05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

MERHABA Ruhların iletişimi K itabın hemen girişinde “Mehmet Rifat Fransız edebiyatı, eleştiri kuramları ve göstergebilim alanlarında çalışıyor” tümcesine yer verilmiş. Yapısalcılık, anlambilim, imbilim ile yakınlık kurduğumuz 70’li yıllardan buyana Rifat, yazın bilgimize ve görgümüze önemli katkılar yapmıştır. Rifat’ın çoğunu okuduğum çalışmalarından birçok şey öğrenerek yararlanmışımdır. Rifat aynı zamanda üst düzey bir Proust uzmanıdır. Böyle bir uzmanlığın bilginin yanı sıra ince bir yazın ve müzik beğenisi gerektirdiğini, Rifat’ın bunun hakkını verdiğini de vurgulayalım. Elimizdeki kitap hakkında Emre Aracı’nın Müziksever Proust Tutkunları’nın İletişimi başlıklı güzel bir yazısını (Andante, Kasım 2018) okudum. Bilmiyordum: Proust’un gönüldaşı Reynaldo Hahn 1906 yılında geldiği İstanbul’da, Boğaziçi’nde kayıklı mehtap sefasından sonra bir beste yapmış. Aracı, Hahn ile A. Ş. Hisar’ı “buluşturmayı o kadar isterdim ki” dedikten sonra ekliyor: “Belki de o kayıkta bestelenen rüya ‘hayatın zâhirî şekillerini görüyorsunuz; ben bâtınî şekillerini’ diyen Fahim Bey’in rüyasında duyduğu müzik olabilir miydi.?” Yazın ile müzik yine buluşuyor. Ne hoş! ESTETIK YÜKLÜ TÜMCELER Proust deyince hemen herkesin ilk aklına gelen şeylerden biri uzun tümceleridir. Önce okuru zorlayan ama kendinizi kaptırdınız mı haz veren, anlam ve estetik yüklü tümceler. Kitapta uzun tümce yazımıyla müzik zevki arasındaki ilişkinin vurgulanması özellikle ilgimi çekti. Çünkü yazınımızda kulağı tırmalayan uzun tümcelerle yazarlık gösterisi yapanları görüyorum. Bunlardan birinin yapıtında müzik sanatının izine rastlamamıştım. Acaba, diyorum, müzikle haşır neşir olsaydı, güzel uzun tümce kurabilir miydi? Proust’un sadece tümcelerinin değil, o dev yapıtının tümünün müziğe dayandığını anlıyoruz. Sanki sözcükler ezgilerin içinden doğmuşlar. Sanki yazar bir besteci olmadığı ya da olamadığı için yazmış. Heyhat! Yazın anıtı olan o koca yapıt Proust’un muazzam iç yalnızlığının Geçenlerde Mehmet Rifat’ın Ruhların İletişimi / Proust ve Müzik kitabını (YKY, 2018) zevkle okudum. sözcükler halinde tortusu gibidir. O anıtı dikmek için Proust ölümüne kapanmıştır kendi odasına. Proust’a bakınca “Yazın ayırır” diyesi geliyor insanın. Ya besteci olsaydı? Proust’un sözleriyle yanıt arayalım: “ruhlar arasında mevcut olabilecek iletişimin yegâne örneği de müzik mi diye düşünüyordum. Müzik devamı gelmemiş bir olasılık gibidir; insanlık başka yollara, konuşma ve yazı diline sapmıştır.” TÜRK MÜZIĞINDE TANPINAR ETKISI Müziğin bu birleştirici yönü bazen insanı da aşar. Clint Easwood anlatır. Bir gün Charlie Parker açık havada çalıyormuş. Yakında bir çitin üstünde kuşlar varmış. Parker çalarken hiç kıpırdamamışlar. Bitince müzik uçup gitmişler. Böyle şeyleri görünce “Keşke iyi bir müzisyen olsaydım, hadi onu olamadım, Cem Behar ya da Bülent Aksoy kadar klasik Türk müziğinden, Üner Birkan kadar Klasik Batı müziğinden anlayan bir dinleyici olsaydım” diyor insan. Tanpınar öyle bir dinleyiciydi işte! Müziksever olarak kendini nasıl yetiştirdiğini günlüklerinden biliyoruz. Bir konferansta dinleyicilerden bir Tanpınar’ın yapıtı okuyunca arka düzlemde müzik gördüğünü söylemişti. Haklıydı. Tanpınar müzik ilişki üzerine Tahir Abacı’nın ve rahmetli Zeynep Bayramoğlu’nun gözlemlerini anımsıyorum. Ben de bir iki satır yazmıştım. Başka bir okuru izleyerek, Tanpınar’ın, yaşasaydı, “Massive Attack” dinleyebileceğini öne sürmüştüm. “Swingle Singers”ı da dinleyebilirdi. Robert Enrico’nun Serüvenciler filmindeki o olağanüstü denizaltında defin sahnesinin müziğinin Tanpınar’ı etkilememiş olacağını hiç sanmıyorum. Proust’un hayali bestecisi Vinteuil’in sonata’sı, septuor’u aklıma Tanpınar’ın Mahur Beste’sini, Ferahfeza’sını getirdi. Raoul Ruiz’in ülkemizde de festivallerde gösterilmiş olan Yeniden Bulunan Zaman filminde Proust’un Vinteuil’ü dinlediği etkileyici bir sahne vardır. Huzur’un Ferahfeza ayini bölümünün filmi bir gün çekilebilecek mi acaba? Biliyorum, çok