Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
VİTRİNDEKİLER Pusula / Mathias Enard / Can Yayınları / 472 s. Bir Viyana gecesinde, uykusuzluktan mustarip müzikolog Franz Ritter nedeni belli olmayan bir hastalıkla yatağında kıvranmakta, anılar ve rüyalar arasında gidip gelmektedir. Hayatındaki önemli anlar gözünün önünden geçer: Ortadoğu’nun efsunu; İstanbul, Halep, Şam ve Tahran gezilerinde yaşadıkları; çeşitli yazar, ressam, müzisyen, Şarkiyatçı ve araştırmacıya dair anıları zihninde yer tutmuştur. Ancak tüm bunların merkezinde gizemli ve ele gelmez bir kadına, Avrupa ile Ortadoğu arasındaki girift gerilime kapılmış içgörülü ve parlak Fransız akademisyen Sarah’ya duyduğu karşılıksız aşk vardır. Mathias Énard, 19. yüzyıl müzisyenleri, ezoterik Şarkiyatçılar, Balzac, Agatha Christie, Pessoa, Hayyam, Sâdık Hidâyet gibi edebiyattan ve tarihten kişilere dair anekdotlarla dolu kitabında, birbirinden bağımsız gibi görünen öğeler arasında akıl almaz bağlantılar ve köprüler kuruyor. Amor Fati / Hande Aydın / Everest Yayınları / 175 s. Amor Fati, bir ölümün teşhisi ve teslimatıyla açılıyor. Yazgıları benzer, kendi yazgılarına dönüşen iki eksik kardeş: M ve M. Media, yanlış yazılmış bir ad, eksik diyelim, “h” sesi unutulmuş, düşürülmüş. İkizini öldürmüş anne karnında, belki ondan. Murat, kardeşi Servet’i arıyor, babasının çalıp gittiği kardeşini, çocukluğunu ve hikâyesini. Birbirlerine ve yazgılarına savrulan iki “m”. Karanlık ev, moskof. Eşyaların da hiç konuşmaz bir dili var. Âşıklar mı, tutamaklar mı? Kör eden bulma arzusu ve kardeşini öldürdüğünü sanmaktan duyulan pişmanlık. Hande Aydın, matematiği iyi kurulmuş bir romanla karşımızda. İncir Tarihi / Faruk Duman / Hep Kitap / 304 s. “Varlığımız, kendi bedenini arayan bir rüzgâr gibidir; bu rüzgâr çevremizde dolanıp duran dağlarda, ağaçların tepesinde, ırmaklarda, kayalık tepelerle su başlarında bir yumak gibi dönüp kutsal bir tığla kendi urbasını örer ve böylece görünmeye başlar.” Zeyrek, İstanbul’da büyümüş, eğitim almamış, bildiği her şeyi çıktığı yolculukta gördüklerinden öğrenmiş. Bu yolculukta tanıdığı insanları, hayvanları, bitkileri, güzel kadınları anlatıyor. Her macerada bir masal başka bir masalın gölgesine yer leşiyor. Ve bir olgunlaşma hikâyesi Faruk Duman’ın anlatımıyla hayat buluyor… Baharda Ölmek / Rald Rothman / Yapı Kredi Yayınları / 152 s. “Bir çiftlikte süt sağıcılığı yapan iki genç, Walter ve Friedrich İkinci Dünya Savaşı’nın son günlerinde, zorla askere alınırlar. Alman Ordusu bozguna uğramış ama teslim olmamakta direnmektedir. Cephe gerisinde görev yapan Walter, bombalanan şehirlere, sivillerin çaresizlikten tükenişine, fiziksel ve ruhsal olarak çökmüş askerlerin iyice zıvanadan çıkışına tanıklık edecek ve barışı görebilecek, ama suskunluğuyla kuşattığı savaş travması onu hayat boyu hiç bırakmayacaktır.” Günümüz Alman edebiyatının önde gelen yazarlarından olan Rothmann, yeni sayılmayacak trajik bir hikâyeyi, savaşın doğaya ve çevreye verdiği zarar, travmanın kuşaklararası iletimi gibi, o dönemi