Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
cevatcapan33@gmail.com ‘Ben bir muştucuyum’ Anise Koltz/Şiirler/ Çeviren: Aytekin KARAÇOBAN A nise Koltz 1928 yılında Lüksemburg’da doğdu. Otuza yakın kitaba imza atan şair ve çevirmen birçok ödülün de sahibidir. Bunlardan en sonuncusu 2018 yılında, Fransa’da bütün şiirlerinden dolayı verilen Goncourt Şiir Ödülü’dür. İlk kitabını 1960 yılında yayımlayan şair, 1971 yılına dek Almanca yazar. Bu tarih kendisi için bir dönüm noktasıdır çünkü eşi, İkinci Dünya Savaşı sırasında gördüğü işkencelerin bedeninde bıraktığı izler yüzünden yaşamını yitirir. İşte bu tarihten başlayarak şair Almancayı terkedip Fransızca yazmayı sürdürecektir. Anise Koltz yaşamının büyük bir bölümünü sözcüklerle, şiirle didişerek geçirmiştir. Şairin 1962 yılında başlattığı Mondorf Edebiyat Günleri 1974 yılına değin sürmüş, verilen bir aradan sonra 19951999 yılları arasında yeniden canlandırılmıştır. Bu buluşmalar değişik ülkelerden, özellikle Almanca ve Fransızca yazan yazarları bir araya getirmeyi hedeflemekteydi. Şair, saygın bir kurum olan Paris Mallarmé Akademisi’nin, Uluslararası PEN Klübü’nün Belçika ve Fransa üyesidir. 1996 yılında Alain Bosquet’yle birlikte Avrupa Şiir Akademisi’nin kuruluşunda yer almış, 2008 yılına değin bu akademinin başkanlığını da yapmıştır; bugün aynı akademinin onur başkanıdır. İnsana, insanlığın durumuna ilişkin ayrıntılarda yatan gerçekliklere yalın, sade ama yoğun, derinlikli bir dille parmak basmasının yanı sıra özellikle Mondorf Edebiyat Günleri çerçevesinde bütün dünyadan birçok şairle ilişkide olması, uluslararası etkinliklere etkin katılımı da şiirlerinin çok sayıda dile çevrilmesini sağlamıştır. Anise Koltz dili kutsal bir barınak olarak seçse de sözcüklere karşı sakınımlıdır. Çünkü bir şiirinde dile getirdiği gibi “ak sayfaya / yazılır yazılmaz / değişir sözcük.” Yine şairin sözleriyle sürdürürsek, “Yaratıcı güçlerine kendini veren şair kendisini büyük HER ŞEY’e bağlayan, derinlerde yatan köklerini yeniden keşfedebilir. O zaman şiir var olmayan ve belki de hiç var olmayacak bir gerçekliğe ışık tutabilecektir.” GÜNEŞ SİRKİ’NDEN DENİZ Bilirim dilimi şaplatmayı deniz at satıcısıyım nal seslerin sağır etse de beni bineceğim üstüne kuma yığılana dek sen ayaklarımı yalayacaksın ölürken YAĞMUR II Yağmur karayağız bir köpektir Kırbaçlanır dokuz köyden kovulur tarlalarda durur yaralarını yalar GÜNEŞ Güneş yaşlı bir ev hayvanıdır uyuşuk bedenini sürür sabahleyin avluda ve güçlükle tırmanır akasyaya saatlerce oturur orada ısınır kuş tüylerinde 16 25 Nisan 2019 Anise Koltz 12 6 28 Benim doğumum yok bir sayıdır anamın karnını kasa gibi açan Ölümüm yok bir seraptır içimde ıssız bir kenttir doldurulmuş kuyularla bel bağlamayı SESSİZLİĞE ADANMAK’TAN Kesin dallarımı testereleyin parça parça kuşlar şarkı söylemeyi sürdürürler köklerimde H Ben bir muştucuyum muştu taşımayan gezgin bir şarkıcı şarkısı olmayan Sürüklerim özlemimi kent kent unuttum taşıdığım muştuyu Şarkı söylemeyi bilmem ben bir muştucuyum muştu taşımayan rüzgar gibi Bir kuş öter ve şarkısı renklerin döndüğü saydam bir topaktır yükselir de yükselir kuş ayrımına vardığında kendine ait değildir artık o şarkı H Güneş ağ gerer kuşlara ve akşamleyin yiyip yutar onları tüküre tüküre gölgelerini Yararım karnını tarlanın tohum ekmek için Keserim hayvanı kanını içmek için Yaşarım ellerim kan içinde Ölüm bağlar beni benzerlerime Uğursuz insan soyundanım ben YONTULMUŞ SOLUKLAR’DAN Bana atılan taşlarla örüyorum evimin duvarlarını H Düşçünün dışında gerçekleşir düşler yaşamla aynı toprağı işlerler Ağaç çarpar yapraklarını toplar çıkarır karekökünü hesaplar H Ve tanrı sorar şaire: “Ne yaptın Tohumlardan daha verimli sözlerimi? Şair karşılık verir: “Şiir yaptım patladılar Yıldızbilimci gibi kara deliği seyrederim.”