19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SELÇUK İNCESU’DAN ‘Anavatan Türkmenistan’ ‘Anavatan Türkmenistan’ (İleri Yayınları), Türkiye’nin Türkmenistan’da ilk büyükelçiliğini 199295 yılları arasında açan, emekli büyükelçi Selçuk İncesu’nun kaleme aldığı önemli anısal, belgesel kitabı… Bir başka deyişle tek ciltlik bir ansiklopedi! Ülkemizin Orta Asya Türk Cumhuriyetlerine açılışındaki ilk hamlesinin, Orta Asya’nın kilidine ilk uzanışımızın hikâyesi. Kitapta anıların yanı sıra Türkiye ile Türkmenistan arasındaki ekonomi, eğitim, kültür, teknik ve insani yardımlar gibi ilişkiler ve antlaşmalar da değerlendiriliyor… ÖZGEN ACAR T ürkmenistan, Sovyetler Birliği’nin dağılmasında kurulan bağımsız 15 cumhuriyetten biri olmuştu. Selçuk İncesu, Anavatan Türkmenistan Türkmenistan’ın İlk Büyükelçisinin Anıları isimli kitabına; Anadolu Selçuk Beyliği ve Oğuzlardan hareketle Türkmenlerin kökenlerini ve Türklerin İslamiyet’e geçişleri ile Türkmenistan’ın kuruluşunu irdeleyerek başlıyor. İlk Cumhurbaşkanı Türkmenbaşı Saparmurad Atayeviç Niyazov ile yakın dostluğu olan İncesu, çok çeşitli anılarına da yer veriyor. Yazar kitabında, Türkmenistan’a özgü çeşitli sanat dalları hakkında bilgi ve gözlemlerini okura aktarıyor. Mesleği açısından Türkmenistan’ın dış ilişkilerini kuş bakışı irdeleyen İncesu’nun kitabında, Türkmenler ile Türkler arasındaki ilişkiler ağırlık taşıyor. TÜRKMENİSTAN’I İLK TANIYAN ÜLKEYİZ Anavatan Türkmenistan’ın en kapsamlı bölümü, Türkiye Büyükelçiliği’nin başkent Aşkabat’ta kuruluş öyküsü, ayrıntılı biçimde çeşitli anılarla renklendiriliyor. Bu arada, Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden sınıf arkadaşı olan eşi Yıldız İncesu’nun katkıları da dikkati çekiyor. Türkiye, 1991’de Türkmenistan’ı tanıyan ilk ülke olmakla kalmadı, 1994’te Aşkabat’ta, Selçuk İncesu’nun açtığı büyükelçilik de ülkede ilk diplomatik temsilcilik oldu. Kitabın en dikkati çeken belgesel nitelikli ve anılarla desteklenen bölümünde, TürkiyeTürkmenistan arasındaki ekonomi, eğitim, kültür, teknik ve insani yardımlar gibi ilişkiler ve antlaşmalar değerlendiriliyor… Türkiye’nin Cumhurbaşkanları Turgut Özal ve Süleyman Demirel’in Türkmenistan ziyaretlerinde yaşanan olumlu gelişmeler, anılarla beslenerek anlatılıyor. CEMAAT’E KARŞI BİR DON KİŞOT! Daha önce başbakan yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı yapan “rejimin 2. adamı” olarak tanımlanan Boris Şihmuradov’un, Başkan Niyazov’a suikast girişimine katılan ve Türkiye’ye iade edilen 6 Türk’ün, “Devlet Güvenlik Mahkemesinde müebbet hapse çarptırıldıkları” da anımsatılıyor. Fethullahçıların sıfırdan başlayarak açtıkları 14 “Cemaat lisesi” konusunda İncesu, “Uğraşım Don Kişot’un yeldeğirmenlerine karşı savaşına benziyordu.” diye yazıyor! Bu liseler “İstenmeyen faaliyetlerde bulundukları” gerekçesiyle 2011’de kapatılmışlardı. SBF’den sınıf arkadaşı emekli büyükelçi Ömer Ersun kitaba şu notu düşmüş: “Elinizdeki kitap Türkiye’nin ilk Türkmenistan Büyükelçisinin anıları olmaktan çok fazlası… Aslında ülkemizin Orta Asya Türk Cumhuriyetlerine açılışındaki ilk hamlesinin, Orta Asya’nın kilidine ilk uzanışımızın hikâyesi…” 216 sayfalık kitapta, belgesel nitelikte fotoğraflar da yer alıyor. n ALİ TURGAY KARAYEL’DEN ‘SU BAŞINDA DURMUŞUZ’ VE ‘BİR ÇİÇEK YOLUMU KESTİ’ Toplumcu yazardan anı ve denemeler Karayel, her iki kitabında yer alan anı ve denemelerinde; meslek yaşamında ve