bizzat yaşamış Grass kuşağı yazarlarında görmediğimiz yepyeni bakış açılarıyla zenginleştirerek ustalıkla anlatıyor. Mandarinler / Simone De Beauvoir / Çeviren: İlkay Kurdak / Alfa Yayınları / 924 s. İkinci Dünya Savaşı Paris’inin entellektüel yaşamını gözüpek bir biçimde ortaya döken Simone De Beauvoir’ın en bilinen romanlarından olan Mandarinler, sürükleyici bir dram ve politik bir hikâye olmasının ötesinde arzularıyla toplumsal görevleri arasında parçalanmış bir kadının duygusal destanıdır. Savaş zamanı Paris’inde bir grup arkadaş Alman işgalinin sonunu kutlamak ve geleceklerini planlamak için toplanır. Epik bir roman ve felsefi bir manifesto olan Goncourt Ödüllü Mandarinler, Sartre, Camus gibi dönemin entelektüel devlerinin portresini neredeyse kötücül bir hassasiyetle çizen bir aşk romanı. Siyah EndişeBir Asır Sonu Anlatısı Olarak Halit Ziya Uşaklıgil / Hazırlayan: Deniz Aktan Küçük, Murat Narcı / İletişim Yayınları / 360 s. Boğaziçi Üniversitesi’nde 2829 Nisan 2016 tarihinde düzenlenen “Siyah Endişe: Bir Asır Sonu Anlatısı Olarak Halit Ziya Uşaklıgil Edebiyatı” başlıklı sempozyumda sunulan bildirilerin bir kısmı, yazarları tarafından genişletilerek, bu kitapta bir araya geldi. Halit Ziya Uşaklıgil edebiyatına çok yönlü bir bakışın ürünü olan bu yazılar, Uşaklıgil’in romandan hikâyeye, tiyatrodan şiire, otobiyografik metinlerinden edebiyat eleştirisine uzanan yazınsal dünyasını tüm verimleriyle inceliyorlar. Doğru Sorular Sorsaydık Hayvanlar Ne Söylerdi? / Vinciane Despret / Çeviren: A. Nüvit Bingöl / Tellekt / 268 s. Bilim felsefesi ve davranışbilimi uzmanı Vinciane Despret, Antik Yunan’dan günümüze filozofları ve biliminsanlarını en çok meşgul eden soruları ele alarak, bizi insan ile hayvan arasındaki sınırları yeniden düşünmeye ve mevcut tahakküm mekanizmalarının kodlarını anlamak için yeni iletişim ağları örmeye davet ediyor. Despret, bilimsel konuları alışılmadık bir mizahi üslupla ele aldığı gerçek hikâyelerde, bu dünyada birlikte yaşama dair farklı olanakların etik ve politik zeminini sorguluyor. Doğru Soruları Sorsaydık Hayvanlar Ne Söylerdi? insan ile hayvan arasındaki sınırları kaldırarak, benimsediğimiz iletişim pratiklerine farklı açılardan bakmamızı sağlayan bir başvuru kitabı niteliği taşıyor. Mapusane Çeşmesi / Adnan Veli / Kırmızı Kedi / 476 s. “Mapusane, bir karanlık kuyu... Bu kuyunun içine bir kere yuvarlanan, kolay kolay karanlıklardan kurtulamıyor. Orada bildiğinden, sandığından değişik bir dünya buluyor.” Yayımlandığı dönemde büyük ilgi gören Mapusane Çeşmesi, bir taraftan mahpusluğun ne olduğunu, orada hayatın nasıl geçtiğini anlatırken öte taraftan 50’li yıllar Türkiye’sinin panoramasını ortaya koyuyor. Turgut Çeviker’in titiz çalışmasıyla yıllar sonra yeniden okuruyla buluştu. Karılar ve Kocalar / Umur Bugay / İnkılap Kitabevi / 166 s. Karılar ve Kocalar, Umur Bugay’ın kaleminden çıkan mizah yüklü hikâyelerden oluşuyor. 