Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ÖYKÜ ÖDÜLÜ: MEHMET GÜRELİ / ‘ŞEHİRLİ KARINCA’
‘En çok belirsizlikleri severim!’
Öykü dalında 102 yapıtın değerlendirildiği ve Seçici Kurulu Hikmet Altınkaynak, Sezer Ateş Ayvaz,
Seval Şahin, Mehmet Zaman Saçlıoğlu ve Murat Yalçın’dan oluşan 76’ncı Yunus Nadi Öykü Ödülü,
Mehmet Güreli’nin Şehirli Karınca adlı yapıtı ile Aslı Akarsakarya’nın Kayboluş adlı kitap dosyası
arasında paylaştırıldı. Şehirli Karınca, farklı disiplinlerden örülen metinlerle, türler arası biçimin
getirdiği zenginliği ve olgunlaşan bir üslupla belirsizliğin tadını sunuyor bize.
MEHMET GÜRELİ
Yazar, müzisyen, yönetmen ve ressam Mehmet Güreli, 1949’da,
İstanbul’da doğdu. Avusturya Lisesi, Hürriyet Koleji’nden sonra
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’ne devam
etti. Alope’nin Odası, Hayaller ve Sokaklar ile Bedrufi’nin Nefesi
isimli kitapları yayımlandı.
Vapurlar / Blues, Cihangir’de Bir Gece, Yağmur, Odamda Yolculuk,
İplerin Kopuşu, Zamboni Sokağı albümlerinin yanı sıra Vapurlar, Bir
Oyuncunun Portresi: Necdet Mahfi Ayral, İstanbul’a Yolculuk, Gölge,
Dört Köşeli Üçgen filmlerine de imza attı.
ye yola çıktığım şey filme, film diye yo-
BERRİN KARADENİZ /
la çıktığım şey müziğe gidiyor. Bazen ta-
MEHMET S. AMAN
nıtım yazısı diye yazdığım şey kendimle
ilgili bir hikâyenin içine giriyor.
berrin.karadeniz@cumhuriyet.com.tr
mehmet.aman@cumhuriyet.com.tr Bazen tekrarladığım cümlelerim olu-
yor ama silmiyorum onları, bunun olma-
sı gerektiğini düşünüyorum. Başka bir
‘BİR ŞEYİ BİLİYORSAN
yerde karşılaşıyoruz kimi zaman.
ONUN TÜREVLERİ VAR HAYATTA...’
Örneğin bu kitapta geçmişte yazdığım
n Felsefe ile ilgilisiniz. Gazetecilik yap-
bir hikâyeyi tam anlatamadığımı düşün-
tınız. Ressamsınız, müzisyensiniz, oyuncu-
düğümden yeniden yazdım. Kelime ola-
sunuz, yönetmensiniz ve nihayetinde yazar-
rak klişeleri sevmiyorum ama fantastik
sınız, çok yönlü, üretken bir sanatçısınız.
mi demeli postmodern mi bilemiyorum.
Çok yönlülük sözünü çok sevmiyorum.
n Kalıpları klişeleri olmayan biriyim
Evet gazetecilik yaptım, günlük sanat der-
dediniz. Kitapta bilinçakışı dediğimiz
gisi çıkardık. Sinemacılık öndeydi, sonra
bir teknik kendini net bir şekilde hisset-
para bulamaya bulamaya gerilere kaydı.
tiriyor. Bu sizi daha mı öz-
Resim yapıyordum, çizim-
gür kılıyor?
lerimi gören abim -ki kendisi
Evet, kalıpları, klişele-
de çizerdir- beni yağlı boyaya
ri olmayan biriyim. Birden-
yönlendirdi ve sonra sergiler
bire kimsenin aklına bir şey
açtım. İyi dönüşler de aldım.
gelmez. Bir kuş geçer belki
TAYFUN POYRAZ
Aslında hepsinin içinde bir
başının üzerinden, bir ses
bütünlük vardır. Bütünlükten
duyarsın belki bir kanat çır-
dağılır hepsi. Eskiden felsefe
bir şey bırakmış insanlardır. Müthiş işler şeyleri onlar tamamlıyor ve gönderi-
pış, belki bir damla gökyü-
de böyleydi, bütün disiplinle-
yorlar. Bazen karar veremiyorum se-
yapmış, harika eserler vermiş besteciler,
züne baktırır seni. Yani ha-
rin toplamıydı. Bilgiler arttık-
çenekler arasında o yüzden bu işi on-
sanatçılar var. Ben de takıldım onların
yatta çağrışımlar vardır. Bu
ça dağılmaya başladılar. Ben-
lara bırakmakta fayda var.
peşine nereye gideceğim meçhul.
de de birleşmeye başladı. Çün- çağrışımlar çok büyüleyici,
Mesela çalışmalarını çok beğendi-
büyülü gerçeklik denilen
kü bu öyle bir şey ki hepsi bir-
ğim Celestino Piatti arkadaşım olsay-
‘ÇIKMAZ SOKAKLARA,
yere de böyle ulaşılabilir.
birini besliyor. Hangisini yap-
dı ondan da isterdim bir kapak yapma-
YÜRÜNMEZ YOLLARA DA
mak istediğimi de zaman ve o
sını ve çok mutlu olurdum. Tabii sa-
BAKMAK LAZIM!’
