Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
DOĞAN HASOL’DAN ‘MİMARLIK DENİNCE’ TEMMUZ 2019 ‘Türkiye hayal üretmekte çekingendir’ Mimar Doğan Hasol’un yeni kitabı Mimarlık Denince... üzerine konuştuk. NURDURAN DUMAN M imarlık Denince... desek önce… Mimarlık Denince, mimarlığın ne olduğunu anlatıyor; hattâ aykırı örneklerle, ne olmadığını da. Mimarlığın gelişiminin yanı sıra felsefe, sanat, tarih, teknoloji, malzeme, çevre, kent, toplum ve siyasetle ilişkilerini de ortaya koymaya çalışıyor. Son zamanlarda, “Türkiye’de Mimarlık var mı ki?” şeklinde bir söylem belirdi. Önce şunu belirtelim: Türkiye bir mimarlıklar ülkesidir. Ülke toprakları, dünyanın en önemli uygarlıklarının beşiği olmuştur: 3 bin antik kenti ile dünyanın yedi harikasından ikisi de bu topraklardadır. Sonraki dönemlerin de başarılarıyla ülke, mimarlığın anayurdu gibidir âdeta. Bu mirası korumak bizim görevimizdir; ayrıca bu eserlerden esinlenmek de çok doğaldır. Özünden esinlenmekten söz ediyorum, taklit etmekten değil. “Türkiye’de mimarlık var mı?” diye soranlara “20. Yüzyıl Türkiye Mimarlığı” kitabımı okumalarını tavsiye ederim. MİMARİ DEĞERLENDİRME BİLGİYLE YAPILIR n Mimarî değerlendirme, mimarlık eleştirisi neden önemli? Nasıl yapılmalı? Kişiler her an mimari çevrelerde yaşadıkları için mimarlıktan anladıklarını varsayıyorlar. Mimarî değerlendirme görgüyle bile değil, bilgiyle yapılır. Kısacası, “güzel”, “çirkin” diye yapılmaz. Güzel ve çirkin kişiye göre değişen öznel (subjektif) kavramlardır. Mimarî yapıt bir bütündür. İçi, dışı, peyzajı, strüktürü, işlevlere uygunluğu ve estetiğiyle değerlendirilir. Hiç kuşkusuz, çevresiyle barışık olması önemlidir. n Ünlü mimar Frank Gehry’nin dediği gibi, mimarlık kendi dönemini ve yerini anlatırken nasıl ebedi olabilir? Frank Gehry, “Mimarlık, zamanını ve yerini anlatmalıdır, fakat sonsuzluğu hedeflemelidir” der. Özeti şudur: Her sanat eserinde olduğu gibi mimarlık sanatında da hedef “kalıcılık”tır. 20. yüzyılın en önemli mimarlarından Frank Lloyd Wright da, “Her büyük mimar, zamanının, gününün, çağının özgün bir yorumcusu olmak zorundadır” der. Sinan kendi döneminin malzeme ve teknoloji olanaklarıyla harikalar yaratmıştır. 16. yüzyıl mimarisini özentiyle günümüzde tekrarlamak anlamsızdır. O çağ, Tarım Çağı idi; sonra Sanayi Çağı geldi ve modern mimarlığı yarattı. Şimdi Bilişim Çağı’nı yaşıyoruz. Artık yepyeni olanaklarla bu çağın mimarlığı gündemdedir. Sanat özgünlük arar; SelçukluOsmanlı taklidi, kopyası yapılardan medet ummak anlamsızdır. n Türkiye hayal üretebiliyor mu? Hayal üretip mimari uygulamasını yapabilmemiz için ne önerirsiniz? Türkiye hayal üretmekte çekingendir. Hayal kurmanın küçümsendiği bile sık görülür. Ayrıca, siyasal bunalımlı dönemlerde karşılaşılan gerçekler hayalleri de baskı altında tutar. Mimarlıkta da, her yaratıcı tasarımda olduğu gibi “hayal”in “ütopya”nın önemli bir yeri vardır. Mimar olmadığı halde “Ütopyanın Mimarı” olarak anılan İngiliz devlet adamı, ünlü Ütopya kitabının yazarı Thomas More, “Hayal gücü olmayan toplum yarınsızdır” der. Planlama ve mimarlıkta ütopya konusuna da kitabın bir bölümünde örnekler vererek değindim. Başka alanlarda olduğu gibi, mimarlıkta da ütopya olarak görülen pek çok önerinin ileriki dönemlerde gerçekleştiği görülmüştür. n Mimarlık Denince / Doğan Hasol / YEM Yayınevi / 160 s. / 2019 1911 Temmuz 2019 Politika,Çeviren: Hulki Demirel, 208 sayfa Etkileyici bir Hitler portresi ve muhasebesi Bir Alman’ın Hikâyesi’nin yazarı Sebastian Ha?ner’den, etkileyici bir Adolf Hitler portresi. Hitler üzerine hem bir analiz hem de bir duygusal değerlendirme: Onun Almanya’ya, Almanlar’a, insanlara, insanlığa “neler e iğine” dair bir manevi muhasebe… Kitap, Hitler’in hayat hikâyesinin ve icraatlarının, gayet veciz bir özetini sunuyor. Sadece özünü süzüp çıkarma anlamında değil, edebi anlatımıyla da veciz bir özet… Sonrasında, nasyonal sosyalizmin liderinin “başarılarını” ele alıyor Ha?ner; yani faşizmin bu en “yetkin” ve korkunç örneğinin nasıl mümkün olabildiğine bakıyor. Oradan “yanılgılarına” “suçlarına”, “hıyanetine” geliyor. Yol açtığı “medeniyet faciası” ile insanlık değerlerine hıyanetten gayrı, bizzat Almanya’ya, Almanlar’a da hıyanet… www.iletisim.com.tr iletisim@iletisim.com.tr vimeo.com/iletisim facebook.com/iletisimyayin twi er.com/iletisimyayin instagram.com/iletisimyayin