1970’lerden başlayarak Türkiye’nin orta halli ailelerinin hikâyelerine yönelen Bugay, KarılarKocalar kitabında da mizahını aynı tatla devam ettiriyor. Uzun yıllarını Türkiye’nin orta halli mahallelerinde geçiren Umur Bugay, tanık olduğu orta halli insanların hikâyelerini mizahla harmanlıyor. Komintern’in Seyyar MilitanlarıSovyetler Birliği ve Ortadoğu’daki Azınlıklar / Taline Ter Minassian / Çeviren: Erden Akbulut / Yordam Kitap / 381 s. Ermeni asıllı Fransız tarihçi Taline Ter Minassian, 1920’lerden Soğuk Savaş dönemine, sosyalist ülke nin Ortadoğu, Akdeniz, Yakın Asya ve azınlıklar politikasına odaklanıyor. Ortadoğu’daki komünist partilerin kuruluşunda azınlıkların rolü neydi? Sovyetler Birliği’nin çıkarları kurulan ilişkilerde ne derece belirleyici oldu, Komintern bu ilişkilerde nasıl bir rol oynadı? Ermeniler, Azeriler ve öteki halklar Sovyetler Birliği’ne dahil olurken, Türkiye, İran, Lübnan, Mısır, Suriye gibi ülkelerle, Araplar, Kürtler ve Yahudilerle ne türden bir diplomasi yürütüldü? Kitap, zengin belgelere dayanarak Sovyetler Birliği ve izlediği azınlıklar siyaseti hakkında aydınlatıcı bilgiler sunuyor. 50 Soruda Maddenin Evrimi / Kerem Cankoçak / Bilim ve Gelecek Kitaplığı / 240 s. İTÜ Fizik Mühendisliği öğretim üyesi Kerem Cankoçak 50 Soruda Maddenin Evrimi’nde, “madde”yi, atomaltı parçacıklardan evrenin kısa tarihine geniş bir bağlamda, güncel araştırmalar ve problemler ışığında ele alıyor. Işınım (radyasyon) madde midir ya da biz gözlemlediğimizde, aynı anda her yerde olduğunu varsaydığımız elektronlar? Değilse, materyalist dünya anlayışı geçersiz mi kalır? Elektronların maddi varlıkları var mıdır? Bu inanılmaz küçük parçacıklar elektrik olgusundan sorumludur, ancak bildiğimiz madde tanımına hiç uymazlar. Maddi olmayan varlıklar var mıdır? Varsa, bunlara ne dememiz gerekir? Peki, insan duygu ve davranışlarının maddi temelleri var mıdır? Toplum yasaları ve fizik yasaları arasında bir bağlantı kurulabilir mi? Kaos nedir, belirlenemezci midir? İçinde yaşadığımız evren sonsuz mu? Çoklu evrenler nedir? Zamanda yolculuk mümkün mü? Bilgi maddi midir? sorularına yanıtlar veriyor. Tarihte Usul / A. Zeki Velidi Togan / İş Bankası Kültür Yayınları / 350 s. Tarihte Usul aslında tarihçilikte yaratıcılığı öğrenme yollarını gösterir bize. Bu yöntemleri Zeki Velidi Togan İstanbul Üniversitesi’ndeki derslerinde (192932 ve 1939’dan sonra) ele almış ve 1950’de yayımlamıştır. Alanında Türkçe yazılmış ilk ve en yetkin eser olma özelliğini koruyan Tarihte Usul, öğrencileri ve okuyucuları uluslararası düzeyde orijinal eser ortaya çıkarmanın gerekliliği ve önemi konusunda yüreklendirmekte ve yönlendirmektedir. Bu eserde, tarih araştırmalarına başlarken yaratıcılık (“yaratma zihniyeti”), itina, dikkat ve titizliğin gerekli olduğu örneklerle gösterilir. Yazar demokratik ve özgür bir ortamda geliştiğini düşündüğü yaratıcılık zihniyetinin ancak yaratma metotlarını öğrenerek elde edilebildiğini vurgular. Bu metotlardan birisi de akılcılık ve Batı’nın eleştiri (“tenkidi fikir”) geleneğidir; bunları hakkıyla öğrenenler aynı yöntemleri Batı’yı eleştirmek için de kullanabilirler. n 18 11 Temmuz 2019