kültürel, siyasal, toplumsal alanda yüzleştiği irili ufaklı sorunlara ilişkin duyarlılıklarını paylaşıyor. NAZIM MUTLU [email protected] Ö ykü kitabı Karşılaşma’yı (Bilgi Yayınevi) 2019’da yayımlayan Ali Turgay Karayel, Yazılı Kâğıt Yayınları’nca yayımlanan yeni kitapları Su Başında Durmuşuz ve Bir Çiçek Yolumu Kesti ile okurlarla yeniden buluştu. Cumhuriyet gazetesi, Varlık, Çağdaş Türk Dili, Öğretmen Dünyası, Sincan İstasyonu, Sözcükler gibi yetkin gazete, yazın, dil ve eğitim dergilerinde öykü, deneme, eleştiri, anı türünde yazılar da yazan Karayel’in Uğur Mumcu’ya adadığı Su Başında Durmuşuz’da 26 denemesi yer alıyor. İlk bölümde daha çok kitaplara, yazarlara, okuma alışkanlığına, yazma sanatına ilişkin konuları; ikinci bölümdeyse mutluluk, dedikodu, sevgi, yoksulluk gibi olguları irdeliyor. Gerek kendi yaşamından deneyimlerle gerekse yerliyabancı yazar, sanatçı ve filozofların yazıp söyledikleriyle bütünlediği denemelerini yalın ve ironik dille kaleme alan Karayel; Ahmet Hamdi Tanpınar’dan Rıfat Ilgaz’a, Adnan Binyazar’dan Oğuz Atay’a, Emin Özdemir’den Shakespeare’e dek birçok önemli yazar ve şaire ilişkin çözümlemelerde bulunuyor. Millet Mektepleri, Halkevleri, Eğitmen Kursları, Köy Enstitüleri’nin nitelikli eğitim anlayışını terk edip her şeyi dört duvar arasına alan, kalıplarla, ezberlerle, sınavlarla insanın yalnız beynine hapseden bir eğitim anlayışına kurban ediliyor insanımız, doğamız, ülkemiz. Milyonlarca çocuk ve gencimizi ulusalyerel koşullar değerlendirilerek yazar ve şairlerle, tiyatroyla, sinemayla, kitaplarla, dergilerle, müzikle, müzelerle vb. buluşturacak öğretmenlere, aydınlara gereksinim var uzun süredir. Karayel; Akçakoca’da, İnebolu’da, İstanbul’da, Kastamonu’da çalıştığı okullarda olanaklarını zorlayarak bunları başarıyla yapan bir öğretmen, sorumlu bir aydın. 2010’da İnebolu’daki köy okulları başta olmak üzere pek çok okulu bir yıl içinde yaklaşık 20 bin kitapla buluşturmasını örnek olarak verebiliriz. DÜŞÜNSEL, DUYGUSAL BİR ANLATIM “Nasıl bir eğitim politikamız olmalı?” sorusunun en özlü, yalın, akılcı önerilerini içeren Su Başında Durmuşuz’daki “Ben Bakan Olsaydım” başlıklı denemeye başta yetkililer göz atmalı. Yazarın aynı kitaptaki yoksullukla ilgili son denemesi de yaratıcı yazarlıkta bir yetkinlik örneği. Ünlü eğitim önderlerimizden Hasan Âli Yücel ile İsmail Hakkı Tonguç’a adadığı Bir Çiçek Yolumu Kesti’deki anılarsa, bildiğimiz anlamda bir özyaşam öyküsü değil. Çoğu kendisinde iz bırakan olay, kişi, durumlardan seçilmiş kesitlerden oluşuyor. Aile bireyleriyle, öğretmenleriyle, arkadaş çevresiyle oluşan düşünsel, duygusal bağlardan etkileyici anları, etkileyici anlatımla ele alıyor Karayel. ÇATININ BAŞIMIZA ÇÖKMEMESİ İÇİN Kısa, sıcak 32 metinden oluşan, yetkin öyküsel biçemde kaleme aldığı anıları; yazarın kitap fuarlarında, tiyatro ve sinema salonlarında, çocukluğunda yaşamının keMUHAMMED İLYASOĞLU siştiği köy ve kasabalarda karşılaştığı, ders niteliğindeki izlerden örnekler yer alıyor. Karayel, toplumcu yanı güçlü bir yazar. Onu ileride yeni, özgün çalışmalarıyla da izleyeceğiz. Çok sevdiği Rıfat Ilgaz, “Aydın mısın?” başlıklı şiirinin bir dizesinde aydınlara “Karayeller başına indirmeden çatını” der ve onları çabuk olmaya çağırır. Keşke yüzlerce, binlerce Karayel’imiz olsa yurdumuzda… Çatının başımıza çökmemesi için... n 16 11 Mart 2021
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle