Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
VİTRİNDEKİLER Hegel’den Önce Hegel’den Sonra / Tom Rockmore / Çeviren: Kağan Kahveci / Say Yayınları / 279 s. Hegel, felsefe tarihinin hakikat hakkında sürdürülen uzun bir diyalog olduğunu düşünür. Bu nedenle, felsefenin geçmiş veya güncel tüm başat eğilimleri ve filozofları onun muhatabıdır; kendi felsefe sistemini bu tarihsel diyaloğu sürdürerek kurar. İşte Hegel’i tam bu bağlamda okuyan Tom Rockmore, yaşayan en önemli Hegel uzmanlarından biri. Öncesiyle ve sonrasıyla Hegel felsefesine tarihsel bir giriş olması bakımından kitabının tüm dillerde bir ilk olduğunu söylüyor. Herhangi bir felsefi altyapısı olmayanlar için yazdığını söylediği bu kitaptaki amaçlarından biri de Hegel’in anlaşılamayan karanlık bir filozof olduğu konusundaki yaygın kanıyı kırmak. Althusser ve Biz / Aliocha Wald Lasowski / Çeviren: Ayşe Meral / İletişim Yayıncılık / 256 s. Althusser ve Biz, onun öğrencisi olmuş, onunla aynı siyasal ve kültürel iklimi paylaşmış, günümüzün önemli düşünür ve yazarları arasında yer alan yirmi isimle gerçekleştirilmiş söyleşilerden oluşuyor. Onun mirasını güncelleme girişimleri olarak okunabilecek bu söyleşiler kimi zaman Althusser’in katkılarına vurgu yaparken kimi zaman da ona eleştirel bir üslupla yaklaşıyor. Althusser’in çalışma tarzını, çevresiyle ilişkilerini ve kişiliğini de anlamamıza imkân veren bu kitap, hem düşünürün ortaya attığı kavramların seyrine ışık tutuyor. Bunun yanı sıra, 1960’lar ve 1970’lerin Avrupa düşün ve siyaset dünyasına farklı bir gözle bakmamızı sağlıyor. Komşulukİnsanların Birlikte Varoluşu Üzerine Düşünceler/ Helene L’heuillet / Çeviren: Adem Beyaz / Yapı Kredi Yayınları / 208 s. Kimlikler, sınırlar, samimiyet, merak, üst komşu ile alt komşu arasındaki tahakküm ilişkileri ve sokakta yaşayan “dış” komşular… Hele ne L’heuillet’in kaleme aldığı Komşuluk, insanlığın bir aradalığını, varoluş sürecindeki birlik duygusunu irdeliyor. Émile adlı eserinde dünyada artık sürülecek toprak kalmadı diyen Rousseau şöyle dursun, Robinson Crusoe bile çocuksu hayal gücünü bir tarafa bırakıp el değmemiş bir ada olmadığının farkına varır. Dünyanın yuvarlak olması nedeniyle hepimiz komşu olsak da Kant’ın işaret ettiği üzere taşımacılığın gelişmesi ve 20. yüzyılda özellikle 2. Dünya Savaşı’ndan sonra dörde katlanan dünya nüfusunun artması kâğıt üstündeki bu gerçeği olgusal bir veriye dönüştürdü. Hepimiz birbirimize bağımlı hale geldik, başkasıyla muhatap olmamak için uzaklaşma bahanemiz kalmadı. Başka Bir Hikâye / Haz: Ebru Aykut, Nurçin İleri, Fatih Artvinli / Can Yayınları / 256 s. Tarihçilerden Başka Bir Hikâye aynı kuşaktan 14 genç tarihçinin arşiv belgesi, gazete kupürü, günlük, mektup gibi tarihsel bir malzemeden ya da metinden yola çıkarak kurguladığı öykülerden oluşuyor. 19. yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı ve 20. yüzyılın ilk yarısında Cumhuriyet toplumunun sıradan insanlarını, yaşamlarını ve olaylarını merkeze alan öykülerin bir araya getirildiği kitap, tarih ile edebiyat ilişkisini yeniden sorgularken bu ilişkinin hem tarihyazımı hem de edebiyat açısından ilginç örneklerini sunuyor. Sonun Sonu / Özdemir İnce / Eksik Parça / 312 s. Özdemir İnce yaşadığımız yakın tarihin kaydını tuttuğu yazılarında, en başta Cumhuriyet’i oluşturan ilerici değerlerin savunusunu gerçekleştiriyor. Sürekli hafıza tazeleyerek ilerlerken, günümüz siyasetine odaklanan bu yazılar, eğitimden kültür politikalarına, Türkiye’deki siyasal sistemin, siyasal partilerin ve muhalefetin sorunlarına uzanan geniş bir alanda birbiriyle ilişkili konuları ele alıyor. Sözünü esirgemeden, Aydınlanma değerlerinin, laikliğin, bilimsel akılcılığın çerçevesinden bakan, aynı zamanda gerçekçi, acımasız ve çoğu zaman da muzip bir dille gözlerimizi kapayamayacağımız olgulara dikkatimizi çekiyor. Küçük Ülke / Gael Faye / Çeviren: Gizem Şakar / Kafka / 192 s. Küçük Ülke, kaybedilmiş çocuklukların ve paramparça olmuş anayurtların hikâyesini küçük bir çocuğun gözünden anlatıyor. Tarihin girdabından kaçamayan bir çocuğun masumiyetini yitiriş hikâyesi olarak da okunabilecek roman, Ruanda’da ve Orta Afrika’nın küçük ülkesi Burundi’de 1992 yılında yaşanan soykırımı odak noktasına oturturken, böyle büyük trajedilerin suçsuz insanların elinden yalnızca sevdiklerini değil, geçmişlerini ve hatıralarını da alıp götürebileceğini çarpıcı bir dille aktarıyor. Saray Harem ve Mahrem / Ali Akyıldız / Timaş Yayınları / 384 s. Osmanlı tarihinin farklı alanlarında birinci el kaynakları kullanarak yaptığı titiz çalışmalarla tanıdığımız Prof. Dr. Ali Akyıldız, Saray, Harem ve Mahrem kitabında, Enderun, Bîrun ve Harem bağlamında Osmanlı Devleti’nin saray teşkilatı, Padişahlık makamı olarak Mâbeyni Hümayun, Yenilikçi padişah II. Mahmud’un ölümü etrafındaki iddia ve tartışmalar, Padişah haremindeki cariyelerin evlendirilme problemi, Son dönem padişahlarının hür kadınlarla evli olma sorunu vb. konuları ele alıyor. Osmanlı Tarihi’nin en tartışmalı konularından biri olan Harem’in mahrem tarihinin perdelerini aralıyor. Yahuda’ya Göre İncil / Amos Oz / Çeviren: Mahir Ünsal Eriş / Doğan Kitap / 292 s. Hayat geçici bir gölgeden başka bir şey değil. Ölüm de gelip geçen bir gölge. Yalnızca acı kalıcı. Sürüp gidiyor. Daima... Şmuel Aş, doktora öğrencisi, duygusal genç bir adamdır. Sevgilisi tarafından terk edilip babası da harçlığını kesince öğrenimini yarıda bırakır. Kalacak yer ve maaş karşılığında ihtiyar, kötürüm bir adama refakatçilik yapmaya başlar. Günde birkaç saat onunla sohbet eden Şmuel aynı evde yaşayan, yaşlı adamın gelini Atalia’yla tanışır. Çok geçmeden bu esrarengiz kadının çekimine kapılır.Yahuda gerçekte bir hain midir, yoksa İsa’nın en sadık havarisi mi? sorusu Şmuel ile yaşlı adamın sohbetlerinin en önemli konularından biri haline gelir. Hayatı boyunca İsrailFilistin barışı için kampanyalar yürüten, çağımızın en önemli edebiyatçılarından biri olan Amos Oz’dan etkileyici kurtulamayacağınız bir roman. Sonsuz Günbatımı / Furuğ Ferruhzad / Çevirenler: Onat Kutlar, Celal Hosrovşahi / Kırmızı Kedi / 80 s. 1965 yılında yaşamöyküsünü ünlü yönetmen Bertolucci’nin belgesel film yaptığı, şiirleri ve hayatıyla tüm dünyada “biricik” yere sahip adlardan Furuğ Ferruhzad (19351967) modern İran şiirinin en parlak temsilcilerinden. Sonuncusu “tamamlanmamış” olmakla birlikte beş şiir kitabıyla önce İran’da sonra tüm dünyada ezilen kadınların sesi olmuş bir şair aynı zamanda. Sonsuz Günbatımı, Furuğ’un tüm okuyanları etkisi altına alan duyarlılığıyla; insanı, doğayı, zamanı, mekânı derin şiir diliyle sorguladığı şiirlerinden ustalıklı bir seçki. Onat Kutlar ve hem Kutlar’ın hem de Furuğ’un yakın dostu Celal Hosrovşahi’nin seçtikleri şiirler ve ustalıklı çevirileri, şairin şiir dünyasını tüm yoğunluğuyla aktarıyor. Bir Kurt Cobain Biyografisi: Cennetten de Ağır / Charles R. Cross / Çeviren: Mert Doğruer / Epsilon Yayınevi / 440 s. Kurt Cobain’in Nisan 1994’te kendi yaşamına son vermesinin üzerinden yirmi beş yıl geçti. Kendisinin bu kararı, kısa, öfke dolu ama ilham verici hayatıyla paralel bir sondu. Tecrübeli müzik yazarı Charles R. Cross bu sıradışı hikâyesinde sanatının hem büyük şöhretini hem de onu yıldıran ıstırabı anlatırken, kendisine duyduğu derin şefkati Seattle müzik sahnesi hakkındaki geniş bilgi dağarcığıyla birleştiriyor. Dört yüzün üzerinde söyleşiye; dört yıllık araştırmaya; Cobain’in yayımlanmamış günlüklerine, şarkı sözlerine, aile fotoğraflarına ve çok sayıda belgeye dayanarak yazılan Cennetten de Ağır, Cobain’in Washington eyaletindeki Aberdeen kenti yakınlarında, bir karavanda geçen çocukluğundan yola çıkıyor ve şöhrete, başarıya, bir kuşağı kendine hayran bırakışına kadar uzanıyor. Cehennem Çiçekleri / Ilaria Tuti Çeviren: Esma F. Güçlü / Portakal / 360 s. Kendini tehdit altında hissettiği için öldüren bir hayvanın katil olduğunu söyleyebilir misiniz? İtalyan Alplerinin ortasında, yaşlı ormanın içinde gözleri oyulmuş bir ceset bulunur. Korkunç cinayetler serisinin ilki gibi görünür. Başkomiser Teresa Battaglia’nın hiç var olmamış birini bulmak için ne yapması gerekir? Aradığı kişi gerçekten bir katil midir? Bir polisiye romanı olmasına rağmen okuru insan olmak, çocuk kalmak ve saflık üzerine düşündüren bir kitap. n 24 25 Nisan 2019