daha zor olur, ama biri denemeli. Proust, önce insanları müzikle birleştirir, müzik bitinceyse etrafındaki insanları çok silik görür. Mümtaz geçici bir mistik bütünleşme yaşar. Aslında Tanpınar kutup noktasında yalnız olduğunun bilincindedir. Romantik kahramanı Mümtaz da bunu acı şekilde anlayacaktır. Sanki müziğin yol açtığı bütünleşme duygusu kısa bir düş gibidir, bir yanılsama değilse. Belki onun için, kişisel yorum yapacağım, Proust, “Tesellim müziktedir.” demiştir. Müzikte teselli aramak, Proust’un, bence yanlış bir şekilde “kötü müzik” dediği ama küçümsemediği türlerde yaygındır. (Ne yani! Proust, yaşasaydı, Fransız şansonlarını sevmez miydi? Brel, Brassens, Cabrel dinlemez miydi?) Bizim kültürümüzün, toplumumuzun da hiç yabancısı olmadığı bir ruh eğilimidir bu. MÜZIK VAKITLE RUHU Müzikten tatlı tatlı söz ediyoruz ama madalyonun bir de öbür yüzü var. Bütünleşme duygusuna yol açtığı için olacak, müzik kitle ruhu oluşturmak için en uygun araçtır. Değişik türlerde marşlardan tutun acayip kitlesel pop konserlerine kadar sürekli yaşadığımız bir deneyimdir bu. Amaç, kişileri kendi bireyselliklerinin ötesinde güya bir bütünün parçası olarak hissetttirmek, açıkcası ruhları arasında müzik ötesi amaçlarla bir iletişim kurmaktır. Yaşadığımız kitle kültüründe böylece günlük yaşamın yutturmacalarını unutturacak yapmacık bir mutluluk ve keyif ayracı açılır. Bence müziğin yanlış kullanımıdır bu. O yöne gitmektense sessizliği yeğlerim. Günümüzde sessizliğin sözde müziğe yeğ tutulabileceği çok alan bulunuyor elbette. Müziğin gürültüyle karıştırıldığını her gün görüyoruz. Bu noktada, Proust’un müzik anlayışını da etkilemiş olan Schopenhauer’in bir düşüncesi aklıma geliyor: İnsanın kafa ve ruh gücü gürültüye katlanma gücüyle ters orantılıdır. Ya müzik ya da sessizlik! Gürültüye hayır! n E mre Kongar’ı daha 1970’lerin sonunda ülkemizin toplumsal yapısı üstüne yaptığı çalışmalarıyla tanıdık. Sonra öğretim üyeliğinin yanına hepsi de toplumu aydınlatmaya yönelik pek çok uğraş sığdırdı. Çok sayıda insanın bir arada tartıştığı ünlü “Siyaset Meydanı” programlarında sözü aldığında kavramları, değerleri yerli yerine oturtur, sanki hassas bir terazi gibi tartışma konularını bir anda olması gereken temel yörüngesine çekerdi. Onun bu özelliği günümüze dek yaptığı her işte temel doğrusu oldu. Çağdaşlık kavramları ve değerleri üstünden değerlendirdi her olayı. Bu yanıyla da toplumumuzun doğruyu görmek için baktığı aynalardan biri oldu. Zamanla toplumbilim ve siyaset çalışmaları farklı alanlara da yayıldı. Edebiyattan basın sorunlarına, günlük hayattan anı kitaplarına çeşitli alanlarda ürünler verdi. Emre Kongar, yeni yayımlanan İstanbul kitabında kente kendi çocukluğunun penceresinden bakarken bugünlerden yarınlara da toplumsal bir çerçeve çiziyor. * Bu sayımızla altı aydır birlikte çalıştığım editör arkadaşım Gürer Mut, dergimize veda ediyor. Birlikte uyumlu bir çalışma düzenimiz oldu. El ele dergimizi daha güzel, daha zengin içerikli yayımlayabilmek için çabaladık. Son altı ayın kitap eklerine bakanlar bu farkın ayrımına varacaklardır. Dürüst, çalışkan ve içten bir dost olan arkadaşımı başarı dileklerimle uğurluyorum. KITAP l İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına: Alev Coşkun l Genel Yayın Yönetmeni: Aykut Küçükkaya l Yayın Yönetmeni: Turgay Fişekçi l Editör: Gamze Akdemir Gürer Mut l Tasarım: Bahadır Aktaş l Sorumlu Müdür: Olcay Büyüktaş Akça l Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. l İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul l Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Cumhuriyet Reklam: Reklam Genel Müdürü: Ayla Atamer l Tel: 0 (212) 343 72 74 l Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. Aş., Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No: 11A/41 Bahçelievler İSTANBUL. l Yerel süreli yayın l Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. [email protected] [email protected] twitter: www.twitter.com/CumKitap
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle