınız’da,
yoksullardan yana projeler üreten, halka ve
müzü bunlar çeker. Vücutlarımızın halk ta-
yazdığı önsözdeki değerlendirme anlam-
Sınıf Arkadaşları romanındaki bazı karak-
yoksul öğrencilere yardım için çareler ara-
bakası bunlar. Yalnız bizim için çalışırlar.
lıdır: “Bu romanlar, yalnız İkinci Dünya
terlerin dönüşümü de anlatılır.
yan erdemli bir insan ile kitap okumayan,
İlerlememiz, yükselmemiz hep onlarladır. Bi-
Savaşı koşullarının değil, tek parti iktida-
Cevdet Kudret, İstanbul Gedikpaşa’da
öğrenciye verebilecek hiçbir şeyi olmayan,
neriz sırtlarına, istediğimiz gibi kullanırız.
rının baskısının, savaş zenginlerinin,
ayakkabı sektöründe çalışan örgütsüz işçi-
terfi almak, müdür olmak için, kişiliksiz
Hiç ses çıkarmazlar. Giderler, gelirler, ko-
örgütsüz emeğin ve anlamı örtük yazılar-
lerin yaşam koşullarını gerçek tablolar
davranışlar gösteren, kahvehanede tavla-
şarlar; canları acısa bile dişlerini sıkar, ge-
la başı derde girmeden gerçekleri anlat-
halinde anlatır. “Aç Açına” başlıklı iki
kâğıt oyunları oynayarak zaman dolduran,
ne çalışırlar. Gık demezler. Ömrümüzün so-
mayı başardığını sanan ‘aydın’ların da
bölüm, edebiyatımızda “açlık” anlatımına
lokantada içki içen, kitap, gazete okuma-
nuna kadar bütün kahrımızı çekerler, karnı-
irdelendiği/sergilendiği romanlardır...”
örnek oluşturacak gerçeklikte anlatılmıştır.
yan, kimisi de ticarette, siyasette yol almak
mızı doyururlar, sözümüzden dışarı çıkmaz-
Yoksulluk ve açlık, yeterli ücret alama-
Romanda, sınıf farkı olan iki insan arasın-
isteyen öğretmenler gözler önüne serilir.
lar, başlarının üstünde taşırlar hepimizi...”
yan insanların, büyük insanlığın,
Düşünmeyen, emredileni ve söy-
emekçilerin, örgütsüz emeğin
lenenleri yerine getiren, sorumlu-
temel sorunu olarak gözler
luk ve çalışma gerektirecek hiçbir
önüne serilir.
yeni öneriyi kabul etmeyen, günü-
Yoksulluk ve açlık toplum-
nü dolduran, halka ve çalışanları-
sal bir sorun olmanın dışında,
na mesafeli ve tepeden bakan, okul
Süleyman’ın karşı karşıya oldu-
müdürü, milli emlak müdürü, iskân
ğu bir sorun olarak da başarıyla
müdürü, milli eğitim müdürü, bun-
canlandırılmıştır.
ların yardımcıları, doktor, veteri-
Cevdet Kudret’in romanları
ner, vd. taşra bürokrasisi eleştirilir.
okunmadan romancılığımız
Havada Bulut Yok romanında,
üzerine anlamlı değerlendirme
alabildiğine yoksulluğun, açlığın, yapılamayacağını düşünen
sefaletin yaşandığı evlerde, ahır-
biri olarak romanların yeni
da, kilise yıkıntılarında süren baskısının yapılmasının sonsuz
yaşamlar anlatılır. mutluluğunu duyuyorum. n
‘MELEĞİN OYUNU - UNUTULMUŞ KİTAPLAR MEZARLIĞI’
arlos Ruiz Zafón, Unutulmuş Kitaplar kadar tuhaf değildir çünkü evin derinliklerinde Meleğin Oyunu (Çev. Zeynep Kayacık
Mezarlığı’nın bu cildinde edebiyatta ve kilitli bir odada, gizemli bir ölümü ima eden / Kırmızı Kedi Yay.), Zafón’un ünlü yapı-
C aşkta takıntıların tehlikeli doğasını fotoğraflar ve mektuplar yatmaktadır. tı Rüzgârın Gölgesi’nden tanıdık olduğumuz
anlatıyor. Kitapların büyüsü, tutku ve dostluk, Barselona’nın sevilen manzaralarının bazıları-
baş döndürücü bir şekilde inşa edilmiş sırlar YAZMANIN ISTIRAPLARI... nı yeniden ziyaret ediyor.
labirentinde ustaca bir hikâyeye dönüşüyor. Olanaksız bir aşkla boğuşmasının yanında, Yine de bu roman kendi ayakları üzerinde
Barselona’nın kalbindeki terk edilmiş bir tuhaf evin tarihi de kemiklerine işler. duruyor, selefinin bir tamamlayıcısı hatta
konakta, genç bir adam olan David Martín, Tam bu sırada hayatının teklifini alır ancak muhalifi. Rüzgârın Gölgesi kitap okumanın
gecelerini şehrin yeraltı dünyası hakkında kitabı üzerinde çalışmaya başladığında yazdık- coşkusunu kutladıysa o zaman bu kitap edebi-
barok masallar uydurarak geçirir. larıyla evini kuşatan gölgeler arasında bir yata aşkında ve arketipsel olaylarda altta kal-
Ama belki de karanlık hayalleri göründüğü bağlantı olduğunu fark edecektir. madan yazmanın ıstıraplarını keşfe çıkıyor. n
KITAP
10 8 Temmuz 2021