‘YOLA ÇIKMANIN GÜZEL
sıradaki koşullar belirliyor.
dece kitap kapağı da değil, plak kapa-
n Kitap kapaklarına, tasarımcıları-
OLDUĞUNU BİLİYORUM!’
Mesela bir gemiye biniyorsunuz, kar-
ğı da yaptım. Başka şeylere de açığım
na değindiğiniz bir öykü de var. Bunun-
şınıza biri çıkıyor ya da bir kâğıt görü- n Çok yönlü sanatçı kimliğinizi her
yeter ki yapabileceğim bir şey olsun.
la birlikte kitabınızın kapağındaki desen
satırda görüyoruz neredeyse. Birçok
yorsunuz üzerinde bir harf var, düşünme-
n Son olarak kitabın adı nereden
sizin eseriniz. Pek güvenmiyor musunuz
müzisyeni, ressamı, yazarı konuk edi-
ye başlıyorsunuz. Merak ediyorsunuz ne
geliyor?
tasarımcılara?
olabilir, nereden gelmiş olabilir? Hikâye yorsunuz. Neler hissettiniz yazarken?
Hayatla ilgili inişler çıkışlar vardır.
Bu kitabın kapağı kolajdır. Ayrı ay-
böyle başlıyor, oradan çoğalıveriyorsu- Fransız yönetmen Truffaut’nun bir sö-
Yan sokaklar, çıkmaz sokaklar, yürün-
rı kendi çizdiğim resimleri verdim tasa-
zü var, “Ben en çok belirsizlikleri se-
nuz. En sevdiğim hikâyeler hep böyledir.
meyen yollara da bakmak lazım. Ha-
rımcıya. O kapak da tasarımı yapan ar-
Bir görüntü gelir onunla beraber müzik verim” diyor. Filmlerinde bu belirsizli-
yat tek başına dümdüz bir yol değil.
kadaşın beğenisiyle oluştu. Bir mizanpaj
de belirir zihninizde. Yani bir şeyi bili- ği çok güzel hissettiriyor. Benim bakış
Şehirli Karınca adını son anda koy-
yaptı. Tasarımcılara güvenmemekle ilgili
açım da bu. Önceki kitaplarımdan birin-
yorsan onun türevleri var hayatta. Borges
duk aslında. Kitapta karıncalarla ilgili
değil aslında çok kaliteli grafik tasarım-
okumuşsanız Cortazar gelir aklınıza, Pi- de “Ben rehber değilim” demiştim. Ben
bir öykü var. Karıncalar çok ilginç, gi-
cılar var. Sadece bu sıralarda benden çı-
nochet gelir, Arjantin gelir... Her şey iç bir yola çıktım, yolu bilmiyorum, sadece
zemli hayvanlar. Onları anlatmak çok
yola çıkmanın güzel olduğunu biliyorum. kıyor bir şeyler.
içe vaziyettedir. Çoğalırsınız böylece. uzun bir iş gerektirir. Öğrendikçe dalıp
Bir dünyada yaşıyorum ama şunu da bi- Özellikle 2000’den sonra daha çok res-
gidiyorsunuz. Tüm bu kitabı o öykü
‘ÇAĞRIŞIMLAR ÇOK BÜYÜLEYİCİ!’ liyorum ki bu dünya da çok uzun bir dünya me yer verdim hayatımda. Bir şeyleri için yazabilirim diyebilirim hatta.
n
kendim yapmaya başladım ve grafik ta-
n Tüm bu disiplinlerin arasında sizi değil. Bir gün aniden kesilip gidecek. Pay-
yazmaya iten duygu nedir? laşacak bir şeyler bırakırsak ne mutlu bize. sarıma da biraz daha eğildim. Grafik ta- Şehirli Karınca / Mehmet Güreli /
Sel Yayıncılık / 110 s. / 2020.
Bu, biraz belirsiz. Bazen hikaye di- Bizi mutlu eden insanlar da hep bize sarımcı arkadaşlara teslim ediyorum, bir
6 21 Ekim 2021